GENEL - 15 Ocak 2020 Çarşamba 15:44

Kongrede, Büyükşehir Belediyesi’nin projeleri öne çıktı

A
A
A
Kongrede, Büyükşehir Belediyesi’nin projeleri öne çıktı

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafından Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Ankara’da gerçekleşen Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongre ve Sergisi’nde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin projeleri dikkat çekti.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) tarafından Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Ankara’da gerçekleşen Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongre ve Sergisi’nde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin projeleri dikkat çekti.


Cumhurbaşkanlığı himayesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğinde Türkiye Belediyeler Birliğince düzenlenen kongrede; belediyelerin vatandaşa daha etkin hizmet sunması amacıyla akıllı teknolojiler, çevre, ulaşım, yönetişim, güvenlik, sağlık ve coğrafi bilgi sistemleri alanlarındaki uygulamalar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve yerel yönetim temsilcileri tarafından değerlendirildi.


Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium’da düzenlenen Akıllı Şehirler ve Belediyeler Kongre ve Sergisi’nin açılışına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, AK Parti İzmir milletvekili Binali Yıldırım, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay katıldı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Marka şehirler için çözüm akıllı şehir”


ATO Congresium’da düzenlenen kongrede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, akıllı şehirler kavramının 1990’lı yıllarda ortaya çıktığını kaydederek, “En sade şekilde teknolojinin şehirlere uyarlanması olarak ifade edebileceğimiz bu yaklaşım, giderek yaygınlaşmış ve benimsenmiştir. Her ne kadar benzer bilişim teknolojileri kullanılıyor olsa da akıllı şehir uygulamaları, her ülkenin, her şehrin kendi ihtiyaçlarına, kendi imkânlarına, kendi altyapısına göre değişebilmektedir. Türkiye olarak biz de kendi akıllı şehir stratejilerimizi geliştirmek için çalışmalara başladık. Belediyelerin akıllı şehir kavramı çerçevesinde önlerinde; altyapı, güvenlik, enerji, yönetim, eğitim, sağlık, bina ve ulaşım gibi alanlarda çok geniş bir potansiyeli bulunuyor. Bu alanlardaki uygulamaların ortak amacı, daha az maliyetle daha verimli ve etkili hizmet sunabilmektir. Akıllı şehir hizmetleriyle insanların hayat kalitelerini ne kadar yükseltebilir ve kolaylaştırabilirsek vatandaşlarımızın bu işi sahiplenme düzeyini o derece yüksek tutabiliriz. Marka şehirler hedefimize giden yol akıllı şehir çözümlerinden geçiyor. Önemli olan bu iş için altına girilecek finansal yükle elde edilecek neticenin doğru tespit edilebilmesidir. Şayet bu denge iyi kurulabilirse belediye bütçesi yanında, yatırımcıların desteği de alınabilir. Esasen, akıllı şehir uygulamalarının hepsi belediyeyle ilgili de değildir. Yeni nesil teknoloji altyapısının insan hayatında yol açacağı büyük dönüşüm düşünüldüğünde, bu konunun çok geniş bir uygulama alanı olduğu görülecektir. Bu konuda önce kim harekete geçerse en çok onun kazançlı çıkacağını söylemek mümkündür. Ülkemizde ister belediyeler, ister diğer kurumlar veya özel sektör tarafından olsun, hayata geçirilecek tüm akıllı çözüm uygulamalarının birbiriyle uyumlu olması kritik öneme sahiptir. Aksi takdirde Türkiye, teknoloji çöplüğüne döner” dedi.


Fatma Şahin: “Kent bilgi sistemiyle alzaymır hastalarına destek oluyoruz”


