EKONOMİ - 14 Ağustos 2018 Salı 14:59

GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı:

A
A
A
GTB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı:

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, finansal zorlukların üstesinden el birliği ve dayanışma içerisinde gelinebileceğini belirterek, “Büyük ve güçlü Türkiye idealimiz için şimdi her zamankinden çok daha fazla çalışmaya, üretmeye ve istihdama katkı sağlamaya ihtiyacımız var” dedi.

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, finansal zorlukların üstesinden el birliği ve dayanışma içerisinde gelinebileceğini belirterek, “Büyük ve güçlü Türkiye idealimiz için şimdi her zamankinden çok daha fazla çalışmaya, üretmeye ve istihdama katkı sağlamaya ihtiyacımız var” dedi.


Türkiye’nin kur artışından kaynaklı olumsuzlukların üstesinden gelecek gerekli güce ve deneyime sahip olduğuna işaret eden GTB Başkanı Mehmet Akıncı, yaşanan süreçte reel sektörün üretim ve istihdam kapasitesinin korunmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekti.


Yaklaşık 15 yıldır yakın coğrafyasında yaşanan iç karışıklıklar, savaşlar ve küresel krizlere rağmen Türkiye’nin istikrarlı büyümesini sekteye uğratmadan sürdürdüğüne vurgu yapan Akıncı, “Sanayide, üretimde ve ihracatta tüm veriler pozitif yönde seyrederken, döviz kurundaki bu ani artışın sebebini ekonomi ile ilişkilendirmek mümkün değildir. Bu durumu ancak ülkemize karşı uygulamaya konulmuş ekonomik bir saldırı olarak değerlendirebiliriz” şeklinde konuştu.


Müttefik olarak görülen Amerika’nın son dönemlerde almış olduğu karar, tutum ve davranışların sorumlu devlet anlayışıyla bağdaştırılamayacağını kaydeden Akıncı, “Türkiye’de yargılama süreci devam eden bir kişi için önce Adalet ve İçişleri Bakanlarımıza hukuki bir gerekçe göstermeden yaptırım uygulayan, ardından alüminyum ve çelik ihracatına yeni kotalar getiren ABD, son olarak da döviz senaryosunu sahneye sürdü. Ülke olarak son derece hassas bir süreçten geçiyoruz. Kur artışlarının piyasalara olumsuz etkileri var ama devletimizin aldığı tedbirler ve milletimizin ferasetiyle bu olumsuzluğu bertaraf edip geride bırakacağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.


Darbe girişimleriyle ve terör örgütleri aracılığıyla yapamadıklarını ekonomik saldırılarla elde edeceklerini zannedenlerin yine sükutu hayale uğrayacaklarını dile getiren Akıncı, “Türkiye’ye karşı kirli emeller besleyenler ve hasmane duygular içinde olanlar şunu iyi bilmelidir ki, ülkemizin milli onurunu ve dik duruşunu hedef alanlar tarihin hiçbir safhasında bu amaçlarına ulaşamadılar, bundan sonrada hiçbir zaman ulaşamayacaklar. Köklü geçmişiyle Türkiye Cumhuriyeti bu tarz basit oyunlara teslim olacak, boyun eğecek ve taviz verecek bir ülke değildir. Bu dönemde alınacak kararların yanı sıra milletimizin göstereceği birlik, beraberlik ve dayanışma örneği büyük önem arz etmekte. Zira artık bu durum uluslararası bir sorundan çıkıp milli bir mesele haline dönüşmüştür. Milli birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz sürece üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yoktur. Bu dönemde bizler üzerimize düşen sorumlulukların bilincindeyiz. Üyelerimizin sorunlarının çözümü ve talepleri noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz “ diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.