POLİTİKA - 11 Şubat 2019 Pazartesi 16:19

MHP Milletvekili Cemal Enginyurt’tan’tan Nurettin Soyer tepkisi

A
A
A
MHP Milletvekili Cemal Enginyurt’tan’tan Nurettin Soyer tepkisi

Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Gaziantep’e gelen Milletvekil Cemal Enginyurt, CHP Lideri’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun Nurettin Soyer hakkında söylediği "İyi bir hukukçuydu" sözünü de hatırlatarak, "Yazıklar olsun sizlere.

Bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Gaziantep’e gelen Milletvekil Cemal Enginyurt, CHP Lideri’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun Nurettin Soyer hakkında söylediği "İyi bir hukukçuydu" sözünü de hatırlatarak, "Yazıklar olsun sizlere. Nurettin Soyer iyi bir hukukçu değil, 12 Eylül’ün faşist bir katiliydi" dedi.


Bir dizi ziyaret için Gaziantep’e gelen MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, MHP Gaziantep Milletvekili Muhittin Taşdoğan ile birlikte Oğuzeli ilçesinde de ziyaretlerde bulundu.


Oğuzeli Belediyesini ve partisinin Oğuzeli ilçe teşkilatını ziyaret eden Cemal Enginyurt’a vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. MHP Gaziantep Milletvekili Muhittin Taşdroğan’ın da eşlik ettiği ziyarette Cemal Enginyurt Oğuzeli Belediye Başkanı Mehmet Sait Kılıç, MHP Oğuzeli İlçe Başkanı Muharrem Özsert, Ülkü Ocakları Oğuzeli İlçe Başkanı Sedat Gökkır ve partililer ile bir araya geldi.


“Birlikte kazandık, birlikte yönettik, birlikte devam edeceğiz”


2014 seçimlerinde elde edilen başarının üstüne koyarak hız kesmeden 31 Mart 2019 seçimlerinde de ortaya koyacaklarının altını çizen Oğuzeli Belediye Başkanı Mehmet Sait Kılıç, “Ordu Milletvekilimiz Cemal Enginyurt’a öncelikle ilçemize teşriflerinden dolayı teşekkür ediyorum. Ünü Ordu’dan taşmış tüm Türkiye tarafından sevilen bir sima kendisi. Takdir ettiğimiz, sevdiğimiz doğru bildiğini hiç çekinmeden ortaya koyan milletvekillerimizden bir tanesi. Ülkücü teşkilatın sesi olduğu için kendisine teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum. Bildiğiniz üzere yeni bir seçim dönemine girdik. Bizler sağa sola bakmadan arkamıza bakmadan daima ileriye doğru yolumuza hep birlikte devam edeceğiz. 2014 seçimlerinde elde ettiğimiz başarıyı üstüne koyarak hızımızı kesmeden 31 Mart 2019 seçimlerinde de ortaya koyacağız. 2014 seçimlerinde kazandığımız belediye seçimlerini hep birlikte sizlerin emekleriyle kazandık ve birlikte yönettik. Belediye başkanı olmazdan önce verdiğimiz sözlerin yüzde 95’ini Allah’a şükürler olsun ki gerçekleştirdik. Şu anda alnımız açık, yüzümüz ak bir şekilde vatandaşımızın tekrar karşısına çıkıyoruz. Biz bir ve beraber olduğumuz sürece, kendi doğrularımızın peşinde olduğumuz sürece önce Cenab-ı Allah’ın izniyle bizleri kimse yıkamaz. Ben Oğuzeli’nde Cumhur İttifakının adayıyım. Sizlerle beraber ilçemiz için çalışmalar yaparken Büyükşehir Belediyesi içinde Fatma Şahin için çalışacağız. Sonuna kadar kayıtsız şartsız Fatma Hanım’ı destekleyip, zillet ittifakının karanlık senaryolarını başlarına yıkacağız. Bizler liderimiz ne söz vermişse o söz bizim sözümüzdür, ne demişse o yol bizim yolumuzdur. Başkaları gibi lideri başka söyleyip kendisi başka söyleyenlerden olmayacağız. Bizim kapımız gidene de açık gelene de açık. Bizim gönlümüzden açık. Gidenin Allah işini gücünü rast getirsin, gelenin de başımızın üstünde yeri var. Ama bizden ayrılanlar, kaçanlar, satanlar, satılanlar kesinlikle çıkıp biz ülkücüyüz, bizler bu davanın mensuplarıyız demesinler. Bizler her zamankinden daha çok birbirimize kenetleneceğiz. Türkiye’nin içinde bulunduğu kritik süreci atlamamız buna bağlı. Türk Milleti bir ve beraber olmak zorunda. Ülkücü Hareket olarak saflarımızı sıklaştırarak birlik ve beraberliğimizi bozmadığımız sürece başarılarımız artarak devam edecek. Kapımız ve gönlümüz herkese açık" dedi.


