ASAYİŞ - 08 Şubat 2017 Çarşamba 15:59

Dolandırıcıların son yönetimi ‘Bankada sivil ekiplerimiz var’

A
A
A
Dolandırıcıların son yönetimi ‘Bankada sivil ekiplerimiz var’

Telefon dolandırıcılarının yeni yöntemi ortaya çıktı.
Dolandırıcılar telefon ile aradıkları vatandaşı işlemedikleri suçlara inandırarak emniyete davet ediyorlar. Emniyete giden vatandaşlar yol boyu telefonda iletişimi kesmeyen dolandırıcılar mağdur emniyete gelmeden planlarının ikinci kısmını devreye sokuyorlar. Mağdur ile telefonda konuşan dolandırıcılar Emniyet’e gelmeden bankadaki hesabının boşaltması gerektiğini ve bankada sivil ekiplerinin bulunduğunu ve parayı hesabından çekilmiş gibi, gösterip gerçek para yerine sahte para vereceklerini alacakları o parayla PTT’ye gidip verecekleri hesabı yatırılması gerektiğini söylüyorlar. Parayı yatırdıktan sonra emniyete gelmelerini istiyorlar.

“Dolandırıcıya inanan vatandaş gerçek polise inanmadı”
Film sahnesini aratmayan bu dolandırıcılık olayına Giresun İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri "dur" dedi. Giresun’da yaşayan Dursun Akgün, isimli vatandaşı telefonla arayan dolandırıcılar aynı yöntem ile dolandırmaya çalıştılar. Dolandırıcılara inanan vatandaş banka hesabındaki 14 bin 180 lira parayı çekip dolandırıcıların hesabına yatırmak üzereyken son anda polis tarafından engellenmeye çalıştı. Bir süre gerçek polise inanmayan vatandaş daha sonra ikna edilerek dolandırılmaktan polisin çabası sayesinde kurtuldu.
Dolandırmaktan son anda gerçek polisler tarafından kurutulan vatandaş poliste verdiği ifadede, “Bana ’Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında 81 ilde operasyon başlatıldı ve T.C. Kimlik numaranız ile banka hesabınızdan işlem yapılmış gelmezseniz suçlu duruma düşersiniz ve 8 ila 16 yıl hapis yatabilirsiniz. Bankaya bilgi verdik, orada görevliler sana sahte para verecek hesabın donacak sen sana verilen parayı yatıracaksın postaneye biz oradan suçluyu yakalayacağız’ dediler” dedi.
Giresun İl Emniyet Müdürlüğü ise vatandaşları uyardı.
Giresun İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan uyarıda ise şu ifadelere yer verildi:
“İlimiz genelinde meydana gelen dolandırıcılık olaylarının çoğunluğunun vatandaşlarımızı telefon ile arayan kişi yada kişilerin kendisini kamu görevlisi olarak tanıtıp; terör örgütlerine para aktarıldığı, hesaplarından para çekileceği, adının bu tür olaylara karıştığı, yine son zamanlarda vatandaşlarımızı telefonla arayan dolandırıcıların kendisini banka görevlisi, tüketici hakları görevlisi olarak tanıtarak hesaplarına sigorta kesinti miktarı, kredi kesinti miktarı, banka kartı aidatı geri ödenmesi ile ilgili işlem yapılacağını belirterek, vatandaşlarımızdan banka hesap bilgileri, kişisel bilgilerini talep etmeleri sonucunda” dolandırıcıların bu aldıkları bu bilgilerle İnternet bankacılığına giriş yaparak, hesaplardaki parayı kendi hesaplarına aktarmaktadırlar. Vatandaşlarımızın telefonlarına gelen bu tür mesajlara ve arayan kişilere inanmamaları, banka hesap bilgilerini, şifrelerini, kişisel bilgilerini tanımadıkları kişilerle kesinlikle vermemeleri ve para göndermemeleri gerekmektedir.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.