ÇEVRE - 21 Haziran 2021 Pazartesi 09:52

Prof. Dr. Türkmen Karadeniz için müsilaj tehdidine dikkat çekti

A
A
A
Prof. Dr. Türkmen Karadeniz için müsilaj tehdidine dikkat çekti

Marmara Denizi’nde görülen müsilaj kirliliğinin uzun vadede Karadeniz’de de görülebileceğini ifade eden Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.

Marmara Denizi’nde görülen müsilaj kirliliğinin uzun vadede Karadeniz’de de görülebileceğini ifade eden Giresun Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Türkmen, hamsi, çaça, palamut ve lüfer gibi avcı balıkların stoklarında da önemli miktarda azalmalar görüleceğini ileri sürdü.


Marmara Denizi’nde görülen müsilaj kirliliğine bağlı olarak balık popülasyonları ve Karadeniz’i de bekleyen tehlike konusunda uyarılarda bulunan Prof. Dr. Mustafa Türkmen, “Marmara Denizi pek çok balık türü için üretim, kışlama ve barınma merkezi olduğundan, hem pelajik ve hem de dip balıkların bu durumdan etkilenmemesi mümkün değildir. Plankton patlaması olayının da sonucu olarak ortaya çıkan bu müsilaj deniz yüzeyini bir battaniye gibi kaplayarak güneş ışığı ve atmosferdeki oksijenin suya geçişine engel olur. Böylece deniz yaşamında beslenme zinciri en alt halkasını oluşturan planktonik canlılar çoğalamaz ve bunun sonucu olarak fito ve zoo planton ile beslenen canlılar besin bulamazlar. Örneğin hamsi yavruları ve erginleri planktonik canlılarla beslenirler. Doğal olarak plankton yetersizliği durumunda hamsi popülasyonlarında çok önemli azalmalar görülebilecektir. Bu olay hamsi ve çaça gibi balıklarla beslenen palamut ve lüfer gibi avcı balıkların stoklarında da önemli miktarda azalmalara sebep olacaktır. Müsilaj maddesinin zaman içerisinde çürüyerek dibe çökmesi kaçınılmaz bir durumdur. Dibe çöken bu müsilaj maddesi tabanda yaşayan bütün deniz organizmalarının hayatına son verecektir. Örneğin zeminde bulunan deniz çayırları yok olacak ve bu ortamlarda yaşayan bütün canlılar bu durumdan olumsuz etkilenecektir” dedi.



Uzun vadede Karadeniz de tehlikede


Marmara Denizi’nde görülen müsilaj olayının Karadeniz boyutunu değerlendiren Prof. Dr. Mustafa Türkmen, “Öncelikle Karadeniz’inde kapalı bir deniz olduğunu unutmamak gerekir. Karadeniz de dünyanın en kirli denizlerinden biridir. Tuna, Dinyeper ve Dinyester gibi devasa nehirler ve diğer akarsularla Karadeniz’e büyük bir atık deşarjı vardır. Zaten Marmara Denizi’nin kirliliğinde Karadeniz’inde payı vardır. Çünkü Karadeniz’den üst akıntılarla Marmara Denizi’ne devamlı şekilde organik madde taşınmaktadır. Karadeniz kıyılarının fazla girintili çıkıntılı olmaması ve devamlı yön değiştiren akıntılara sahip olması şimdilik Karadeniz’i kurtarmaktadır. Fakat Karadeniz’in 150-200 metre derinliklerinde oksijen bulunmaması, bazı özel yaşam formları hariç hayat olmaması unutulmamalıdır. Günün birinde Karadeniz de kendi kendini doğal olarak yenileyemez bir duruma gelebilir ve hidrojen sülfür (H2S) gazı atmosfere ulaşırsa Karadeniz sahillerinde yaşayanlar için felaket olabilir. Karadeniz’de deniz salyasına benzer olaylar şimdilik kapalı ekosisteme sahip liman, balıkçı barınakları, koy ve körfezlerde çok tehlikeli boyutlarda olmasa da gözlenebilir” diye konuştu.



“Yosun, midye, istiridye ve deniz salyangozu çiftlikleri kurulmalı"


Müsilaj kirliliğinin çözümü için bazı deniz canlıları çiftlikleri kurulabileceğini de belirten Prof. Dr. Türkmen, “Aslında çözüm çok basit. Kısa vadede çok hızlı bir şekilde çeşitli teknolojik yöntemlerle müsilajın toplanarak, hızlıca kurutulup depolanması gerekmektedir. Bu şekilde ekosistemdeki müsilaj konsantrasyonu azaldıkça oksijen de zıt yönde artacak ve ekosistem kendini yenileyebilme noktasına doğru ilerleyecektir. Yine kısa ve orta vadede Marmara Denizi’ni çevreleyen yerleşim yerlerinden katı ve sıvı deşarjlar için acil önlemler alınarak arıtma sistemleri kurulmalıdır. Tarımda aşırı ve bilinçsiz gübre ve ilaç kullanımı kontrol edilebilir. Orta ve uzun vadede denizlerimizde kontrollü olarak yosun, midye, istiridye ve deniz salyangozu çiftliklerinin kurulması teşvik edilebilir. Çünkü bu canlılar denizlerin doğal olarak temizlenmesinde çok önemli roller üstlenmektedir. Örneğin bir midye günde en az 40-50 litre suyu süzerek beslenir. Diğer taraftan bu çiftliklerin istihdam ve ülke ekonomisine katkıları ve katma değeri de göz ardı edilemeyecek kadar yüksektir. Yani müsilaj belki de bizlerin bilinçlenmesi için bir fırsat olabilir. Eğer bu müsilaj uyarısını dikkate alıp, şimdiden gerekli önlemleri alırsak, gelecekteki çok daha büyük olası çevre felaketlerini önlemek için fırsatımız olabilir. Böylelikle gelecek nesillere çok daha temiz bir dünya bırakabiliriz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.