“Oğuzeli bizim göz bebeğimiz”


2014 seçimlerinden önce Oğuzeli’ne hiç hizmet yapılmadığını hep görmezden gelindiğini vurgulayan Milletvekili Taşdoğan ise, "Allah’a şükürler olsun ki Milliyetçi Hareket Partili hiçbir belediye bizlerin yüzünü yere getirecek işin içinde değil. Bildiğiniz üzere Gaziantep’in 3 merkez ilçesi var. Oğuzeli bunlardan bir tanesi fakat 31 Mart 2014 seçimlerine kadar bunu hiç hissedemedi. Oğuzeli’ne hiç hizmet yapılmadı. Hep görmezden gelindi. Mehmet Sait Kılıç göreve geldiğinde buranın merkez ilçe olduğunu hissettirdi. Sokaklarıyla, caddeleriyle, dere ıslahıyla, parklarıyla, kültürüyle Oğuzeli’nin merkez ilçe olduğunu hissettirdi. Bu nedenle biz rahatız. Oğuzelili hemşehrilerimiz hizmeti Mehmet Sait Kılıç ile tattı. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak Oğuzeli’ni yeniden kazanacağız. Oğuzeli bizim göz bebeğimiz. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki tek belediyemiz. Oğuzeli’nde yapılan çalışmalar ve hizmetler örnek alındı, rol model gösterildi. Bunları tekrar yapabilmek için kazanmalıyız, kazanmak için çalışmalıyız. Gece gündüz demeden çakışacağız. Sıkmadık el bırakmayacağız. Anlatmadık kişi bırakmayacağız. Yüzde 51 bize yetmez ezici bir çoğunlukla kazanmalıyız. Kazanmalıyız ki milletimizin çoğunluğuma hizmet ettiğimiz göstermeliyiz. Sizlere falanda ülkücü, filanda ülkücü diyecekler. Onlara Merhum Alparslan Türkeş’in “Milliyetçi Hareket Partisinin dışında Ülkücü olmak, Yahudi dükkanında asılı besmele gibidir” sözünü hatırlatın. Ülkücünün yeri Milliyetçi Hareket Partisidir” ifadelerini kullandı.


“Hain eller karşısında Ak Parti’nin her zaman yanındayız”


