EĞİTİM - 19 Ocak 2018 Cuma 13:17

GAÜN, Türkiye’nin en iyi 14’üncü üniversitesi

A
A
A
GAÜN, Türkiye’nin en iyi 14’üncü üniversitesi

Merkezi ABD’de bulunan Dünya’nın en saygın bilgi ve haber yayıcıları arasında yer alan US News’in ‘En İyi Global Üniversiteler 2018’ sıralamasında Gaziantep Üniversitesi, dünyanın en iyi üniversiteleri arasında 876.

Merkezi ABD’de bulunan Dünya’nın en saygın bilgi ve haber yayıcıları arasında yer alan US News’in ‘En İyi Global Üniversiteler 2018’ sıralamasında Gaziantep Üniversitesi, dünyanın en iyi üniversiteleri arasında 876. sırada yer alırken, "Uluslararası İşbirliği" alanında ise dünya 32’si oldu. GAÜN, Türkiye’nin en iyi 14’cü üniversitesi olmayı da başardı.


Dünyanın 67 üniversitesindeki 20 binin üzerindeki üniversitenin uluslararası işbirliği, global araştırma itibarı, yayınları, yayınlarına yapılan atıfları, kitapları, uluslararası işbirliği ile yapılan yayınları, düzenlediği konferans sayısı gibi 13 ayrı kriteri değerlendirilerek belirlendiği listede, GAÜN 29.6 genel puana ulaştı. Türkiye’nin Asya Kıtası’nda değerlendirildiği araştırmada, Gaziantep Üniversitesi, bölgesel araştırma itibarında ise 253. oldu. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki üniversite çağına gelmiş gençlerin, yurt dışında okumak için kendilerine rehber edindiği en önemli araştırmaların başında gelen US News’in Dünya’nın En İyi Üniversiteleri Listesi’ne girmesinde, GAÜN’ün uluslararası öğrenci sayısının giderek artması başta olmak üzere, çeşitli kriterlerindeki iyileşmenin etkili olduğu belirtildi. GAÜN’ün tüm dünyada 876, Türkiye’de ise 14’cü en iyi üniversite olması ve sıralamadaki yerinin giderek üste doğru tırmanmasının yanı sıra, TÜBİTAK’ın yenilikçi üniversiteler sıralamasıyla tescillenen başarısı, GAÜN’ün ‘Uluslararası Üniversite’ kimliğini taşıması olarak değerlendiriliyor.


“YÖK uluslararasılaşma atağına geçti’’


YÖK, Türkiye’deki üniversitelerin uluslarasılaşma konusunda iyileştirilmesi için 2018 - 2022 Uluslararasılaşma Strtajesi’ni uygulamaya koydu. Bunun için bir strateji belgesi hazırlayan YÖK, Türkiye’nin dünya ülkelerinden daha çok öğrenci çekilebilmesi için birtakım tedbirler alırken, üniversitelerin durumuyla ilgili rakamları da açıkladı. Buna göre Gaziantep Üniversitesi, uluslarasılaşmanın en önemli kriteri olan yabancı öğrenci sayısında, İstanbul ve Anadolu Üniversitesi’nin ardından üçüncü sırada yer aldı. GAÜN, bu kategoride 2 bin 676 lisans öğrenci sayısı itibarıyla Anadolu Üniversitesi ile ikinci sırayı paylaşma başarısını elde etti. YÖK’un strateji raporunda, üniversitelerin yabancı öğrenci sayısının artırılmasının, uluslararası üniversite olmadaki önemine vurgu yapıldı. GAÜN’ün uluslararası öğrenci sayısındaki bu başarısıyla, Gaziantep de İstanbul, Ankara, Eskişehir’in ardından en fazla yabancı üniversite öğrencisi bulunan kent ünvanını elde etti. Bu değerlendirmede, Gaziantep, İzmir’in önünde yer aldı.


“Gaziantep’e ihanet ediyorlar’’


Gaziantep Üniversitesi, dünyanın en saygın araştırma kurumlarının başında gelen US News ve unirank’ın da aralarında bulunduğu birçok araştırma ve bilgi ve yayma kurulunun en ciddi raporlarında, hep en iyi üniversite listelerine girmesine rağmen, bazı odaklar tarafından itibar zedeleme ve algı operasyonlarıyla karşı karşıya kaldığını vurgulayan üniversite yetkilileri, “Bu kirli operasyonlara rağmen üniversitemiz hızla büyümeye devam ediyor. Gaziantep’in marka değerlerinden olan GAÜN’e yapılan bu operasyonlar gerek hukuk, gerekse diğer kesimlerden hep gerekli cevabı alıyor. Almaya de devam edecek. Çünkü bu yalan girdabına kapılanlar artık inandırıcılıklarını yitirdiklerinin farkında değiller” değerlendirmesini yaptı. Yetkililer, “Bu tür karalama ve algı operasyonları Gaziantep Üniversitesi kadar, Gaziantep’e yapılan itibar suikastıdır. Çünkü Gaziantep Üniversitesi, Gaziantep’in marka değerlerinden birisidir ve onu yıpratmaya çalışmak da kentin yıpratılmasından başka bir şey değildir. Yapılanlar da Gaziantep’e ihanettir” dedi.


“Anlamsız rakamlarla algı operasyonu’’


Geçtiğimiz günlerde üniversitelerdeki akademik personelin aldıkları teşvik oranına göre hazırlanan bir raporla, Gaziantep Üniversitesi’nin sanki başarısız gibi gösterilme gibi itibar süikast girişimlerine bir yenisinin eklendiğini belirten yetkililer, “Akademik teşvik, öğretim elemanının kendi inisiyatifiyle YÖKSİS’e girip bilgi ve çalışmalarını kaydetmesi ile oluşan bir olaydır. Bazı üniversitelerde öğretim elemanları sisteme çalışmalarını girerken, bazı üniversitelerde öğretim elemanları zorunlu olmadığı için akademik teşvik için müracaatta bulunmamaktadırlar. Yani çok öğretim elemanı teşvik için başvurursa, o üniversitenin listedeki yeri üst sıralara çıkar. Böyle bir kıstasla hazırlanan liste üniversitelerin eğitim kalitesi, uluslarasılaşması, başarılı olup olmamasına kesinlikle ölçü olamaz. Eğer bu sıralama kaliteyi belirleyen bir sıralama olsaydı; ‘Aralarında ODTÜ’nün de bulunduğu ülkemizin önde gelen birçok üniversitesi hiç sıralamaya bile girememiş’ dememiz gerekirdi. Ayrıca, bu sıralama 2016 yılında yapılan çalışmaların 2017 yılı başındaki akademik teşvik değerlendirmesidir. 2017 yılı çalışmaları 2018 yılında yayınlanacaktır. Böyle bir listeyle yapılan anlamsız bir değerlendirmeyle Gaziantep Üniversitesi’ni karalama, başarısız gösterme girişimi, önceki algı operasyonlarının bir devamıdır. Kaldı ki, söz konusu araştırmada Gaziantep Üniversitesi’nin Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 1. sırada, konservatuvarı 9. sırada, enstitüleri 7. sırada yer almasına rağmen, bunun dikkate alınmaması, bu tür haberlerin Gaziantep Üniversitesi’ne yönelik olumsuz algı operasyonlarının bir devamı olduğunu açıkça göstermektedir. Ancak, bu ve buna benzer itibar karalama ve operasyonları Gaziantep Üniversitesi’nin uluslararası üniversite olma yolundaki çabalarını engellemeye yetmeyecek, iftiracılar da kamuoyu önünde mahkum olmaya devam edecektir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.