YEREL HABERLER - 29 Mayıs 2016 Pazar 14:56

Sanko Üniversitesi'nde “Yüz Estetiği” Konusunu Anlatıldı

A
A
A
Sanko Üniversitesi'nde “Yüz Estetiği” Konusunu Anlatıldı

Florida/USA, Plastic Surgery Institute&Spa’dan Dr. Adil Ceydeli, yaşlanmanın önünde sonunda herkesin başına gelecek kaçınılmaz bir son olduğunu, ancak “Harika-5” ameliyatının, yüze en az 10-15 yıl gençlik katacağını söyledi.
Adil Ceydeli, SANKO Üniversitesi tarafından düzenlenen halka açık konferanslar kapsamında, “Yüz Estetiği” konusunda bilgiler paylaştı. Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Toplantı Salonu’nda düzenlenen konferansta, kaşlar ve gözlerin yüzün en önemli estetik bölgesi olduğuna dikkati çekti.
“‘Kaşı gözü güzel” sözünün bunun en güzel örneği olduğuna işaret eden Ceydeli, “Kaş ve göz bölgesi bizi genç veya yaşlı, mutlu veya üzgün, yorgun veya dinlenmiş, güzel ve çekici veya itici gösterebilir. Gözler sayesinde başkalarıyla irtibat kurar, gözler sayesinde her sabah kendimizi aynada görür ve yargılarız” dedi.
Gözü çevreleyen göz kapağında deri, kas ve ligamentöz birçok anatomik doku bulunduğunu anımsatan Ceydeli, “Bu ligamentöz dokular, göz kapağının gergin bir şekilde kemiğe bağlı kalmasını sağlayarak, göze seksi ve genç görünümlü ‘badem’ şeklini vermesini sağlarlar” şeklinde konuştu.
Göz kapağındaki yağ torbalarını da çevreleyen bu ligamentöz yapıların, bu yağ torbalarının gözün arkasında kalıp, göz kapağına gitmesine engel olduğuna vurgu yapan Ceydeli, “Göz kapağındaki kas dokusu da, bu ligamentöz yapılara destek verip, gözün şeklini ve dinçliğini korumasına yardım eder. Fakat göz kapağındaki deri dokusu, çok çok ince olup, onun tek görevi, bahsedilen bu dokuları çevrelemesidir. Derinin, göze şekil verme özelliği ve gücü yoktur” ifadelerini kullandı.
Yıllar geçtikçe, göz kapağındaki dokuların sertliğini, diriliğini kaybetmesiyle gözün de genç görünümlü “badem” şeklini yitirmesi sonucu sarkmış, yuvarlak, yağ torbalarının olduğu, yaşlı ve yorgun görünümlü gözlerin ortaya çıktığını anlatan Ceydeli, sarkmaya, kasların da katılmasıyla, görünümün daha da kötü bir hal alacağının altını çizdi.
HARİKA 5 AMELİYATI
Yılların sebep olduğu göz çevresindeki bu değişikliklerin, 30 yaşını aşan hemen herkeste belirmeye başladığını vurgulayan Ceydeli, şunları kaydetti:
“Bazıları şanslı olup, yıllara bir süre daha meydan okuyabilse de, yaşlanma, önünde sonunda herkesin başına gelecek kaçınılmaz bir sondur. Yaşlanmayı ve yılların geçmesini her ne kadar kimse durduramasa da ‘Harika-5’ ameliyatı, bu olumsuz değişiklikleri bir anda silip, yüze en az 10-15 yıl gençlik katar.
Diğer yüz estetik ameliyatlarından çok farklı ve üstün olan ‘Harika-5’ameliyatı kaş-göz-yanak bölgesinin rejuvenasyonuna öncelik verip, yüze daha doğal, dinlenmiş ve gençleşmiş bir görünüm veriyor. Birçok plastik cerrahın bile, yüzdeki yaşlanmaya bağlı değişikliklere yanlış tanı koyup, yüz germe ameliyatı yapması sonucu, birçok kimse doğal olmayan, son derece çekik bir yüzle ortada dolaşmakta ve estetik cerrahiye kötü isim vermektedir.
