EĞİTİM - 20 Mayıs 2022 Cuma 10:22

Erasmus Programı’nın 35’inci yılı HKÜ’de kutlandı

A
A
A
Erasmus Programı’nın 35’inci yılı HKÜ’de kutlandı

“Erasmus+ 35.

“Erasmus+ 35. Yıl Kutlamaları” çerçevesinde Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde (HKÜ) düzenlenen etkinlikte, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve beraberindeki heyet üniversite öğrencileri ile buluştu.


HKÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ve Erasmus programlarını deneyimleyen ya da deneyimleyecek olan öğrenciler ile akademik ve idari personelin katıldığı etkinlik, müzik dinletisi ile başladı. Üniversite tanıtım sunumunun yapılmasının ardından, daha önce Erasmus programlarını deneyimlemiş öğrenciler, kazanımlarını ve tecrübelerini katılımcılarla paylaştılar.


Erasmus programları öğrencilerin kendilerini keşfetmelerini sağlıyor


HKÜ tarafından yürütülen Erasmus projeleri hakkında detaylı bilgilendirmelerin yapıldığı etkinliğin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Dereli, “AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut’un Erasmus Programı’nın 35.’inci yıl kutlamaları çerçevesinde üniversitemizi ziyaretinden ve etkinliğimize katılımından büyük mutluluk duyuyoruz. Yükseköğretimin uluslararasılaşma sürecinin yeni bir aşamaya girdiği dönemi yaşıyoruz. Bu süreçte; uluslararası hareketliliğin (mobiletinin) artırılması, yaygınlaştırılması ve mümkün olduğu kadar bundan herkesin faydalandırılması büyük bir önem arz etmektedir. Erasmus, şüphesiz en popüler programlardan biridir. Yapılan araştırmalar, Erasmus programlarının öğrencilerin yurt dışındaki eğitimleri sırasında ve sonrasında yaşam kalitelerini ve kariyer beklentilerini iyileştirdiğini gösteriyor. Programın yükseköğretimde yenilikçiliği ve sosyal içermeyi teşvik etmesi çok faydalı. Ayrıca hem öğrenim hem staj hareketliliği, daha mutlu bir kariyer ve gelecek için öğrencilerin mezun olduktan sonra ne yapmak istediklerini keşfetmelerini sağlıyor. Öğrencileri Erasmus programlarından etkin olarak faydalanan bir üniversite olarak iş birliğiniz için teşekkür ediyor, Erasmus’un 35.’inci yıldönümünü tebrik ediyorum” dedi.


Erasmus programlarının çerçevesi büyüyor


Erasmus+ programının çerçevesinin arttığını belirten AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut HKÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte yapmış olduğu konuşmasında, “Yeni programda zaman içerisinde önemli hale gelen noktalar oldu. Program her zaman daha çerçeveci biçimde büyümeyi önemsemiştir. Yükseköğrenim ve mesleki eğitim öğrencilerine, pek çok alanda eğitim programları, staj programları, gençlik değişim programları, gönüllülük programları ve personel değişimi gibi çeşitli fırsatlar sunmuştur. Bu çalışmaların nitel etkisini artırmak ve eşit fırsatlar sunmak amacıyla yeni programın farklı yaş gruplarından, çeşitli sosyal, kültürel ve ekonomik çevrelerden daha fazla kişiye ulaşmaya çalışması son derece önemlidir. Bunun için, imkanları sınırlı olan kimselere biraz daha yaklaşmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.


Erasmus değişim programlarına katılan bir Türk gencinin Ukrayna’da yardım faaliyetlerinde bulunduğunu aktaran Büyükelçi Meyer-Landrut, dijital, iklim değişikliği, temiz enerji, yapay zeka hakkında daha fazla şey bildiğini ve yarının zorluklarının üstesinden gelebilmek için gençlerin yenilikçi becerilerine ve fikirlerine ihtiyaç olacağını dile getirdi. Meyer-Landrut, Erasmus+ programlarının aynı zamanda eğlenceli olduğuna işaret ederek, “Sadece öğrendiklerinizden değil, program sürecinde nelerden keyif aldığınızdan da bahsedelim ki bu çok önemli. Bu Erasmus kuşağının bir parçası olmaktan mutlu olmalısınız. Ben kendim de 1985’te bir değişim programı ile Almanya’dan İspanya’ya gittim. O zamanlar Erasmus yoktu. Erasmus’un geliştirileceğini dahi bilmiyorduk. Çok karmaşıktı ama eğlenceliydi. Bu yüzden Erasmus’un da bugün eğlenceli olduğundan eminim. Bu aynı zamanda bu tür programlara katılarak öğrendiğiniz öz farkındalık eğitiminin bir parçası. Dolayısıyla, Erasmus kuşağı gerçekten iyi bir şey, insanları bir araya getiriyor. Ben de sizlerin, üniversite öğrencilerinin, Türkiye’deki diğer üniversitelerin öğrencilerinin bu programdan faydalanmasını, birlikte çalıştığımızda neler başarabileceğimizi dünyaya tanıtmanızı ve göstermenizi temenni ediyorum” diye konuştu.


Etkinliğin ardından, Büyükelçi Meyer-Landrut ve beraberindeki heyet, Kalyon Garaj Prototipleme ve Girişimcilik Merkezi hakkında bilgi aldı ve kampüs turu gerçekleştirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.