GENEL - 23 Ekim 2016 Pazar 15:11

Bir babanın iki büyük acısı

A
A
A
Bir babanın iki büyük acısı

Gaziantep’te yaşayan Abdürrezzak Karadağ’ın kas erimesi bulunan iki çocuğu gözleri önünde her geçen gün eriyor. Karadağ, hastalığından dolayı yürüyemeyen büyük oğlunu sırtında taşırken, sürekli makineye bağlı olan küçük oğlu ise elektrikler kesildiğinde jeneratörle yaşama tutunuyor.
Şahinbey ilçesine bağlı Ulaş Mahallesi 46. Sokak’ta yaşan Abdürrezzak Karadağ’ın 23 yaşındaki oğlu Halil ve 20 yaşındaki oğlu Yakup, yaklaşık 16 yıldır kas erimesi rahatsızlığı ile mücadele ediyor. Her geçen gün kasları eriyerek elleri ve ayakları tutmayan Karadağ kardeşler, ihtiyaçlarını bile babalarının yardımıyla karşılıyor. Solunum cihazına bağlı yaşayan Yakup, elektrik kesildiğinde ise makinesinin evdeki jeneratöre bağlanması ile nefes alıp vermeye devam edebiliyor. Yakup Karadağ, bir saat ya da daha uzun sürede solunum cihazından uzak kalması durumunda ise yaşamını kaybetme riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Karadağ kardeşlerden Halil ise, çok az bir oranda parmaklarını ve boynunu oynatabiliyor. Kolları ve ayakları tutmayan Halil, gününü televizyon seyrederek ve tablet bilgisayar ile oynayarak geçiriyor. Halil, tuvalete babasının sırtında gidebiliyor.
İki çocuğu da gözleri önünde her geçen gün eriyen çaresiz baba, zaman zaman saatler süren elektrik kesintileri meydana geldiğini belirterek, oğlunun bir saat makineden ayrı kalması durumunda hastaneye yetiştirmek zorunda kaldığını ifade etti. Bazen jeneratörün yakıtının da bittiğini anlatan baba Abdürrezzak Karadağ, böyle durumlarda tek umutların hastane olduğunu söyledi.
Tek hayali yürüyüp, sevdiği kızı almak
Yakup, kök hücre nakli ile hastalığın tedavi edilebileceğini ama ailesinin ekonomik durumu yeterli olmadığı için tedavi edilemediğini söyledi. Hayırseverlere seslenen Yakup Karadağ, iyileşmesi halinde yeniden yürüyerek sevdiği kızla evlenmek istediğini söyledi. Sevdiği kızım ismini vermek istemeyen Yakup, "Bir an önce sağlığıma kavuşmak, yürümek, hareket etmek istiyorum. Hayalim evlenmek. Şimdi sevdiğim bir kız var, ayağa kalkınca onu isteyeceğim. Onunla evlenmek istiyorum" diye konuştu.
Halil Karadağ ise, hayalinin hacca ve umreye gitmek olduğunu söyledi. Namaz kılmayı çok arzuladığını belirten Halil, "Ben de herkes gibi camiye gidip gelebilmeyi, namazımı kılmayı istiyorum. Bir de nasip olursa hacca ve umreye gitmek istiyorum. Ancak bunlar tedavi olabilirsek gerçekleşebilecek hayaller" diye konuştu.
Çocukları için devletin bakım parası verdiğini belirten baba Abdürrazzak Karadağ, kendisinin de çalıştığını ve yıllardır hastane kapılarında çocuklarını tedavi ettirmek için uğraştığını kaydetti. Çocuklarının ihtiyacını bile kendi karşılamak zorunda kaldığını anlatan baba Karadağ, "İki çocuğum için tek umut kök hücre nakli. Bunu Sağlık Bakanlığı hastanelerinde yapamıyoruz. Ancak özel hastanelerde gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunun için de kök hücre nakli 4 seferde gerçekleşiyor. Her seans için 10 bin TL para istiyorlar. İki çocuğum için toplamda 80 bin TL ameliyat parası, artı bir de tedavi masrafları gerekiyor. Bu rakam 120 bin TL’yi buluyor" dedi.
Hayırseverlerden yardım bekliyor