Seçimlerden Cumhur İttifakı’nın güçlü çıkması gerektiğini vurgulayan Milletvekili Cemal Enginyurt ise “31 Mart seçimleri Türkiye için çok önemli. Oğuzeli için çok önemli. 31 Mart birilerinin elini ovuşturarak beklediği bir gün. Tıpkı 24 Haziran’da olduğu gibi. Amerikalısı, Avrupalısı, İsraili, Allahsızı ipsizi sapsızı hepsi bir oldular. Birinci turda seçimin kazanılmaması için el birliği, sefer birliği yaptılar. Amaçları Türkiye’yi kaos oluşturacak eylemlerini ortaya koymaktı. Halkı sokağa çekip ekonomik kriz oluşturacaklardı. Türkiye’de oluşturacakları iç kargaşayla kardeşi kardeşe kırdıracak bir senaryoyu hayata geçireceklerdi. Ama Türk Milleti ferasetini ortaya koydu. Lider Devlet Bahçeli’nin 8 Ocak 2018 tarihinde Türkiye’nin selameti için, ülkemizin birliği ve beraberliği için, Türkiye’nin uçuruma gitmemesi için Milliyetçi Hareket Partisi olarak aday çıkartmıyoruz adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır dediği o gün itibari ile ülkücüler Cumhur İttifakına sadık kaldılar. Bunun sonucu olarak Cumhurbaşkanımız ilk turda seçildi. Birileri MHP kendilerine oy verecekler ama Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermeyecekler dediler. Ama kirli senaryoları tutmadı. Allah sizlerden razı olsun. Liderimiz Devlet Bahçelinin sözünü yere düşürmediniz. Şimdi 31 Mart seçimlerine giderken Devlet Bahçeli Cumhur İttifakı yüzde 50’nin altına düşerse, Türkiye’de meşrutiyet sorunu başlar. Başkanlık sitemi tartışmaya açılır. Buda ülkede beka sorununu oluşturabilir. Biz bunlara Türk Milliyetçileri olarak müsaade edemeyiz dedi. Bizim beka sorunumuzu bazıları zeka sorunu olarak algıladılar. Dış güçlerin oyununa gelmeden bu seçimlerden cumhur İttifakı olarak olabildiğince güçlü çıkmamız gerekmektedir. Türk Milliyetçileri olarak bu çok iyi anlamalıyız. Birileri aramıza fitne sokmaya çalışıyor. Bizler 15 Temmuz’u hep birlikte yaşadık. Pensilvanya’daki sümüklü bir itin kiralık katilleri bu ülkeyi bölmek ve parçalamak istediğinde biz Türk Milliyetçileri olarak Liderimiz Devlet Bahçeli’nin “Darbeler hukuksuzdur, darbeler kanunsuzdur, darbeler namussuzdur, darbelere karşı omuz omuza birlikte mücadele vermeliyiz. Bu darbe bildirisini yayınlayanlar derhal geri çeksin” dediği gün itibari ile sokağa çıktık. Darbelere karşı omuz omuza mücadele verdik. O günden sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün “Mevzu vatan ise gerisi teferruattır” dediği gibi o günü milat kabul ettik, kim ne söylemiş kim ne söylememiş kavgasını bir kenara bıraktık. Vatana, bayrağa, devlete uzanan hain ellerin karşısında hain düşmanların karşısında Ak Parti hükumetinin yanında yer aldık almaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu.


“Ülkücü katillerine oy vermektense Ak Parti’ye oy vermek şereftir”


Oğuzeliler’in kirli oyunlara dur demek için yeniden bir destan yazması gerektiğini da kaydeden Enginyurt, "Bizi eleştirenlere bir bakın, bizi eleştirip bizden ayrılıp kendilerine milliyetçi diyenlere bir bakın. Tarih 7 Ekim 1980 Mustafa Pehlivanoğlu şehadete yürürken yaşasın Türk Milleti, yaşasın Türk Devleti kahrolsun Amerika diyerek kendi sandalyesine tekme vuruyor. İşte bu yiğidi, bu Allah dostunu katleden Nurettin Soyer denen katilin oğlu Tunç Soyer’e oy verip de bizi eleştirenler namerttir, namussuzdur. Babasının ellerinde ülkücü kanı olan Tunç Soyer babasıyla gurur duyduğunu söylüyor. Celal Doğan’ın elinde ülkücü kanı var. Ama Fatma Şahin’in elinde ülkücü kanı yok. Ülkücü katillerine oy vermektense, Fatma Şahin’e Ak Partiye oy vermek namustur, şereftir bizim için. Aranızda ak saçlılar var, hayatını bu davaya vermiş olanlar var. Babası MHP’li diye çocuklarını işe almadılar. Babası ülkücü diye işe almayanlar şimdi bize babası ile eleştirmeyin diyorlar. Bunun 1940 öncesi bir kavgayla ilgisi yok" dedi


