GÜNDEM - 03 Ocak 2025 Cuma 11:17

Gaziantep’in son kalaycı ustaları mesleklerini yaşatmaya çalışıyor

A
A
A
Gaziantep’in son kalaycı ustaları mesleklerini yaşatmaya çalışıyor

Gaziantep’te kalaycı ustaları, yok olmaya yüz tutmuş meslekler arasında yer alan kalaycılığı tüm zor şartlara ve mesleklerini öğretecek eleman bulamamalarına rağmen severek sürdürüyor.


Gaziantep’te tarihi Antep Kalesi’nin yanındaki iş yerinde yıllardır birlikte kalaycılık yapan 74 yaşındaki Hacı Ateş ve 50 yaşındaki Levent Alıcı, kalaycılık mesleğini yaşatmaya çalışıyor. Henüz 7 yaşında iken Bakırcılar Çarşısı’nda mesleği öğrendiği ustasının yanında mesleğe adım atan 74 yaşındaki Hacı Ateş, zamanla kalaycılığın inceliklerini öğrendi. Yıllarca ustasının yanında kalaycılığı sürdüren Ateş, askere gidip geldikten sonra kendi iş yerini kurdu. Çıraklığını ve kalfalığını yaptığı mesleğini yıllardır severek sürdüren Ateş, toz nişadır (amonyum klorür) yardımıyla kendisine getirilen bakır kapları kalaylıyor. Tüm zor şartlara rağmen mesleğini yaşatmaya çalışan Ateş, mesleğini öğretecek ve kendisiyle birlikte çalışacak eleman bulamayınca kendisi gibi kalaycı ustası olan 50 yaşındaki Levent Alıcı ile beraber çalışma kararı aldı. Meslekte çırak bulamamaktan şikayetçi olan Hacı Ateş ve Levent Alıcı, yıllardır birlikte müşterilerinin siparişlerini yetiştirmeye çalışıyor.


İlkokul yıllarında ustasının yanında mesleğe başladığını anlatan Hacı Ateş, küçük yaşlarda öğrendiği mesleğini sürdürmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi. Kalaycılığa 1968 yılında başladığını anlatan Ateş, “Çocukluğumdan beri çalışıyorum. Ben bu mesleği ustalarımdan öğrendim, Bakırcılar Çarşısı’nda yetiştim. 1968 yılında kalaycılığa başladım ve halende devam ediyorum. Şimdi bakır eşyası fazla kalmadığı için çırak yetişmiyor. Kalaycılık mesleği güzel bir meslektir. Mesleğin hiçbir zaman kötüsü yoktur. Biz esnafız çıraklıktan başlarız ve devam eder gideriz. Şu anda bir çırak veya kalfa gelse yetiştiririm, gelsinler burada çalışıp iş öğrensinler” dedi.



“Mesleği öğretecek elaman bulamıyoruz”


Kalaycılığa ilk başladığı yıllarda bakır kapların çok revaçta ve kıymetli olduğunu anlatan Ateş, zaman içerisinde mesleğin yok olmaya yüz tuttuğunu belirterek, “Biz fazla büyük bir para kazanmıyoruz. Yani biz çıraktık, küçüklüğümüzden beri çalışıyoruz. Bizim zamanımızda her bir dükkanda en az 3 tane çırak vardı, biz de o çıraklardan biriyiz. Çalışıp usta olduk, birkaç kişi de yetiştirdik, onlar da halen çalışıyorlar. Mecbur çalışacağız, boş gezilmez, ne olursa olsun çalışacaksın. Ben okula giderken sabahçı olduğum zaman öğleden sonra dükkana gelirdim, hem okula giderdim hem de işe gelirdim” şeklinde konuştu.


Mesleği sayesinde 3 çocuk büyüttüğünü anlatan Ateş, “Üç tane çocuğum var. Biri üniversiteyi ve biri de liseyi bitirdi. Çocuklarımı evlendirdim. Çok şükür evlerini de aldım. Benim hiç mirasım falan yok ve ben her şeyi çabalayarak kazandım” ifadelerini kullandı.



