- 16 Ocak 2021 Cumartesi 09:13

(Özel) Elinde tüfekle kaybolan koyununu arayan çobana 974 TL ceza kesildi

A
A
A
(Özel) Elinde tüfekle kaybolan koyununu arayan çobana 974 TL ceza kesildi

Gaziantep’te çobanlık yapan 74 yaşındaki Ökkaş Zeray, sürüden ayrılan bir koyunu elinde tüfekle ararken yanına gelen Doğa ve Milli Parklar görevlileri tarafından avlandığı gerekçesiyle 947 TL para cezası yedi.

Gaziantep’te çobanlık yapan 74 yaşındaki Ökkaş Zeray, sürüden ayrılan bir koyunu elinde tüfekle ararken yanına gelen Doğa ve Milli Parklar görevlileri tarafından avlandığı gerekçesiyle 947 TL para cezası yedi. Cezaya itiraz eden çobana mahkemeden emsal niteliğinde bir karar çıkarak, cezası iptal edildi.


Gaziantep’in Şehitkamil ilçesine bağlı Bayatlı kırsal mahallesinde yaşayan Ökkaş Zeray’ın, çobanlık yaptığı sırada kendini ve hayvanlarını korumak için yanında taşıdığı tüfeği gören Doğa ve Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri, çobana avcılık yaptığı gerekçesiyle 947 TL para cezası yazdı. Gaziantep 5. Sulh Ceza Hakimliğine ceza hakkında itirazda bulunan Ökkaş Zeray’ın talebi kabul edilerek, mahkemeden az sayıda koyun ve keçiye çobanlık yapanlarında tüfek taşıyabileceği konusunda emsal bir karar çıktı. Mahkeme çobanın avcılık yaptığına dair yeterli delil bulmadığını ve tüfek fişeğinin avlanmaya değil kendini korumaya yetebileceğine karar verdi. Mahkemenin vermiş olduğu karar sonrası az sayıda hayvan otlatan çobanlarında tüfek kullanabilmesinin önü açıldı.


“Biz çobanlara tüfek kullanma konusunda yetkililerin hak tanımasını istiyorum”


Çobanların zor şartlar altında çalıştıklarını ve kendilerini ve hayvanlarını korumak için tüfek kullanmak zorunda olduklarını ifade eden çoban Ökkaş Zeray, “ Geçen yıl eve dönmek üzere hayvanlarımı topluyordum bir hayvanımın eksi olduğunu fark ettim. Onu aramaya çıktım. Hayvanımı ararken Doğa ve Milli Parklar görevlileri beni avcı zannettiler ve bana ceza yazdılar. Ne kadar çoban olduğumu söylesem de dinletemedim. Daha sonra Gaziantep İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman’ın yanına gittim. Durumu ona anlatınca o da okumam yazmam olmadığı için itiraz dilekçesi yazdı. Mahkeme daha sonra cezayı iptal etti. Allah başkanımızdan razı olsun. Ben bu vesileyle biz çobanlara tüfek kullanma konusunda yetkililerin hak tanımasını istiyorum. Dağda hayvanlarımızı otlatırken kurtlar, yırtıcı hayvanlar saldırıyor o yüzden de tüfek kullanmak zorunda kalıyoruz” dedi.


“ Tüfek çobanın ayrılmaz bir parçasıdır”


Çobanların hayvanlarını otlattıkları sırada kendi canlarını ve hayvanlarının canlarını olası tehlikelere karşı korumak için tüfek kullanmak zorunda olduğunu vurgulayan Gaziantep İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, “2020 yılı şubat ayında Ökkaş abimiz, birliğimizin üyesi, Şehitkamil ilçesi Bayatlı köyünde küçük baş hayvancılık yapıyor. 73 yıldır bu topraklarda küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyor. 2020 yılı şubat ayında da hayvanlarından bir tanesi koyun sürüden ayrılmış, dağda kalmış. Ökkaş abi de elinde tüfeğiyle, dağda koyunu ararken karlı havada, Doğa ve Milli Parklar görevlisi arkadaşlar, Ökkaş amcayı avcılık yapıyor diye durduruyorlar. Onlarda ‘üzerinde tüfek var, sen av yapıyorsun’ diye tutanak tutuyorlar. Ben yapmıyorum koyunumu bulmaya gelmiştim, koyunum dağda kalmıştı deyip gidiyor. 10-15 gün sonra kendisine bir tebligat geliyor. Gaziantep 5. Sulh Ceza Hakimliğinden bir ceza gelmiş av yaptığına dair. Birkaç gün sonra birliğimize geldi, sıkıntımız var dedi. Tabi yapılanın yanlış olduğu dolayısıyla itiraz etmemiz gerektiğini düşündük. Kendim bizzat itiraz dilekçesini yazdım. Tüfek çobanın ayrılmaz bir parçasıdır. Geçen yıl burada yine bir üyemizin 57 tane koyunu, kurtlar tarafından parçalandı. Bir çoban koyunlarıyla dağa giderken yanında tüfeği ve köpeği olur. Çünkü dağda kurt, çakal, domuz var, hırsız olabiliyor. Dolayısıyla kendisini ve hayvanlarını savunmak zorunda o yüzden tüfek çobanların ayrılmaz bir parçasıdır. Bu tüm Türkiye’de ve dünyada böyledir” ifadelerini kullandı.


