SAĞLIK - 30 Ekim 2024 Çarşamba 13:07

Meme kanseri hastalarının umut dolu hikayeleri devam ediyor

A
A
A
Meme kanseri hastalarının umut dolu hikayeleri devam ediyor

SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Merkezi’nde tedavi gören meme kanseri hastaları, 1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında düzenlenen programda, umut dolu hikayelerini paylaştı.


SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Göktürk Maralcan, “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” etkinliğinde yaptığı konuşmada, süreçte görev alan hekimler ve hastaların başladıkları noktadan bugün gelinen noktaya kadar elbirliği ile katedilen yolu değerlendirmek amacıyla bir araya geldiklerini söyledi.


Meme kanserinde 10 yıllık sürenin çok önemli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Maralcan, “Tanı, tedavi ve takibi açısından 10 yıldan sonra hastalığın tekrarlama riski çok düşük. Meme kanserinde üç çeşit tedavi var. Bunlar cerrahi, kemoterapi ve radyoterapidir” dedi.


Prof. Dr. Maralcan, “Her hasta üç tedaviyi bir arada alacak demek değil ama genelde üç tedavi uygulanıyor. Ancak, tedavideki en önemli nokta bu üç tedavi uygulanacaksa mutlaka uygulanmalıdır. Tedavi hastalara göre değişir. Hastalarımız ihtiyaç duydukları her zaman bize başvurabilir” ifadelerini kullandı.


SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı / Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım ise meme kanserinin tanısından, cerrahisine ve tedavisine kadar uzun yolculuğuna dikkat çekti.


Prof. Dr. Yıldırım, “Hastalarımızla bir araya gelme amacımız bir farkındalık oluşturup bu sayede hem hastalığın erken tanısını sağlamaya hem de tedaviyle ilgili kaygıları azaltmaya çalışıyoruz. Tedavi bir süreçtir ve yaşam boyu devam eder. Bu bilinçle hastalarımızda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu.


Doktorun verdiği güven ve sizde oluşturduğu etki çok önemli


SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Merkezi Sorumlu Hemşiresi İbrahim Kelleci’nin yönetiminde düzenlenen toplantıda hastalar öykülerini paylaştı.


Özel sektörde yönetici olarak görev yapan R. H. (46) çok kısa bir sürede hızlı bir şekilde hastalığı teşhis edildiği için kendini şanslı hissettiğini belirtti.


Tesadüfen eline gelen kitle nedeniyle ertesi gün doktora giden R. H., tetkikler sonucu kanser tanısı konulduktan sonra yaşadıklarını şöyle dile getirdi:


“Patoloji sonucunda kitlenin kötü huylu olduğunu öğrenince bir an duruyorsunuz, tam bir şok yaşıyorsunuz, hiç beklemiyorsunuz, konduramıyorsunuz. Çocuklarım, eşim ne olacak diye düşündüm. İlk şoku atlattıktan sonra eşimle en iyi tedavi sürecini nasıl yürütebileceğimizi değerlendirmeye başladık. Çevremden Prof. Dr. Göktürk Maralcan Hocamızın ismini çok duydum.


Hocamla tanışınca farkını hissediyorsunuz. Doktorun verdiği güven ve bıraktığı etki çok önemli. Bütün süreçleri bize o kadar güzel anlattık ki, aklımızda hiçbir şüpheye yer kalmadı. Ameliyat ve sonrasında radyoterapi süreçleriyle bugüne geldik şimdi çok şükür iyiyim. İnşallah bir daha karşılaşmam, hastalığı yendim diyorum. Hocama tekrar teşekkür ediyorum.”


İki çocuğum var, ayakta durmam lazım


Yaklaşık bir yıl önce meme kanseri tanısı konulan SANKO Üniversitesi Hastanesi servis sorumlu hemşirelerinden S. K. (37), tanıdan bir süre önce kitleyi fark ettiğini ancak konduramadığını ifade etti.