“Bakır vücuda çok faydalı”


Meslekte çırak bulamamaktan şikayetçi olan Ateş, porselen, çelik gibi tabak ve tencerelerden ziyade bakır kapların daha sağlıklı olduğunu ifade ederek, “Cam, naylon, krom ve alüminyum gibi mutfak eşyaları bakıra rakip olarak çıktı. Biz bu işe başladığımızda bunların hiçbiri yoktu. Bakır olmayan eşyalar çoğalınca hastalık da çoğaldı. Bakır vücuda çok faydalı, vücudun bakır eksikliğini gideriyor” ifadelerine yer verdi.


Ateş, “Tekrar dünyaya gelsem yine bakırcılık yaparım” diyerek mesleğini çok sevdiğini ve bundan dolayı da halen mesleğini sürdürdüğünü söyledi. Son yıllarda sağlıklı olduğu için Avrupa’da bakıra ilginin oldukça arttığını belirten Ateş, Avrupa’nın bakır ürünlere yönelmesiyle işlerinde artış yaşandığını da kaydetti.



“Bu mesleğe ilgi yok”


Mesleğinin zor olduğunu ancak severek yaptığını ifade eden Levent Alıcı ise “Bu meslek benim baba mesleğim. Tabi babam vefat etti, biz mesleği devam ettiriyoruz. Ben bu mesleği 16 yaşında öğrendim, şu an 50 yaşındayım ve halen de mesleğimi yapıyorum. Meslekte yetişen eleman yok ve yeni nesil bu mesleğe pek rağbet etmiyor. Aslında çok güzel, değerli ve kaybedilmemesi gereken bir meslek” diye konuştu.



