GENEL - 07 Temmuz 2019 Pazar 14:47

Giresun’da "Çağırgan Baba" anma etkinlikleri

A
A
A
Giresun’da "Çağırgan Baba" anma etkinlikleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Giresun’un Alucra ilçesinde her yıl düzenlenen ‘Çağırgan Baba’yı anma etkinliklerine katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Giresun’un Alucra ilçesinde her yıl düzenlenen ‘Çağırgan Baba’yı anma etkinliklerine katıldı.


Bilal Erdoğan, etkinlikte yaptığı konuşmada LGBTI+ savunucuları tarafından kabul edilen 24-30 Haziran ’Onur Haftası’na değinerek, “Öyle bir ahir zamanda yaşıyoruz ki çocuğuna hiçbir şey yapmazsan Allah korusun nereye gideceği belli değil, neyin tesirinde kalacağı belli değil. Hangi madde bağımlısı olacak, içki düşkünü olacak, batı özentisi olacak belli değil. Allah korusun şimdi bir de cinsel sapıklıkları özendirmeye çalışan bir zihniyet var, normalleştirmeye çalışan bir zihniyet var” dedi.


‘Bırakın insanlar ne yapıyorsa yapsın’ diyenlerin olduğunu ifade eden Erdoğan, “Bunu dersek ne olur? Nefsi emarenin kulu kölesi oluruz, şeytanın esiri oluruz ama bu topraklarda insanları ikna ile sevgiyle, muhabbetle bir Allah yoluna koyan ecdadımızın bu işi nasıl yaptığını bilsek, çoluğumuza çocuğumuza bunu aktarabilsek o zaman insanlar güzel şeyleri güzellikle güle isteye yaparlar, namazını severek kılar, orucunu severek tutar. Peygamber Efendimizin hayatını kendine örnek almaya çalışır. İşte bu insanlar bunu yapmaya çalışmışlar, bu insanların elinden kimse zarar görmemiş, bu insanlar doğaya. tabiata zarar vermemişler. Şimdi bırakın insanlar ne yaparsa yapsın diyenlerin elinde çevre kirliliği var mı? Var. Şehirlerimiz yaşanmaz hale geliyor mu? Geliyor. Gençlerin madde bağımlılığı ile bir sürü muzır etkenin etkisi altında hayatları mahvoluyor, aile kurumu erozyona uğruyor. Aile olmazsa ne kalır? İnanç kalmaz, kültür kalmaz, gavur ülkelerden biri haline geliriz. Bırakın insanlar ne yapıyorsa yapsınlar olmaz, biz böyle insanları başıboş bırakamayız. Çünkü Allah bizi başıboş olalım diye değil, kul olalım diye yaratmış” ifadelerini kullandı.


Konuşmaların ardından yöre halkı tarafından ‘Çağırgan Baba’ olarak bilinen Seyyid Mahmud Çağırgan Veli’ye Yavuz Sultan Selim tarafından vakfedilen Alucra’nın Boyluca köyünde bulunan türbesi, külliyesi ve evi ziyaret edilerek dualarla anıldı. Çağırgan Baba Türbesi’ni ziyarete gelen vatandaşlara ise köy dernekleri tarafından Hakikat Kitabevi tarafından hazırlanan kitaplar hediye edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.