GENEL - 28 Kasım 2019 Perşembe 14:48

Uluslararası Belediye Forumu 2019 sona erdi

A
A
A
Uluslararası Belediye Forumu 2019 sona erdi

Türkiye Belediyeler Birliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) iş birliğinde, “Acil Durumdan Dayanıklılığa ve Kalkınmaya” temasıyla toplanan Uluslararası Belediye Forumu 2019 kapsamında çeşitli paneller düzenlendi.

Türkiye Belediyeler Birliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) iş birliğinde, “Acil Durumdan Dayanıklılığa ve Kalkınmaya” temasıyla toplanan Uluslararası Belediye Forumu 2019 kapsamında çeşitli paneller düzenlendi. Forumun sonunda Gaziantep Bildirgesi yayımlandı.


Divan Otel’de İki gün boyunca süren forumda, gerçekleştirilen panellerle yerel yönetimlerin göçler karşısında yaşanan sıkıntılara neşter vuruldu, çözüm önerileri raporlaştı. Belediye başkanlarının katıldığı “Göç ve Yerinden Edilmeye Yanıt Olarak Yönetişim ve Kapsayıcı Planlama Yoluyla SKA’ların Yerelleştirilmesi” panelde, göç ve yerinden edilme bağlamında, yerel ortaklar SKA’ların gerçekleştirilmesini nasıl sağlayabilirler ve şeffaflık, yerel hizmet sunumu ve adli yardıma erişim gibi konulara ilişkin hedefleri nasıl yerelleştirebilirler, Yerel yönetişimin göçmenler ve mülteciler de dahil olmak üzere toplumun tüm katmanlarını kapsaması nasıl sağlanabilir, Katılım yaklaşımının yerel düzeydeki mülteci ve göç yanıtlarına daha fazla katkı sağlamasının önündeki engeller nelerdir, Soruların yanıtı arandı. Panelist olarak, UCLG Program Direktörü Mohamed Boussraoui, Kilis Belediye Başkanı Mehmet Abdi Bulut, Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, Sevilla Villamanrique de la Condesa Belediye Başkanı Susana Garrido Gandullo, Balıkesir Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan, Göç ve Sürdürülebilir Kalkınma Birim Başkanı Cecile Riallant’la Lübnan Deirnbouh Belediye Başkanı Mohamad Saadieh katıldı.


“Şehir Ağları ve İşbirlikleri, Yerel Yanıtlardaki Başarı Öykülerini Yinelemek ve Yaygınlaştırmak İçin Neler Yapılmalı” konulu panelde, şehir düzeyinde işlevsel iletişim ve işbirliği ağları kurmayı başarmış belediyelerin başarı öykülerine odaklanıldı. Panel, bu ağların daha yenilikçi, etkili ve kapsayıcı yerel yanıtlar sağlayacak şekilde nasıl yinelenebileceği, yaygınlaştırılabileceği ve diğer göç ve kalkınma bağlamlarını kapsayacak şekilde genişletilebileceği konularına değindi.


Panelde, UNDP Kolombiya Kuzeydoğu Bölge Koordinatörü Dalia Rosa Delgado Burbano, Serbia Sombor Belediye Başkanı Duanka Golubovi, İstanbul Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, SAWA for Development and Aid Kurucu & Direktör Rouba Mhaissen’le Gazeteci ve TRT World Haber Sunucusu Maria Ramos konuştu.


“Belediyeler İçin İş oluşturmasını ve Sürdürülebilir Geçim Kaynakları Bağlamında Özel Sektör Ortaklıklarının Önemi”nin tartışıldığı panelde, yerel ortaklar, göçmenler, mülteciler ve aynı zamanda ev sahibi topluluklar için nasıl kayıtlı iş imkanları oluşturabilir ve/veya var olan imkanları arttırabilirler, Bu sürecin desteklenmesi için özel sektörle ortaklık modellerine ilişkin iyi uygulama örnekleri nelerdir, Çevrimiçi platformlar gibi yeni teknolojilerin ekonomik fırsatları teşvik etmedeki rolü nedir, soruları yanıtlandı.


Oturuma, Suriyeli İşadamları ve Girişimciler Derneği Başkanı (SIAD) Khaled Bablli, Türk Girişim ve İş Dünyası Federasyonu Genel Sekreteri Arda Batu, Genel Koordinatör Yardımcısı, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) yetkilisi Ayşegül Yalçın Eriş, Bosna Hersek Bihac Belediye Başkanı uhret Fazli, Avustralya Sürdürülebilir Finans İnisiyatifi ve Politika ve Savunuculuk Başkanı Gordon Noble, Bulgaristan Vitosha Belediye Başkanı Teodor Petkov ve Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi katıldı.