Gaziantep’in son kalaycı ustaları mesleklerini yaşatmaya çalışıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Trafikte sürücüyü feci şekilde döven 3 şüpheli tutuklandı: O anlar kamerada Mersin’de trafikte yaşanan olayda bir sürücüyü darbeden şüphelilerden 3’ü tutuklandı, olaya karışan 3 şahsa da adli kontrol şartı getirildi. Olay anı cep telefonu kamerasına yansıdı. Olay, dün merkez Mezitli Davultepe GMK Bulvarı üzerinde trafikte yaşandı. Trafikte yaşanan tartışmada kırmızı ışıkla bekleyen hafif ticari aracın sürücüsü feci şekilde darbedildi. O anlar ise vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerası ile görüntülendi. Görüntüler üzerine harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler şüphelileri tespit etti. Tespit edilen 6 şüpheli Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi mahkemeye çıkartılan şüphelilerden M.T., C.T., E.T. tutuklandı. Diğer şüpheliler C.T., M.T., H.T. ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı. Tutuklanan şüphelilerden C.T. hakkında ayrıca Karayolları Trafik Kanunu’nun "Trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili kuralları ihlal etmek" maddesi uyarınca 4 bin 153 TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca şüphelinin sürücü belgesine genel sağlık durumunun tespiti amacıyla sağlık kuruluşuna sevk edilmek üzere geçici olarak el konuldu. İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Şehrimizin huzur ve güvenliğini bozan, trafik güvenliğini tehlikeye atan hiçbir eyleme izin verilmeyecektir" denilerek yapılan adli işlemler hakkında bilgi verildi.
Aydın Aydın Açık Cezaevi’nde tahliye heyecanı: Yaklaşık 300 hükümlü serbest kalıyor Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan 11’inci Yargı Paketi ile Aydın’da yaklaşık 300 hükümlünün tahliye işlemi başladı. İşlemleri tamamlanan ve cezaevinden tahliye edilenler, uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarıyla kucaklaştı. Yasanın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından, tahliyelerin başlamasıyla birlikte hükümlü yakınları Aydın Açık Cezaevi önüne gelmeye başladı. Sevinç ve heyecanın hakim olduğu bekleyişte kimi aileler uzun süredir hasret kaldıkları yakınlarına kavuşurken kimilerinin ise bekleyişi sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ettiler Eşinin tahliye olmasını bekleyen Aliye Sarıçiçek, "Benim eşim trafik cezasından dolayı içeride. 3 aydan beri cezaevinde. Gerçekten mezardan önceki son durak burası. Görüş günleri olsa da eşim aylardır evde değil, yokluğu zor geldi. Allah kimseyi buralara düşürmesin" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden hükümlü yakını Ramazan Eren Sarıçiçek, "Bu kararı çıkartan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese sevgi ve saygılarımı sunarak teşekkür ediyorum. Rabbim kimseyi ayrılıkla sınamasın, dertsiz derman vermesin. Babamın bugün çıkacak olmasından dolayı çok mutluyum. Heyecanla bekliyoruz, Allah bir daha buraları kimselere göstermesin" ifadelerini kullandı. Açık Cezaevi İnfaz Kurumu’ndan tahliye olan Gökhan Uyar, "Aile ve kurulu düzenim bozuldu. Bundan sonra her şeyi inşallah yeniden toparlamaya çalışacağız. Herkes için hayırlısı olsun" dedi. Dışarıda kendilerini yeni bir hayatın beklediklerini kaydeden Emrah Aktaş, "Çok şükür bugünlere kavuştuk. Allah herkese hakkında hayırlısını versin. Allah geride kalanların ailelerine sabır versin. Ailelerine kavuşanlar için de hayırlısı olsun" dedi.
Bursa Başkan Bozbey’den Antakya Ulu Cami çağrısı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sözleşmesinin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesine tepki gösterdi. Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp süresinde teslim edecek bilgi birikimimiz de ekonomik gücümüz de var" dedi. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Hatay Antakya Ulu Camii’nin restorasyon ve rekonstrüksiyon sürecine ilişkin sözleşmenin Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tek taraflı feshedilmesi üzerine CHP Genel Merkezi’nde açıklamalarda bulundu. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremde 11 kentin muhtelif tarihi yapılarında farklı farklı hasarların meydana geldiğini hatırlatan Gökan Zeybek, bunlardan birisinin de Antakya Ulu Cami olduğunu söyledi. Tarihi caminin depremle birlikte taş üstünde taş kalmayacak biçimiyle yıkıldığını belirten Zeybek, 2023 yılında yapılan anlaşmayla caminin Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmasının imza altına alındığını hatırlattı. Rolöve, restorasyon ve konstrüksiyon projelerinin tamamlanmasıyla inşa faaliyetlerinin başladığını anlatan Zeybek, "CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 7 Ekim 2024 tarihinde imalatların başlaması için projelerin onaylanması gerektiğini açıklamıştı. 