GENEL - 27 Mayıs 2018 Pazar 16:13

Bakan Gül’den Erdoğan’a yönelik diktatör eleştirilerine sert tepki

A
A
A
Bakan Gül’den Erdoğan’a yönelik diktatör eleştirilerine sert tepki

Gaziantep’te Ak Parti’ye katılımların olduğu programda konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, bazı gazete, dergilerde yer alan dikkatör eleştirilerine tepki göstererek, "Benim Ayşe teyzemin, Fatma ablamın, Ali amcamın, Hüseyin amcamın ana sütü gibi helal oyları ile gelmiş birine senin diktatör demeye ne hakkın var.

Gaziantep’te Ak Parti’ye katılımların olduğu programda konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, bazı gazete, dergilerde yer alan dikkatör eleştirilerine tepki göstererek, "Benim Ayşe teyzemin, Fatma ablamın, Ali amcamın, Hüseyin amcamın ana sütü gibi helal oyları ile gelmiş birine senin diktatör demeye ne hakkın var. Diktatör, sırtını ’tank’ a dayar, Recep Tayyip Erdoğan sırtını hep halka dayadı"


Gaziantep’te CHP’li bazı aileler, düzenlenen program ile Ak Parti’ye geçti. Törende konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, dünyanın farklı yerlerinde bazı gazete ve dergilerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik yapılan diktatör eleştirilerine sert tepki gösterdi. Adalet Bakanı Gül, " Bakıyorsunuz, dünyanın bir çok gazete, televizyon ve dergilerinde Tayyip Erdoğan’ın resimleri var. Diktatör, diyorlar, şöyle diyorlar, böyle konuşuyorlar. Benim Ayşe teyzemin, Fatma ablamın, Ali amcamın, Hüseyin amcamın ana sütü gibi helal oyları ile gelmiş birine senin diktatör demeye ne hakkın var. Diktatör, sırtını’tank’a dayar, Recep Tayyip Erdoğan sırtını hep halka dayadı. Halktan başka hiçbir güç, tanımadı. İşte bu sandık Paris’tekilerin, Almanya’dakilerin, Washington’dakilerin, Pensilvanya’dakilerin oy kullanacağı sandık değil, Şehitkamil’deki Hüseyin Muhammed amcanın, Fatma, Ayyuş teyzenin vereceği oylarla seçilecek cumhurbaşkanı. O yüzden millet, Türkiye kazanacak" dedi.



"15 Temmuz mücadelesi devam ediyor"


Bakan Abdülhamit Gül, 15 temmuz vesayetçi, darbeci ve FETÖ’cülerin mücadelesini sürdüğünü belirterek, diğer kanatta yer alan ülkesine ve demokrasiye sahip çıkanların da nöbetlerin devam ettiğini kaydetti. Gül, "15 temmuz vesayetçi, darbeci FETÖ’cü ve onun iş birlikçisi içeride ve dışarıdaki bütün güçleri mücadelesini sürdürüyor. Siyasi zeminde de sürdürüyor. Birine şuna oy ver, birine buna oy ver diyor. Sponsor oluyor. Finanse ediyor. Ama 15 Temmuz’un öbür kanadı da devam ederken Türkiye’ye kendi rotasından çevirmek isteyenlerin mücadelesi devam ederken, 15 temmuz’da bu milleti, bu ülkeyi sokakta, bulmadık diyenlerin mücadelesi de devam ediyor. 15 Temmuz gecesi, sokaklarda meydanlarda demokrasiye ülkemize sahip çıkanlar işte 24 Haziran’da görevini yapacak. Ak Parti’ye ve onun lideri Recep Tayyip Erdoğan’a oy verecek inşallah. 15 temmuz devam ediyor, işgalci zihniyeti ile devam ediyor. Ama direnişçi zihniyeti, darbelere karşı duran anlayışı ile de devam ediyor" diye konuştu.


"Menderes’in ezanı Arapça’ya döndürdüğü için idam ettiler"


Bakan Gül, 27 Mayıs 1961 Darbesi’nin yıl dönümün olduğunu hatırlatarak, darbeden sonra asılan Menderes’in ezanı Türkçe’den tekrar Arapça’ya döndürdüğü için idam edildiğini söyledi. Gül, "Ne zaman bu ülkeye, “bu millete, analarıma, bacılarıma kardeşlerime hizmet edeceğim, faize değil milletin cebine para yatıracağım diyen birisi olduysa hep önünü kestiler. Rantiyecilere, ağababalarına değil, milletin kendisine para yatıracağını söyleyenlerin hep önünü kestiler. Bu millete hizmet eden kişileri, vesayetçiler, darbeciler ki onların uzantıları dışarıda, hep engellemeye çalıştılar. Bu gün 27 Mayıs’ın yıldönümü. Rahmetli Menderes için neler söylediler. Yok işte, helikopterlerle hatunları karıştırıyor, yok şöyle yolsuzluk yapıyor, yok şunu, bunu yapıyor. Asıl mesele Menderes’in Türkçe ezanı, arapça, kendi aslına çevirmesidir. ‘Tanrı uludur’dan Allah-u Ekber’e çevirdi’ diye birileri rahatsız oldu bu ülkede. Bu ülkeyi kalkındırdı, ekonomiyi büyüttü diye birileri rahatsız olduğu bu ülkede ve iktidardan attılar. İdam ettiler, idam ettikleri ipin parasını da ailesinden isteme cüretinde bulundular. Bu darbecileri 27 Mayıs’ın yıl dönümünde şiddetle, nefretle kınıyoruz. Bu milletin evladı Menderes’i de rahmetle anıyoruz. Bu millet Menderes’i kıyametine kadar iyi, rahmetle anacaklardır. Bu gün evlatlarına menderes’in ismini verenler var. Ama o darbecileri kimse tanımaz. Çünkü bu millet evlatlarına hep sahip çıkar. Menderes’e o gün sahip çıkamayan milletimizin içerisinde bir ukte vardır. 27 mayıs’ta bu darbe girişimini yapanlarla 28 Şubat’ta 12 Eylül’de, 27 Nisan e muhtırasında darbe girişimini yapanlar aynı kafadır. 15 Temmuz’da da darbe girişimini yapanlar aynı kafadır. 15 temmuz’da bu ülkenin tankını, topunu, silahını, uçağını, teröristlere kullansın diye zimmetlenen kişiler, bu ülkenin evlatlarına karşı kullandılar. Bu ülkenin yüzde 52 oyu ile seçilmiş cumhurbaşkanı’na darbe yapmak için kullandılar. Onu öldürmeye çalıştılar, bu millet ’Biz Menderes’i idam sehpasında yalnız bıraktık ama Recep Tayyip Erdoğan’ı yalnız bırakmayacağız’ dediler" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.