ASAYİŞ - 13 Ocak 2022 Perşembe 14:28

3 kişinin öldüğü muhtarlık kavgası davasında yargılamaya devam edildi

A
A
A
3 kişinin öldüğü muhtarlık kavgası davasında yargılamaya devam edildi

Gaziantep’te 3 kardeşin öldüğü, 6 kişinin de yaralandığı muhtarlık kavgasına ilişkin 15 kişi hakkında açılan davada yargılamaya devam edildi.

Gaziantep’te 3 kardeşin öldüğü, 6 kişinin de yaralandığı muhtarlık kavgasına ilişkin 15 kişi hakkında açılan davada yargılamaya devam edildi. 2 yeni tanığın dinlendiği duruşmada tutuklu sanık Cuma O.’nun tutukluluk halinin devamına karar verildi.


2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde 3 kişinin öldüğü, 6 kişinin yaralandığı silahlı muhtarlık kavgasına ilişkin haklarında kasten öldürme, hakaret, suç delillerini yok etme, tehdit, ruhsatsız silah ve mermi bulundurma ve yaralama suçlarından dava açılan 1’i tutuklu 15 sanığın yargılanmasına devam edildi.


Gaziantep 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 11’nci duruşmaya tutuklu sanık Cuma O. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, duruşmada sanık Cemal O., Süleyman O., Bayram O., Ahmet O. ile Muhammet O., avukatları Enes Akbulut ve Süleyman Akgün duruşmada hazır bulundu. Müşteki avukatı Bayram Kuş’ta duruşmaya katıldı.


Kimlik tespitiyle başlayan duruşma Av. Süleyman Akgün’ün talebi üzerine 2 yeni tanığın dinlenmesiyle devam etti.



“Sülük yolu tarafından ateş açıldı”


Olaya tanık olduğunu belirten Ali Y., okulun dış kapısı önünde bekledikleri esnada bağırış sesleri gelmeye başladığını söyledi. Dönüp baktığında okul önünde kavga edildiğini gördüğünü aktaran Ali Y., “Ahmet O. Süleyman Kaplan’a akıllı olmasını söyledi. O esnada Süleyman Kaplan, küfrederek ‘Silahları getirin’ dedi. Cuma O. Tabancasını çıkartarak Süleyman Kaplan’a sıktı. Okul önünde kargaşa devam ederken Sülük yolu tarafından silah sesleri geldi. O taraftan kimin sıktığını görmedim ama birkaç kişi vardı. Önlerinde araba olduğu için görmedim” ifadelerini kullandı.


Ali Y.’nin beyanlarının ardından diğer tanık Ayhan O.’nun dinlenmesine geçildi. Maktul Süleyman Kaplan’ın Sülük yolunu işaret ederek “Silahları getirin” dediğini ileri süren Ayhan O., “Silah seslerini duyunca biz korkup okulun önüne çıktık. Sülük tarafından bir kişi tabanca ile ateş ediyordu. Yüzünü görmedim. Sadece elini gördüm. Elindeki tabanca siyahtı” dedi.


Tanık beyanlarının ardından iddia makamı dosyadaki eksik hususların giderilmesini ve tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti.


Silahlı kavgada 3 oğlunu kaybeden Durdu Kaplan ise duruşmada verdiği beyanda adil yargılanma talebinde bulundu. Oğlunun kimseye küfretmediğini ifade eden Kaplan, “Bunlar önceden planlı hareket etmişlerdir. 13 kişinin hiçbiri olayı yatıştırmadı. Oğlum karakolu arayıp destek istedi ama göndermediler. Olaylar bu yüzden büyüdü” dedi.


Söz alan sanıklar ise önceki ifadelerini tekrar ederek beraatlarını talep etti.



“Mermi müvekkilime ait değil”


Duruşmada savunma yapan sanık Işık Erman O. ile Ahmet O.’nun avukatı Enes Akbulut ise maktul Süleyman O.’dan çıkan mermi çekirdeğinin müvekkilinin silahından ateşlenmediğini belirterek, “Müvekkilim 7.65 çapında bir silahla ateş ettiğini söylüyor. Müvekkilimin elindeki tabanca bellidir. Süleyman O.’nun vücudundan çıkan merminin çapının 7.65 olmadığı ortaya çıktı. Sülüklü yolundan ateş açan taraf karşı taraftır. Müvekkillerimin beraatını talep ediyorum” dedi.


Tanık, sanık ve avukat beyanlarının ardından kararını açıklayan mahkemeye heyeti, eksik hususların giderilmesi için avukatlara süre verilmesine ve tutuklu sanık Cuma O.’nun tutukluluk halinin devamına karar verdi.



Ne olmuştu?


Gaziantep’te merkez Şehitkamil ilçesi Köksalan Mahallesi’nde 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimleri esnasında çıkan silahlı kavgada, muhtar adayı Süleyman Kaplan ile kardeşleri Eyüp ve Adem Kaplan hayatını kaybederken 6 kişi ise yaralanmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.