GÜNDEM - 13 Mart 2025 Perşembe 10:43

Gaziantep mutfağı iftar ve sahur sofralarını süslüyor

A
A
A

Gastronomi şehri Gaziantep mutfağının birbirinden lezzetli yemekleri, Ramazan ayında iftar ve sahur sofralarını süslüyor.

UNESCO’nun gastronomi dalında "fark oluşturan şehirler" ağında olan Gaziantep’te, Ramazan sofralarında birbirinden lezzetli yemekler yer alıyor. Kentin yöresel yemeklerinin başında gelen ve Osmanlı dönemi mutfağından miras kalan beyran, kelle paça ve kebap çeşitleri, Ramazan ayında iftar ve sahur sofralarını süslemeye devam ediyor. Gaziantep mutfağı, farklı lezzetleriyle zengin iftar ve sahur sofralarına ev sahipliği yaparken, kentin birbirinden lezzetli yemekleri, Ramazan ayında iftar ve sahur sofralarında hem göze hem de mideye hitap ediyor. Türkiye’nin "lezzet başkenti" olarak nitelendirilen Gaziantep’te vatandaşlar iftar ve sahur sofralarında genellikle et, sulu ve hamur türü yemekleri tercih ediyor. İftarda, yuvalama, içli köfte, beyran, kelle paça ve kebap çeşitlerini sofralarından eksik etmeyen vatandaşlar, tatlı olarak da kentle özdeşleşmiş baklavayı tercih ediyor. Ramazan ayında iftar saatinden itibaren ciddi bir yoğunluk yaşadıklarını ve en fazla yöresel lezzetlerin tüketildiğini belirten restoran işletmecisi Ahmet Çadır, en güzel iftarların Gaziantep’in lezzetleriyle yapıldığını söyledi.

Gaziantep mutfağı iftar ve sahur sofralarını süslüyor

"En güzel iftarlar Gaziantep’te yaşanıyor"

Gaziantep’te Ramazan ayını sevinçle ve coşkuyla karşıladıklarını belirten Çadır, "Ramazan ayında Gaziantep’te evlerde kentin yemekleri yenildiği gibi restoranlarda da yeniliyor. Gastronomi şehri olduğumuzdan dolayı ciddi bir yemek kültürümüz var. Gaziantep’te 365 günde olduğu gibi Ramazan’da da yemek kültürümüz daha da yükseliyor. Beyran, kebap çeşitleri ve diğer yemeklerle insanlar sahur ve iftarını yapıyor. Biz de çeşit çeşit yemeklerimizi Ramazan için yapıyoruz. Çevre illerden Gaziantep’e gelip iftarını yapmak isteyen yerli turistlerimiz oluyor ve şehrimize gelip iftar yapıyorlar. Çünkü Gaziantep gastronomi şehridir. UNESCO tarafından da koruma altında olan lezzetlerimize çok talep var" dedi.

Gaziantep mutfağı iftar ve sahur sofralarını süslüyor

"Birbirinden lezzetli ve mükemmel yemeklerimiz var"

Kent sakini Doğan Gültekin, "İftar saatinde Gaziantep’in yöresel yemeklerini tekrar tatmak için ezanın okunmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Gaziantep’in en güzel yöresel yemeklerini yapan bu tür mekanlara gidip iftarımızı açıyoruz. Dünya bir ev olsaydı, Gaziantep kesinlikle mutfağı olurdu. Patlıcan kebabı, kuşbaşısı, yuvalaması, beyranı, kebapları ile lahmacun gibi birbirinden lezzetli ve mükemmel yemeklerimiz var" diye konuştu.

