ASAYİŞ - 05 Ocak 2024 Cuma 11:50

Enkazdan 96 saat sonra çıkarıldı idrarını içerek hayatta kaldı

A
A
A

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde yıkılan Gölgeler apartmanının enkazında 96 saat sonra kurtarılan Adnan Muhammed Korkut depremin yıldönümü yaklaşırken o anları İhlas Haber Ajansına anlattı. Enkazda çiçek ve idrarını içerek hayatta kaldığını söyleyen Korkut, deprem anında yataktan kalktığını daha sonra tekrar uyuduğunu ve 17 saniye sonra binanın üstüne yıkıldığını söyledi.

6 Şubat tarihinde gece saat 04.17’de meydana gelen ve Gaziantep’inde aralarında bulunduğu 11 ili etkileyerek yaklaşık 50 bin kişinin ölümüne 107 bin kişinin yaralanmasına sebep olan 7.6 ve 7.7 büyüklüğündeki depremde enkaz altında kalan, çiçek yiyerek ve idrarını içerek hayata tutunan 18 yaşındaki Adnan Muhammed Korkut, depremin birinci yılı değerlendirmesini İhlas Haber Ajansına anlattı. Gaziantep’in Şehitkamil ilçesindeki 5 katlı Gölgeler Apartmanı’nın 1. katında yaşayan 18 yaşındaki Adnan Muhammet Korkut, ilk depremde yıkılan apartmanın enkazında 96 saat kurtarılmayı bekledi. Deprem olduğunu fark ederek uyandığını ancak tekrar uyuduğunu ifade eden Korkut 17-20 saniye sonra binanın yıkıldığını ve enkazda kaldığını belirtti.

Enkazdan 96 saat sonra çıkarıldı idrarını içerek hayatta kaldı

“Depremi fark ettim tekrar uyudum”

Ağır uykuda depreme yakalandığını ifade eden Adnan Muhammed Korkut, “Deprem anında yatıyordum. Deprem olmadan önce sabahına uçak biletim vardı. Eskişehir’e gidecektim. Gece ağır uykuda yakalandım. Deprem olduktan sonra etraf sallanıyordu, ayağı falan kalktım. Etrafıma baktım sallandığını falan görünce tekrardan yatağıma uzandım yattım. Yatınca da 17-20 saniye sonra bina üstüme çöktü. Üstüme çöktükten sonra 10-15 dakika baygınlık geçirdim ve kendimi bulduğum yerde zifiri karanlık bir ortamdaydım. Bina üstüme çökmüştü. İlk önce sabaha kadar uzanır pozisyonda yani yatar pozisyonunda yatıyordum, altımda masa vardı, yemek masası altıma gelmişti. Ben kanepe takımında yatıyordum ama altında yemek masasını buldum. Onun altında da petek vardı. Telefonumun alarmı çalmıştı sabah o şekil telefona ulaşabildim. Sabaha kadar mecbur uyanık bir şekilde bekledim. Olayı hala anlamamıştım. Sabah telefon çalınca telefonla alarmı Eskişehir’e gidecektim, alarm kurmuştum. Telefon alarmı çalınca telefonumu buldum. Telefonumu bulduktan sonra şebeke çekmiyordu. Herkesi aradım, mesaj attım. Enkaz altında bir nevi yaşam mücadelesi verdim” dedi.

“Susuzluğumu gidermek için kendi idrarımı içtim”

Enkaz altında açlığını ve susuzluğunu gidermek için annesinin yetiştirdiği çiçekleri yiyerek ve idrarını içen Korkut, “Öncelikle susuzluğumu gidermek için kendi idrarımı içtim. Bunu da daha önce SAT Komando olma hayalim vardı. Daha önceden sürekli ya onların videolarını izliyordum. Böyle hayatta kalma mücadelesi verirken onlar böyle kendi idrarlarını içiyordu. O anda aklıma o gelmişti, çünkü bayağı susuzluğum giderememiştim, giderecek bir şey yoktu. Annemin yetiştirdiği içecekleri buldum. Telefonun ışığını falan tutunca etrafıma bakınca onları gördüm. Onları yemek zorunda kaldım” şeklinde konuştu.

“Allah olan inancımı hiçbir zaman yitirmedim”

Allah’a olan inancımdan ve hayallerimi gerçekleştirmem için hiçbir zaman umudunu yitirmediğini söyleyen Adnan Muhammed, “5 gün enkaz altında kaldım. İnancım hiç bir zaman yitirmedim. Kendime ve aileme verdiğim sözlerden dolayı Allah’a olan inancımı hiçbir zaman yitirmedim. Öncelikle ailemi düşündüm, ilk önce onlara kavuşmayı düşündüm. Sonra Eskişehirspor’a transfer olacaktım. Orada gidip oynamak nasip olmadı. Öyle düşününce ilk önce aileme kavuşup onları görmek sağ salim bir şekilde bir şey olmadan onların da yaşadığını bilmiyordum. Bir haber alamıyordum, aşağıda olduğum için yukarıdaki komşularımızın seslerini duyabiliyordum” ifadelerine yer verdi.

