ASAYİŞ - 23 Haziran 2021 Çarşamba 14:23

Duygu Delen’in erkek arkadaşı Mehmet Kaplan ilk kez konuştu

A
A
A
Duygu Delen’in erkek arkadaşı Mehmet Kaplan ilk kez konuştu

GAZİANTEP (İHA) – Gaziantep’te Duygu Delen’in ölümüyle ilgili açılan davada ’ev hapsi’ kararı ile tahliye edilen Mehmet Kaplan, tekrar tutuklanmadan önce ilk kez konuştu.

GAZİANTEP (İHA) – Gaziantep’te Duygu Delen’in ölümüyle ilgili açılan davada ’ev hapsi’ kararı ile tahliye edilen Mehmet Kaplan, tekrar tutuklanmadan önce ilk kez konuştu. Kaplan, o gün evde neler yaşandığı, cezaevinde geçirdiği günler ve yargılama süreci konularında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.


Gaziantep’te erkek arkadaşının evinde şüpheli şekilde hayatını kaybeden Duygu Delen’in (17) ölümüne ilişkin açılan davada yargılanan Mehmet Kaplan ilk defa basına konuştu. Türkiye’nin Delen’in ölümüyle birlikte tanıdığı Mehmet Kaplan, kız arkadaşının ölümüne tanık olduğu ilk andan bu yana kadar yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı’na (İHA) anlattı. Davanın 16 Haziran’da görülen duruşmasında “ev hapsi” kararıyla tahliye edilen Kaplan, dün gece saatlerinde Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca tahliyeye yapılan itirazı inceleyen Gaziantep 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararla tekrardan tutuklandı. Tekrar tutuklanmasından dakikalar önce ilk kez demeç veren Kaplan, o gün evde neler yaşandığını, cezaevinde geçirdiği günleri ve yargılama sürecini anlattı.



“Olayın aslı ile anlatılanlar çok farklı”


Dosyayı incelemek isteyen herkesin avukatlarından talep edebileceğini paylaşan Kaplan, çoğu kişinin gerçeği bilmeden yorum yaptığını savundu. Kaplan, olayın aslı ile anlatılanların çok farklı olduğunu öne sürerek, “Lütfen önce benim dosyamı inceleyin. Dosyamı incelemek isteyenler avukatlarım aracılığıyla dosyamın tamamına ulaşabilirler. Dosyam incelendiği zaman görülecek ki olaylar anlatıldığı gibi değildir” dedi.


“Tahliyene yapılan itirazla ilgili ne karar bekliyorsun?” sorusunu yanıtlayan Kaplan, “Benim hislerim itirazın kabul edilmemesi yönünde ama kabul edilirse de doğru tek mutlaktır. Tek gerçek doğruluktur. Gerçek eninde sonunda ortaya çıkacaktır” ifadelerini kullandı.



“Telefonda hoşuma gitmeyen şeyler görünce sinirlendim”


Duygu’yla buluştukları gün ilk mesajı Duygu’nun attığını belirten Kaplan, o dönem bir aydan beridir Duygu’yla ayrı olduklarını söyledi. Son dönemlerde ara sıra küsüp barıştıklarını ancak bir ay boyunca hiç konuşmadıklarını dile getiren Kaplan, “Kendi köşelerimize çekilip eski hayatımıza devam etmeye çalışmıştık. O benle buluşmak istedi. Ben de ona barışmak kaydıyla buluşalım şeklinde bir mesaj atmıştım. O da bunu kabul etti. Bana ‘Barışacağız ama sana söylemem gereken bir şeyler var’ dedi. Birlikte bizim eve geldik. Evde oturduk birlikte sohbet edip zaman geçirdik. O esnada eski bir kız arkadaşım benim telefonuma mesaj gönderdi. Mesajı görünce ister istemez açıp bakmaya çalıştı. Bende ona hiç sıkıntı yapmadan telefonu ona verdim. Ben de aynı şekilde onun telefonuna bakmak istedim. İlk başta şifreyi vermek istemedi. Ondan sonra da telefonun şifresini verdi. Bende içerisinde hoşuma gitmeyen şeyler gördüğüm için sinirlenip cama yumruk attım. Olay böyle başladı” ifadelerine yer verdi.