Kılıçdaroğlu’na tepki


Milletvekil Enginyurt, CHP Lideri’nin Kemal Kılıçdaroğlu’nun Nurettin Soyer hakkında söylediği "İyi bir hukukçuydu" sözünü de hatırlatarak, "Yazıklar olsun sizlere. Nurettin Soyer iyi bir hukukçu değil, 12 Eylül’ün faşist bir katiliydi. Bu kirli oyunlara dur demek için Oğuzeli’nde tekrar bir destan yazmalısınız. Gaziantep’te destan yazmalıyız. Hepinizin üzerine büyük sorumluluk düşüyor. Gecenizi gündüzünüze katın. Her platformdan konuşmaya devam edin. MHP’nin Gaziantep’te de Oğuzeli’nde de yüzünü güldürün. İnşallah Türk Milleti’nin yüzü gülecek. Oğuzeli’nde ki bayrağı indirtmeyin, yere düşürtmeyin. Bizler 13-14 yaşında ülkücü olurken ne mevki ne makam düşündük. Ezan susmasın, bayrak inmesin, vatan bölünmesin diye mücadele verdik. 5 bin tane kardeşimizi toprağın gül bahçesine şehit verdik. Samimi duygularla yola çıktık rabbim bu duygularımızın karşılığını versin inşallah" ifadelerini kullandı.


İyi Partililere CHP uyarısı


Cemal Enginyurt, ülkücülere "Ak Parti’ye nasıl oy vereceksiniz" diye soranlara, "HDP destekli CHP’ye nasıl oy vereceksin HDP destekli İyi Parti’ye nasıl oy vereceksiniz" sorusunun sormalarını istedi. İyi Parti’ye CHP’liler konusunda da uyarılarda bulunan Enginyurt, "İyi Parti’ye gidenler şunu iyi bilsinler, İyi Parti’den aday olanlar eğer milliyetçi ve ülkücü kökene sahipse hiçbir CHP’li onlara oy vermeyecek. Onları kandırıyorlar, onları bize karşı kışkırtıyorlar, onları sadece kullanıyorlar. Çünkü onlar kendilerinden başkasını sevmiyorlar" ifadelerine yer verdi.