Çocuklarının yeniden yürümeye başlaması için gereken paranın en fazla 120 bin TL olduğunu vurgulayan Abdürrazzak Karadağ, hayırseverlere seslenerek, "Benim de bu parayı karşılamam mümkün değil. Devletimizin bize sahip çıkmasını istiyoruz. Hayırseverlerden de tek beklentimiz, nakil ve tedavi masraflarının ödenmesidir. Parayı ben istemiyorum, hayırseverlerime hastanenin faturalarını ulaştırayım, kendileri faturayı ödesinler. Ben diğer masraflarımızı zaten karşılayabiliyorum" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB çukurunda hayatını kaybeden minik Edanur’un acılı annesi konuştu Küçükçekmece Menekşe’de İBB’nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur’un annesi konuştu. Cezaevinden izinli çıkan ve soluğu Adli Tıp Kurumu’nda alan acılı anne Nurcan Gezer, "Çocuğumu Edirne cezaevinde yanıma almak istedim ancak izin vermediler. Cenazeyi alabilmemiz için DNA testi istiyorlar" ifadelerini kullandı. Küçükçekmece Menekşe sahilinde dün teyzesi ve akrabaları ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB çalışması sonucu oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti. Minik Edanur’un cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Edenur’un anne ve babasının cezaevinde olduğu öğrenildi. Kızının ölümü üzerine cezaevinden izinli çıkan Bulgaristan vatandaşı acılı anne Nurcan Gezer, Adli Tıp Kurumu’na geldi. Edirne cezaevinden izinli çıktığını anlatan Nurcan Gezer, "Ben cezaevinde çocuğumu yanıma almak istedim. ’Bakacak kimsem yok’ dedim ama izin vermediler. Şimdi cenazesini almaya geldim. Kızımın babası Türk vatandaşı. Cenazeyi vermek için DNA testi istiyor savcılık. Ben biran önce kızımın cenazesini almak istiyorum" ifadelerini kullandı. Kızının teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen Gezer, "Denize piknik alanına gitmişler. Piknik alanında oynarken çukurun içine düşmüş. Çocuğu göremeyince güvenliğe gitmişler. Güvenlik görevlileri direk kuyuya bakmaya gitmiş. Kardeşim direk suya atlamış çocuğu kurtarmaya çalışmış. Güvenlik hiçbir şey yapmamış. Kızımı en son 1.5 ay Silivri cezaevinde görmüştüm. Edirne’ye nakil olduktan sonra hiç göremedim" şeklinde konuştu. Minik Edanur’u su birikintisinden çıkartan dayı Selçuk Yaşar ise "Böyle bir şey olamaz. Biz adalet istiyorum. Ben atlayıp çıkardım yeğenimi. Güvenlik hiçbir şey yapmadı. Kucağıma aldığımda gitmişti. Beni yutuyordu çukur beni içine çekecekti. Orada bu alanın çevrilmesi gerekliydi. Etrafında hiçbir şey yoktu. Su üstünü kapatmış. Ailesi perişan durumda. Cenazeye kaldıramıyoruz" diye konuştu. Minik Edanur’un kimlik belgesinin bulunmadığı, cenazesinin aileye teslim edilebilmesi için DNA testi sonuçlarının bekleneceği öğrenildi.
Ankara Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ‘miras şantiye gezileri’ devam ediyor Ankara Büyükşehir Belediyesinin kent turizmini canlandırmak ve kent tarihini tanıtmak için hayata geçirdiği ‘Ankara Miras Şantiye Gezileri’ devam ediyor. Uzman rehberler eşliğinde gerçekleşen gezilerde; vatandaşlar restorasyon çalışmaların sürdüğü Roma Tiyatrosu, Arkeopark ve Ankara Kalesi’ni gezerken çalışmalar hakkında da bilgi alıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kentin kültürel ve tarihi mirasının korunmasının yanı sıra gelecek nesillere aktarılması ve vatandaşlara hayata geçirilen çalışmalar hakkında bilgi verilmesi amacıyla düzenlediği Ankara Miras Şantiye Gezileri devam ediyor. Ulus Tarihi Kent Merkezi’nin içinde yer alan Arkeopark, Roma Tiyatrosu ve Ankara Kalesi çalışma alanlarını yerinde görme fırsatı bulan Başkentliler de uygulamaya yoğun ilgi gösteriyor. Yirmincisi düzenlendi 20’ncisi düzenlenen Ankara Miras Şantiye Gezileri’nde tarihi alanları gezen Başkentlilere eşlik eden Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı Kültürel Mirasın Korunması Şube Müdürü Sinem Battaloğlu, “Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Kültürel Mirasın Korunması Şube Müdürlüğü olarak Ankara Kalesi, Arkeopark ve Roma Tiyatrosu’nda yaptığımız çalışmaları vatandaşlarımıza göstermek için şantiye gezileri düzenliyoruz. Vatandaşlarımızın da oldukça yoğun bir ilgisi var bu gezilere” dedi. Battaloğlu, bugüne kadar düzenlenen gezilere yaklaşık 500 vatandaşın katıldığını ifade etti.