TEKNOLOJİ - 04 Temmuz 2025 Cuma 14:24

Binaların sağlamlığını ölçen sistem kullanıma hazır

A
A
A
Binaların sağlamlığını ölçen sistem kullanıma hazır

Gaziantep’te LeeboardTechnology tarafından geliştirilen yapay zeka destekli hasar tespit sistemle binaların sağlamlık derecesi ölçülebilecek. Test aşamasını başarıyla tamamlayan sistem, uygulandığında Gaziantep’i depreme hazır hale getirecek.


LeeboardTechnology CEO’su Erkan Gövce, yapay zekâ destekli sistemin, binaların deprem sonrası durumunu saniyeler içinde analiz edebildiğini söyledi. Gövce, Leeboard 9750 Nethasismi verilen sistemin her binada kolayca uygulanabildiğini belirterek, "6 Şubat 2023’ de verdiğimiz can kaybının acısı hala içimizde, böyle bir afetin tekrar yaşanmaması tek temennimiz. Ancak halk olarak önlem almak da bize ve yetkili kurumlara düşüyor. LeeboardTechnology olarak geliştirdiğimiz sistem sayesinde deprem sonrası binaların hasar ve sağlamlığını 5 saniyede öğrenebileceğiz" dedi.


Testi başarıyla tamamladı


Gövce, sistemin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, AFAD Gaziantep İl Müdürlüğü, Gaziantep Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü ve Gaziantep Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün katılımıyla gerçekleştirilen kontrollü yıkım saha testini başarıyla tamamlandığını söyledi.


Binadaki değişimler milisaniyede algılandı


Yapılan testin sistemin kurulduğunda ne tür hayat kurtarıcı katkılar sunabileceğini kamuoyuna gösterdiğini anlatan Gövce, "Yıkım testinde, bir binanın taşıyıcı sistemine bilinçli olarak uygulanan müdahale, milisaniyeler içinde sistem tarafından algılandı. Sensörler, eğilme, sarsıntı, frekans kaybı ve rijitlik değişimlerini analiz etti. Yapay zekâ destekli algoritma, her aşamada durumu sınıflandırdı ve alarm üreterek ilgili kurumlara saniyeler içinde bildirim gönderdi. Tüm veriler heyet tarafından gerçek zamanlı olarak izlendi ve sistemin çalıştığı doğrulandı" şeklinde konuştu.


Riskli yapılarda da kullanılabilecek


Geliştirilen sistemin faydalarından bahseden Gövce, şunları kaydetti: "Depremden sonra hangi bina hasarlı, hangisi sağlam 5 saniye içinde öğrenip, kolon veya kirişteki müdahaleler anında tespit edilip alarm verilecek. Belediye tüm yapıları uzaktan ve dijital olarak izleyebileceğiz. AFAD hangi binaya önce gitmesi gerektiğini sistemden otomatik görebilecek. Sadece deprem sonrası değil, riskli yapıların tespiti de önceden mümkün olacak. Bugün, bu sistem henüz şehre entegre edilmedi. Ama testler gösterdi ki, uygulandığında Gaziantep Türkiye’nin depreme en hazır şehirlerinden biri olabilir."


"Gaziantep, dünyaya örnek olacak"


Gaziantep’in su sistem sayesinde dünyanın örnek aldığı bir kent olacağını ifade eden Gövce, "Depremler artık yalnızca yıkım getirmeyecek. Bu sistem, binaların kendi verileriyle konuşabildiği, kararların saniyeler içinde alındığı yeni bir dönem başlatabilir. Gaziantep’te bu sistem kurulduğunda; Enkaz altında kimseyi bırakmadan, hangi binaya önce müdahale edileceğini bilerek, kolon kesilmeden, bina çökmeden önce harekete geçebilen bir afet yönetim modeliyle öne çıkacak. Ve böylece Gaziantep, dünyanın da örnek aldığı bir afet yönetim modeli olacak" ifadelerini kullandı.



