EKONOMİ - 17 Ekim 2017 Salı 11:41

Gaziantepli İşadamları Cerabulus’ta

A
A
A
Gaziantepli İşadamları Cerabulus’ta

GTO’nun Organizasyonuyla Gaziantep ve Suriyeli girişimciler bir araya geldiGaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Beyhan Hıdıroğlu, Fırat Kalkanı Operasyonu ile güvenliğin tesis edildiğiCerabulus ile yüzyıllardır süren dostluğu ve komşuluğu ticari ilişkilerle daha da güçlendirmek istediklerini söyledi.

GTO’nun Organizasyonuyla Gaziantep ve Suriyeli girişimciler bir araya geldi


Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Beyhan Hıdıroğlu, Fırat Kalkanı Operasyonu ile güvenliğin tesis edildiğiCerabulus ile yüzyıllardır süren dostluğu ve komşuluğu ticari ilişkilerle daha da güçlendirmek istediklerini söyledi.


Gaziantep Ticaret Odasının organizasyonuyla Suriye’nin Cerabulus kentindeki Suriyeli işadamları, Gaziantepli işadamlarıyla bir araya gelerek ticari ilişkilerin geliştirilmesiyle ilgili görüş alış verişinde bulundular.


Suriye’nin Cerabulus kentinde gerçekleştirilen iki gün süren toplantı ve ikili görüşmelere Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Beyhan Hıdıroğlu başkanlık etti.


Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Beyhan Hıdıroğlu, güvenliğin sağladığı Cerabulus’la ticari ilişkilerde yeni dönem başlatmak istediklerini, Suriyeli ve Gaziantepli işadamlarının bir araya geldiği toplantı ve ikili görüşmelerin bir hayli verimli geçtiğini söyledi.


Fırat Kalkanı Operasyonu ile güvenliğin tesis edildiği Cerabulus bölgesinde barışı, dostluğu, hayatı ve ticari ilişkileri yeniden inşa etmek istediklerini belirten GTO Başkanı Hıdıroğlu, “ Yüzyıllardır süren dostluğumuzun, komşuluğumuzun, kültürel ve ticari ilişkilerimizin arasına daha fazla kan, gözyaşı acı girmesini istemiyoruz. Üyelerine daha iyi hizmet verme amacında olan ve her zaman ilklere imza atan Odamızda, Nisan 2016’da Suriye Masasını kurduk. Savaştan önce sadece 14 Suriyeli firma Odamıza kayıtlı iken, bugün 1200 yakın Suriyeli üye firmaya hizmet veriyoruz. Vatanından uzakta yaşam mücadelesi veren Suriyeli dostlarımızın 500 bine yakını Gaziantep’te yaşıyor. Suriyeli dostlarımızla ekmeğimizi, suyumuzu, soluduğumuz havayı paylaşıyoruz. Suriye masamız aracılığı ile üyelerimizle sürekli iletişim halindeyiz. Onları ekonomik ve sosyal yaşama en doğru şekilde entegre etmeye çalışıyoruz. Ülkesini bırakmak zorunda kalan işadamlarının bilgi ve tecrübelerini dünyanın dört bir yanındaki iş bağlantılarını ve maddi birikimlerini ülkemize kazandırmaya çalışıyoruz. Bunun için hem Birleşmiş milletlerle hem de çeşitli STK’larla ortak projeler yürütüyoruz. Gaziantep’teki Suriyeli firmaların karşılaştığı sorunların üzerinde durarak ve yetkili kurumlara ileterek çözüm üretmeye çalışıyoruz” dedi.


Gaziantep Ticaret Odası olarak yaptıkları organizasyonun, yatırım ve ticaret ortamını yerinde incelemek ve yerel işadamlarıyla irtibat sağlamak anlamında bir hayli verimli geçtiğini vurgulayan GTO Başkanı Hıdıroğlu, “ Güvenli bölgede ekonomik hayatın yeniden canlanması ve sosyal hayatın normale dönmesi Suriyeli işadamlarının olduğu kadar bizimde en büyük dileğimizdir. Suriyeli işadamlarının karşılaştığı problemlerle ilgili eğitimler ve bilgilendirme toplantıları düzenliyoruz. Cerabulus’a yatırım konusunda yaptığımız bu ilk organizasyon bundan sonra da devam edecektir” şeklinde konuştu.