“Emsal bir karar niteliğinde”


Mahkeme kararının emsal karar niteliğinde olduğunu belirten Gaziantep İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, “Tabi bunu veren mahkeme yerel bir mahkeme ama sonuçta emsal bir karardır. Bunu diğer bölgelerdeki çoban arkadaşlarda dağda hayvanını yayıyorsa, birliğe üyeyse, Tarım Bakanlığında hayvan kayıtları varsa ve hayvanıyla beraber dağa gitmişse bu gerçekten farklı almamak lazım bu emsal bir karardır, avcılık yapmıyor bu vatandaş hayvanını ve kendisini korumak üzeredir. Biz gideceğiz bu çoban yalnız başına burada kalacak bunu kim koruyacak? Bir sürü kurt var, bir sürü burada yabani hayvan var. Yani dolayısıyla bunun ayrılmaz bir parçası bu emsal karar olarak da birçok bölgede dikkat edilebilir, alınabilir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Uraloğlu: “Otoyol ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’ kapsamında değerlendirmelerde bulunarak, “Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye Üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanacak. Türkiye olarak Via Carpatia projesinin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Orta ve Doğu Avrupa’da enerji, ulaştırma ve dijitalleşme alanlarındaki altyapı eksikliklerinin giderilmesini hedefiyle Baltık, Adriyatik ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin başlattığı ‘Üç Deniz Girişimi’ ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bakan Uraloğlu, ‘Üç Deniz Girişimi’nin; enerji, ulaştırma ve telekomünikasyon sektörlerindeki altyapıyı birbirine bağlayarak Kuzey-Güney eksenindeki ülkeleri daha iyi entegre etmek amacıyla AB Üye Ülkeleri tarafından kurulduğunu söyledi. Bulgaristan’dan Türkiye’ye bağlanacak Üç Deniz Girişimi kapsamında inşa edilmesi planlanan ve Orta Koridor’a direk bağlantısı olması sebebiyle Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren ‘Via Carpathia’ Otoyol Projesi’nin, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayarak; Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan’dan sonra Selanik Limanı’na ve buradan da İstanbul’a uzanacağını ifade eden Uraloğlu, bu projenin ayrıca Türk firmalarının küresel pazardaki rekabet gücü ve üretim kalitesi düşünüldüğünde, ülkemiz için önemli bir ekonomik faaliyet ve fırsat alanı olabileceğini vurguladı. Toplam uzunluğu 712 kilometre Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile Türkiye’ye gelecek olan ya da Türkiye’de üretilen ürünlerin Baltık, Adriyatik, Ege ve Karadeniz’e komşu olan ülkelere doğrudan iletilmesini sağlayacak olan ‘Via Carpatia’ Otoyol Projesi’nin uluslararası taşımacılık faaliyetlerine büyük katkı sağlayacağını da kaydeden Bakan Uraloğlu, “Via Carpatia, Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan bir proje. Projenin Polonya’daki kısmı 2027’de tamamlanacak. Toplam uzunluğu ana güzergahın 712 km’sini oluşturuyor. Bugün itibariyle projenin 259,6 km’si tamamlandı. 