Enkazda 96 saat sonra çıkarılan ve idrarını içerek hayatta kalan Adnan Muhammed Korkut o anları İHA’ya anlattı

“Hiç deprem yaşamadığım için aklıma gelmiyordu”

Daha önce hiç deprem yaşamadığını ifade eden Korkut, “Gece en son 2.30’da abimle konuştum. Abim uçak biletimi kesti. Annem de migreni çıkmıştı, Migren hastalığı için hastaneye gitmişti. Telefonu başıma koyarak alarmı kurdum. Ondan sonra derin uykuya daldım. Depreme yakalandım ve ayağa kalkarak baktım bina ve her yer sağlanıyor. Hiç deprem yaşamadığım için aklıma gelmiyordu. Acayip derecede sallanmaya başlayınca kendi yatağıma tekrardan yatıp yorganı tekrardan üstüme çekip köşeye sığındım. Daha sonra 17-20 saniye sonra bina çöktü. yaşam alanı açılmıştı bana hiç ezilmedim. Galiba boşluğun olduğu yere düşmüşüm ama koltuğun üstüne yatıyordum. Kendim yemek masasının üstünde buldum. Enkazın altında kaldığımda yemek masasının altında 2 tane doğal gaz peteği vardı. Onlar beni biraz ısıttı üstümde yorgan altında yastıkla o şekil beraberdim. Şu an Adana Demirspor Kulübünde oynuyorum. Hayalimi kurduğum yerden daha üst bir seviyede oynuyorum. Allah’a inancımı yitirmedim. O da bana bir ikinci yaşam fırsatı verdi” dedi.

“O günleri yaşamak ve hatırlamak istemiyorum”

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde depremlerde evlerinin yıkılması sonucu enkazdan idrarını içerek 96 saat sonra kurtulan 18 yaşındaki Adnan Muhammed Korkut’un Annesi Pakize Başaran, “6 Şubat depremlerinde binamız yıkıldı. 96 saat sonra oğlumu çıkarttık. Rabbim kimseye yaşatmasın. Biz yaşadık kimse yaşamasın. Anlatmakta çok zorluk çekiyorum. O günleri yaşamak ve hatırlamak istemiyorum. Aradan bir yıl geçti. Ben öncelikle devletimize sağ olsun oğluma sürpriz yapmıştım. Gerçekten de kimseyi Rabbim evsiz yuvasız bırakmasın. İnsanlar öyle güzel insanlar biriktirmişim ki hepsini kocaman kocaman saygılar, sevgiler sunuyorum” diye konuştu.