“Güvenli Bölgeler Olarak Şehirler, Güvenli Çevrelerin Sağlanmasında Yerel Yönetimlerin Rolü”nün ele alındığı panelde ise, göçmenler ve mültecileri sürdürülebilir bir şekilde belediyenin sosyal koruma programlarına nasıl entegre edebilirler, ev sahibi topluluklar ile yaşanabilecek gerilimlerden nasıl kaçınabilirler ve yerinden edilmiş toplulukların yerel çevreye sağladığı olumlu katkıların sergilenmesi için neler yapabilirler, Sorusu masaya yatırıldı. Panele, WALD Akademi Direktörü Hülya Alper, Knox Şehir Konseyi Genel Müdürü Tony Doyle, Avustralya İstanbul Bağcılar Belediye Başkanı Kenan Gültürk, Araştırmacı Antropolog Şenay Özden, SKL International RESLOG Türkiye Projesi Sinan Özden, Sırbistan Pirot Belediye Başkan Yardımcısı Bojan Randjelovic, Yarının Kadınları Komitesi Temsilcisi Gayed Sened, Japonya Kyoto Belediye Başkan Yardımcısı Shoichiro Suzuki konuşmacı olarak katıldı.


Forumun sonunda, Gaziantep Bildirgesi 2019 kamuoyuyla paylaşıldı. Buna göre, güvenli, düzgün ve düzenli göç için küresel sözleşmeyi onaylayan belediyelerin ve şehirlerin rolü tanınacak. Yerel müdahalelerde başarı öykülerinin çoğaltılmasını ve ölçeklenmesini destekleyen şehir içi ağlar güçlendirilecek. Belediye düzeyinde kamu-özel alanlarında iş oluşturma girişimleri de dahil olmak üzere yerel düzeyde özel sektörle iş oluşturma ve ortaklık kurma, mülteci ve göçmenlerin potansiyelleri ekonomik büyüme faktörü olarak değerlendirilecek. Bildiride, yeni teknolojiler, inovasyon ve veri yönetimi gibi 9 ana başlıkta kilit görev belirtilerek mülteci ve göçmen konusunda başarı kazanılacağını deklare edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Dönerin anavatanı Türkiye’dir” Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’ın Türkiye ziyaretine döneriyle birlikte gelmesi dünyada geniş yankı bulmuştu. Son günlerde devam eden döner diplomasisine Türk dönerciden yorum ‘Türkiye’ye döner getirilmesine gerek yok biz zaten dünyanın her yerine döner gönderiyoruz.’ Türkiye’ye yanında 60 kilo döner ile birlikte gelen Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ülkesinde de eleştirilerin odağı oldu. Dönerin ana vatanına yanında dönerle gelen Steinmeier, İstanbul’da Alman Büyükelçiliği’ne ait yazlık Tarabya rezidansında döner keserek davetlilere ikram etmişti. Görüntüler üzerine ülkesinde de çeşitli eleştirilere maruz kalan Steinmeier’a dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da akşam yemeği için döner ikramında bulundu. “Dünyanın her yerine döner gönderiyoruz” Döner diplomasisi ardından Türk döner ustası Harun Davut ‘Türkiye dönerin ana vatanıdır. Kimsenin Türkiye’ye gelirken yanında döner getirmesine gerek yok. Biz dünyanın her yerine döner gönderiyoruz. Dönerin buttan olması ve yaprak olarak kesilmesi önemlidir. Kuyruğuna, döşüne ve pişmesine dikkat edilmesi gerekir. Bu işin ustaları Türkiye’de yetişir. Döner Türkiye’de başladı Türkiye’de devam edecektir. “Dönerde etin kalitesi ve pişirilmesi çok önemli” Döner ustası Davut, “Bir döner ustası en alt tabakadan çırak olarak başlar. Bir ustanın yetiştirilmesi hiç kolay değil. Usta yetiştirmek yaklaşık 3 ila 5 yıl arasında olur. Döneri her usta yaprak gibi kesemez. Bunu özenle yetiştirdiğimiz ustalar kesebilir. Döner yaklaşık 180 derece sıcaklıkta pişirilir. Dönerin kalitesinden çok pişimi çok önemlidir. Lezzetli bir döner için kaliteli et, etin soslaması ve bunları yapacak kaliteli bir usta gerekir. Bu saydığım şartlar birbirine zincirlidir. Bizim için önemli olan lezzet ve kesim tekniğidir” dedi. “Dönerin