EĞİTİM - 16 Nisan 2025 Çarşamba 14:21

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar: "Mağdur coğrafyalardaki akademisyen ve öğrencilere kapımız açık"

A
A
A
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar: "Mağdur coğrafyalardaki akademisyen ve öğrencilere kapımız açık"

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni (GİBTÜ) temasları sonrası yaptığı açıklamada, "Eğitim ve öğretim kalitesi Türkiye’yi yüksek öğrenimde bir cazibe merkezi haline getirmekte. Mağdur coğrafyalardaki akademisyen ve öğrencilere kapımız açık" dedi.


Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ni (GİBTÜ) ziyaret ederek üniversitenin bilimsel gelişimi, yükseköğretime sunduğu katkılar ve gelecek vizyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ziyaret kapsamında GİBTÜ Senatosu da Prof. Dr. Özvar’ın başkanlığında toplandı.


Prof. Dr. Özvar yaptığı konuşmada, GİBTÜ’nün kısa sürede sergilediği gelişimi takdirle karşıladıklarını ifade ederek, üniversitenin büyüyen vizyonunun yükseköğretim sistemine değer kattığını belirtti. Kalite güvencesi, araştırma üniversiteleri modeli, dijital eğitim teknolojilerinin entegrasyonu ve bölgesel kalkınmaya katkı gibi konuların önemine değinen Özvar, bu alanlarda aktif rol üstlenen üniversitelerin stratejik önem taşıdığını vurguladı.



"Mağdur coğrafyalardaki akademisyen ve öğrencilere kapımız açık"


Ziyaret sırasında genel değerlendirmelerde de bulunan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, İsrail’in Gazze’deki zulmü ve diğer coğrafyalarda yaşanan zulümler nedeniyle mağdur olan öğrenciler ile zulme tepki gösterdiği için zorluklarla karşı karşıya kalan akademisyenlere kapılarının açık olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özvar, "Bildiğiniz üzere Gazze’de uzun zamandan beri yaşanan bir insanlık dramı var. Ve elimizden geldiği ölçüde Gazze’de üniversitelerini kaybetmiş gerek öğretim elemanlarına gerek öğrencilerine olabildiği ölçüde kapılarımızı açmaya çalışıyoruz. Bu jeopolitik istikrarsızlık tabii sadece Ortadoğu’yla da sınırlı olmadığını sizler de gayet iyi biliyorsunuz. Afrika’da da ülkelerin iç çatışmaları veya ülkeler arası çatışmalar sebebiyle bilim insanları ve öğrenciler de ciddi şekilde etkileniyorlar. Burada bilim insanları ciddi bir tehlikeyle riskle karşı karşıyadır. Öğrenciler için de aynı şey geçerlidir. Üniversitelerin kapıları kapanmıştır. Bu bakımdan biz Sudan’daki bu karışıklıklar sebebiyle Dişleri Bakanlığımızla ortak iş çalışma yaparak Sudan’ın üç üniversitenin rektörlerinin bir kısım idarecilerini ve bir kısım öğrencilerini Türkiye’de üç ilimizde şu anda misafir etmeye başladık. Konya’da Niğde’de ve Malatya’da üç Sudanlı üniversiteyi misafir etmek suretiyle kapılarımızı açtık. Türkiye kapsayıcılık prensibiyle, dostluk, kardeşlik ve iş birliği prensibiyle yaklaşmaktadır. Asla dışlamamaktadır. Asla ötekileştirmemektedir. Tam aksine bilim insanlarına öğrencileri kapılarını bulabildiği ölçüde imkanları ölçüsünde açmaya devam etmektedir. Gazze’deki olaylar sebebiyle ifade hürriyetinden istifade etmek suretiyle bu insanlık durumuna eleştiren uluslararası pek çok bilim insanı ya işinden olmakta ya üniversitesinden atılmakta veya büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalmaktadır. Uluslararası üniversitelerde bu durumda olan değerli arkadaşlarım, öğretim elemanlarına üniversitelerimizin kapılarının açık olduğunu söylemem gerekir. Sırf bu zulme karşı durduğu için üniversitelerin kendi üniversitelerinin imkanları maddi bütçeleri kısıtlanan yükseköğretim kurumları veya öğretim elemanları var. Onlara kapılarımız açık. Buradan rektör hocalarımıza, üniversitelerimize sesleniyorum. Zulme karşı çıktığı için veya Gazze’deki bu insanlık dramını eleştirdiği için üniversitesinden atılmakla karşı karşıya olan öğretim elemanlarına lütfen kapılarınızı açın. Onları misafir edin. Bu açıdan zor durumda olan işini kaybetmek durumda olan tanınmış uluslararası saygın bilim insanlarına kapılarımızın açık olduğunu dile getirelim. Onları üniversitelerimize davet edelim değerli arkadaşlar. Biz kuşatarak iş birliği yaparak insanları kucaklayarak büyüyeceğimizi düşünüyoruz" dedi.



