Türkiye 3’üncü Turizm Şurası hazırlık çalışmaları, Gaziantep’te Yerel Yönetimler ve Turizm Komisyonu ile devam ediyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, “Kalkınma yerelden başlar” şiarının ana unsurlarından birinin turizm olduğunu vurgulayarak, “Turizm, artık ‘ne kadar güzel dağım var, ne kadar güzel yaylam var, ne kadar güzel termalim var’ diyecek bir sektör değil. Bu sektörün tüm altyapısını oluşturmamız, beraberinde oluşacak riskleri de yönetmemiz gerekiyor” dedi. Türkiye’nin uluslararası rekabet ortamında imajını ve marka değerini yükseltmek, ilgili çalışmaları ve görüşleri ele almak üzere 1 ile 3 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek 3’üncü Turizm Şurasının komisyon hazırlık toplantıları devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Ankara ve Antalya’daki komisyon toplantılarının ardından Yerel Yönetimler ve Turizm Komisyonu, Gaziantep Divan Otel’de, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin başkanlığında toplandı.
Şura kapsamında belirlenen 13 komisyonun ön hazırlık toplantıları kapsamında yapılan toplantıya Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, belediye başkanları ve çeşitli alanlardan yerel yönetimler ve turizm alanında uzman 25 komisyon üyesi katılıyor.
“Kalkınma turizmle başlar“
Komisyon Başkanı Fatma Şahin, yerel yönetimler açısından turizm kavramının her geçen gün daha da fazla önem kazandığını, "Kalkınma yerelden başlar" şiarının ana unsurlarından birinin de turizm olduğunu belirterek, Komisyon toplantısının bir turizm kenti olan Gaziantep’te yapılmasından çok mutlu olduğunu aktardı. Şahin, Büyükşehir Belediyesi olarak en önemli ve sürekli gündemlerinden birinin turizm olduğunu söyleyerek, bu hassasiyetin sonucunda Gaziantep’in en önemli turistik unsurlarından olan gastronomi ile UNESCO Gastronomi Kenti seçildiklerini hatırlattı.
“Turizm duygusal bir meseleden çıktı“
Şahin, “Turizm meselesi artık duygusal bir meseleden çıktı. Turizm tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir. Turizm, şehir, ülke ve dünye ekonomilerini direkt ilgilendiren bir meseledir. Dönemsel olarak bakıldığında çok ciddi risklerin yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. İki tercihimiz var ya içimize kapanacağız, mazeret üreteceğiz ya da turizm riskini fırsatlara çevireceğiz. En zor zamanda mazeret üretmeden, fırsatları, imkanları ve riskleri nasıl yöneteceğiz, yol haritasını nasıl çizeceğiz? Sorularını yanıtlamak gerekiyor, Bizim tercihimiz, Cumhurbaşkanımızın 2’nci turizm şurasındaki söylediği gibi, hiçbir zaman mazeret üreten bir ülke olmadık. Turizm alanında çok iddialıyız. Yeni bir dönem yaşanıyor. Söylem ve eylem birliği açısından çok ciddi gücümüz var. Bakanlıklarla ilişkilerde ve bütçeleme gibi yerel yönetimlerin kendi içinde yapması gerekenler var. Bakanlıkla olan işbirliğiyle net politikalarla daha güçlü yol almamız gerekiyor. Dünya’da büyük bir rekabet var. Rekabeti yönetebilmemiz için de bu alanda kaliteyi artırıp, söylem ve eylem birliğini güçlendirmemiz gereken bir dönem yaşıyoruz. Bu toplantıdan, bu masadan çok umutluyum. Dünya’nın 10’uncu ekonomisi olabilmek gibi ciddi hedefi olan bir ülkede, turizm alanında da Dünya’nın 3’üncü ekonomisi gibi bir hedefimiz var. Bu hedefi gerçekleştirebilmemiz için, yapmamız ve yapmamamız gerekenler var. Cumhuriyetin 100’üncü yılında turizm sektörünü nasıl hazırlayacağız bunun çalışmasına yoğunlaşmalıyız. Turizm, artık ‘ne kadar güzel dağım var, ne kadar güzel yaylam var, ne kadar güzel termalim var’ diyecek bir sektör değil. Bu sektörün tüm altyapısını oluşturmamız, beraberinde oluşacak riskleri de yönetmemiz gerekiyor“ şeklinde konuştu.
“Gaziantep’in rekabet gücünü ölçtürdük“
Şahin, "Turizm sektöründeki en küçük küçülme 40 sektörü direkt etkiliyor. İstihdamı, ihracatı başta olmak üzere tüm rakamları etkiliyor. Ekonomi, sanayi ve turizm sektörü açısından turizm, Gaziantep için önemli bir meseledir. 4 yıl önce Gaziantep’in rekabet gücünü ölçtürdük, arkeoloji ve gastroloji açısından güçlü bir şehir olduğumuz ortaya çıktı. Yerelden evrensele gelenekten geleceğe sloganıyla saklı cennetimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Kültür ve turizm alanında şehri yukarılara taşımak için çalışıyoruz. 4 yıldır oda başkanlarımızla, şehirle, esnafımızla birlikte şehri gastronomi ve arkeoloji alanında altyapısını güçlendirmeye çalışıyoruz. 81 şehrin söyleyecek çok sözü var. Her birinde çok kıymetli hazine var. Hazinenin kapağını açtıkça güzellikler çıkıyor. Bu da yerel yöneticilere önemli sorumluluklar getiriyor" diye konuştu.
Toplantıya Kültür ve Turizm Bakanlığı adına katılan Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Temurci de yerel yönetimler ve turizm konusunun Şura’nın en önemli alanlarından biri olduğunu anlatarak, Bakanlığın, turizmin yerel gelişimine büyük önem atfettiğini, yerel turizmdeki olumlu gelişmelerin Türkiye turizmini de büyüttüğünü vurguladı.
3’üncü Turizm Şurası’nın 13 komisyonunun ön hazırlık toplantıları, ilerleyen günlerde Ankara, İstanbul ve diğer illerdeki toplantılarla devam edecek.