Gaziantep mutfağı iftar ve sahur sofralarını süslüyor

İbrahim Koçyiğit

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da 3 çocuğunu katleden baba, tutuksuz yargılanma talep etmiş Bursa’da 3 çocuğunu öldürdükten sonra emniyete giderek teslim olan cani babanın 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Çocuklarını katleden babanın, teslim olduğu gün çıkarıldığı nöbetçi mahkemede ise tutuksuz yargılanmak istediği ortaya çıktı. Olay, 29 Mayıs 2024 tarihinde merkez Nilüfer ilçesi Çamlıca Mahallesi Bağlar Sokak’ta bulunan 4 katlı apartmanın bodrum katında meydana geldi. 11 adet kaydı bulunan Baba Murat Kılıç’ın (40) eşi Gülay Kılıç, geçen yıl 3 çocuğunu da bırakarak evi terk etti. Bodrum katında oturan Murat Kılıç, birlikte yaşadığı çocukları 11 yaşındaki Zeynep ve 6 yaşındaki Aslı’yı kesici aletle, 3 yaşındaki oğlu Muhammet Ali Kılıç’ı ise boğarak öldürdü. Çocuklarını öldüren Murat Kılıç daha sonra Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ek hizmet binasına giderek teslim oldu. Çocukların cenazeleri, Cumhuriyet savcısının incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Bursa Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Yapılan otopside, Murat Kılıç’ın kızlarının vücudunda yaklaşık 20 bıçak yarası tespit edildi. Çocukların cenazeleri, babalarından ayrı yaşayan anneleri Gülay Kılıç’ın yaşadığı Erzurum’un Karayazı ilçesinde toprağa verildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Kılıç, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Can güvenliği açısından Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik koğuşta kalan Murat Kılıç’ın, nöbetçi mahkemede verdiği ifade de ortaya çıktı. Kılıç şu ifadelerde bulundu; "Sabah işe gitmek üzere uyandım. Sigara almak için markete gittim. Bu sırada eşimin, çocuklarımı yanından zorla alıp getirdiğime ilişkin şikayeti üzerine güvenlik güçlerinden hakkımda tedbir kararı çıktığını öğrendim. Kafam attı, işe gitmemeye karar verdim. Olayın yaşandığı yere geri döndüm. Sonrasını çok fazla hatırlamıyorum. Bir anda üzerime baktığımda her tarafın kan olduğunu gördüm. Evde üzerimi değiştirip dışarı çıktığımı, kağıtlara yazılar yazdığımı hatırlıyorum. Üç kez canıma kıymak istedim, başaramadım. Çok pişmanım. Tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmemi talep ederim." Çocuklarını evde öldürdüğü yerleri yazdığı notlarının yanı sıra çocuklarının yanına bıraktığı notlarda, psikolojisinin iftiralarla bozulduğunu psikolojik sorunlarının başladığına dair notuna istinaden Kılıç’ın, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi’nce düzenlenen raporda akıl hastalığının bulunmadığı ve bu fiillere karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu bildirildi. "Eşim bana tuzak kurmuş" 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle Bursa 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlanan Kılıç, duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Duruşmada Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da hazır bulundu. İfadesinde, ayrılmak üzere olduğu eşinin kendisine tuzak kurduğunu iddia eden Murat Kılıç, "Boşanma aşamasındaki eşim, çocukları da alıp babasının evine Erzurum’a gitti. Çağırmaları üzerine bende peşlerinden gittim. Ancak beni geri gönderdiler. Sonra jandarma çağırmışlar, bana dava açmışlar. Benim bundan da haberim yok. Ben sadece jandarma çağırıp, beni şikayet ettiklerini biliyorum, dava açtıklarını bilmiyorum. Kardeşi jandarmaya, ’Geldi sizi öldürürüm, çocukları öldürürüm’ diye tehdit ettiğimi söylemiş. Eşim de ifadesinde ’Senden boşanırım, seni öldürürüm, öldürdükten sonra çocukları senden alırım. Bir daha göremezsin’ dediğimi söylemiş. Ben her aradığımda sesimi kaydetmiş. aradan geçen 8 ayın sonunda, mahkemeye 1 ay kala da bana dedi, ’Ben sana çocukları veriyorum.’ Çocukları ben Bursa’ya getirdim. Dava günü geldi. e-Devlet’ten baktım, kadın bana 5 tane dava açmış, 2 tane ayrı ayrı tehdit açmış, 1 tane hakaret açmış, 1 tane çocuk kaçırma açmış. O gün e-Devlet’ten boşanma davasına baktığımda, 5 tane davayı ve bu ifadeyi de görünce, ben cinnet getirdim. Ben nasıl çocuklarımı götürmüşüm, nasıl öldürdüm onu bilmiyorum. Yeter artık bıktım. Meğerse kadın benim sesimi kaydediyormuş, tuzak kuruyormuş." Telefon incelemesinden gelen raporları okuyan Mahkeme Başkanı, olay günü "Ailene bir şey olmayacak. Çok şeytana uydun. Sen bana diyordun ayda bir gel, gör. Ne yapacaksın çocuksuz. Son pişmanlık fayda etmez, olan çocuklara, sana, bana oldu. Evet. Sen sebep oldun Gülay. İnadın yüzünden perişan ettin hem kendini hem beni hem çocukları. Çünkü yuvanı yıktın sen. Güzellik varken, şeytanlığa gerek yok. Sen normal boşanmak varken, şeytana uydun. Çocuklardan ayrılırsan üzülür müsün? Çok ağlama, çocuklar kara toprak oldu, deli ettin beni’ diye mesaj atmışsın bunlara ilişkin ne diyorsun diye sordu. Tutuklu sanık bu mesajları da hatırlamadığını iddia ederek, ben ne yazdığımı hatırlamıyorum diye kendini savundu. Duruşma, tanıkların dinlenmesi ve Adli Tıp Kurumu 4’üncü İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporun beklenilmesi için ertelenirken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.