EĞİTİM - 02 Eylül 2022 Cuma 11:51

Mülteci projesinin 5. toplantısı Litvanya’da gerçekleştirildi

A
A
A
Mülteci projesinin 5. toplantısı Litvanya’da gerçekleştirildi

Gaziantep Üniversitesi’nin yürütücüsü olduğu “Dünya Vatandaşı Olma Yolunda Mültecilerin Ortak İnsani Değerler Konusunda Temel Yeterliliklerini Destekleme ve Geliştirme Projesi” çerçevesinde beşinci uluslararası toplantı Litvanya’nın Vilnius şehrinde gerçekleştirildi.

Gaziantep Üniversitesi’nin yürütücüsü olduğu “Dünya Vatandaşı Olma Yolunda Mültecilerin Ortak İnsani Değerler Konusunda Temel Yeterliliklerini Destekleme ve Geliştirme Projesi” çerçevesinde beşinci uluslararası toplantı Litvanya’nın Vilnius şehrinde gerçekleştirildi.


AsociacijaTavoEuropa organizasyonuyla gerçekleşen toplantıya yerel ortaklardan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), KAYRA Yöneylem Danışmanlık Eğitim, ulus ötesi ortaklardan Portekiz/Lousada’dan Lousada Belediyesi, İspanya/Valencia’dan Ajuntament De Villanueva De Castellon katıldı. Yetişkin eğitiminde çevre bilincinin geliştirilmesi ve bu konuda Avrupa Birliği ve diğer küresel kurumların hedeflerinin değerlendirilmesi ana gündem maddelerini taşıyan toplantıda, diğer proje etkinlikleri yerel ve uluslararası yaygınlaştırma faaliyetleri olarak belirlendi. Toplantının açılışında konuşan AsociacijaTavoEuropa temsilcisi DonatasVerseckas, katılımları için tüm ortaklara teşekkür ederek iki gün sürecek olan toplantının ana gündem maddelerini ve katılımcılardan beklentileri sundu. Gaziantep Üniversitesi temsilcisi ve Proje Yürütücüsü Dr. Öğr. Üyesi Fatma Çapanise projenin son ulus ötesi toplantısına kadar gelinen süreçte proje faaliyetleri hakkında genel değerlendirme yaptı. Dr. Öğr. Üyesi Çapan, “Bugün dünyada siyasi sebepler başta olmak üzere doğal, sosyal, kültürel ve ekonomik ama en önemlisi can güvenliğinin tehdit altında oluşundan özellikle savaşlardan dolayı bireylerin ve grupların hayata ve refaha yönelik arayışlarından dolayı hızlı bir şekilde ülkelerden ülkelere veya şehirlerden şehirlere göç hareketleri yaşanmaktadır. Savaşın yanı sıra tarımsal toprak yetersizliği, miras yoluyla toprakların parçalanması ve eşit dağıtılmayışı, tarımda makineleşme ve buna bağlı olarak oluşan işsizlik, düşük gelir, kentlerde yüksek gelir ve istihdam fırsatı ayrıca sağlık, eğitim, sosyal hayat, temiz refah bir çevre ve son olarak iyileştirilmiş altyapı çalışmalarının insanlara cazip gelmesi nedeniyle de kentlere doğru göçler yapılmaktadır” şeklinde konuştu. Aynı coğrafyayı paylaşan insanların birlik ve beraberlik duygusu içinde sürdürülebilir kentler ve sürdürülebilir dünyaya katkı sağlama çabasının çok önemli olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Çapan şunları söyledi: “Göç yolları üzerinde bulunan Türkiye ve AB ülkelerinde artan nüfusun gıda ve istihdam ihtiyacı büyümekte, bu da daha çok tarıma ve sanayiye ihtiyacı doğurmaktadır. Artan tarım, endüstri ve kentleşme ise beraberinde doğal kaynakların israfı ve çevre kirliliği, kentlerde sosyal ve alt yapı gibi alanların kullanımları sırasında bir takım sorunlara ve kentlerin kendi kapasitelerini aşan yükler altına girmesine neden olmaktadır. Bu noktada ortak alan kullanılması ve korunmasında bilincin artırılması, farkındalık oluşturulması son derecede ivedilik gerektiren bir konudur. Gezegenimizin ülkeleri ve halkları giderek iç içe geçiyor. Ayrılmaz bir şekilde günden güne birbirine sıkı sıkıya bağlanıyor. Şu anda en önemli ihtiyaç, koruma duvarları dikmek değil, küresel bağlantı gerçeğine yanıt vermek ve herkes için sürdürülebilir bir dünya inşa etmektir.”