Binaların sağlamlığını ölçen sistem kullanıma hazır

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa İzmirlİ fotoğrafçılar Manisa’ya hayran kaldı İzmir’den gelen fotoğraf tutkunları, Manisa’nın tarihi ve doğal mirasını objektifleriyle ölümsüzleştirdi. Türkiye Fotoğrafçılar ve Gezi Kulübü İzmir Grubu, Manisa’da düzenlenen fotoğraf gezisinde kentin tarihi ve doğal güzelliklerini fotoğrafladı. Manisalı amatör fotoğrafçı İsmail Aybey’in rehberliğinde gerçekleşen gezide, fotoğraf severler Manisa’nın simge mekanlarına yoğun ilgi gösterdi. Manisa’nın simgelerinden Ulu Park’ta bir araya gelen fotoğraf ekibi, ilk olarak Sultan Camii, Tarihi Tıp Müzesi, Muradiye Camii, Kurşunlu Han ve Hatuniye Camii’ni objektiflerine yansıttı. Ardından Ulu Camii, Darphane, Ağlayan Kaya ve Kır Kahvesi’ni ziyaret eden ekip, Manisa Mevlevihanesi’ni de gezerek tarihi dokuyu fotoğrafladı. Geziyle ilgili değerlendirmede bulunan amatör fotoğrafçı İsmail Aybey, İzmir ve Salihli’den gelen fotoğraf dostlarıyla birlikte keyifli bir gün geçirdiklerini belirterek, "Manisa’nın tarihi ve doğal güzelliklerini bol bol fotoğrafladık. İnsan yaşadığı şehirdeyken bazı değerlerin kıymetini fark edemeyebiliyor. Bu geziyle birlikte ben de Manisa’yı yeniden keşfetmiş oldum. Birçok şehzadeye ev sahipliği yapmış, Mimar Sinan’ın Ege Bölgesi’ndeki tek eseri Muradiye Camii’ni barındıran ilimiz, gerçekten gezilip görülmeye değer" dedi. Fotoğraf gezisi, katılımcıların Manisa’ya dair gözlemlerini paylaşması ve çekilen karelerin değerlendirilmesiyle sona erdi.
Kırklareli Yarım asırlık yorgancı: Kimse çocuğunu yorgancıya çırak olarak vermiyor Bir zamanların vazgeçilmez el sanatlarından "yorgancılık", son ustalarının ellerinde yavaş yavaş tarihe karışıyor. Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde mesleğinde yarım asrı geride bırakan yorgancı Yusuf Çebi, kaybolmaya yüz tutan mesleğinde çırak bulamadıklarından dert yandı. Sanayileşme ile birlikte makine üretimi yorganların piyasayı ele geçirmesi, el emeği göz nuru yün ve pamuk yorganları ikinci plana itti. Yorgancılığa 12 yaşında çırak olarak başlayan 63 yaşındaki Yusuf Çebi, geçen 50 yılın hatıralarını paylaşarak, el emeğinin ve sabrın bu mesleğin temel taşı olduğunu söyledi. Kırklareli’nin Babaeski ilçesinde yarım asırdır yorgancılık yaparak geçimini sağlayan Çebi, bu dönemde ne çırak ne de usta yetiştiğini söyledi. Yusuf Çebi, "Bu mesleği severek yaptım, şu anda devam ettirmeye çalışıyorum. Bizden sonra bu mesleğin devam edeceğini düşünmüyorum, kimsenin yapabileceğini zannetmiyorum. Elimden geldiği kadar ve sağlığım müddet verdiği sürece yorgancılığı devam ettirip, mesleğimi sonlandıracağım" dedi. Bu meslekte çırak bulamadıklarını dile getiren Çebi, "Yeni eleman yetişmiyor, kimse çocuğunu yorgancıya çırak olarak vermiyor. Hazır yorgan değil el emeği yorganlara önem verin, bizim diktiğimiz yorganlar hem daha sağlıklı hem de daha düzgündür. Yorgancılığın devam etmesinden yanayım. İnşallah yorgancılık bizden sonra da uzun süre devam ettirilir" ifadelerini kullandı.
Isparta Isparta’da 10 günlük kitap şöleni sona erdi Isparta’da 8. Isparta Kitap Fuarı, 10 günlük kitap şöleninin ardından sona erdi. Fuarın son gününde yazarlar Vehbi Vakkasoğlu, Kahraman Tazeoğlu ve Diyetisyen Hatice Nur Ege okuyucularıyla buluşarak, söyleşi gerçekleştirdi. Bu yıl ‘Kitaplar Gül Açıyor’ teması ve ‘Şimdi Kitap Okuma Zamanı’ sloganıyla Gökkubbe Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 8. Isparta Kitap Fuarı tamamlandı. Fuarda 10 gün boyunca birbirinden değerli yazarlar okuyucularıyla buluştu, söyleşiler gerçekleştirdi, kitaplarını imzaladı, yayınevleri binlerce kitabı kitapseverlere ulaştırdı. 