"Eğitim ve öğretim kalitesi Türkiye’yi yüksek öğrenimde bir cazibe merkezi haline getirmekte"


Türkiye’nin eğitim-öğretim kalitesiyle dünyada cazibe merkezi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özvar, "Türkiye Cumhuriyet devleti, vatandaşlarına bedava yüksek öğrenim sağlamaktadır. Bunun yanı sıra ülkemize gelecek uluslararası öğrencilere ise altından kalkılabilecek maliyetlerle öğrenim sunması veya makul ücretlerle yüksek öğrenim imkanları sağlaması Türk üniversitelerinin cazibesini arttıran en önemli vasıflardan bir tanesidir. Eğitim ve öğretim kalitesinin dünya standartlarında olması Türkiye’yi yüksek öğrenimde bir cazibe merkezi haline getirmektedir. Bugün pek çok uluslararası öğrenci için ülkemiz cazibe merkezi haline gelmiş bulunmaktadır. Yüksek öğrenim kurumlarımızın bu vasfını fevkalade önemli buluyor bunun daha da geliştirilmesi noktasında üniversitelerimizle birlikte gayret sarf ediyoruz. Ülkemizdeki üniversiteleri bu açıdan aslında dünyadaki üniversite hareketliliğine yön veren ülkelerden biri haline gelmektedir. Bizim hedefimiz sadece uluslararası hareketlilikten daha fazla pay olmak değil, aynı zamanda bil hassa son 30 yılda meydana gelen jeopolitik istikrarsızlık sebebiyle yüksek öğrenimde ciddi zorluklar yaşayan öğretim elemanlarının insanlarına da üniversitemizin kapısını açmak" ifadelerini kullandı.



"Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ne önemli görevler düşmekte"


Konuşmasında GİBTÜ ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Özvar, "Gaziantep, İslam ve Bilim Teknoloji Üniversitesi’nin de inanıyoruz ki bilhassa yani belirli, öncelikli alanlarda ihtisaslaşabileceğine inanıyoruz. Diğer yandan ise üniversitemizin taşıyabileceği bir önemli başka bir misyon daha var. Bildiğiniz üzere Gaziantep uluslararası etkileşime en açık şehirlerden bir tanesi. Türkiye’de bölgenin komşu olduğu ülkeler yakın ve uzak komşular dikkate alındığında, Gaziantep’teki üniversitelerimizin aslında bölgedeki komşu ülkelerle iş birlikleri içerisine girebilmesi, bu konuda gayret sarf etmesini, öncü olmasını bekliyoruz.