Yıllara ve yer çekimine bağlı olarak zamanla güneye göç eden yüz dokuları, yüz germe ameliyatı ile doğu ve batıya doğru çekilir. Halbuki doğal olan, bu güneye göç etmiş yüz dokularının, tekrar ait oldukları kuzeye yerleştirilmeleridir ve ‘Harika-5’ ameliyatı da bunu gerçekleştirir.”
Adil Ceydeli, bu ameliyatla ilgili olarak “Doğaya karşı gelmek her zaman çok zor, hatta imkansızdır. Fakat gerçekleştirdiğimiz ‘Harika-5’ ameliyatı ile 10-15 yılla kandırmayı başarmaktayız” değerlendirmesini yaptı.
AĞIZ ESTETİĞİ AMELİYATI
Ağız köşeleri de dahil yüzdeki her dokunun ilerleyen yıllara bağlı olarak sarkmaya başladığına dikkati çeken Ceydeli, ağız bölgesinin, vücutta iletişimi sağlayan en önemli bölgelerden olduğunu ve ağız köşesindeki yıllara bağlı gelişen sarkmanın da yüzdeki tüm olumlu ifadeleri, olumsuzluğa çevirmeye yeteceğini bildirdi.
Ceydeli, “Ne kadar mutlu da olsanız, eğer ağız köşeleri aşağı doğru sarkmışsa ve o anda gülmüyorsanız, çevrenizdekiler sizin hüzünlü, asabi veya yorgun olduğunuzu zannedecektir” yorumunda bulundu.
“Başarılı bir yüz rejuvenasyon ameliyatının temelinde, yüzdeki bu olumsuz ifadeleri, doğal bir şekilde, olumlu hale getirmek vardır. Amaç, yüze mutlu, dinlenmiş ve parıldayan bir ifade vermektir” diyen Ceydeli, çoğu kimsenin bildiği ve birçok cerrahın uyguladığı klasik yüz germe ameliyatının bunu sağlayamayacağını, özellikle de ağız çevresinde hiç etkisi olmayacağını söyledi.
Ceydeli, “Hocam Dr. Flowerstarafından icat edilen ‘Ağız Estetiği Ameliyatı’ ile ağız çevresinde yaşlanmaya bağlı tüm izler silinir. Aşağı sarkan ağız köşeleri kaldırılır, ağız ve dudak çevresinde olan kırışıklıklar düzeltilir ve dudaklara doğal hacmi ve şekli kazandırılır” şeklinde konuştu.
Bu günlerde, hem Amerika’da, hem de Türkiye’de, hemen her branştan hekimin dolgu maddeleri kullandığını ve ağız çevresinde meydana gelen bu olumsuz değişiklikleri, sadece dolgu maddeleri kullanarak yok edebileceklerini düşündüklerini dile getiren Ceydeli, bundan dolayı da, çevrede birçok insanın, kocaman, hiç bir estetiği olmayan, gayet sahte duran dudaklarla dolaştığını ifade etti.
Uyguladığı “Ağız Estetiği Ameliyatı”nın, ameliyathaneye gitmeden ofis ortamında, lokalanestezi altında yapılan bir ameliyat olduğunun altını çizen Ceydeli, bu sayede, dolgu maddelerinin bilinçsizce kullanılmasından doğan son derece itici ve sahte dudak görünümünün tamamen önlendiğini anımsattı.
YÜZ ESTETİĞİ
Yüz estetiği konusunda da bilgiler paylaşan Ceydeli, yılların geçmesine, yer çekiminin gücüne, güneşe ve strese bağlı, yüzde çeşitli değişiklikler olduğunu belirterek, yüz kaldırma ameliyatının, yılların geçmesini durduramasa da, yılların sebep olduğu değişiklikleri silebileceğine dikkati çekti.