“Normal insanın 120 saniyede ineceği mesafeyi 69 saniyede indim”


Cama yumruk attığı için elinden kan aktığını anlatan Kaplan, Duygu’nun elinin kanamasından dolayı kendisini hastaneye götürmek istediğini anlattı. Sinirden Duygu’nun dediklerini duymadığını aktaran Kaplan, “O sıra telefona bakıyordum. Benim üzerime gelince tokat atma muhabbeti o esnada oldu. O anki sinirimden refleksi olarak oldu. Tabii medya bunu farklı yorumladı. Ondan sonra banyoya elimi yıkamak için girdim. Çıktıktan sonra ortalıkta kimse yoktu. Olay oda, banyo ve balkonda meydana geldi. Hepsi iç içe bir odanın içerisinde bulunuyor. Sesi duyduktan sonra arkamı döndüğümde balkon kapısı açıktı. Normalde o balkonu hiç açmayız. Banyoda bir şey düşmüştür diye düşünerek oraya baktım. Oradan direkt balkona devam ettim. Ve o an gördüğüme inanamamıştım. 3-5 saniye duraksadım. Ondan sonra herkesin bildiği gibi normal bir insanın 120 saniyede ineceği mesafeyi 69 saniyede kat ettim” dedi.



’’Sevdiği insanı kollarının arasında ambulansa kanlar içinde vermesi büyük bir acı”


Duygu’nun yere düştükten sonra gözlerini açık olduğunu ve nefes aldığını söyleyen Kaplan, onun başında hayati bir tepki vermesini beklediğini vurguladı. Duygu’yu alan ambulansa binmek istediğini ama araca alınmadığını aktaran Kaplan, “Sonra polisler geldi. Beni elim için hastaneye pansuman yaptırmaya götürdüler. Ondan sonraki süreçten de hiçbir şekilde haberim olmadı. Ben Duygu’nun vefat ettiğini de bilmiyordum. Ertesi gün savcının karşısına çıktığımda o zaman öğrenebildim. Nezarette kaldığımda bir polis, Duygu’yla ilgili çok soru sorunca bana kızmıştı. Bir ara beni denemek için çapraz sorguya aldılar. Bir ara kamera kayıtları çıktığını, görüntüde benim attığım gibisinden bir şey söylediler. Ben de onlara ‘Kamera kayıtları çıktıysa benim suçsuz olduğumu görmüşsünüzdür’ dedim. Bunu dedikten sonra direkt ifademi almaya geçtiler. Sorgulama bitmişti. Tabii insan inanmak istemiyor. Sevdiği insanı kollarının arasında ambulansa kanlar içinde vermesi büyük bir acı” ifadelerine yer verdi.



“Öyle bir anlatılıyor ki kendime ‘Bu cani kim’ diye sordum”


Herkesin olay sonrası görüntüler, tutanakları, dava dosyasını ve delilleri avukatlarından incelemek için alabileceğini sözlerine ekleyen Kaplan, bütün gerçeklerin dosyada yer aldığını söyledi. Kaplan, “Şuanda ev hapsindeyim. Şuan 11. Ağır Ceza Mahkemesi benim dosyamı inceliyor. Tahliyeme itiraz edildi. Ben sevdiğim kızın mezarına gidemeden 10 ay cezaevinde yattım. Bunun 4,5 ayını tek başıma kaldım. Derdimi bir kendime anlattım. Çoğu kişi gerçeği bilmiyor. Herkes gerçeği bilmeden yorum yapıyor. Ben ilk cezaevine girdiğimde televizyonlardaki haberleri görünce ‘Bu kim ya’ diye kendime sordum. Yani öyle bir anlatılıyor ki kendime ‘Bu cani kim’ diye sordum. Yani olayın aslı ile anlatılanlar çok farklı, evirip çevrilirse böyle ekstra bir senaryo yazılamaz. Olaylarla ilgili gerçekleri öğrenmek isteyen herkes lütfen dosyamı tam olarak inceleyip öyle karar versin. Bütün hukukçuları dosyamı bütün detaylarıyla incelemeye davet ediyorum. Dosyamı incelemeden beni yargılamak yanlış olur” diye ekledi.