TBB ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise, “41 ülkeden gelen katılımcılara ev sahipliği yaptıklarını belirterek, “Akıllı Şehirler Projesi’ni Cumhurbaşkanlığı himayelerine aldığı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür ederim. Bir şehir nasıl akıllı olur? Bu bir; strateji, liderlik, vizyon, kültür, bütçe, şeffaflık, teknoloji ve vatandaş odaklı çalışmayı gerektirir. 21’inci yüzyıl veri yüzyılıdır. Bütün veri güvenliğini sağlayarak sorunları çözme kapasitemizi yükseltmeliyiz. Böylelikle halkımızın yaşam kalitesini ileriye taşıyabiliriz. Dünya Ortaçağ’ı yaşarken bizim medeniyetimiz; İbni Sina’yı, İbni Haldun’u, Ali Kuşçu’yu ve Farabi’yi yetiştirdi. Farabi, akıllı şehirleri anlatırken şehrin vücuda benzediğini söylüyor. Vücudun sağlıklı yaşayabilmesi için organların birbirleriyle nasıl senkronize olması gerekiyorsa şehrinde kendi içerisinde oluşumlarıyla aynı biçimde senkronize olması gerekir. Her şeyin sonunda vücudun kalbi nasıl merkez oluşturuyorsa şehirlerde de kalbi temsil eden şey gönüllü belediyecilik anlayışıdır. Bu amaç doğrultusunda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi olarak teknolojiyi vatandaş odaklı çalıştırabilmek için gayret sarf ediyoruz. Bu bir paradigma değişimidir. Ben her şeyden önce bir anneyim. Bebeğinin sesini duymayan bir anneyle empati kurduğumuzda, ona verdiğimiz cihazla bebeğini duyduğunu bilerek mutlu oluyorum. Güncel verilerimize göre Gaziantep’te 7 bin alzaymır hastası var. Hasta yakınları mustarip. Alzaymır hastaları evden çıkınca anımsamakta zorluk yaşadıkları için evlerini tekrar bulamıyorlar. Kent bilgi sistemiyle onların birbirlerini bulmasını ve evlerine ulaşmasını sağlayacak bir merkez oluşturduk. İşte, akıllı şehirler projesinin insanın yaşamına etkisi yönünün ne kadar yüksek olduğunu görüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vizyonuyla oluşturulan bu ekosistemin içerisinde biz yalnızca pazar olamayız. Biz aynı zamanda üretim merkezi de olmalıyız. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da büyük destekleriyle küresel ölçekte rekabette yer alabilmek için büyük bir gayret gösteriyoruz. Yeni bir hikaye yazıyoruz. Ar-ge inovasyon ve çevreye duyarlı şehirciliği meydana getirmek için çaba sarf ediyoruz. Türkiye Belediyeler Birliği, birlikte belediyeciliktir. Dünya’nın 10’uncu ekonomisi olma peşindeyiz. Bu bir hayal değil, çalışırsak başarırız” diye konuştu.