Enginyurt, Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Devlet Bahçeli ile ülkücüler aynı şeyi düşünmüyor, ülkücüler benim kardeşim" sözlerine de tepki göstererek, "Hadi oradan Nurettin Soyer gibi kanlı katile kardeş diyen bir adamla kardeş olursak namerdiz. Oyuna gelmeyin, oyunu bozun. Seçimler başta Oğuzeli olmak üzere tüm ülkemize hayırlı olsun diyor, bizleri misafir ettiğiniz için teşekkür ediyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Büyükşehir’in Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği, hafta sonu minikleri bekliyor Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen, 142 yayınevi, 72 yazarın yer aldığı Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği, hafta sonu minikleri beklerken, şenliğe gitmek isteyen çocuklar için 27 ve 28 Nisan günleri ücretsiz ulaşım imkânı sağlanacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın geleceğin parlak yüzleri, ülkenin yarınları olan çocukların daha donanımlı, daha eğitimli ve daha nitelikli olması için gayretleri sürüyor. Bu kapsamda, ‘Okuyan ve Okutan Şehir’ misyonu doğrultusunda çocuklara özel Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği düzenliyor. Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde 19-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’n sona ermesine iki gün kaldı. Çocuklar tarafından 8 gündür büyük bir ilgi ile karşılanan etkinlik, miniklerin doyasıya eğlenmesi için 27 ve 28 Nisan günlerinde de devam edecek. Birbirinden farklı yazarlarla bir araya gelen minik kitapseverler, kitap fuarında gün boyu doyasıya gezerken, şenlik alanında da gönüllerince eğleniyorlar. Sahne gösterileri, spor etkinlikleri, bilimsel deney ve etkinliklerle hem eğlenen hem öğrenen hem de deneyimlemenin tadını çıkaran çocuklar, hafta sonu da Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’ne davet ediliyor. Ücretsiz ulaşım hizmeti hafta sonu da devam ediyor Millet Bahçesi’nde gerçekleşen şenlik için 27 ve 28 Nisan tarihlerinde de Cumhuriyet Meydanı ile Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi arasında 639 hat kodlu seferler ile ücretsiz hizmet verilecek. Seferler, saat 10.00 ile 22.00 arasında yarım saatte bir olarak planlanırken, ücretsiz otobüsler Cumhuriyet Meydanı Kaleönü durağından hareket edecek.
Sakarya Bakan Şimşek: “Küresel ekonomik görünümde Türkiye lehine daha olumlu bir arka plan var” Sakarya’nın Sapanca ilçesinde katıldığı zirvede konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Küresel dezenflasyon devam ediyor. Muhtemelen beraberinde Feld ve IsDb faiz indirimlerini piyasa öngörüyor ve muhtemelen beraberinde getirecek. MTA fiyatları da az önce söylediğim gibi reel olarak sabit kalacak. Küresel ekonomik görünüme baktığınız zaman Türkiye lehine daha olumlu bir arka plan var” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde düzenlenen zirveye katıldı. Programdaki konuşmasında, yeni programın uygulanmasına yönelik gelişmelerden ve gelecek dönem vizyonlarından bahseden Bakan Şimşek, “Küresel ekonomik görünüme baktığınız zaman Türkiye lehine daha olumlu bir arka plan var. Birincisi bizim ana ticaret ortaklarımızda bir toparlanma öngörülüyor, bu iyi bir haber. Biz büyümeyi yeniden dengelerken iç talebin bir miktar yumuşadığı bir dönemde tabii ki dış destekleyici olması bizim için çok önemli. İkincisi küresel dezenflasyon devam ediyor. Her ne kadar son aşamadaki düşüş biraz zorlayıcı da olsa küresel dezenflasyonun devamını bekliyoruz. O da belki beraberinde, dünyanın önde gelen merkez bankalarının finansal piyasalara yönelik olarak finansal şartları