KÜLTÜR SANAT - 14 Kasım 2025 Cuma 09:55

Antep lahmacunu tescilli tarifiyle pişirildi

A
A
A
Antep lahmacunu tescilli tarifiyle pişirildi

Gaziantep Ticaret Borsası’nın girişimleriyle Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret (PGI) tescili alan Antep lahmacunu, düzenlenen etkinlikte tescilde belirtilen geleneksel tarifi, malzeme oranı ve pişirme yöntemine göre yeniden pişirildi.


Yüzyıllardır Gaziantep mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan Antep lahmacununun aslına uygun üretim süreci, Gaziantep’in gastronomi mirasının uluslararası alanda tescillenen değerlerinden biri olduğunu bir kez daha gösterdi. Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) tarafından düzenlenen etkinlikte, Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı ve Meclis Başkanlık Divanı üyeleri, Avrupa Birliği’nden tescil alan Antep lahmacununun tescilde tanımlanan özgün üretim kriterlerine uygun olarak taş fırında pişirilme sürecini inceledi. Etkinlikte Gaziantep’in yüzyıllardır yaşattığı mutfak geleneğinin en özgün örneklerinden biri olan Antep lahmacununun zırhla kıyılmış kuzu eti, sarımsak, taze biber, domates, maydanoz ve baharatlardan oluşan geleneksel iç harcıyla soğansız ve taş fırında pişirilme aşamaları uygulamalı olarak gösterildi. Katılımcılar, AB tescilinde kayıt altına alınan bu üretim yönteminin Gaziantep’in gastronomi kimliğini korumadaki önemine dikkat çekti.



"Gaziantep’in lezzetleri, sadece sofralarda değil, uluslararası platformlarda da marka değeridir"


Gaziantep Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Antep lahmacunun Avrupa Birliği tarafından tescillenmesinin Gaziantep’in gastronomi alanındaki öncü kimliğini bir kez daha dünyaya gösterdiğini belirtti. Antep lahmacunun tescil serüveninin 2018 yılında başladığını hatırlatan Tiryakioğlu, "Gaziantep’in lezzet yolculuğunu Türkiye sınırlarının dışına, dünyanın en büyük coğrafyalarından biri olan Avrupa Birliği’ne taşımış olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. 10 yıl önce başladığımız lezzet yolculuğunda attığımız tohumlar bugün meyvesini vermeye başladı. Bu bizim için gerçekten duygusal bir an. Artık Avrupa’da herhangi bir yerde kimse ’Gaziantep lahmacunu’ ismini yazamayacak. Yazarsa bizim standartlarımıza göre üretim yapmadan bunu kullanamayacak ve bizden izin almak zorunda kalacak. Gaziantep, gastronomi alanında dünyada önde gelen şehirlerden biri. Dünyadaki ilk dokuz şehir arasında yer alıyor. Bu başarımızı lahmacunla da taçlandırmış olduk. Biz 2013 yılında bu işe başladığımızda Gaziantep’te sadece 5 tescilli ürün vardı. 2013 ile 2018 yılları arasında yalnızca Gaziantep Ticaret Borsası olarak 20’ye yakın ürüne tescil kazandırdık. Bu süreçte büyük bir emek ve çaba harcandı. Bu başarıda çalışan arkadaşlarımızın, özellikle de genel sekreterimizin büyük payı var. Gaziantep Ticaret Borsası olarak bizler, meclis üyelerimizle birlikte bir vizyon ortaya koyduk ve bugün o vizyonun güzel sonuçlarını alıyoruz" dedi.



"Antep lahmacunu kökeni, üretim yöntemi ve kültürel bağlarıyla Gaziantep’in değeridir"


Gaziantep Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı ise, AB tescilinin yalnızca bir gastronomi başarısı olmadığını, aynı zamanda Gaziantep’in kültürel mirasının dünyaya tanıtılması anlamına geldiğini vurguladı. Akıncı, "Gastronomi şehrimize hayırlı olsun. Antep lahmacununun elbette kendine özgü özellikleri var. Önce ulusal coğrafi işaretini aldık, ardından yaklaşık üç yıl süren çalışmalar sonucunda Avrupa Birliği coğrafi işaret tescilini de elde ettik. Böylece bu lezzet, Avrupa Birliği tarafından da tescillenmiş ve dünyaya kanıtlanmış oldu. Gazi şehrimize hayırlı olsun" diye konuştu.