en güzeli ve en lezzetlisi Türkiye’de” Dönerin ana vatanının Türkiye olduğunu belirten Döner Ustası Davut, “Yurtdışından gelenler yanlarına yemek almalarına gerek yok burada en güzel en lezzetli Türk dönerini yiyebilirler. Gelen misafirlerimize yurt dışına götürebilmeleri için paketleme yapıp gönderebiliyoruz. En iyi döner Türkiye’de yenir” şeklinde konuştu. Türk döneri tescilleniyor Öte yandan Türkiye tarafından Avrupa Birliği’ne (AB) dönerin geleneksel ürün adı olarak tescili için yapılan başvurunun ilanı, AB Resmi Gazetesi’nde yayımlandı. Dönerin 1800’lerin başından itibaren İstanbul’dan Osmanlı coğrafyasına yayıldığı kaydedilen ilanda, 1962’den 1979’a kadar devam eden Türklerin başta Almanya olmak üzere Avrupa’ya göçüyle yayıldığı anlatıldı. Dönerin 3 aylık itiraz süresinin dolmasının ardından tescil edileceği ve Türkiye’den AB’de tescillenen ilk geleneksel ürün adı olacağı kaydedildi.
İstanbul Beşiktaş, Fenerbahçe’ye aynı sezonda iki kez kaybetmedi Beşiktaş, Süper Lig’de uzun süredir Fenerbahçe’ye karşı aynı sezon içinde iki mağlubiyet yaşamadı. Siyah-beyazlılar, son olarak 2014-2015 sezonunda sarı-lacivertli takımla oynadığı iki maçtan da yenilgiyle ayrılmıştı. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, yarın Fenerbahçe’nin konuğu olacak. Sarı-lacivertliler, lider Galatasaray ile arasındaki puan farkını koruyarak şampiyonluk yarışında yara almamak için galibiyeti hedeflerken, siyah-beyazlı ekip de hem sezonu ilk 4’te bitirebilmek hem de taraftarını mutlu etmek adına 3 puan almak istiyor. Beşiktaş rakibine aynı sezonda iki mağlubiyet yaşamıyor Bu zorlu mücadele öncesi ise ilginç bir istatistik göze çarpıyor. Beşiktaş, ligde Fenerbahçe’ye karşı uzun süredir aynı sezon içerisinde oynadığı maçlarda iki yenilgi yaşamadı. Kartal, en son 2014-2015 sezonunda sarı-lacivertlilere 2-0 ve 1-0’lık skorlarla kaybetmişti. Bu süreçte iki takım arasındaki 16 karşılaşmanın 4’ünü Beşiktaş, 3’ünü Fenerbahçe kazanırken, 9 mücadelede beraberlikle sona erdi. 2014-2015 sezonundan sonra oynanan derbilerde alınan sonuçlar şöyle: 2015-2016 Beşiktaş: 3 - Fenerbahçe: 2 Fenerbahçe: 2 - Beşiktaş: 0 2016-2017 Fenerbahçe: 0 - Beşiktaş: 0 Beşiktaş: 1 - Fenerbahçe: 1 2017-2018 Fenerbahçe: 2 - Beşiktaş: 1 Beşiktaş: 3 - Fenerbahçe: 1 2018-2019 Fenerbahçe: 1 - Beşiktaş: 1 Beşiktaş: 3 - Fenerbahçe: 3 2019-2020 Fenerbahçe: 3 - Beşiktaş: 1 Beşiktaş: 1 - Fenerbahçe: 1 2020-2021 Fenerbahçe: 3 - Beşiktaş: 4 Beşiktaş: 1 - Fenerbahçe: 1 2021-2022 Fenerbahçe: 2 - Beşiktaş: 2 Beşiktaş: 1 - Fenerbahçe: 1 2022-2023 Beşiktaş: 0 - Fenerbahçe: 0 Fenerbahçe: 2 - Beşiktaş: 4
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta depremde enkaz altında kalan ve belden aşağısı tutmayan kadına 11 yaşındaki ikiz çocukları bakıyor Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde enkaz altında kalan ve yatağa bağımlı hale gelen kadına 11 yaşındaki ikiz çocukları bakıyor. Dulkadiroğlu ilçesi Mehmet Akif Mahallesi’nde 5 katlı binanın 5. katında depreme yakalanan 31 yaşındaki Ayşe Çelik, üzerine beton gelmesi sonucu omurilik zarar gördü ve yatağa bağımlı hale geldi. Şuan Havaalanı Konteyner Kentte yaşayan Ayşe Çelik,"Deprem anında çocuklarımı kurtarmak için yatağın altına attım. Bana yer kalmayınca da ben onların üzerine yattım. Belime duvar geldi. Yatağıma mahkum kaldım. Bu zamana kadar ben onlara bakıyordum, şimdi onlar bana bakıyor ve onların omuzlarında kocaman bir yük var, anneye bakıyorlar" dedi. 11 yaşlarındaki ikiz çocuklarının Eren ve Kerem’in kendisine baktığını söyleyen Çelik,"Ben Kahramanmaraş depreminde Mehmet Akif Mahallesi’nde idim. Ben 5 katlı binanın 5. katında enkazda kaldım çocuklarımla birlikte.Deprem anında çocuklarımı kurtarmak için yatağın altına attım. Bana yer kalmayınca da ben onların üzerine yattım. Belime odanın duvarı geldi. Aldığım darbeler sonucunda omurilik zarar gördü. Ameliyat oldum. 