İbrahim Halil Aslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Dünya Boks Şampiyonu Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurnayla karşılandı IBF Hafif Sıklet Dünya Şampiyonluğu unvan maçında rakibini nakavt ederek altın kemerin sahibi olan milli boksör Elif Nur Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurna ve atlar eşliğinde coşkuyla karşılandı. Yenilgisiz rakibi Beatriz Ferreira’yı 5’inci rauntta teknik nakavtla (TKO) mağlup eden Elif Nur Turhan, büyük zaferin ardından memleketine döndü. ’Altın Türk Savaşçısı’ lakaplı milli sporcu için Bayburt’ta karşılama programı düzenlendi. Cumhuriyet Caddesi üzerinde oluşturulan konvoyla belediye önüne gelen şampiyon boksör, burada hemşehrileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Turhan’ı makamında ağırladı. Başkan Memiş, Turhan’ı tebrik ederek, başarılarının devamını diledi ve milli sporcuya üzerinde kendi resminin bulunduğu tablo hediye etti. Milli sporcuya tam destek sözü veren Başkan Memiş, Turhan’ın bir sonraki maçının nerede olduğuna bakmaksızın, biletini göndermesi durumunda tribündeki yerini alacağını ifade etti. "Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyisi boksörü olmak" Dünya şampiyonu Turhan, hedeflerinin büyük olduğunu belirterek, "Zirveye çıkmak zor fakat zirvede kalmak daha da zor. Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyi boksörü olmak. Bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Memleketimiz Bayburt’ta kamplarımızı en güzel şekilde yapıyoruz. Dünyaya gücümüzü gösterdik, gösterdiğimize inanıyoruz. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Elimizden ne gelirse en güzel şekilde yapıp bayrağımızı ve ülkemizi layıkıyla temsil etmeye devam edeceğiz. Bunun gayreti içerisinde olacağız" dedi. Profesyonel kariyerindeki 12’nci maçını da kazanarak yenilmezlik serisini sürdüren Turhan, son galibiyetiyle yenilgisiz rakibi Ferreira’ya ise kariyerindeki ilk mağlubiyetini yaşatmış, dünya boks tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı.
Samsun Aile Yılı etkinliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bilim İletişimi Ofisi(BİO) tarafından, "Aile Yılı" kapsamında "Psikolojik ve İnsani Boyutlarıyla Koruyucu Ailelik-Elimi Tutmak İster Misin?" başlıklı etkinlik yapıldı. OMÜ İlim Sanat ve Kültür Evi’nde düzenlenen programda, akademik bilgi sade, anlaşılır ve etkileşimli bir sohbet ortamında katılımcılarla buluşturuldu. Etkinlikte, OMÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Öğr. Gör. Dr. Uğur Kaçmaz ile OMÜ İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Köylü, konuşmacı olarak katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Hizmetleri Sorumlu Şube Müdürü Vekili Hanife Elif Al ve Koruyucu Aile Derneği Başkanı Zeynep Çalış da konuyla ilgili bilgiler paylaştı. Söyleşide; koruyucu aileliğin psikolojik dinamikleri, çocuk–aile bağlanması, travma sonrası destek süreçleri ile merhamet, sorumluluk ve değerler perspektifinden koruyucu ailelik konuları ele alındı. Program boyunca konuşmacılar, koruyucu aileliğin çocukların duygusal ve sosyal gelişimindeki belirleyici rolüne dikkat çekerken, katılımcılar da soru–cevap bölümünde görüş ve deneyimlerini paylaştı. Etkinlik, katılımcıların sürece ilişkin doğru ve güvenilir bilgiye doğrudan ulaşmasına imkân sağladı. Bilim Kafe etkinliği; toplumda gönüllülük ve sosyal sorumluluk bilincini güçlendirmeyi, koruyucu ailelik sistemine yönelik farkındalık oluşturmayı ve bilimsel bilginin toplumla doğrudan buluşmasını hedefledi. Etkinlikte ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Serap Sezer Sivrioğlu, OMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Engin Güney, Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Öğr. Gör. Mürsel Kan, Etkinlik ve Organizasyon Bölümü Sorumlusu Öğr. Gör. Dr. Elif Şevik İnal, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli, Koruyucu Aile Derneği üyeleri ve koruyucu aile adayları ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri de eşlik etti.
Erzurum MHP İl Başkanı Adem Yurdagül: "Halkımız terörsüz Türkiye sürecine destek veriyor" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, "Üç hilalin gölgesinde, üç yılımızda" diyerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Yurdagül, daha önce Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili açıklamalarının arkasında durarak, "Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi bir an önce görevden alınmalıdır" dedi. Üç yıl önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin emir, talimatları ve güveni ile Erzurum’a hizmetkar olmak için il başkanı olarak görevlendirildiğini ifade eden MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, İl Başkan Yardımcıları Cihan Aksakal ve Ufuk Demir ile yaptığı basın toplantısında, "Bize tevdi edilen bu büyük onurla birlikte teşkilatlarımızı oluşturduk ve sahaya indik. Öncelikle teşkilat buluşmaları gerçekleştirerek, küskünlerimizin gönüllerini kazandık. Haneleri ziyaret