Toplantı İTÜ temsilcileri Derya Zayim ve Zeki Akyol’un konuşmaları ile devam etti. Derya Zayim konuşmasında yetişkin eğitiminin Avrupa Birliği Yeşil Mutakabatı hedeflerinde önemli bir yerinin olduğunu ve yetişkinlere yeşil becerilerin kazandırılması için yeni stratejiler geliştirilmesi gerektiğini söylerken, Zeki Akyol da iklim değişikliğinin dünyayı ne kadar tehdit ettiğine dair haritalar, grafikler ve çeşitli veriler paylaşarak yetişkinlerde çevre, iklim ve küresel ısınma konusunda farkındalığın arttırılmasının çok ivedilik gerektiren bir konu olduğunu söyledi. Bir diğer yerel ortaklardan olan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi temsilcisi Kıymet Berra Ülgey konuşmasında, “Bilginin, sürekli gelişmenin ve değişimin yaşandığı dünyamızda gelişime ayak uydurabilmek için halklarında kendilerini yetişkin eğitimi ile geliştirmeleri toplumsal gelişim için önemlidir. Yetişkin eğitiminde çevre eğitiminin amacı yetişkinlerin çevre sorunlarının farkına varması, çözüm üretmesi, duyarlılık geliştirmesi ve çevresini de bu konuda bilgilendirmesidir” dedi.


KAYRA Yöneylem temsilcisi Ayşe Yıldız Köroğlu da sunumunda şu ifadelere yer verdi:


“Göç alan kentlerdeki ani nüfus artışı sosyo-ekonomik koşulların yetersizliği, sağlık, eğitim, belediye ve diğer kurum hizmetlerinden yararlanmadaki aşırı yük, konut ve işyerleri yetersizliği, ortak alanlarda yaşanan sorunlar, alt yapı problemleri, kentte yaşayan ancak kent kültürüne yabancı bireyler uyum sürecini daha da zorlaştırmaktadır. Ani sığınmacı ve göç akınlarına hazırlıklı olmayan kentler alt yapıdan ulaşıma, eğitim ve sağlığa kadar birçok alanda büyük bir yükün altına girmektedir. Diğer yandan bu duruma hazırlıklı çok az sayıda kent ise eskiye oranla tanınamayacak kadar büyümek, değişmek, kendine özgü kent kimliğinden uzaklaşmak zorunda kalmıştır. İşte bu noktada en önemli husus kente gelenlerin kentsel kültürü ve ortak değerleri özümsemesi, kente aidiyet duygusunu geliştirmesi, kentin geleceğini ve sürdürülebilirliğini düşünmesi, kent yaşamına ve toplumuna uyum sağlaması ve buna göre davranış geliştirmesidir. Toplumsal uyumun sağlanması toplumsal barışın tesisi için gereklidir. Toplumsal uyumu sağlayan birtakım değerler ve normlardır. Değerlerin bir anlamda göreceliği ve koşullara göre değişkenliği aynı koşulları yaşayan insanlar arasında değerler entegrasyonunu zorunlu kılmaktadır.”