9 Ekim 2024 tarihinde ise projeler onaylandı. Sonrasında Mustafa Bozbey başkanlığındaki Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yönetimi, kurumlardaki devamlılık ilkesiyle caminin rekonstrüksiyon inşaatına başladı. 20 ay boyunca projeyi onaylamayan Vakıflar Genel Müdürlüğü Koruma Kurulları, 12 ay sonra cami inşaatının yeteri kadar ilerlemediğini gerekçe göstererek anlaşmanın 13. maddesine dayanarak tek taraflı olarak sözleşmenin feshettiğini açıkladı" diye konuştu. 12 Aralık 2023’te yıkım rölovesinin, 14 Mart 2024’te kalıntı rövolesinin, 20 Haziran 2024’te restitüsyon projesinin, 9 Ekim 2024’te rekonstrüksiyon ve güçlendirme projesinin, 22 Ekim 2025’te minare projesinin Koruma Kurulu tarafından onaylandığını hatırlatan Zeybek, bu dönemde ihaleyi Mustafa Bozbey’in yapmadığını, müteahhidi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin seçmediğini, rakamları belirlemediğini anlattı. 97 milyon TL’lik keşif bedelinin 86 milyon 317 bin TL’sini Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ödediğini açıklayan Zeybek, "54 milyon TL üzerindeki bir rakamın doğrudan doğruya keşiften geldiğini, geri kalan rakamların da fiyat farklarından geldiğini görüyoruz. Keşif incelemesine bakıldığında inşaatın yüzde 60’ının tamamlandığını görüyoruz. İnşaat, Haziran 2026’ta tamamlanacak. Hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel de açılışın bir Cuma günü yapılacağını ve ilk Cuma namazını hep birlikte kılacaklarını söylemişti. Ancak Bakanlık, 23 Aralık tarihinde Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yazdığı yazıda, alandaki fiziki gerçekleşme oranı göz önüne alındığında cami inşaatının yapılamayacağını ya da zamanında teslim edilemeyeceği ileri sürerek sözleşmeyi tek taraflı feshettiğini açıklıyor" dedi. Antakya Ulu Cami’de önce zemin iyileştirmesi, arkasından temel güçlendirmesi yapıldığını söyleyen Zeybek, daha sonra orijinal yapıdan çıkartılan taşların kullanıldığını belirtti. İnşaatın son hali hakkında da resimlerle birlikte bilgi veren Zeybek, "Cumhurbaşkanı, Cumartesi günü Hatay’a gidecek. Bitmiş olan konutların kura çekimiyle sahiplerine teslimini yapacak. Tam da bu teslimden iki gün önce böyle bir yazının Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne iletilmesini anlamak mümkün değildir. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz, üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmenin huzuru içerisindedir. Bütün yetkililere çağrı yapıyorum. Bir yanlış yapılmaktadır. Bu yanlıştan hızlı biçimde dönülmelidir. Davulu vermişler Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sırtına, tokmağı almışlar ellerine, tek taraflı tokmak çalıyorlar. Bursa Büyükşehir Belediyesi tüm birimleriyle, Başkan Mustafa Bozbey’in iradesiyle ve Genel Başkanımız Özgür Özel’in desteğiyle projeyi zamanından önce bitirmenin sözünü verdi. Sözünün de arkasında durduğunu belirtmek istiyorum" diye konuştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, son durumu kabul etmekte güçlük çektiklerini belirtti. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün yazısını doğru bulmadıklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Göreve geldiğimiz günden beri Bursa Ulu Cami’yle aynı ismi taşıyan kardeş Hatay Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırma konusunda hassasiyet gösterdik. Yaklaşık yüzde 60’ını da tamamladık. Bu tip yapılarda tabanın yapılması hayli zaman alıyor. Üzerinin yapılması daha kolay. Tam kolay kısma geldik ki sözleşmenin feshedildiği belirtildi. Bizler hassasiyetle süreci takip ettik. Müteahhite her hak edişinin tamamını ödeyerek çalışmanın hızla devam etmesini istedik. Buna rağmen Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, bazı siyasilerin oradaki söylemleri doğrultusunda hareket ettiğini gördük" dedi. Antakya Ulu Cami’yi bitirmekle ilgili sorumluluğu üstlenmeye devam ettiklerini dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, Haziran 2026’da teslim edeceklerini de bir kez daha tekrarladı. İbadet alanlarına sahip çıkan, koruyan ve bu alanlarda Türkiye’de örnek hizmetleri yürüten bir anlayışa sahip olduklarını ifade eden Başkan Bozbey, "Bir an önce bu hatalı karardan dönülmesini istiyoruz. Var olan ekiplerimizi sahadan çekmeden aynı hızla devam etmesini ve Haziran ayında ibadete açmayı hedefliyoruz. Bu proje için ilave kaynak da ayırdık. Yaklaşık maliyetinin iki üç katından fazlasının harcanacağını bilerek bütçemizden pay ayırdık. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak Antakya Ulu Cami’yi ayağa kaldırıp teslim etmek istiyoruz. Bunu yapacak bilgi birikimimiz ve ekonomik gücümüz var. Süresinde tamamlayacak kapasitemiz de var" diye konuştu.