Yüz kaldırma ameliyatı ile yüz ve boyun bölgesindeki sarkan derilerin ortadan kaldırılacağını, yüz ve boyun kaslarının gerdirileceğini anlatan Ceydeli, yüz kaldırma ameliyatının en çok, yüzün alt kısmında, çene çevresindeki bölge ile boyun bölgesine etkili olduğunu belirtti.
Birçok cerrahın, bu ameliyatın, yüzdeki tüm istenmeyen izleri sileceğine inanıp, yüzü gereğinden fazla gerip, doğal olmayacak kadar gergin görünüm vermesine yol açtığının altını çizen Ceydeli,“Bir çok hasta ve hatta birçok cerrah, yüz ne kadar gergin olursa o kadar güzel ve genç durduğuna inandığından dolayı, doğal olmayan, trajikomik görüntüler ortaya çıkıyor. Bu tür doğal olmayan sonuçları önlemek için, yüz rejuvenasyonu için birden fazla ameliyatı birleştirerek, yüzü bir bütün olarak tedavi ediyoruz. Gerçekleştirdiğimiz yüz kaldırma ameliyatı, benzer diğer ameliyatlardan çok farklı olup, yılların yüze verdiği yorgun ve yaşlı ifadeyi silerken, yüzün en doğal halini de korumasını sağlar. İşte bu sebepten dolayı, herkesin ‘Yüz Germe’ diye adlandırdığı bu ameliyatın ismini ‘Yüz Kaldırma’ diye değiştirdik” ifadelerine yer verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Polis memuru Arslan, törenle son yolculuğuna uğurlandı Edirne İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli 48 yaşındaki polis memuru İbrahim Arslan, bir süredir rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Arslan, polis mangası eşliğinde düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Edirne’de bir süredir akciğer kanseri nedeniyle tedavi gören polis memuru İbrahim Arslan, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Polis Memuru İbrahim Arslan, sevenlerini ve meslektaşlarını yasa boğdu. Arslan için ilk olarak İl Emniyet Müdürlüğü’nde tören düzenlendi. Törende saygı duruşunda bulunulmasının ardından Arslan’ın özgeçmişi okundu. Polis Mangası eşliğinde düzenlenen Törene İl Emniyet Müdürü Onur Karaburun ve Eşi Aynur Karaburun, İl Jandarma Komutanı Hacı Ali Büber, emniyet personeli, mesai arkadaşları, ailesi ve yakınları katıldı. Törende konuşan İl Emniyet Müdürü Karaburun, acı bir gün yaşadıklarını belirtti. Polis memuru İbrahim Arslan’ın akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede hekimlerin tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadığını ve hayatını kaybettiğini söyleyen Karaburun, "İbrahim kardeşimiz emniyet teşkilatımızın şerefli bir personeliydi. Sevilen, sayılan, arkadaşları tarafından değer verilen, görevini layıkıyla yapan bir personelimizdi. Bu dünyada onurlu bir yaşam sürdü. Bize düşen görev; onun arkasından dua etmek, ismini yaşatmak, ailesine, onun emanetlerine sahip çıkmaktır. Merhum İbrahim kardeşimizin Rabbim mekanını cennet eylesin. Ailesine, teşkilatımıza, tüm sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz" dedi. Karaburun’un konuşmasının ardından, İl Müftü Yardımcısı Adem Özsoy tarafından dua okundu. Yapılan duanın ardından Arslan’ın Türk bayrağına sarılı naaşı, polislerin omuzlarında törenin yapılacağı Eski Cami’ye getirildi. Cenaze törenine katılan Edirne Valisi Yunus Sezer, Arslan’ın ailesine sabır ve başsağlığı diledi. Arslan’ın naaşı helallik alınması ve kılınan namazın ardından polislerin omuzlarında cenaze aracına bindirildi. Arslan’ın naaşı Edirne’de Yenişehir Mezarlığı’nda toprağa verildi.