EĞİTİM - 07 Aralık 2018 Cuma 16:11

Kariyer Günlerinde Öğrencilere Altın Tavsiyeler

A
A
A
Kariyer Günlerinde Öğrencilere Altın Tavsiyeler

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Yönetim Kariyer Topluluğu tarafından düzenlenen Genç Kariyer Zirvesi’nde Doç.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Yönetim Kariyer Topluluğu tarafından düzenlenen Genç Kariyer Zirvesi’nde Doç. Dr. Cem Gökçen, Cengiz Halil Çiçek, Sümeyra Osmanlıoğlu ve Reşat Taman, öğrencilerle deneyimlerini paylaşıp önemli tavsiyelerde bulundu.



Konuşmasında öğrencilere işlerini çok iyi yapmaları önerisinde bulunan GAÜN Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Gökçen, “Türkiye’de bir insan her şeyi iyi yapmaya çalışıyor. Oysa, bunu yapmaya çalışırsanız hiçbir şeyi ii yapamazsınız. Kendimizle ilgili şüphelerden vazgeçip, yapabileceğimizin en iyisini yapmaya devam etmek, ısrarcı olmak, başarısızlığa reddedilmeye ve dalga geçilmeye rağmen ve merdivenleri yavaş yavaş çıkmak. Alanınızda biraz daha gayret etmek, o iş üzerinde tekrar tekrar çalışmak gerekiyor. Sadece ders dinlediğimizde yüzde 5 öğreniyoruz. Fakat grupla tartışıp, pratik yapar oranlar yüzde 90’lara çıkıyor” dedi.


Düz Değil, Yukarı Doğru Bakın


Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Gaziantep Bölge Temsilcisi ve SANKO Holding Basın Danışmanı Cengiz Halil Çiçek ise, yaşamanın risk haline geldiği günümüzde riskten kaçınanların hangi işi yaparsa yapsın vasatın üzerine çıkamayacağını, başarının “yetinme” ile sınırlı olacağını belirterek, “Başarılı olmak istiyorsanız; yola göz hizanıza paralel bakmayın, 45 derece açı ile yukarıya bakın, açıyı büyütürseniz önünüzü göremezsiniz” dedi.“Yani sizden daha üst görevlerde olanlara bakın, oralara nasıl gelmişler, başarıyı nasıl sağlamışlar, onu görün” diyen Çiçek, şunları kaydetti:“Ancak, bir süre sonra, yukarıdakilere baktıkça motivasyonunuzu kaybedebilirsiniz, işte bu nedenle zaman zaman 45 derece açı ile aşağıya bakın, başkalarının sahip olamadığı, sizin sahip olduklarınızı görün. Bu kesinlikle hayatı yalan üzerine bina etmek değil, hayatımızın bir gerçeğidir. Herkes aynı makamlara, değerlere, zenginliğe sahip olamaz. Zaten olsa kim, neyin mücadelesini verecek ki? Farklılıklar hayata renk katıyor, mücadele ruhunu geliştiriyor” şeklinde konuştu.


Başarının Sırrı Sabır


Konuşmasında öğrencilere başarılı olabilmeleri için hayatlarında özveride bulunmaları gerektiğini vurgulayan Venture Çikolata Yöneticisi Sümeyra Osmanlıoğlu ise, öğrencilere hitap ederek, “Hayatınızda ön göremediğiniz bazı sıkıntılar olabiliyor. İş kurmayı düşünüyorsanız iş kuruluş aşamasında bazı sosyal aktivitelerinizden fedakarlık yapmanız gerekir. Gece gündüz kavramı ve tatil gibi bir düşünceniz olmasın. Özverili çalışmanız gerekiyor. Hiçbir şey kolay elde edilmiyor. Başarısızlık yaşadığınızda ya da bir sıkıntı ile karşılaştığınızda geriye dönüp fikirde bir yanlışlık olup olmadığınıza bakmanız lazım. Sürdürülebilir bir fikrin olduğunuzdan eminseniz o zaman yola devam edin. Kararlı olmak ile esnek olmak arasındaki dengeyi tutturabilen insanlar hayatta başarılı olur. Kararlılık bir şeyin arkasında dimdik durmaktır. Başarısızlıklardan yılmayın. Unutmayın, her şey doğru yapılsa bile sonuç doğru alacak diye bir kaide yok. Risk alıp yola devam edin” ifadelerini kullandı.


Egolarınızdan Arının


Öğrencilere ego sahibi olmak yerine, eko sistemin bir parçası olmaları tavsiyesinde bulunan İpekyolu Kalkınma Ajansı Uzmanı Reşat Taman ise, “Öncelikle kariyerinize odaklanın. Bununla birlikte hayatınızı eğlendirmek için bu müzik olur, seyahat olur kendinize bir tutku edinin. Bu ülkede rekabet var. Rekabet olduğu için sizin her zaman bir sonraki güne daha hızlı adım atmanız gerekiyor. Önce bir hayal kuracağız. Hayal kurmak başarmanın yarısıdır. Hayal kurarsak zaten devamı zaten yavaş yavaş geliyor. Her yeni güne bir şey koymanız gerekiyor. En ufak bir şey bile koysanız bir proje, bir toplantı. Bir şeye sırf sertifika alacağım diye gelmeyin” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.