daha destekleyici hale getirme dolayısıyla bizim gibi ülkelere fon akışına daha destekleyici bir sürece girme ihtimalleri yüksek” dedi. “Önümüzdeki 5 yıllık perspektifte küresel büyüme her ne kadar dirençliyse de nispeten yavaş seyredecek" Bakan Şimşek, “MTA piyasalarına baktığımız zaman IMF’nin öngörüsü reel olarak MTA fiyatlarının istikrarlı bir şekilde devam edeceği yönünde. O anlamda da destekleyici jeopolitik gelişmeler önemli. Ama bu gelişmeler aslında bölgede, Türkiye’nin stratejik önemini de ön plana çıkartacak. Dolayısıyla küresel arka plana baktığımız zaman Türkiye’yi daha destekleyici bir arka plan söz konusu. Burada gördüğünüz gibi özellikle Avrupa genel olarak Avrupa’daki toparlanma, Orta Doğu ve Afrika’daki toparlanma çok net bir şekilde bu sene ve gelecek sene daha destekleyici bir noktada olacak. Küresel dezenflasyon devam ediyor. Muhtemelen beraberinde Feld ve IsDb faiz indirimlerini piyasa öngörüyor ve muhtemelen beraberinde getirecek. MTA fiyatları da az önce söylediğim gibi reel olarak sabit kalacak. Tabii jeopolitik gelişmelerle finansal stres arasında bir ayrışma var. Piyasalar jeopolitik gelişmeleri fiyatlamıyor, umursamıyor gibi bir durum söz konusu. Önümüzdeki 5 yıllık perspektifte küresel büyüme her ne kadar dirençliyse de nispeten yavaş seyredecek çevirecek. Ama orta vadede büyümeyi olumlu yönde etkileyecek bir yapay zeka kullanım beklentisi var. Yapısal reformlar esas belirleyici olacak. Bu iki faktör orta uzun vadeli büyümeyi olumlu etkileyebilir. Aşağı yönlü de maalesef ticarette parçalanma, ticarette korumacılık önemli bir negatif faktör” diye konuştu. “Orta vadeli programımız arzulanan sonuçları veriyor” Şimşek, “Türkiye’nin orta vadeli bir programı var bildiğiniz gibi. Bunu geçen eylül ayında açıkladık. Ve güçlü bir şekilde uyguluyoruz. Öncelikle şunu söyleyeyim, programımız çalışıyor ve arzulanan sonuçları veriyor. Programı güçlendireceğiz ve Türkiye’nin makro ekonomik sorunlarını çözmekte son derece kararlıyız. Orta vadeli programa baktığınız zaman aslında en büyük önceliğimiz tabii ki fiyat istikrarı. Çünkü fiyat istikrarı olmadan sürdürülebilir yüksek büyümeyi yakalamamız zor. Fiyat istikrarını destekleyici nitelikte mali disiplin ve bunun bir yan ürünü olarakta daha sürdürülebilir bir cari açık öngörüyoruz. Bütün bunları, kazanımlarımızı kalıcı hale getirecek yapısal dönüşümü de bu program içeriyor. Orada tabii ön plana çıkan yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm bir de yeni sanayi politikası. Türkiye’de sanayide dönüşümden kastımız ekonomideki kompleksi artırıp katma değer zincirinde yukarılara çıkıp Türkiye’nin tabii ki bu sanayide dönüşüm üzerinden zenginleşmesini, refah bir ülke olmasını sağlamak. Ama nihai hedefimiz bütün ülkelerin nihai hedefi sağlıklı, sürdürülebilir yüksek büyümedir. Neden fiyat istikrarı önemli? Az önce de ifade ettim makro finansal ve istikrar ve öngörülebilirlik açısından fiyat istikrarı en önemli bileşen. Kaynakların etkin bir şekilde verimli alanlara, tahşişi, kanalize edilmesi açısından fiyat istikrarı çok değerli, çok önemli. Firmalarımızın iş dünyasının, iş insanlarımızın uzun vadeli finansmana makul maliyetlere erişmesinin tek yolu fiyat istikrarından geçiyor. Sürdürülebilir yüksek büyüme tabii ki fiyat istikrarıyla mümkündür. Bir de diğer önemli bir çıktı da daha adil bir gelir dağılımı. Çünkü enflasyon sonuçta bir vergi. Merkez Bankamızın bir dezenflasyon patikası var” şeklinde konuştu. “Enflasyonu indirme konusunda yol aldık, sonuçlarını yılın ikinci yarısında alacağız” Bakan Mehmet