“Sağlıkçı da olsak doktora gitmeyi sevmiyoruz. Fark etmeme rağmen birkaç gün geçti. Kitlenin büyüdüğünü hissettiğimde bir arkadaşımla paylaştım. Hastanemizde ilgili birime başvurdum. Ultrason çekimi sonrasında Prof. Dr. Göktürk Maralcan hocamla süreci başlattık. Biyopsi sonucum kötü geldi, üçüncü evreydi. Kanser olduğunu duyunca insan çok kötü hissediyor. ‘Buraya kadarmış herhalde ben öleceğim’ diye düşündüm ancak ‘iki çocuğum var, benim ayakta durmam gerek’ dedim.


Bu süreçleri aile, yakınlar ve dostlarla birlikte atlatmak lazım. Ardından kemoterapi süreçlerim başladı, saçlarım döküldü, mide bulantıları, yemek yiyememe bir sürü yan etki yaşadım. Dört kür kemoterapi aldıktan sonra ameliyat süreçlerine geçtik. Sonrasında ışın tedavimi aldım ve dört aydır çalışıyorum. Şu anda çok iyiyim. Herhangi bir sıkıntım yok, kontrollerimi yaptırıyorum. Bir yıl akıllı ilaç tedavim devam edecek. Hocalarım Prof. Dr. Mustafa Yıldırım ve Prof. Dr. Göktürk Maralcan’a çok teşekkür ediyorum.”


Farkındalıklarınız ve öncelikleriniz değişiyor


SANKO Üniversitesi Sosyal Kurumsal Hizmetler Müdürü B. T. (38) ise kendine meme muayenesi sonucu kitleyi tespit ettiğini ve hemen SANKO Üniversitesi Hastanesi’ne başvurduğunu anlattı.


Tetkikler sonucu hızlı ilerleyen kötü huylu bir meme kanseri teşhisi konulduğunu kaydeden B. T. “Uzman hekimlerimiz ile teşhis ve tedavi üniteleri sayesinde süreci çok rahat yönetebildik. Bu konuda çok şanslı hissediyorum” diyerek mutluluğunu aktardı.


Kemoterapi, ameliyat ve radyoterapi tedavileri sonrası, düzenli kontroller ve akıllı ilaçla tedavinin devam ettiğini, teşhisten bu yana üç buçuk yılı geride bıraktığına işaret eden B. T., sözlerini şöyle sürdürdü:


“Bir çocuğum var ne olacak diye çok üzülmüştüm. Saçlarım döküldü. Pandemi gibi zorlu bir süreç yaşadık. Babamı kaybettim. Çok zor dönemler yaşadım. Ancak dönüp baktığınızda her şey yerli yerini buluyor. Hayat bir şekilde kaldığı yerden devam ediyor. Sadece farkındalıklarınız ve öncelikleriniz değişiyor. Kendime biraz daha önem vermeye ve zaman ayırmaya başladım.


Ameliyat süreçleri hepimizin yaşadığı benzer şeyler yani herkese uygulanan tedavi protokolleri. Bana danışan kişilere rehberlik etmeye çalışıyorum. İşim gereği sosyal faaliyetler yaptığımdan ‘erken teşhis hayat kurtarır, meme muayenesine önem verin’ gibi etkinlikler düzenliyoruz. O an fark etmiyoruz bunların ne kadar önemli olduğunu ama yaşadığım süreç bunların önemini gösterdi. Bu süreçte yanımda olan herkese, Prof. Dr. Göktürk Maralcan Hocam ve ekibine, onkoloji merkezi ekibine çok teşekkür ediyorum.”


SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı / Onkoloji Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Levent Elbeyli’nin de katıldığı program kapsamında kurulan stantta meme kanserine yönelik bilgilendirme yapılarak, farkındalık oluşturmak amacıyla ziyaretçilere pembe kurdele takıldı.