Cerabulus bölgesinde ortak yatırım yapmak isteyen girişimcilerin bir araya geldiği, iki gün süren toplantı ve ikili görüşmelere, firma temsilcilerinin yanı sıra Dışişleri Bakanlığı Gaziantep Temsilcisi Büyükelçi Adnan Keçeci, Gaziantep Vali Yardımcıları Yaşar Aksanyar, Ahmet Turgay İmamgiller, GTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sadık Koçak, Yönetim Kurulu üyeleri, M. Sami Akay, Ömer Faruk Melekoğlu, GTO Meclis üyeleri Ali Değer, Ayhan Aybar Çeliksöz, Mehmet Tabur, Mehmet Özdemirler, Ökkeş Tabur, Mehmet Nuri Bay ve Recep Türk’te katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da turunçgilde unlu bit mücadelesi başladı Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından turunçgil bahçelerinde unlu bit zararlısına mücadele çalışmalarının başladığını duyurarak kültürel, biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemlerini açıkladı. Turunçgil ağaçlarının kapladığı 43 bin 889 dekar alan ve 162 bin 172 ton üretimi ile yaş meyve ve sebze ihracatında gelişme potansiyeline sahip illerden olan Aydın’da, turunçgil bahçelerinde kontroller devam ediyor. Bu çerçevede harekete geçen Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında kontrollerini aralıksız sürdürürken, tespit edilen unlu bit zararlısının mücadele gerektirecek düzeyde olduğunu belirledi. Üreticilere çağrıda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, mücadele çalışmalarının başladığını duyurdu. Konu ile ilgili Aydın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada “İlimiz turunçgil alanlarında yürütülen Entegre ve Kontrollü Ürün Yönetimi (EKÜY) projesi kapsamında, yapılan bahçe kontrollerinde unlu bitin ekonomik olarak mücadeleyi gerektirecek düzeyde olduğu görülmüştür. Mücadele zamanı gelen ve yayılma eğiliminde olan Turunçgil Unlu Biti (Planococcus citri) zararlısının tüm üreticiler tarafından tanınıp, yoğunluğunun izlenmesi ve bahçelerde mücadelenin uygulanması ilimiz turunçgil yetiştiriciliği için büyük önem taşımaktadır. Turunçgil unlu bitinin ergin dişileri, uzunca oval biçimde, beyaz ve unlu gibi bir görünümdedir. Ortalama uzunluğu 3,7 mm, eni ise 1.8 mm’dir. Vücudun her tarafı beyaz ince mumlu iplikçiklerden oluşmuş bir örtü ile kaplıdır. Bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde yumakçıklar şeklinde görülürler. Bir dişi 300-400 adet yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar yumakçıklar içerisinde kısa bir süre kaldıktan sonra dışarı çıkarlar. Bu dönemde larvalar oldukça hareketlidir. Yıllara ve bölge koşullarına göre değişmekle birlikte yılda 3-4 döl verirler. Turunçgil unlu biti emgi yaparak doğrudan, ballımsı madde salgılayarak fumajine neden olmasıyla da dolaylı yoldan bitkilere zarar verirler. Popülasyon yoğunluğunun yüksek olduğu zamanlarda turunçgillerde aşırı meyve dökümüne ve fumajine neden olurlar. Esas konukçuları turunçgil tür ve çeşitleri olup, incir , asma, nar, sera ve süs bitkilerinde de zarar yaparlar. Kışı çoğunlukla yumurta ve yumurtalı ergin olarak ağacın gövde çatlakları arasında, yumurtasız ergin ve larva olarak da sürgün uçları arasında beslenerek geçirirler. Yumurtalar ilkbahar aylarında havaların ısınması ile birlikte açılır ve çıkan larvalar öncelikle yapraklarda ve sürgünlerde özellikle de iki bitki organının birbirine değdiği yerde beslenir. Yeni meyvelerin