ettik. Girdiğimiz her hanenin dertlerini dinleyip derman aradık, yüzlerde oluşan tebessümü baş tacı ettik. Asrın depreminde, depremzedelerimizi yalnız bırakmadık. Hemşerilerimizin destekleriyle toplanan yardımları deprem bölgesine götürerek, kapı kapı dağıtımını gerçekleştirdik. Ramazan aylarında, kurduğumuz iftar sofralarında hemşerilerimizle aynı duayı, aynı ekmeği ve aynı bereketi paylaştık, ‘İlk iftarlık bizden’ diyerek yüzlerce hemşehrimize iftarlık dağıttık" dedi. "Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık " Seçim dönemlerinde, Cumhur ittifakı ruhuna sadakatle adaylar için kapı kapı dolaştıklarını ve elde edilen başarıları ve oy oranlarını bir başlangıç kabul ederek, daha çok çalışmak zorunda olduklarını asla unutmadıklarını vurgulayan Başkan Yurdagül, "Yerel yönetimlerle bağımızı hiç koparmadık. İlçe ziyaretlerimizi seçim sonrası da gerçekleştirerek; "Seçim bitti, iş bitti" demedik. Her zaman, her şartta hemşerilerimizin yanında olmaya gayret ettik. Yerel yönetimin en değerli halkası olan muhtarlarımızla seçim öncesi ve sonrası defalarca bir araya geldik. Taleplerini dinleyerek çözümleri için gerekli tüm çabayı ve çalışmayı sağladık. 3 yılda hasta tedavisi, engelli bireylere destek, kimsesiz çocuklarımıza mutluluk için 25 milyon TL’ye yakın kaynak bularak ilgililere ulaştırdık. Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık, mahallelerimizin nabzını tuttuk. Sosyal sorumluluk projelerini hiçbir zaman ihmal etmedik. Engelleri birlikte aşmanın mümkün olduğu bilinciyle engelli kardeşlerimizle gönül köprüleri kurduk " şeklinde konuştu. "Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" dedik" Vatandaşların şikâyetlerini hiçbir zaman sümen altı etmediklerini vurgulayan MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül , sözlerine şöyle devam etti, "İş isteyeni, aş isteyeni imkânlarımız ölçüsünde geri çevirmemeye çalıştık. 3 yılda düğün ve cenazeye katılım sağladık. Cenazelerde ağıtlara, düğünlerde halaylara katıldık. Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" demekten geri durmadık. Kamu kurum kuruluşlarımız ve STK’larımızla her daim istişare halinde olduk. Konuşarak, dinleyerek ve anlatmaya çalışarak bu şehrin meselelerine çözüm aradık. 3 yılda STK toplantısı ve ziyareti gerçekleştirdik. 3 yılda ilin ve toplamda kişinin katılımıyla 3 bölge toplantısı gerçekleştirdik. Türkiye’de ilkini gerçekleştirdiğimiz bir çok bölge toplantılarına ev sahipliği yaptık. Bu şehrin ağırlığını, on binlerce dava arkadaşımızla Türkiye’nin siyasi merkezine taşımaktan onur duyduk. Şehit ailesi ve gazi ziyareti yaptık. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere emaneti olan ailelerini bir an olsun ihmal etmedik. Onların kapısını çalmak, hâlini hatırını sormak, bizim için bir protokol görevi değil, vicdan borcudur dedik, emanete gösterilen sadakati her daim ortaya koyduk " "Terörsüz Türkiye" içim kapı kapı dolaşıldı Türkiye’nin en güzel, adeta tarihin arka odası niteliğindeki il başkanlığı binasını şehre kazandırdıklarını belirten Başkan Yurdagül, "Parti binamızın kapılarını tüm hemşehrilerimize ardına kadar açtık. Partimize gelen binlerce ziyaretçide, aslında bir binayı değil, bu şehre duyulan güveni gördük. Sevdamız olan Erzurumspor’u hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Tribünde de, kulübü ziyaret ettiğimizde de, taraftarlarımızın derdini dinlerken de bu şehrin takımını, bu şehrin onuru bildik. Merkez ve 20 ilçede toplantılar gerçekleştirdik. Genel Başkanımızın öncülüğünde başlatılan ve tarihi nitelik taşıyan "Terörsüz Türkiye" toplantılarında, tüm teşkilatımızla kapı kapı dolaşarak bilgilendirmeler yaptık. Halkımız bu sürece hem güveniyor hem de destek oluyor. "Derdin Derdimizdir" diyerek tüm hemşehrilerimizin taleplerini topladık. Görev süremiz boyunca teknolojinin gücünü doğru kullanarak, hemşehrilerimizi yaptığımız faaliyetler ve çalışmalardan haberdar etmek adına web sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı her daim aktif halde tuttuk" diye konuştuk. Yurdagül’den Erzurum Şehir Hastanesi ‘ne dair net sözler Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili daha önce gündeme getirdikleri konuların takipçisi olduklarını, Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği müfettişlerin kendilerini de dinlediğini söyledi. Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi’nin bir an önce görevden alınması gerektiğini vurgulayan Yurdagül, "Erzurum’un ve bölgenin en büyük yatırımlarından birisi olan Şehir Hastanesi’nin bu şekilde yönetilmesine karşı olduğumuzu dile getirdik. Başhekim ve ekibi buradaki süreci yönetemiyor. Bunu daha öncede ilgili kurumlara ifade ettik, bildirdik. Görevlendirilen müfettişlere gerekli belge ve bilgileri verdik. Bir an önce Şehir Hastanesine ehil bir başhekim atanmalıdır. Yaptığımız çıkış Cumhur İttifakının ruhuna aykırı bir durum değildir, vatandaşın haklarını koruyoruz. Erzurum’da, Erzurumlu da bizim kırmızı çizgimizdir" dedi.