SPOR - 06 Aralık 2018 Perşembe 13:47

Gurur Günü spor organizasyonlarıyla kutlanacak

A
A
A
Gurur Günü spor organizasyonlarıyla kutlanacak

Şehitkâmil Belediyesi, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 97.

Şehitkâmil Belediyesi, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıldönümü kutlama etkinlikleri çerçevesinde düzenleyeceği 5 farklı geleneksel spor organizasyonuyla binlerce öğrenciyi spor alanlarında buluşturacak


Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıldönümü kutlama etkinlikleri çerçevesinde Şehitkâmil Belediye Başkanlığınca düzenlenecek olan Geleneksel 25 Aralık Kurtuluş Günü Spor Etkinlikleri; parkede, kortlarda, havuzlarda ve yeşil sahalarda binlerce sporcunun mücadelesine sahne olacak. Şehitkâmil Belediyesi, Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Gaziantep Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenecek olan etkinlikler Aralıkayı boyunca spora büyük renk katacak organizasyonlarda katılımcı öğrencilere, her yıl yapıldığı gibi Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun kahramanlıklarla dolu hikâyesi de anlatılacak.


“Üst liglerde forma giyebilecek sporcular yetiştirmek İstiyoruz”


Basketbol, badminton, futbol, su topu ve yüzme branşlarında düzenlenecek olan geleneksel spor organizasyonlarının spora gönül veren herkesin katkılarıyla bir şenlik havasında geçeceğini kaydeden Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, “Tüm resmi bayramlarımızda ve önemli haftalarda olduğu gibi Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 97. yıldönümünü de organize edeceğimiz sportif ve sosyal etkinliklerle coşkuyla kutlayacağız. Basketbol, badminton, futbol, sutopu ve yüzme branşlarında kurumlar arası işbirliği ile düzenleyeceğimiz geleneksel spor organizasyonlarının spora gönül veren herkesin katkılarıyla bir şenlik havasında geçeceğini ümit ediyorum. Şu anda okullarımızın kulüpleşmesi ve okullarımızda spor faaliyetlerinin artması adına önemli çalışmalar yürütülüyor. Bu tür faaliyetlerin öğrencilerimizin spora olan ilgilerinin artması, ilimizdeki lisanslı sporcu sayı grafiğinin daha yukarıya çıkması, Gaziantep ve Türk sporuna uzun yıllar hizmet edecek yıldız sporcuların yetişmesi adına çok değerli olduğu düşüncesindeyim. Tüm spor organizasyonlarında olduğu gibi 25 Aralık Kurtuluş Günü Geleneksel Spor Organizasyonlarının düzenlenme sürecinde branş il temsilcilerimizin önemli katkıları oldu. Tüm il temsilcilerimize teşekkür ediyorum. Parke üzerinde kortlarda, havuzlarda ve yeşil sahalarda dostça yarışacak olan tüm sporcu öğrencilerimize başarılar diliyorum. Kazanan her zaman temenni ettiğimiz üzere Gaziantep ve Türk sporu olsun" dedi.


“Hazırlıklarımızı Sürdürüyoruz”


25 Aralık Kurtuluş Günü Spor Etkinlikleri çerçevesinde düzenlenecek olan spor etkinliklerine farklı branşlarda katılım sağlayacaklarını ve kupa mücadelesi öncesinde öğrencileriyle birlikte hazırlıklarını hummalı bir şekilde sürdürdüklerini ifade eden Ali Küncülü Ortaokulu Beden Eğitimi Öğretmeni Ömer Öztürk, “Şehitkamil Belediyemiz tarafından basketbol, badminton, futbol, sutopu ve yüzme branşlarında düzenlenecek olan geleneksel spor organizasyonlarına katılacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Müsabakalar için hazırlıklarımız devam ediyor. Düzenlenen her turnuva, her müsabaka sporcu öğrencilerimizin gelişimine katkı sağlıyor. Emeği geçen katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.
Malatya Malatya’da 200 gram pide 10 TL oldu Malatya’da 7,5 TL olarak satılan pideler bugününden itibaren yapılan zam ile 10 TL’ye satılmaya başlanıldı. Ham maddedeki artışlar nedeniyle Malatya’da da pide fiyatları bugünden itibaren 10 TL’den satılmaya başlanıldı. Fırıncı esnafı depremden bu yanı 7,5 TL olarak satılan 200 gram ekmeğin oda kararı ile birlikte bugünden itibaren kent genelinde 10 TL olduğunu söyledi. Malatya’da fırıncı esnafı Hacı Pence, un başta olmak üzere ham maddeye yapılan zamlardan sonra şuana kadar kazançlarının olmadan satış yaptıklarını ifade ederek, “Rayiç belirlendi ama yeterli değil. Girdi maliyetleri, un fiyatları, işçilik ücretleri çok yüksek. Kazanmamız için 15 TL olması lazım ama şu anki fiyat 10 TL. İşçilik yüksek, verdiğimiz para yeterli gelmiyor, dolayısıyla işçi bulamıyoruz. 4 kişi çalışmamız gerekirken 2 kişi çalışıyoruz. Bir yıldır ekmeğe zam gelmemişti. Bir çuval un 700 TL, kira, işçiye 45 bin lira veriyoruz. Artan maliyetler nedeniyle ekmeğe zam yapıldı” dedi. Bir diğer fırıncı esnafı Ali Koçer ise ekmek yapımında gerekli olan maya, tuz ve un gibi ham maddelere uzun zaman önce zam yapıldığını hatırlatarak “Fiyat şu an için yeterli. Una aşırı derecede zam geliyor. Un geçen sene devlet destekliyken 390 TL iken desteğin kesilmesinden sonra 680 lira oldu. Maliyetler arttığı için ekmeğe zam yapıldı” diye konuştu.