280,8 km’si ise inşaat halinde, 171,6 km’si ise ihale ve hazırlık aşamasında” dedi. “Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasını ve taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak” Bakan Uraloğlu, Via Carpatia Projesi’ne Belarus, Bulgaristan, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Litvanya, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna’nın ardından 2016 yılında II. Lancut Deklarasyonu ile Türkiye’nin de dahil olduğunu belirterek, “Baltık, Ege, Karadeniz ve Adriyatik Denizleri arasında Kuzey-Güney ekseninde uzanan Via Carpatia Otoyol projesinin ülkemizi de kapsayacak şekilde genişletilmesi Avrupa Birliği ile bağlantısallığımızın artırılmasının yanı sıra söz konusu rota üzerinde yer alan ülkeler ile taşımacılık faaliyetlerimizin gelişmesine olumlu katkı sağlayacak. Ayrıca müteahhitlik sektörümüzün de söz konusu proje üzerinde yer alan ülkelerin karayolu altyapısı inşa sürecine dahil edilmesi de ülkemiz için çok değerli” diye konuştu. “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak” Türkiye’nin, bu ticaret koridorunun ve Avrupa’nın önemli bir parçası olacağını vurgulayan Uraloğlu, “Proje Türkiye’nin uluslararası yeni ticaret koridorlarında yer almasını ve yakın coğrafyadaki ülkelerle işbirliği yapmasını sağlayacak. Dünya’da geçmişteki İpek Yolu bugün de Modern İpek Yolu Doğu’dan Batı yönündeydi. Artık geldiğimiz noktada herkes bu pastadan pay almak istiyor. Bu proje doğu batı yönündeki koridorlardan ziyade kuzey güney yönlü bir proje. Via Carpatia Otoyolu ile Ortadoğu’daki ticaret yolları Türkiye üzerinden bütün Avrupa’ya bağlanmış olacak" dedi. “Proje, Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanıyor” Baltık Denizi, Adriyatik Denizi ve Karadeniz’e komşu olan ülkelerin başlattığı projenin çok doğru bir proje olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Proje, Orta Koridor ve Kalkınma Yolu ile kesişen ve bu koridorları doğrudan güçlendirecek bir proje. Litvanya’nın Klaipeda Limanı’ndan başlayan ve Bulgaristan’da Orta Koridor’a bağlanan Via Carpatia Projesi girişim üyesi olmamamıza rağmen desteklediğimiz bir proje. Biz bu projenin bir parçası olmaya ve her türlü işbirliğine hazırız. Orta koridor bağlantısı ile her şartta bizim de olmamız gereken bir proje. Konumumuz itibarı ile bu coğrafyada bir koridor olacaksa eğer bu Türkiye’siz olmaz. Türkiye her açıdan istikrarlı ve güvenli bir liman.”
Erzincan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı hazırlıklarını Erzincan’da sürdürüyor 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri B Ligi 1. Grup’ta yer alan A Milli Kadın Futbol Takımı, Azerbaycan maçı öncesi Erzincan’da antrenmanlarını sürdürüyor. Maçın oynanacağı Erzincan 13 Şubat Şehir Stadı’nda, teknik direktör Necla Güngör Kıragası yönetiminde ısınma hareketleriyle başlayan idman, şut ve taktik çalışmayla sona erdi. Antrenmanı izleyen Erzincan Gençlik ve Spor İl Müdürü Volkan Burak Mumcu teknik ekip ve sporcularla bir süre sohbet edip başarı diledi. İdman öncesi gazetecilere açıklama yapan Kıragası, geldikleri günden itibaren vatandaşların yoğun ilgisiyle karşı karşıya kaldıklarını, bunun kendilerini çok mutlu ettiğini ifade etti. Tesislerin, standartların üzerinde olduğunu ifade eden Kıragası, "Azerbaycan maçı öncesi hazırlıklarımıza başladık. Şimdi taktiksel çalışmalarımıza geçmeye başladık. Eksik olan oyuncularımız tamamlanıyor. 28 Mayıs tarihinde artık tam kadro saha çıkmaya başlayacağız. Heyecanla ayın 31’indeki Azerbaycan maçını bekliyoruz" dedi. Milli futbolcu Birgül Sadıkoğlu ise, "Hazırlıklarımız çok iyi geçiyor, hepimiz çok motiveyiz. 