KÜLTÜR SANAT - 31 Ocak 2021 Pazar 11:31

Bu oyuncakla çocuklar paylaşmayı öğreniyor

A
A
A
Bu oyuncakla çocuklar paylaşmayı öğreniyor

Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde yer alan oyuncaklar görünüşleriyle çocukların ilgisini çekerken, ilginç hikayeleriyle de bilgi veriyor.

Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde yer alan oyuncaklar görünüşleriyle çocukların ilgisini çekerken, ilginç hikayeleriyle de bilgi veriyor. Müzede yer alan “Çömçeli Gelin” isimli oyuncakta görünüşü ve hikayesi ile ilgi odağı oluyor.


Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi, içerisinde bulundurduğu çeşitli oyun ve oyuncaklarla ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Çocukların heyecanla gezdiği müzede birbirinden farklı özelliklere sahip 700 çeşit oyuncak bulunuyor. Oyuncaklar hem görünüşleri hem de hikayeleriyle adeta ilgi odağı haline dönüşüyor. Müzede bulunan “Çömçeli Gelin” isimli oyuncakta bunlardan biri. Çömçeli Gelin oyuncağının yapılışı ve kullanışı yönünden birçok anlama sahip olduğunu belirten müze yetkilisi Tuğba Ateş, “Bu oyuncağın çok güzel bir hikayesi var. Kıtlık zamanında, eskilerde anneler yemek yaptıkları tahta kaşığa beyaz bir bez gerip, üzerine kömürle ağız ve yüz çizerek bu bebeği ortaya çıkarırlarmış. Daha sonra da çocuğa verir, o çocukta sokağa çıkar başlarmış arkadaşlarıyla oyun oynamaya. Bu oyuncağın ve oyunun amacı o bolluğun bereketin gelmesi, çocuğun duasından o kıtlık zamanından kurtulmak istemelerinden geliyor. Oyun oynadıktan, şarkı söyledikten sonra bir komşunun kapısına giderek kapıyı çalıyorlar. Kapıyı açınca ev sahibi başlıyor oyuncağın şarkısını söylemeye ‘Çömçeli Gelin ne ister’, çocuklarda ‘Komşudan salça ister’ diye söylüyorlar. Sonradan o komşudan salça, diğerinden simit, birinden yağ derken her komşudan birer parça bir eşya alıyor. Eşyayı veren komşu, bir tasın içinden eliyle çocukların üstüne bir avuç su atıyor. Bu da oradan yağmurun yağması, bolluğun bereketin gelmesi açısından yapılıyor. Daha sonrasında çocuklar bu topladıkları yağ, simit ve salça ile bir ağacın altında oturuyorlar, köftelerini yoğuruyorlar, yemeklerini yiyorlar. Hem paylaşmayı öğreniyorlar, hem dua ediyorlar hem de çok güzel oyunlar oynamış oluyorlar” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Burak Yazgı, bir kez daha Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi Performans antrenörü Burak Yazgı ’Turkish Get-Up’ hareketinde 116.8 kilo kaldırarak, bir kez daha Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. İzmirli performans antrenörü Burak Yazgı, ’Turkish Get-Up’ adı verilen ve ismini Ulubatlı Hasan’ın İstanbul’un fethi sırasında yaralanmasına rağmen Osmanlı sancağını başını üzerinde tutarak surlara dikmesinden alan hareketi, 116.8 kilo ile gerçekleştirerek ismini Guinness Rekorlar Kitabı’na yazdırdı. İzmirli rekortmen, İsveçli Hamdi El Hissy’ye ait olan 80.5 kiloluk rekoru önce 90.97 kilo ile kırarak Guinness’e girdi. Ancak kısa süre sonra ABD’li Michael Aidala, rekoru 115.6 kiloya taşıdı. Rekoru yine ele getirmek için aylarca çalışan Burak Yazgı, sonunda 116.8 kg. kaldırarak rekoru bir kez daha kırmayı başardı. Rekortmen Burak Yazgı, sporu yaşam biçimi olarak gördüğünü belirterek, "Ruhen ve fiziken karşılaşabileceğimiz her türlü olumsuzluğa karşı koyabilmemiz gerektiğine inanıyorum. Bu anlayışla, bugüne kadar birçok farklı branşta aktif olarak yarıştım; aynı zamanda farklı branşlardan sporculara antrenörlük yapmaya devam ediyorum. Bu çok yönlü sportif geçmişim sayesinde, Turkish Get-Up gibi son derece yüksek disiplin gerektiren bir harekette bir yıl içinde iki kez dünya rekoru kırabilecek seviyeye ulaştım. Birçok atletin hedeflediği bir rekorun bir Türk sporcuda olması gerektiğine inanıyordum ve başardım. Sağlığım el verdiği sürece bu mirası taşımaya ve Turkish Get-Up dünya rekorunun sahibi olmaya devam edeceğim" dedi.