EKONOMİ - 21 Haziran 2022 Salı 10:50

Giresun Tombul fındığı Türkiye’den sonra AB tarafından da tescillendi

A
A
A
Giresun Tombul fındığı Türkiye’den sonra AB tarafından da tescillendi

Giresun Tombul Fındığı’nın Türkiye’de tescillenmesinin ardından Avrupa Birliği’nde tescillendiği belirtildi.

Giresun Tombul Fındığı’nın Türkiye’de tescillenmesinin ardından Avrupa Birliği’nde tescillendiği belirtildi.


Dünyanın en kaliteli fındığı olarak bilinen ve Giresun Kalite olarak adlandırılan Giresun Tombul Fındığı Avrupa Birliği nezdindeki tescili ile her türlü kötüye kullanıma ve taklide karşı Avrupa Birliği üye devletlerinin tamamında koruma altına alındı.


Türkiye’den 8. tescilli ürün olarak AB’de yer almasıyla ilgili bilgi veren FİSKOBİRLİK Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Bayraktar, “Avrupa Birliği Komisyonunda tescil edilerek ülkemizi temsil eden 8’inci ürünümüz Giresun Tombul Fındığı, aynı zamanda menşe adı ile korunan 7’nci coğrafi işaretli ürünümüz olarak Avrupa Birliği Komisyonu kayıtlarında yerini almıştır. Giresun Tombul Fındığı, Giresun ili ile Trabzon’un Beşikdüzü ve Vakfıkebir ilçelerine kadar olan sahil şeridindeki coğrafi bölgede yetiştirilen, tombul şekle sahip bir sert kabuklu meyve türü olup diğer fındık çeşitleri içerisinde tadı, aroması, ağızda bıraktığı lezzeti, kalite özellikleri, yağ/vitamin ve mineral değerlerinden dolayı diğer çeşitlerden ayırt edici özelliklere sahiptir” dedi.



"Cumhurbaşkanı Erdoğan, tescilli ürünlerin yolunu açmıştır"


“Ülkemiz coğrafi işaretli ürünlerde oldukça zengin potansiyele sahiptir" diyen Bayraktar "2015 yılında Cumhurbaşkanımızın yerel ve yöresel değerlerin korunmasında önemli rol oynayan coğrafi işaretler konusunda Türkiye’nin çok zengin bir ülke olduğunu hatırlatması ve uluslararası tescillere dikkat çekmesi ile birlikte gerek ülkemizde ve gerekse AB Komisyonunda yapılan başvuru ve tescillerde ciddi yol kat edilmiştir. 2018 yılında başlayan AB sürecimiz bugün itibariyle tamamlanmış bulunmaktadır. Giresun Tombul Fındığı’nın AB Komisyonunda tescil edildiği haberini fındık sezonunun hemen öncesinde almış olmak gerek üreticilerimiz adına ve gerekse pazarlama ve dağıtımını yapan özel/tüzel kişiler adına bizleri ziyadesi ile mutlu etmiştir. Avrupa Birliği Komisyonuna gerek başvurusu yapılmış ve gerekse tescili yapılmış olan coğrafi işaretli ürünlerin tescil sahiplerine ve başvuru sahiplerine bakıldığında Kooperatif Birliği olarak FİSKOBİRLİK ilk sıradadır. Zira Avrupa’da coğrafi işaretli ürünlerin Birlikler ve kooperatifler adına koruması sağlanmaktır. FİSKOBİRLİK olarak bu konuda örnek bir çalışma yaptığımızın altını çizmek isteriz” diye konuştu.



"Tescilli fındığın ekonomik katkısı da artacak"


AB’de tescillenen Giresun Kalite fındığın ekonomik olarak da dönüşüne dikkat çeken Bayraktar, “Avrupa Birliği’nde İspanya, Fransa ve İtalya’da coğrafi işaretli ürünler yıllık 50-60 milyar avroluk bir katma değer yaratmaktadır. Dolayısıyla coğrafi işaretli ürünlerde potansiyeli böylesine yüksek olan ülkemiz için de katma değer sağlamak adına ulusal ve uluslararası alanda güç birliği içerisinde ve tüm çabamız ile çalışarak aktif ve hızlı hareket etmeliyiz. Giresun Tombul Fındığı’nın Avrupa Birliği Komisyonunda başvurudan tescile kadar uzanan tüm süreçlerde coğrafi işaret danışmanımız olarak titizlik ile çalışan, başvuru sürecinden sonra desteklerini esirgemeyen, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.