Toplantının ikinci gününde projenin Portekiz ortağı Municipality of Lousada’yı temsilen Carla RaquelPachecoMagalhes, İspanya ortağı Ajuntament De Villanueva De Castellon’u temsilen RamonMiguelNavalonPeris, Litvanya ortağı AsociacijaTavoEuropa’yı temsilen GretaPaskociumaite yetişkin eğitiminde çevre ve iklim bilincinin geliştirilmesinin önemi ve bu konu hakkında AB ülkeleri ve diğer dünya ülkelerinin gelecek hedefleri ile ilgili sunum yaptı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Aliağalı yüzücüler Türkiye finalinde zirvede Adını Türkiye’nin en iyileri arasına yazdıran Aliağalı yüzücüler, Trabzon’da yapılan Türkiye Finali yarışlarını altın madalya ile tamamlayarak Aliağa’ya büyük bir gurur yaşattı. Türkiye Yüzme Federasyonu tarafından Vedia Nil Apak anısına düzenlenen Arena 11-12 Yaş Ulusal Gelişim Ligi Türkiye Finali, 26-30 Kasım tarihleri arasında Trabzon’da gerçekleştirildi. İzmir’de yapılan 3. vize yarışlarında başarılı performans göstererek Türkiye Finallerine katılmaya hak kazanan Aliağa Gençlik Merkezi (AGM) Spor Kulübü sporcuları Hasan Kağan Uyanık ve Cafer Taha Berber, final etabında da üstün performanslarını sürdürdü. 52 şehirden 238 kulübün katıldığı, 582 kadın ve 595 erkek sporcunun mücadele ettiği finallerde Aliağalı sporcular, 12 yaş kategorisinde barajı geçerek altın madalya kazandı. İki genç yüzücü, performanslarıyla hem Aliağa’yı hem de İzmir’i başarıyla temsil etti. "Başarıyı geleneğe dönüştürmek istiyoruz" Yarışların ardından açıklama yapan Aliağa Belediyesi Yüzme Antrenörü Muhammed Ali Duman, elde edilen sonuçların Aliağa’da yüzme sporunun geleceği açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Duman, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Finallere katılıp madalya ile dönmeyi gelenek haline getirmek istediğimizi daha önce söylemiştim. Bu yıl da bu geleneği sürdürdük. Her geçen yıl daha iyisini hedefliyoruz. Bu tür başarılar, yüzme sporunun Aliağa’da yaygınlaşması açısından son derece değerli. Şimdi daha çok çalışarak antrenmanlarımıza devam edeceğiz. Bize her konuda destek veren Aliağa Belediye Başkanımız Serkan Acar’a ve tüm yüzme ailemize teşekkür ediyoruz"
Gaziantep Gaziantep Büyükşehir’den engellileri ilgilendiren proje için karar çıktı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, kentteki engelli bireylerin yaşam standartlarını artırmak amacıyla "İşitme Cihazı Yapım Uygulama ve Odyoloji Merkezi’ni hizmete almaya hazırlanıyor. Gaziantep Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2025 Aralık Ayı Dönem Toplantısı’nın Birinci Birleşimi Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin başkanlğında toplandı. Meclis’te teklif karar olarak sunulup oy birliğiyle kabul edilen ilk gündem maddesine göre, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile hayırsever iş insanı Beyhan Uslu iş birliğinde kente "İşitme Cihazı Yapım Uygulama ve Odyoloji Merkezi" yapılacak. Proje çerçevesinde 2 bin 555 metrekare alana yayılan toplam alanın bin 88 metrekaresini inşaat alanı oluşturacak. Engelsiz Kent Gaziantep mottosuyla böylelikle özel durumlu bireyler için kente yeni bir merkez daha kazandırılmış olacak. Proje işitme engelli bireyleri mali açıdan rahatlatmayı hedefliyor Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, işitme engelliler için yeni bir merkezin inşaatına başlayacaklarını müjdeleyerek, "Gaziantep Modeli bir örneğini daha kente kazandırmaya hazırlanıyor. Hayırseverimiz bina inşaatını yapacak. Biz de Gaziantep Büyükşehir olarak içerisini kullanıma hazır hale getireceğiz. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ise Evrensel Hizmet Fonu ile merkezin teknik ve teknolojik altyapısına destek verecek. Böylelikle işitme cihazı ihtiyacı olan özel durumlu bireyleri mali açıdan rahatlatmayı hedefliyoruz. Proje faaliyete geçtiğinde şehirdeki işitme engelli bireylerin bu talebini yerine getirmiş olacağız" dedi. Sezer Cihan, ulaşım projeleri hakkında bilgi verdi Meclis’te ayrıca Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Sezer Cihan kentteki ulaşım faaliyetlerine ilişkin sunum yaptı. Bu bağlamda Cihan, 10 milyar liralık Dülük-OSB tünel çalışmasında bin 422 metreye kadar ulaşıldığını belirterek, ulaşımın kesintisiz devam etmesi açısından ise alternatif yol çalışmalarına devam edildiğini dile getirdi. Cihan, Şanlıdere caddesi, Onkoloji Halep Bulvarı, Havalimanı Mavikent yolu, ikinci çevreyolu planlama ve projelendirme çalışmaları ve bir dizi ulaşım projeleri hakkında meclis üyelerini bilgilendirdi.
Düzce Aileler ve çocuklarla kaliteli etkileşim Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü ve Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyeleri tarafından 2025 Aile Yılı kapsamında düzenlenen "Erken Öğrenmeyi Desteklemek: Aileler ve Çocuklarla Kaliteli Etkileşimler" başlıklı seminer, Güzelbahçe Anaokulu ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Seminere, Düzce İl Millî Eğitim Müdürü Gülşen Özer, öğretmenler ve veliler katılım gösterdi. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Okul Müdürü Ayşe Süleymanağaoğlu, erken çocukluk döneminde aile–çocuk etkileşimlerinin öğrenme üzerindeki belirleyici rolüne dikkat çekerek seminerin, aileleri ve eğitimcileri güçlendirmeyi amaçlayan uygulamalı bir eğitim niteliği taşıdığını vurguladı. Milli Eğitim Müdürü Gülşen Özer ise Aile Yılı kapsamında yapılan çalışmaların önemine değinerek, "Aile, çocuğun ilk öğretmenidir. İnteraktif kitap okuma ve oyun; çocuklarımızın sevgi, güven ve karakter gelişiminin en güçlü temelidir" ifadelerini kullandı. Programın ilk konuşmacısı Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Topcu Bilir, "Oyunla Güçlenen Bağ: Aile İçi Etkileşim ve Gelişim" başlıklı sunumunda oyunun çocukların sosyal-duygusal gelişimindeki merkezi önemine değindi. Bilir, serbest oyun etkinlikleri sırasında ebeveynlerin sergilediği duyarlı etkileşimlerin çocukların dil gelişimi, kendini düzenleme becerileri ve problem çözme yeteneklerini önemli ölçüde desteklediğini belirtti. Ailelerin günlük yaşam içinde kolaylıkla uygulayabilecekleri oyun örnekleri katılımcılarla paylaşıldı. Seminerin ikinci konuşmacısı Düzce Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Nur Kart, "Etkileşimli Kitap Okuma" başlıklı sunumunda, çocukların erken dönemde maruz kaldıkları dil girdisinin ileriki okuryazarlık becerilerinin en güçlü belirleyicilerinden biri olduğunu ifade etti. Kart, etkileşimli kitap okuma tekniklerinin aileler tarafından günlük rutinlere kolaylıkla entegre edilebildiğini belirterek okuma sürecinin, pasif bir etkinlik değil; karşılıklı konuşma, tahmin yürütme, kelime öğretimi ve düşünme becerilerini destekleyen eğitsel bir fırsat olduğunu vurguladı. Seminer boyunca ailelere; çocukların gelişimini desteklemek için uygulanabilecek pratik stratejiler, kaliteli etkileşimin unsurları, kitap okuma sırasında kullanılabilecek soru sorma ve modelleme teknikleri, oyun yoluyla öğrenmenin temel ilkeleri ve evde sürdürülebilir öğrenme ortamları oluşturmaya yönelik öneriler sunuldu. Katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla devam eden program, toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.