Şimşek, “Biz 2023’ün Haziran ayı ile 2024 Haziran dönemini bir dezenflasyon dönemi olarak hiçbir zaman ön görmedik. Biz bunu bir geçiş dönemi olarak öngördük. Daha sonra bir kontrol dönemi ve dezanflasyon dönemi var güçlü bir şekilde. Dolayısıyla dezenfilasyon bu yılın ikinci yarısına başlayacak, biz bunu geçen Haziran ayında da, Temmuz ayında da bu yılın başında da söyledik. Dolayısıyla dezenflasyona geçiş için para politikasında bir normalleşme süreci gerekiyordu. Yeniden inşa süreci gerekiyordu para politikasında. Ve bunu şu anda Merkez Bankamızın tabii ifadesiyle başarmış durumdayız. Biliyorsunuz para politikasının aktarım mekanizması gecikmeli çalışıyor. Bizim gibi ülkelerde çok etkin olmasa da önemli bir alan. Dolayısıyla dezenflasyonu önümüzdeki dönemde destekleyecek ilave adımlar atacağız. Bu adımlar daha çok maliye politikası alanında ve yasal reformlar anında olacak. Dezanflasyonu düşürmek zaman alıyor, enflasyonu düşürmek şok öncesi döneme dönmek bütün dünyada bir süreç işidir. Yani enflasyonla mücadele bir süreç işidir. Geçen sene bir çalışma yayınlandı 56 ülkede yüz tane dezenflasyon programı incelendi. Orada sonuç olarak enflasyonun şok öncesi döneme dönmesi ortalama 3,4 yıl alıyor. Aslında bizim programda aşağı yukarı o perspektifle hazırlanmış, o perspektifi içeren bir program. Onun için bazı kesimler işte şu yapıldı, bu yapıldı, enflasyon niye hala inmiyor? Değerlendirmelerinde bulunuyorlar. Bunun bir süreç olduğunu, para politikasının gecikmeli şekilde etkide bulunduğunu bir kere hatırlamak lazım. Maliye politikasında da deprem etkisini tabii göz ardı edemeyiz. Geçen sene deprem hariç bütçe açığının Milli Gelire oranı yüzde 1,6. Dolayısıyla o hususu da tabii ki göz önünde bulundurmak gerekiyor. Peki enflasyonu nasıl indireceğiz? Sıkı para politikası, sıkı maliye politikası hedeflerle uyumlu bir gelirler politikası, yapısal dönüşüm ve verimlilik artışı. Bu konuda epey mesafe yol aldık ve sonuçları yılın ikinci yarısında almaya başlayacağız” ifadelerini kullandı.
Niğde Teknopark, Niğde’nin teknoloji yolculuğuna yeni bir boyut kazandırıyor Teknoloji ile mal ve hizmet üretmek isteyen girişimcileri çatısı altında toplayan Niğde Teknopark, tarımdan savunma sanayiye kadar geniş yelpazedeki sektörleri, akademik bilgi ve birikimle birlikte bölgenin teknolojik potansiyelini harekete geçiriyor. 2017 yılından itibaren girişimcileri, akademisyenleri ve sanayicileri buluşturan Niğde Teknopark’ta, yüzde 40’ı yazılım ve bilgisayar teknolojileri üzerine yoğunlaşan 70’ten fazla firma ve 150’ye yakın personel yer alıyor. Yüksek teknolojili ürünler geliştirmek adına çalışmalar yapılan Niğde Teknopark’ın ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü firmalara ev sahipliği yaptığını ifade eden Teknopark Yönetim Kurulu Başkanı, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Uslu; Teknopark’ın bölgenin teknolojik altyapısına önemli destek verdiğini belirtti. Uslu; "Amacımız Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi’ndeki bilgi birikimini Teknopark’la birleştirerek sanayicilerimizle bölgenin teknolojik altyapısına destek vermektir. Bugün Niğde Teknopark’ta 70’ten fazla firma ve 150’ye yakın personel çalışmakta, teknolojiyi geliştirme alanında faaliyetler göstermektedir. Bu firmaların yüzde 40’ı yazılım ve bilgisayar teknolojileri üzerine yoğunlaşmış durumda ancak farklı sektörlerden de pek çok girişim burada kendini göstermektedir" dedi. Niğde Teknopark’ın sadece yerel değil uluslararası arenada başarı hikayelerinin olduğunu vurgulayan Uslu, bugüne kadar yapılan