Öte yandan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile ASELSAN arasında iyi niyet sözleşmesi imzalandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da yaşanan balık ölümlerinin nedeni araştırılıyor Van Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri, Özalp ve Saray ilçesinde bulunan göletlerdeki balık ölümlerine ilişkin çalışma başlattı. Özalp ilçesinde bulunan Yumruklu ve Saray ilçesindeki Beyarslan (Çeçen) göletlerinde balık ölümlerinin olduğu ihbarı üzerine ekipler harekete geçti. Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri tarafından bölgeye gidilerek yerinde incelemeler yapıldı. Yapılan ilk incelemelerde göletlerin çevresinde ölmüş sazan balıklarının iskeletlerinin olduğu görüldü. Yumruklu ve Beyarslan (Çeçen) göletlerinde yerinde yapılan analizlerde (PH, çözünmüş oksijen, sıcaklık, iletkenlik, tuzluluk) herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Ayrıca göletlerde su numunesi alınarak incelenmek üzere Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsüne gönderildi. Konuya ilişkin yapılan açıklamada; yerinde ölçülen parametre (PH, Ç.O., sıcaklık, tuzluluk, E.İ.) değerleri sazangiller için uygun olduğu, kışın göletlerin yüzeyinin buzla kaplı olmasından dolayı havayla temasının kesildiği ve göletlere kış aylarında su girişi olmadığından dolayı göletlerin içerisinde su sirkülasyonu meydana gelmediği, bu nedenle sazan balıklarının çözünmüş oksijen yetersizliğinden ölmüş olabileceği, ancak kesin ölüm nedeninin enstitüde yapılacak diğer su analiz sonuçlarından sonra belli olacağı belirtildi. Ayrıca ekipler, laboratuvar sonuçları belli oluncaya kadar göletteki balıkların tüketilmemesi ve hayvanlara gölet suyunun içirilmemesi uyarısında da bulundu.
Aydın İncirliova’da tarım makineleri operatörleri belgelerine kavuştu Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu ile İncirliova Ziraat Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen tarım makineleri operatörlük kursunu başarıyla tamamlayan adaylar operatörlük belgelerine kavuştu. Aydın’da Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu, belediyeler ve ziraat odaları ile birlikte hayata geçirdiği protokollerle verdiği eğitimlerin sonunda tarım sektöründeki kalifiye eleman ihtiyacını karşılamaya devam ediyor. Bu çerçevede İncirliova Ziraat Odası işbirliğiyle gerçekleştirilen tarım makineleri operatörlük kursunu başarıyla tamamlayan adaylar da belgelerini almaya hak kazandı. Yoğun katılımla gerçekleştirilen eğitimlerin ardından belge almaya hak kazanan adaylara belgeleri, İncirliova Ziraat Odası adına Emrah Sayın ve Belgesem’in kurucularından ve eğitmenlerinden olan Yüksek Öğretmen Okan Sezgin tarafından teslim edildi. Konu ile ilgili Belgesem İş ve Tarım Makineleri Operatör Yetiştirme Kursu’ndan yapılan açıklamada “İncirliova Ziraat Odası ile gerçekleştirmiş olduğumuz Tarım makineleri operatörlük protokolüne istinaden, eğitimi tamamlanıp belge almaya hak kazanan adaylarımızın belgeleri, İncirliova Ziraat Odası adına Emrah Sayın tarafından teslim edildi. Sektöre dair destekleri sebebiyle kendilerine teşekkürlerimizi iletiyor, adaylarımıza iş hayatlarında başarılar diliyoruz” ifadeleri yer aldı.
Bitlis Bitlis’te zorlu yayla muzu mesaisi başladı Bitlisliler, bahar mevmisinde yetişen "yayla muzu” bitkisini toplamak için engebeli ve yüksek rakımlı dağların yolunu tutmaya başladı. Bahar mevsimiyle birlikte Bitlis’in yüksek rakımlı yaylaları insanlarla dolup taşmaya başladı. Çetin ve uzun geçen kış mevsiminin ardından karların erimesiyle birlikte vatandaşlar, dağlarda pazarlarda kilogram fiyatı 200 liraya kadar çıkan yayla muzu topluyor. Besin değeri çok yüksek olan yayla muzunun yöre halkı tarafından bazı hastalıklara da iyi geldiği belirtiliyor. Işkın, uşkun, uçkun olarak da adlandırılan yayla muzu için vatandaşlar sabahın erken saatlerinde dağa tırmanmaya başlıyor. Toplanması oldukça meşakkatli olan yayla muzu için tehlikeye aldırış etmeden dağların zirvesindeki kayalıklara tırmanan vatandaşlar, yanlarında götürdükleri poşet ve çuvalları doldurduktan sonra yorgun bir şekilde evlerinin yolunu tutuyor. Yayla muzu toplamak için arkadaşlarıyla birlikte Bitlis merkeze bağlı Karaboy köyünde yüksek rakımlı dağlara çıkan Veysel Tüzün, yorucu ve bir o kadar da keyifli bir yolculuğun ardından yayla muzu topladıklarını söyledi. Yayla muzunun daha çok yüksek rakımlı dağların zirve noktasında yetiştiğini anlatan Tüzün, toplamak için kilometrelerce yol kat etmek zorunda olduklarını ifade etti. Menduh Arık ise, “Yayla muzunun tezgahtaki fiyatı bu yıl ithal muzun fiyatını bile üçe katlamış durumda. Tadı çok güzel ama fiyatı tadını kaçırmaya başladı. Bu yüzden bizler de arkadaşlarla birlikte hem doğa yürüyüşü yapmak hem de yayla muzu toplamak için yola koyulduk. Şu an tamamen doğal yetişen bu bitkiden bolca topladık. Tadı oldukça güzel, herkese bu bitkiyi tatmayı tavsiye ediyorum” dedi. Yayla muzunun bölgeye has ender şifalı bitkilerden sadece biri olduğunu anlatan Halim Kaya, bitkiyi toplamak için yüksek dağların zirvelerine kadar tırmanmak gerektiğini anlattı. Karlı olan bölgelerde bitkinin yeni yeni çıkmaya başladığını, güneş gören daha açık alanlarda ise toplamaya hazır hale geldiğini kaydeden Kaya, bitkinin sağlık yönünde de çok faydalı olduğuna dikkat çekti.