4 aya yakın Mersin’de hastanede yattım. Şuan çocuklarımla birlikte Havaalanı konteynırkent’teyim. Ben böyle olunca eşimle ayrıldık. Şuan bana çocukların bakıyor"ifadesini kullandı. Çelik," 11 yaşındaki ikizlerim ilgileniyor. Yemeğimi hazırlıyorlar, ihtiyaçlarımı gideriyorlar, tekerlekli arabama binerken bana yardımcı oluyorlar. Duş almam konusunda bana yardımcı oluyorlar. Bu zamana kadar ben onlara bakıyordum, şimdi onlar bana bakıyor ve onların omuzlarında kocaman bir yük var, anneye bakıyorlar. 11 yaşındalar ve şuan omuzlarına kocaman bir yük aldılar. Kendilerini suçluyorlar bazen. Bizim yüzümüzden bu şekilde oldu diye. Kendilerini suçladıkları için de hep bana diyorlar anne,’keşke biz olsaydık diyorlar’ Ama bu Allah’tan geldi" dedi. 11 yaşındaki Eren Çelik,"Ben 5. sınıfa gidiyorum. İkiz kardeşimle birlikte bulaşıkları yıkıyoruz, yemek yapıyoruz. Anneme kahvaltı hazırlıyoruz. Evi temizliyoruz" diye konuştu. 11 yaşındaki Kerem ise, "Ben 5 sınıfa gidiyorum. Anneme yardımcı oluyoruz her konuda. Annemin kahvaltısını hazırlıyoruz. Yemek pişiriyoruz. Annem depremden dolayı bu hale geldi. Yatağa bağımlı hale geldi. Deprem oluyordu annem de bizim üzerimize yattı. Anneme yer kalmayınca annemin üzerine duvar düştü. yatağa bağımlı hale geldi. Anneme yardımcı olmaya çalışıyorum fizik tedavi hareketlerini yapmaya çalışıyorum. Benim çok param olursa annem yurt dışına gönderirim. Tedavi için" ifadesini kullandı.
Manisa Manisa’da Sefo coşkusu Bu yıl 484’üncü kez düzenlenen Uluslarlarası Manisa Mesir Macunu Festivali etkinlikleri kapsamında ünlü sanatçı Sefo Manisalılarla buluştu. Sevilen şarkılarını hayranlarıyla birlikte seslendiren Sefo, Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran Manisalılara unutamayacakları bir gece yaşattı. UNESCO’nun İnsanlığının Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’nde yer alan ve bu yıl 484’üncü kez gerçekleştirilen Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali’nde karnaval havası yaşanmaya devam ediyor. Festival etkinlikleri kapsamında ünlü sanatçı Sefo Manisa’da sahne aldı. Binlerce Manisalının katıldığı konseri Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, eşi Nurcan Zeyrek ve kızı Nehir Zeyrek, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay da takip etti. Manisalılara muhteşem bir gece yaşatan ünlü sanatçı Sefo, şarkılarını hayranlarıyla birlikte seslendirdi. Konser sırasında Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek ve Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay da sahneye çıkarak sanatçıya çiçek ve mesir macunu takdim etti. Manisalılara seslenen Şehzadeler belediye Başkanı Gülşah Durbay, “Söz verdik, Manisa’yı gençliğin ve festivallerin kenti yapmaya. Kıymetli sanatçımız Sefo’ya teşekkür ediyorum ve festivalimizin hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek ise, sözlerine Manisa’yı ve Manisalıları çok sevdiğini söyleyerek başladı. Başkan Ferdi Zeyrek, “Ben de inanın ki çok eğleniyorum. Sefo bu akşam Manisa’mı kırdı geçirdi. İyi ki geldin. Bundan sonra Sefo gibi birçok ünlü sanatçımız Manisa’mızda olacak. Artık hep birlikte çok eğleneceğiz, çok mutlu olacağız, hep güleceğiz” ifadelerini kullandı.