Meme kanseri hastalarının umut dolu hikayeleri devam ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı Patnos’ta Kar Yağışı Ulaşımı Aksattı: Tutak-Patnos Yolunda Tırlar Yolda Kaldı Ağrı Patnos’ta Kar Yağışı Ulaşımı Aksattı: Tutak-Patnos Yolunda Tırlar Yolda Kaldı Ağrı’nın Patnos ilçesinde etkili olan yoğun kar yağışı ve buzlanma, ulaşımda aksamalara neden oldu. Tutak-Patnos karayolunun Dudak mevkiinde kar yağışının şiddetini artırmasıyla birlikte yol kısa süreliğine ulaşıma kapandı. Olumsuz hava koşulları nedeniyle çok sayıda tır ve ağır tonajlı araç yolda kaldı. Gece saatlerinden itibaren etkisini artıran kar yağışıyla birlikte oluşan buzlanma, sürücülere zor anlar yaşattı. Özellikle zincirsiz ve kış lastiği bulunmayan araçların ilerleyememesi nedeniyle bölgede uzun araç kuyrukları oluştu. Güvenlik gerekçesiyle trafik bir süre kontrollü olarak durduruldu. İhbar üzerine Karayolları ekipleri hızla bölgeye sevk edilerek kar küreme ve tuzlama çalışmalarına başladı. Ekiplerin yoğun çalışması sonucunda yol yeniden ulaşıma açılırken, yolda kalan tırlar güvenli alanlara yönlendirildi. Yetkililer, kar yağışının aralıklarla devam etmesinin beklendiğini belirterek sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardı. Kış lastiği ve zincir bulundurmadan yola çıkılmaması, özellikle gece ve sabah saatlerinde buzlanma riskine karşı tedbirli olunması gerektiği vurgulandı. Karayolları ekiplerinin hızlı ve etkili müdahalesi sayesinde ulaşımda yaşanabilecek daha büyük olumsuzlukların önüne geçildi.
Kars Sarıkamış’ın "Beyaz Dramı" kardan heykellerle canlanıyor Sarıkamış Harekatı sırasında donarak şehit olan 90 bin Mehmetçik, harekatın 111. yıl dönümünde hüzün ve gururla anılmaya hazırlanıyor. Anma etkinliklerinin en dikkat çekici simgelerinden biri olan ’kardan heykeller’ için çalışmalar Kars’ın Sarıkamış ilçesinde tüm hızıyla başladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kafkas Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencilerinden oluşan bir ekip, eksi 15 derece dondurucu soğuğa rağmen kardan heykelleri yapıyor. Sarıkamış’ta kardan heykellerinin yapımına başladıklarını ifade eden Kafkas Üniversitesi Öğretim Üyesi Muhammet Hanifi Zengin, "111. yılında Sarıkamış şehitleri anma programında şu anda Sarıkamış Kızılçubuk mevkiinde eski 15 derecede Sarıkamış dağlarında donarak şehit olan askerlerimizin anısına kardan heykel yapmaktayız. Burada 6 kişi çalışmaktayız. Hava soğuk, burası tam Kızılçubuk mevkii ve Osmanlı ordusunun burada son kez taarruz için toplandığı bir alan, biz de burada yapılacak program için kardan heykel yapmaya devam ediyoruz. 3-4 Ocak tarihi itibarıyla yapmış olduğumuz heykellerin açılışı yapılacak" dedi. Öte yandan, Sarıkamış’ta eksi 15 derece soğukta 6 kişilik ekiple kardan şehit heykellerinin yapımına başlanırken, heykellerin yapımı için çevreden yaklaşık 200 kamyon kar taşındı. Sarıkamış Kızılçubuk toplanma bölgesinde yapılan heykeller tamamlandıktan sonra ilçede törenlerin yapılacağı kayak merkezinde kardan şehit heykellerinin yapımına başlanacak. Heykellerin açılışı 3-4 Ocak 2026 tarihinde Sarıkamış şehitlerini anma etkinliklerinde yapılacak.