Gaziantep İslami Bilim Teknoloji Üniversitesi, Suriye’deki ve komşu ülkelerdeki üniversitelerle yakın ilişkiler geliştirmek suretiyle adından daha fazla söz ettirebilir. Aynı zamanda burada üretilen bilgi birikimini entelektüel birikimi bu komşu ülkelerdeki paydaşlarıyla diğer üniversitelerle paylaşabilir kanaatini taşıdığımızı söylemem lazım. Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ne önemli görevler düşmektedir. Üniversitelerimiz içinde bulundukları şehrin sorunlarıyla, sosyal meseleleriyle uğraştığı ölçüde daha üretken olacaklardır. Biz üniversitelerimizin bulundukları bölgenin, sosyal meseleleriyle, iktisadi konularıyla kültürel entelektüel meseleleriyle daha yakından olmalarını şehirle bütünleşmelerini önemsiyoruz. Bir üniversite şehriyle bütünleştiği ölçüde daha üretken, daha kaliteli, daha etkili hale gelmektedir. Üniversiteler dört duvar kampüs duvarları içine hapsolmuş kurumlar değildir. Üniversiteler bu kampüs duvarlarının ötesine çıkarak cemiyetiyle, toplumuyla, esnafıyla, işçisiyle, tüccarıyla, memuruyla buluşabilmesi burada üretilen bilgiyi, tecrübeyi mutlaka onlarla paylaşması gerekmektedir. Çünkü üniversiteler şehrin veya bölgenin en yetişmiş insan malzemesini bünyesinde bulunduran kurumlardır değerli arkadaşlar. Gaziantep üniversite-sanayi iş birliği için en ideal şehirlerden bir tanesidir. Ve biz de Yükseköğretim Kurulu olarak şehrin bu potansiyelinden daha fazla istifade etmek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz" şeklinde konuştu.



Geleceğe dönük akademik iş birliği ve stratejik temaslar


Ziyaret kapsamında gerçekleşen diğer görüşmelerde, GİBTÜ’nün ulusal ve uluslararası düzeyde akademik iş birliklerini güçlendirme hedefi, nitelikli insan kaynağı yetiştirme vizyonu ve araştırma altyapısını büyütmeye dönük planları değerlendirildi. Ayrıca yükseköğretimde dijitalleşme, inovasyon temelli dönüşüm ve öğrenci merkezli üniversite anlayışı üzerine fikir alışverişi yapıldı.



Senato Toplantısı’nda akademik vizyon ele alındı


Ziyaretin en önemli duraklarından biri, GİBTÜ Senato Toplantısı oldu. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın başkanlığında gerçekleşen toplantıya üniversitenin akademik ve idari üst yönetimi katıldı. Toplantıda GİBTÜ Rektörü Prof. Dr. Şehmus Demir, üniversitenin son dönemde gösterdiği bilimsel gelişim, araştırma projelerindeki ivme ve uluslararası akademik iş birlikleri hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi.



YÖK heyeti de GİBTÜ’de


Ziyarete YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Hüseyin Karaman, Prof. Dr. Naci Gündoğan ve YÖK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Murteza Bedir de katıldı. GİBTÜ Rektörlük binasında gerçekleşen görüşmelerde üniversitenin bilimsel büyüme stratejileri, kalite odaklı dönüşüm süreci, dijitalleşme hamleleri ve yeni nesil üniversite modeli masaya yatırıldı.


YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve beraberindeki heyet, üniversitenin akademik kadrosu ile yapılan görüşmelerin ardından GİBTÜ yönetimine misafirperverlikleri için teşekkür ederek, üniversitenin başarılarının artarak devam etmesini temenni etti.



YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar: "Mağdur coğrafyalardaki akademisyen ve öğrencilere kapımız açık"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya MÜSİAD Antalya Başkanı Akgül: "Üretim ve ihracatla güçlenen bir 2026 yılı bekliyoruz" MÜSİAD Antalya Başkanı Yusuf Akgül, Antalya ekonomisinin 2026 yılına üretim ve ihracat odaklı daha güçlü bir yapıyla girmesini beklediklerini söyledi. Küresel ölçekte yaşanan ekonomik belirsizliklerin yerel ekonomiler üzerindeki etkilerinin hissedildiğini belirten Akgül, Antalya iş dünyasının bu süreci doğru politikalarla avantaja çevirebilecek potansiyele sahip olduğunu vurguladı. 2025 yılının Antalya açısından bir geçiş dönemi olduğuna dikkat çeken Yusuf Akgül, "Bu süreçte kısa vadeli tüketim odaklı yaklaşımların sınırları daha net görüldü. Verimlilik, katma değerli üretim ve sürdürülebilir büyüme artık kent ekonomimiz için temel hedefler haline geldi" dedi. Antalya’nın turizm, tarım, gıda ve hizmet sektörleriyle güçlü bir ekonomik çeşitliliğe sahip olduğunu ifade eden MÜSİAD Antalya Başkanı Yusuf Akgül, 2025 yılı boyunca turizmde yakalanan ivmenin, tarım ve gıda üretimi ile ihracatçı firmaların çalışmalarıyla desteklendiğini söyledi. Akgül, buna rağmen artan maliyetler, finansmana erişimde yaşanan zorluklar ve rekabet baskısının Antalya iş dünyasının en önemli sorunları arasında yer aldığını kaydetti. Antalya ekonomisinin yalnızca turizm sezonlarına bağlı kalmaması gerektiğini belirten Yusuf Akgül, "Hedefimiz; tarım-gıda sanayi, lojistik, ihracat ve katma değerli üretim alanlarında daha dirençli ve kalıcı bir ekonomik yapı oluşturmak. Şehrimizin üretim gücü ve girişimcilik kültürü bu dönüşüm için önemli bir avantaj" diye konuştu. 2026 yılına ilişkin beklentilerini de paylaşan Akgül, dijitalleşme, enerji verimliliği ve yeşil dönüşümün Antalya’daki işletmeler için yeni fırsatlar sunduğunu ifade ederek, ihracatta mevcut pazarların yanı sıra farklı coğrafyalara açılmanın önemine dikkat çekti. MÜSİAD Antalya olarak kentin üretim gücünü ve ihracat potansiyelini artırmaya yönelik çalışmaları sürdüreceklerini belirten Yusuf Akgül, 2026 yılında üretim, yatırım ve ihracat ekseninde daha güçlü ve dirençli bir Antalya ekonomisinin inşa edileceğine inandıklarını söyledi.
Bursa NAYDEM’de eğitimler başladı Nilüfer Belediyesi tarafından kurulan ve Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyan Nilüfer Apartman Yöneticileri ve Emekçileri Destekleme Merkezi’nde (NAYDEM) eğitimler başladı. İlk toplantıda, katılımcılara "Yöneticilik Eğitimi" verildi. Nilüfer Belediyesi tarafından kurulan Nilüfer Apartman Yöneticileri ve Emekçileri Destekleme Merkezi ilk toplantısını gerçekleştirdi. Nilüfer Nikah Evi’nde gerçekleştirilen toplantıya Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman, Nilüfer Planlama ve Kalkınma Ajansı Koordinatörü Alper Akbulut ile apartman, site ve iş merkezi yöneticileri katıldı. Eğitimin açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Bukle Erman, yöneticiliğin sadece aidat toplamak olmadığını belirterek, "Mevzuata hâkim olmayı, iletişim becerilerini geliştirmeyi, şeffaf ve hesap verilebilir olmayı, ortak aklı işletmeyi ve krizleri yönetmeyi gerektiriyor. Nilüfer Belediyesi olarak bu sorumluluğun farkındayız. Konut ve iş yeri emekçilerine yönelik, Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıyan Nilüfer Apartman Yöneticileri ve Emekçileri Destekleme Merkezi’ni kurduk. Sizleri mevzuata uygun, daha bilinçli ve etkili yöneticiler olmanız için yanınızda olmak üzere hayata geçirdik" dedi. Merkezde, hukuki, teknik, yönetsel ve iletişim alanlarında destek sunulacağını dile getiren Erman, "634 sayılı kat mülkiyeti kanunu, site yönetimleri için muhasebe, yönetişim, iletişim ve toplantı yönetimi, toplu yapılarda iş sağlığı güvenliği, binalarda enerji verimliliği, atık yönetimi başlıklarıyla eğitimlerimiz devam edecek. ‘Herkesin Sesi, Hepimizin Nilüfer’i derken, sizlerin sesini karar süreçlerine yansıtmayı çok önemsiyoruz. Çünkü biliyoruz ki güçlü bir kent, güçlü ve bilinçli yöneticiler demektir. Bu eğitimlerin hepimiz için faydalı yol gösterici olmasını diliyorum" diye konuştu. Nilüfer Planlama ve Kalkınma Ajansı Koordinatörü Alper Akbulut da toplu yaşam şartlarının iyileştirilmesi ve kent genelinde toplu bir ağ kurulmasını amaçlandığını belirtti. Konuşmaların ardından Afet İşleri Müdürlüğü personeli Talha Şahin, katılımcılara "Yöneticilik Eğitimi" verdi.