8. Isparta Kitap Fuarı’nın son gününde de yazarlar Vehbi Vakkasoğlu, Kahraman Tazeoğlu ve Diyetisyen Hatice Nur Ege okuyucularıyla buluşarak, kitaplarını imzaladı, söyleşi gerçekleştirdi. "Vakkasoğlu Kitap Fuarının Gelenekselleşeceğine İnanıyorum" Yazar Vehbi Vakkasoğlu, Isparta’nın güller diyarı bir kent olduğunu belirterek, fuarın çok güzel bir ortam sunduğunu söyledi. Vakkasoğlu, "Kitap fuarı kalitesi ve bulunduğu yer itibariyle çok güzel. İnşallah daha da gelişerek gelenekselleşeceğine inanıyorum. Emek vermek lazım, ben de bunun için geldim. Emek verenlere başta belediye başkanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum" dedi. "Ispartalıların kitaba verdiği değeri biliyorum" Yazarlık ve kitap okumanın önemine ilişkin söyleşi sonrası okuyucularının kitaplarını imzalayan Kahraman Tazeoğlu, "En son 2018 yılında bu fuara gelmiştim, o günden bugüne çok şey değişmiş. Fuar daha büyümüş ve daha bir oturmuş. Heyecanla geldim çünkü Ispartalıların kitaba ne kadar önem verdiğini biliyorum. Burada çok fazla okurum var. Fuarlar da bizi okurlarımızla buluşturan yegane etkinlikler. Her zaman fuarların çok önemli olduğunu, burada da belediyelere büyük iş düştüğünü söylerim. Onlar da sağ olsunlar her yıl bu fuarı gerçekleştirerek bizi okurlarımızla buluşturuyor. Çünkü bir yazarın okurlarıyla buluşması için kitap fuarından başka şansı yok. Fuarı düzenleyen ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerinde bulundu. "İyi ki Isparta’dayım" 8. Isparta Kitap Fuarı’nın son gününde okuyucularıyla buluşan Diyetisyen Hatice Nur Ege de sağlıklı beslenme konusunda söyleşi gerçekleştirdi. Isparta’ya ikinci kez geldiğini belirten Ege, "Gül Festivali’nde gelmiştim, burası kıymetli bir şehrimiz. İyi ki buradayım. Birçok fuara gidiyorum, Türk Bayrağı’nın bu kadar fazla olduğu, vatan millet sevgisinin bu kadar fazla olduğu şehirlerden bir tanesi Isparta. Yeniden kavuşmak dileğiyle" dedi. 8. Isparta Kitap Fuarı’na katılan yazarlara günün anısına gül tablosu hediye edilirken, yayınevleri temsilcilerine de plaket ve gül tablosu takdim edildi. Katılımcılara hediyeleri Isparta Belediye Meclis Üyeleri İbrahim Kocabaş ve Mehmet İzci tarafından verildi.
Edirne Edirne’de gençlerden insanlık dersi: Engelli vatandaşı kilometrelerce ittiler Edirne’de iki lise öğrencisi, aküsü bittiği için yolda kalan yaşlı vatandaşın engelli aracını kilometrelerce iterek evine ulaşmasını sağladı. Gençlerin sergilediği bu duyarlı davranış takdir topladı. Edirne’de Kırkpınar Spor Lisesi 12’nci sınıf öğrencileri Faruk Can Şenkal ve Emir Hüseyin Vardar, okul çıkışı evlerine doğru yürürken, yolda engelli aracıyla ilerlemekte zorlanan iki kişiyi fark etti. Duruma kayıtsız kalmayan gençler, engelli aracının aküsünün bittiğini öğrenince yaşlı vatandaşları evlerine ulaşana kadar kilometrelerce iterek yardımcı oldu. Gençlerin bu duyarlı davranışı hem engelli vatandaşları hem de çevredeki vatandaşları duygulandırdı. Yapılan yardımdan dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirten engelli vatandaşlar, gençlere teşekkür etti. Gençlerin sergilediği bu örnek davranış, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. "Kalbimiz el vermedi" Kırkpınar Spor Lisesi 12’nci sınıf öğrencisi Faruk Can Şenkal, "Arkadaşımla evimize doğru yürüyorduk. Yolda iki kişiyi fark ettik, içlerinden birinin yürüme engelli olduğunu görünce kalbimiz el vermedi. İlk başta yollarına devam ettiklerini sandık ancak meğer yolda kalmışlar. Bize seslendiler. Biz de bir vatandaşlık görevi olarak, evlerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onları ittik" dedi. "Vatandaşlık görevi olarak yaptık" Öğrencilerden Emir Hüseyin Vardar ise, "Biz yolda yürürken denk geldik. Bize seslendiler. Yolda kaldıklarını öğrenince yardım etmeye karar verdik. Vatandaşlık görevi olarak yaptık. Çok sevindiler, teşekkür ettiler. Biz de mutlu olduk. Gençlerimiz yaşlılara yardım etsin, herkes yardımlaşsın" ifadelerini kullandı.