“Biz Duygu’yla evlenecektik”


Duygu’nun ailesine diyecek pek bir lafının olmadığının altını çizen Kaplan, “Çünkü çok acılılar. Ailesinden daha çok onların yanında duran insanlar ailesini kullanıyorlar. Ben ailesini tanıyorum. Ailesi çok iyi insanlar. Annesi ve ablasıyla tanıştım. Annesi 7 aydır beni tanıyordu. Ablası da bir yıldır beni tanıyordu. Tabii onların tepkili olmaları gayet normal, benim onlara diyecek hiçbir lafım yok. Boynum onlara karşı kıldan incedir. Duygu’nun hatırasına zarar gelmemesi için her zaman onların yanındayız. Biz Duygu’yla evlenecektik. Her ilişkinin başında insanlar tökezler. Kimse direkt koşmaya başlamıyor ki. İlk başta emekliyorsun, sonra yürümeye, ardından koşmaya başlıyorsun. Hatta Duygu benim annem ve babamla tanışmıştı. Bize gelip giderdi. Oturup zaman geçiriyorduk. Bizde kek yapıyordu. Birlikte çay içiyorduk. Beni ‘cani’ diye göstermeleri çok kötü geliyor” diye konuştu



“İntiharı Duygu’ya yakıştıramıyorum”


Olayın kaza olduğuna inanmak istediğini aktaran Kaplan, “Çünkü olaya ben de inanmak istemiyorum. İntiharı Duygu’ya yakıştıramıyorum. Ben her zaman adalete güvendim, adaletinin gerçekleri ortaya çıkaracağına inandım. Son mahkemede 3 kişilik hakim heyeti beni oy çokluğuyla değil, oy birliği ile tahliye ettiler” dedi.



“Duygu için adaleti ben de istiyorum”


“Tahliyene yapılan itirazla ilgili ne karar bekliyorsun?” sorusuna ise Kaplan, “En başından beridir ‘Bu olamaz’ dediğimiz şeylerin hepsi oldu. Tutuklamanın tekrardan olmasına da ‘olmaz’ diyoruz ama ben bir daha oraya dönmek istemiyorum. Ben Duygu’nun isminin böyle kötü anılmasını istemiyorum. Tekrardan gündeme gelmesini bunun için istemiyorum. Duygu için adaleti ben de istiyorum. Her duruşmada da bunu söyledim. Benim hislerim itirazın kabul edilmemesi yönünde ama kabul edilirse de doğru tek mutlaktır. Tek gerçek doğruluktur. Gerçek eninde sonunda ortaya çıkacaktır. Tabi yine kamuoyu 2-3 gün konuşacak. 4’üncü gün herkes unutacak. Ama bu acı her zaman benimle. Umarım mahkeme heyeti yemin ettiği adaleti doğru şekilde uygular” şeklinde yanıt verdi.



Ne olmuştu?