2 maçı da alıp önümüze bakmak istiyoruz. Mutlaka taraftarlarımızı bekliyoruz. Çünkü onları arkamıza alıp bu sahadan galip ayrılmak istiyoruz. Taraftarlarımız gelsin, onlarla daha güçlüyüz. Daha motiveyiz ve burada taraftar rekoru kırmak istiyoruz" şeklinde konuştu. Antrenmanlara erken başladıklarını ve çok iyi hazırlandıklarını söyleyen kaleci Selda Akgöz, "Atmosfere, havaya, en önemlisi zemine alışıyoruz. Bundan sonrası 31 Mayıs tarihini bekliyoruz. Azerbaycan ile oynayacağımız maçta Erzincan halkına nasıl hazır olduğumuzu göstereceğiz" ifadelerini kullandı. Milli takım, Azerbaycan ile 31 Mayıs Cuma günü karşı karşıya gelecek.
Burdur Diyaliz tedavisinin ardından rahatsızlandı için entübe edilen 14 hastanın durumu iyiye gidiyor Burdur Devlet Hastanesi’nde diyaliz makinesine giren ve tedavi sonrası evlerine giderken rahatsızlanıp hastaneye geri gelen 31 hastanın 23’ü çevre hastanelere sevk edildi. Entübe edilen 14 hastanın durumunun iyiye gittiği öğrenilirken, diyaliz merkezi tedbir amacıyla hasta kabulüne kapatıldı. Konu ile ilgili araştırmalar sürüyor. Burdur Devlet Hastanesi’nde dün 08.00- 12.00 ile 12.00- 16.00 seansında diyalize giren hastalardan bazıları baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetlerle hastaneye geri döndü. Bunun üzerine hastane yönetimi gün içinde diyalize giren tüm hastaları hastaneye çağırarak tetkiklerde bulundu. Yapılan tetkiklerin ardından gün içinde diyaliz merkezinde tedavi olan 31 hastadan 23’ü ambulanslar ile Afyon, Isparta, Antalya, Bucak’ta bulunan devlet hastaneleri ve özel diyaliz merkezlerine sevk edildi. Sevk edilen hastalardan 14’ünün ise entübe edildiği, bugün ise entübe edilen hastalardan bazılarının durumunun iyiye gittiği ve entübasyon işleminden çıkarıldığı öğrenildi. Burdur Valiliği açıklama yaptı Burdur Valiliği, konuya ilişkin diyaliz işleminin ardından evlerinde rahatsızlanan 31 hastanın hastaneye çağrılarak ilk müdahalelerinin yapıldığını, 23 hastanın çevre hastanelere sevk edildiğini, olayla ilgili adli ve idari tahkikat başlatıldığını açıkladı. Burdur Valiliğinden yapılan açıklamada, "Burdur Devlet Hastanesi Diyaliz Ünitesinde 25 Mayıs 2024 Cumartesi günü toplam 31 hasta diyalize girmiştir. Diyaliz işlemi tamamlanıp eve nakli sağlanan hastalardan bazılarının baş dönmesi, mide bulantısı, şuur bulanıklığı ve nakil aracından inememe tarzı şikayetleri ile hastaneye başvurmaları üzerine, gün içerisinde diyalize giren tüm hastalara ulaşılarak, hastaneye geri çağrılmıştır. Geri çağrılan 31 hastaya Burdur Devlet Hastanesi Acil Servisinde ilk müdahaleleri yapılarak, 8’i Antalya ili, 4’si Afyonkarahisar ili, 3’ü Isparta ili, 4’ü Bucak ilçesi ve 4’ü şehir merkezinde bulunan özel diyaliz merkezi olmak üzere toplam 23 hasta çevre hastaneler ve diyaliz merkezlerine sevk edilmiştir. Önlem olarak Burdur Devlet Hastanesi Diyaliz Merkezi kapatılmış, adli ve idari tahkikat başlatılmıştır. Süreç ve hastaların durumu yakından takip edilmekte olup, tedavileri devam eden hastalarımıza acil şifalar diliyoruz" denildi. Diyaliz merkezinde incelemeler sürüyor Dün yaşanan olumsuz durum sonrasında polis olay yeri inceleme ekipleri tarafından Burdur Devlet Hastanesi Diyaliz Bölümünde incelemelerde bulunurken yaşanan durumunun nedeninin yapılan incelemeler sonrasında çıkacak Adli Rapor ile belli olacağı söylendi. Öte yandan, olaydan bir gün önce diyaliz bölümündeki makinelere özel bir şirket tarafından bakım çalışması yapıldığı öğrenildi.