Muğla Muğla Büyükşehir Belediyesi gönüllü itfaiyeciler yetiştiriyor Muğla Büyükşehir Belediyesi, afetlere müdahale kapasitesini artırmak ve toplumsal farkındalığı güçlendirmek amacıyla, talep eden yurttaşlara ilgi ve becerilerine göre eğitimler düzenleyerek gönüllü itfaiyeci olmalarını sağlıyor. Bu kapsamda verilen eğitimlerle gönüllülerin, muhtemel yangın, su baskını ve diğer acil durumlarda profesyonel ekiplere destek verebilecek bilgi ve donanıma sahip olmaları hedefleniyor. Fethiye’de gerçekleştirilen eğitimlerde gönüllülere yangınla mücadele, su baskınlarına müdahale, ipli erişim teknikleri ve ilk yardım konularında hem teorik hem de uygulamalı bilgiler aktarıldı. Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı tarafından bugüne kadar Menteşe, Bodrum ve Fethiye ilçelerinde düzenlenen eğitimlerde toplam 118 gönüllü vatandaşa itfaiyecilik eğitimi verildi. Başkan Aras: "Muğla’yı afetlere karşı dirençli hale getiriyoruz" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Muğla, ormanları, kıyıları ve doğal yapısıyla afet risklerine açık bir kent. Bizim önceliğimiz, bu kenti afetlere karşı daha dirençli hale getirmek. Gönüllü itfaiyecilik eğitimlerimizle, yurttaşlarımızın muhtemel yangınlar, su baskınları ve acil durumlarda bilinçli ve doğru şekilde müdahale edebilmelerini sağlıyoruz. Afetlerle mücadele sadece kurumların değil, toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğudur. Gönüllü itfaiyecilerimiz, profesyonel ekiplerimize büyük destek sağlıyor. Eğitimlere katılan tüm vatandaşlarımıza duyarlılıkları için teşekkür ediyorum. Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak, gönüllü itfaiyecilik eğitimlerimizi kentimizin tüm ilçelerinde yaygınlaştırmaya devam edeceğiz" dedi.
Tokat Tokat Belediyesi’nden çöp tenekeleri için sıra dışı test Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, dayanıklılık testinden geçen yeni çöp konteynerlerini yerinde inceleyerek uygulamanın startını verdi. Tokat Belediyesi kent estetiğini korumak, çevre kirliliğini önlemek ve daha düzenli bir çöp toplama sistemi oluşturmak amacıyla ortak kullanım alanlarında bulunan çöp konteynerlerini yeniliyor. Yıllar içerisinde yıpranan, kırılan ve sızıntı yaparak kötü koku ile görüntü kirliliğine neden olan eski konteynerler, yerini daha sağlam, temizliği kolay ve hijyenik yeni nesil çöp konteynerlerine bırakıyor. Tokat Belediyesi Teknik Birimler Şantiyesi’nde Temizlik İşleri Müdürlüğü’nü ziyaret eden Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Tokat genelinde kullanılmaya başlanacak yeni çöp konteynerlerini yerinde inceledi. Belediye ekipleri tarafından gerçekleştirilen dayanıklılık testlerine de katılan Başkan Yazıcıoğlu, konteynerlerin zorlu şartlara karşı gösterdiği direnci yakından takip etti. Testler kapsamında belediye personeli tarafından balyozla darbe uygulanan çöp konteynerinin kırılmadığı görülürken, iki çöp toplama kamyonu arasında sıkıştırılan konteynerin de dayanıklılığını koruduğu gözlemlendi. Yapılan testlerde yeni nesil konteynerlerin her türlü dış etkiye karşı yüksek direnç gösterdiği belirtildi. Başkan Yazıcıoğlu: Yeni bir uygulama daha hayata geçiyor Belediye ekipleri tarafından gerçekleştirilen dayanıklılık testlerini de inceleyen Başkan Yazıcıoğlu, "Tokat’ımızda bir yeniliği daha hayata geçiriyoruz. Dayanıklılık testimizden başarıyla geçen, hijyenik açıdan daha temiz olan yeni çöp konteynerlerimizi Tokat’ımızın dört bir yanında uygulamaya alıyoruz. Tokat’ımıza hayırlı olsun" dedi.