Bir zamanlar harabeydi... Kızlar Manastırı harabe görüntüsünden kurtuldu

Trabzon’un Boztepe sırtlarında 14. yüzyılda yaptırılan ancak zaman içerisinde harabeye dönen Kızlar Manastırı yapılan restorasyon çalışmasıyla yeni görüntüsüne kavuştu.

Tarih ve kültür uygarlık kenti Trabzon’un en önemli tarihi mekanlarından biri olan Kızlar Manastırı’nda restorasyon çalışmaları tamamlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restorasyonu yaptırılan manastır aslına uygun olarak restore edildi.

2014 yılının Mart ayında restorasyon çalışmalarına başlanan manastırda bulunan tarihi Kaya Kilisesi ve örneğine nadir rastlanan fresklerin gün yüzüne çıkarılması projenin en önemli kısmını oluşturdu. 4 yıl süren restorasyon çalışmaları yaklaşık 2 milyon TL`ye mal oldu.

Boztepe mahallesinde şehre hakim bir yamaçta bir bulunan manastır Pontus Kralı III. Alexios zamanında (1349-1390) iki teras üzerine inşa edildi. Yüksek bir koruma duvarı ile çevrilen manastır birkaç defa onarılsa da son şeklini 19. yüzyılda aldı.

Şapel ve birkaç hücrenin bulunduğu manastırdaki kaya kilisesinin içerisinde kitabeler ve III. Alexios’un eşi Theodora ve annesi Eirene’nın portreleri yer alıyor. Kaya Kilisesi ve örneğine nadir rastlanan fresklerin gün yüzüne çıkarılması restorasyon projesinin en önemli kısmını oluştururken, restorasyonu tamamlanan ve önümüzdeki günlerde ziyaretçilerine açılacağı günü bekleyen Kızlar Manastırı`nın turizmde yeni bir cazibe merkezi olması bekleniyor.

"Sadece rahibeler yaşardı" Manastır ile ilgili bilgiler veren Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Köse, Kızlar Manastırı`nın 14. yüzyılda Trabzon merkezde rahibelerin yaşamlarını kolaylıkla idame edebilecekleri yer olarak düşünüldüğünü belirtti.

Köse, “Kızlar Manastırı sadece rahibelerin yönetiminde bulunduğu manastırlardır. Kızlar Manastırı Trabzon merkezde rahibelerin yaşamlarını kolaylıkla idame edebilecekleri üçüncü Alekxios döneminde inşa edilmiş 14.yüzyıl yapısıdır.

Ortaçağ manastırı özelliklerini taşır. En önemli bölümü arkada mağara kilise bölümüdür. Eski bir Mitra tapınak alanı olduğunu sonradan manastıra çevrildiğini düşünüyoruz. Özellikle mağara kilise bölümünde çok güzel freskler vardır ancak o freskler zaman içerisinde burada yakılan ateşler ve doğal şartlar dolayısıyla yok olmuş durumdalar. Manastırın içinde mezar binası vardır. Arka taraf ibadet odalarıdır. Ön taraf ise rahibelerin yaşadığı manastır kısmıdır. Bir bakıma yurt binası gibi düşünülebilir” ifadelerini kullandı.