Antep lahmacunu tescilli tarifiyle pişirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenler Belediyesi’nin düzenlediği ’6. Esenler Film Festivali’ ödülleri sahiplerini buldu Esenler Belediyesi tarafından bu yıl 6.’sı düzenlenen ’Esenler Film Festivali’nde "Kısa Film Yarışması" ve "Kısa Film Yapım Desteği" ödülleri sahiplerini buldu. Esenler Belediyesi tarafından düzenlenen 6. Esenler Film Festivali, kapanış ve ödül törenine ev sahipliği yaptı. "Dijital Hayat" temasıyla sinemaseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatan festivalde, "Kısa Film Yarışması" ve ‘Kısa Film Yapım Desteği’ ödülleri sahiplerine verildi. Beyoğlu’ndaki bir sinemada gerçekleşen festivale, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Yönetmen Senarist ve Yapımcı Reis Çelik, Görüntü Yönetmeni Cevahir Şahin, Yazar Cihan Aktaş, Oyuncu Hakan Karsak, Oyuncu Nursel Köse ve sanatseverler katıldı. Açılış konuşmalarının ardından kürsüye salondakilere seslenen Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, "İnsanı diğer canlardan ayıran temel özellik adalet anlayışı, doğruyla yanlışı birbirinden ayırt etme yeteneğidir. İşte insan yanlışla doğruyu birbirinden ayırt etme yeteneğine sahip olduğu için akım sahiptir. Akıl sahibi olduğu için de nefes aldığı günden itibar yaşadığı her bir hayatın hikâyesinde sorumluluklar taşır. Bu sorumlulukları taşırken bazınız duygularımızla hareket ederiz. Bazılarımız akıllarımızla hareket ederiz. Bazılarımız inançlarımızla, değerlerimizle hareket ederiz. Ama hepimizin dayandığı ve baktığı bir yer vardır. Hepimiz bir şehir arayışındayız. İyiyi aramak isteriz. Güzele ulaşmak isteriz. Doğruya ulaşmak isteriz. Hakikate ulaşmak isteriz. Hepimiz hep iyi ve güzelin yanında yer alarak kendimizi orada bir yer biçeriz. Bunu bazen iş ortamında ararız. Bazen beyaz perdede ararız. Bazen okulda ararız, bazen makalede ararız, bazen resim yaparken ararız. Ama kendimizi resim yaparken de en iyinin güzeli yanında isteriz. Makale yazarken de kendimizi iyi bir güzelin yanında yazarız. Beyaz perdede sinemayı izlerken de kendimizi iyi ve güzel olanın yanında buluruz" dedi. Göksu’nun konuşmalarının ardından festivale katılan yarışmacıların ödülleri takdim edildi.
Ankara HAK-İŞ: "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan, asgari ücretin açıklanmasının ardından yapılan açıklamada, "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısından çalışanları memnun edecek ve toplumu rahatlatacak sağlıklı bir asgari ücret çıkarılmayacağını her platformda dile getirdik. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısı, 1970’li yılların koşullarına göre şekillenmiş, çağın gerisinde kalmış ve çoğulcu temsilden uzak bir yapıdır. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ve bu yönüyle Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi olarak değerlendirilebilecek asgari ücretin, çok daha güçlü, kapsayıcı ve temsil kabiliyeti yüksek bir komisyon yapısı içerisinde belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Komisyonun; konfederasyonların temsil gücünü yansıtan, sosyal diyalogu esas alan ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yapıya kavuşturulması, sürecin sağlıklı işlemesi açısından zorunludur" ifadelerine yer verildi. Asgari ücretin Türkiye’de çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti olduğuna değinilerek, "Asgari ücret, ülkemizde artık yalnızca ‘asgari’ bir ücret değil; çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti haline gelmiştir. HAK-İŞ olarak asgari ücretin; bir kişiyi değil, dört kişilik bir ailenin insanca yaşam koşullarını esas alması gerektiğini savunuyoruz. Gıda, kira, ulaşım, enerji ve eğitim gibi zorunlu harcamaların merkeze alındığı, gerçekçi ve kapsayıcı kriterlere dayanan bir yaklaşım ile daha güçlü, daha gerçekçi ve daha adil kriterlere ihtiyaç olduğu açıktır. Öte yandan, asgari ücrete endeksli olarak kamuda yer alan çok sayıda düzenleme, ücret artışlarını baskılayan bir mekanizma haline gelmiştir. Mevcut bağlantılar ortadan kaldırılmadan, asgari ücretin özgür, gerçekçi ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde belirlenmesi mümkün değildir. Asgari ücret, emeğin yaşam standardını koruyan temel bir güvence olarak ele alınmalıdır" denildi. Komisyonun yapısının yeniden ele alınması beklentisine dikkat çekilen açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak beklentimiz; Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yeniden ele alınmasıdır. Asgari ücreti belirleme yetkisinin, dünyadaki örneklerde olduğu gibi işçi ve işveren temsilcilerinde olduğu, objektif ve güvenilir verilerle çalışan bağımsız bir mekanizmanın oluşturulması talebimizi yineliyoruz. Ancak bu şekilde hem çalışanların beklentilerini karşılayan hem de toplumsal huzuru güçlendiren bir asgari ücret politikasının hayata geçirilmesi mümkün olacaktır. 2026 yılı için belirlenen asgari ücretin emek camiamıza, çalışma hayatımıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.