toplam satışların 1.3 milyar TL’yi aştığını, toplam ihracatın ise 2.9 milyon doları geçtiğini belirtti. Nanoteknolojik Hayvan Bakım ve Destek Ürünleri, Akıllı Tarım Teknolojileri, Tarımsal İlaçlama ve Gözlem Dronları, Akıllı Ayırma ve Sayma Teknolojileri, Bitki Genetiği, İHA Eğitim Simülasyonları gibi firmalarla teknoloji tabanlı ürün ve hizmet geliştiren Niğde Teknopark’ın girişimcilik ekosistemine katkı sağladığını söyleyen Niğde Teknopark Genel Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Rifat Battaloğlu kentin sanayi, üniversite iş birliğine destek olduklarını da belirtti. Battaloğlu; "AR-GE projeleri KOSGEB ve TÜBİTAK destekli projelerimiz var. Bu projelerimizin bir kısmı üniversitemiz akademisyenlerinin bilimsel çalışmalarını içeren projeler, bir kısmı öğrencilerimize ait projeler. Bu firmalarımızın çalışmalarının yaklaşık 30 tanesi patent başvuruları yapılan ve ticarileşmiş projeler. Biz burada bu süreçlerin içerisinde onları ulusal ve uluslararası hızlandırıcı programlara dahil ederek projelerinin ticarileşme imkanlarını sağlamalarına kolaylık sağlıyoruz" dedi. Gençler girişimcilik ekosistemine dahil ediliyor İl genelinde girişimcilere yönelik proje yarışmaları AR-GE proje pazarları oluşturduklarını söyleyen Battaloğlu, sanayi, üniversite iş birliğine de destek olduklarını belirtti. Battaloğlu; "Üniversitedeki bilgi birikimini, akademik çalışmaları firmalarla iş birliği içerisinde daha ileri boyutlara taşınması anlamında çalışmalar yürütüyoruz. Gençlerimizi girişimcilik ekosistemine dahil ediyoruz. AR-GE projeleri, girişimcilik yarışmaları, proje pazarlarını bütün kurumların iş birliğiyle gerçekleştiriyoruz bu da ilimizin girişimcilik potansiyeline olumlu olarak yansıyor. Öte yandan Teknopark içerisindeki firmalarda öğrencilere staj imkanı sunabiliyoruz. Oluşturmuş olduğumuz girişimcilik ekosistemi birlikte Niğde’den AR-GE dünyasına projeler hazırlamış oluyoruz ve bu firmaların ödüller alması, ulusal ve uluslararası alanda bizim aslında doğru yolda olduğumuzu gösteriyor" şeklinde konuştu.
Ankara Gölbaşı Belediyesi’nden sivrisinek ve haşerelere karşı ilaçlama Gölbaşı Belediyesi ekipleri, ilçenin dört bir yanında sivrisinek ve haşerelere yönelik ilaçlama çalışmalarına devam ediyor. Ekipler, çalışmalarda tamamen doğa dostu, ekolojik dengeye zarar vermeyen ilaçlar kullanıyor. Gölbaşı Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri,sivrisinek, uçkun, larva ve haşerelere karşı son teknoloji araçlarla ilaçlama yapıyor. Ekiplerin ulaşamadığı bölgelerde ilaçlamanın hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için dron kullanılırken, ilaçlamadan diğer canlılar veya ekolojik denge zarar görmüyor. Gölbaşı Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri, ilaçlama çalışmalarına yılın 365 günü 7 gün 24 saat esasına göre devam ediyor. “Çalışmalarımız aralıksız sürecek” Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı, “Yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz ilaçlama çalışmalarına bahar aylarının gelmesiyle hız verdik. Göl ve derelerin çok olduğu ilçemizde halkın daha sağlıklı ve rahat bir ortamda yaşaması için ekiplerimiz göl, dere, yeşil alanlar, mahalle aralarında ilaçlama yapıyor. Tam donamlı ve eğitimli ekiplerimiz, toplum sağlığını tehdit edebilecek haşerelerin yuvalanıp çoğalabileceği yerlerde düzenli olarak çalışmalarını sürdürüyor. Bizim her şeyden önce görevimiz toplum sağlığı. Vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltip, sağlıklı bir ortamda yaşamlarını sürdürmeleri için çalışmalarımız aralıksız devam edecek” dedi.