Gaziantep’te 13 Ağustos 2020’de Şehitkamil ilçesi Batıkent Mahallesi’ndeki 5 katlı apartmanın 4’üncü katından düşen Duygu Delen, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Olayın ardından evde bulunan Delen’in erkek arkadaşı Mehmet Kaplan (20) tutuklanmıştı. Mehmet Kaplan hakkında "çocuğun kasten öldürülmesi" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "çocuğun nitelikli cinsel istismarı", "hakaret" ve "konutta yağma" suçlarından çeşitli oranlarda ceza istemiyle iddianame hazırlanmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Minibüs şoförleri özel servis kiralayan üniversite öğrencilerine kızdı, yol keserek darp etti Trabzon’un Sürmene ilçesinde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri tarafından kiralanan öğrenci servisine kızan minibüs şoförleri aracın önüne kesti. Servis sürücüsü ve öğrenciler, ilçe hat minibüsü şoförleri tarafından saldırıya uğrarken, öğrencilerin şikayeti üzerine yapılan çalışmada şüpheli 4 kişiden 2’si gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre ilçenin Çarşı Mahallesi’nde meydana gelen olayda Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü’nde öğrenim gören öğrenciler ulaşım sorunları nedeniyle özel bir servis kiraladı. Üniversite öğrencilerinin servis kiralamasına kızan minibüs şoförleri tarafından araçların önleri kesilerek durduruldu. Okul çıkışında durdurulan servis sürücüleri, öğrenciler ve minibüs şoförleri arasında yaşanan tartışmanın arbedeye dönüşmesiyle bazı öğrencilerin ve servis sürücüsünün saldırıya uğradığı öne sürülürken, öğrencilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Darp raporu alan öğrenciler şikayetçi olurken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. 2 kişi gözaltına alındı Trabzon Valiliği tarafından yapılan açıklamada şikayet üzerine 4 kişi hakkında başlatılan tahkikat neticesinde 2 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, "İlimiz Sürmene ilçesindeki KTÜ Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümü öğrencilerinin dolmuşlarda yer bulamadıkları için servis kiraladıkları gerekçesiyle, kiraladıkları özel servisin önü dolmuş şoförleri tarafından kesilerek servis şoförü ve içindeki öğrencilere tehdit ve hakaret edilip darp edildikleri yönünde sosyal medyada yer alan haberlerle ilgili olarak; servis şoförü ve darp edilen öğrencilerin şikayetleri üzerine şüpheliler Ö.D., K.D., H.S., ve S.Y. hakkında cumhuriyet savcısının talimatıyla başlatılan tahkikat neticesinde şüpheliler Ö.D. ve K.D. gözaltına alınmıştır. Mezkur olayla ilgili valiliğimizce de çok yönlü inceleme başlatılmıştır" ifadelerine yer verildi.
Antalya Antalya’da Pakistanlı kadın kanlar içerisinde ölü bulundu, öğretmen oğlu gözaltına alındı Antalya’da 59 yaşındaki Pakistanlı asıllı kadın, yaşadığı evin mutfağında kanlar içerisinde ölü bulundu. Boynunda ve kol kısmında bıçak kesileri bulunan kadının birlikte yaşadığı İngilizce öğretmeni oğlu ise polis tarafından kelepçelenip gözaltına alındı. Olayla ilgili cinayet şüphesi araştırılmaya devam ediliyor. Olay, saat 23.00 sıralarında Kepez ilçesi Ahatlı Mahallesi 3188 Sokak üzerindeki 4 katlı apartmanın giriş katında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, İngilizce öğretmenliği yaptığı öğrenilen Pakistan asıllı A. A. Q. (30), eve geldiğinde birlikte yaşadığı annesi Ashfaq Ahmad Qureshi’nin (59) mutfakta kanlar içerisinde olduğunu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Ashfaq Ahmad Qureshi’nin hayatını kaybettiğini belirledi. İngilizce öğretmeni oğlu gözaltına alındı Mutfakta kanlar içerisindeki cesedi inceleyen olay yeri inceleme ekipleri, Ashfaq Ahmad Qureshi’nin boynunda ve kol kısmında bıçak kesilerinin olduğunu tespit etti. Ekiplerin, evin mutfağında ve balkon kapısından parmak izleri örnekleri aldığı gözlendi. Olayla ilgili Cinayet Büro Amirliği’ne bağlı ekipler geniş çaplı araştırma başlatırken, sözlü ifadesini alınan kadının oğlu A. A. Q kelepçeleyerek gözaltına alınıp polis merkezine götürüldü. 8 Nisan’da yaşadıkları eve yeni taşındıkları öğrenilen kadının cenazesi savcı incelemesinin ardından otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.