teşekkülü ile meyvelerin sapla birleştiği çanak yaprakları ve meyvelerin birbiriyle temas ettiği yerlerde, göbekli portakalların göbek kısmında emgi yaparak meyve kalitesini düşürür ve sap dipleri zayıflayan meyvelerin dökülmesine neden olurlar. Bu zararlının bulunduğu yerlere harnup ve portakal güveleri de yumurta bırakır. Zararlının çıkardığı tatlı maddeler bu güvelerin larvalarının besin kaynağı olur. Orantılı nemi yüksek gölgeli sıcak yerler unlu bitin gelişmesine uygundur. Yaz sonuna doğru bu belirtilen yerlerden gövde ve dallara dağılırlar” ifadeleri yer aldı. “Avcı böcekler salınmalı” Mücadele yöntemlerine ilişkin yapılan açıklamanın devamında ise “Kültürel mücadele çerçevesinde bahçede yabancı ot temizliğine dikkat edilmeli, sürümler tavında yapılmalı, budama yaparken ağaç taçları hiçbir zaman birbirine kavuşmamalıdır. Güneşlenme ve hava akımı sağlanmalıdır. Biyolojik mücadele ise ülkemizde kitle üretimi yapılan ve bahçelere salınan, bölge şartlarında kışı geçiremeyen Cryptolaemus montrouzieri Muls. (Col.:Coccinellidae) avcı böceği ve Leptomastix dactiilopii How. (Hym.:Encyrtidae) parazitoidi en önemli doğal düşmanlarıdır. Bu yararlı böcekler unlu bitle bulaşık bahçelere salınarak başarılı bir şekilde biyolojik mücadele yapılmaktadır. Bu şekilde biyolojik mücadele yapan üreticilerimiz ayrıca Bakanlığımızın biyolojik mücadele destek ödemesinden de yararlanabilmektedirler. Bunlar dışında ülkemizde doğal dengenin bozulmadığı bahçelerde unlu bitin çok sayıda yerli doğal düşmanları da vardır. Bahçe, Nisan ayı ortasından itibaren 15 gün ara ile kontrol edilir. Yeni meyvelerin oluşmasından meyvelerin çanak yapraklarının kapanmasına kadar olan devrede ağacın gövde dal ve sürgün uçları, bu devreden Haziran ayının son yarısına kadar meyve çanak yaprağı arası, Temmuz ayından itibaren ise bitişik meyveler ve yaprağa temas eden meyveler kontrol edilir. Mayıs ayı sonuna kadar yüzde 5 ağaç ve Haziran ayı sonuna kadar yüzde 8 ağaç veya meyve bulaşıklığı saptanırsa ağaç başına 2-3 adet predatör C. montrouzieri ile 10 adet parazitoit L. dactylopii salınması gerekir. Ağustos ayında gerek ağaç ve gerekse meyve bulaşıklığı yüzde 15 olursa ağaç başına 4-5 adet predatör ile 10 adet parazitoit verilir. Bu devrede meyve bulaşıklığı daha yüksek oranda tespit edilir ve koloni teşekkülü görülürse 5-10 adet veya daha çok sayıda predatör ile bu miktarın 2 katı parazitoit salınır. Eylül ayında yüzde 20 ağaç ve meyve bulaşıklığı bulunan bahçeye iklim durumuna göre Kasım sonuna kadar ağaç başına 10 adet predatör ve 20 adet parazitoit salımına devam edilir. Karınca faaliyeti olan bahçelerde yararlı böcek salımlarından önce ağaçların kök boğazları daire şeklinde karınca öldürücü toz bir ilaçla ilaçlanmalıdır. Ayrıca ağaçların toprakla temas eden dal uçları budanarak karınca faaliyeti önlenmelidir. Kimyasal mücadele de unlu bitin olduğu belirlenen bahçelerde biyolojik mücadele yapılmıyor ise meyveler fındık iriliğinde iken ruhsatlı olan ilaçlarla kimyasal mücadele yapılmalıdır. Ancak yüksek popülasyonlu bahçelerde biyolojik mücadele uygulamasından önce popülasyonu düşürmek ve dökümü kısmen önlemek bakımından da yine kimyasal mücadele yapılmaktadır. Arı ölümlerini önlemek için ilaçlamalardan önce çevrenizdeki arıcıları bilgilendiriniz” ifadelerine yer verildi.