POLİTİKA - 16 Kasım 2019 Cumartesi 14:08

Metin Feyzioğlu: “Yargı reformu ile son 20 yıldır çözülmesi gereken sorunlar çözüldü”

A
A
A
Metin Feyzioğlu: “Yargı reformu ile son 20 yıldır çözülmesi gereken sorunlar çözüldü”

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, “Yargı reformu ile son 20 yıldır çözülmesi gereken sorunlar çözüldü” dedi.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, “Yargı reformu ile son 20 yıldır çözülmesi gereken sorunlar çözüldü” dedi.


Metin Feyzioğlu, Karadeniz 18. Genişletilmiş Baro Başkanları Toplantısı için Giresun’a geldi. Feyzioğlu, toplantı öncesi gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yargı reformu hakkında değerlendirmelerde bulunan Feyzioğlu, paketin olumlu ve faydalı olduğunu belirterek, bazı kesimlerin yargı reformunu "Çok önemsiz, hiçbir soruna çözüm sağlamadı" diye itibarsızlaştırmak istediğini söyledi.


Yargı reformu ile son 20 yıldır çözülmesi gereken sorunların çözüldüğünü ifade eden Metin Feyzioğlu, “Baro başkanlarımızla, son 20 yıldır neredeyse tüm baro başkanlarımızın çözülsün diye kamuoyunun gündemine taşıdıklarını, hatta baro seçimlerinde seçim kampanyalarına mevzu ettikleri hemen her konu daha ilk yargı paketinde çözülmüş durumda. Birazcık sabır. Galiba biraz sabırsız bir toplumuz. Uygulanması için çeşitli süreler var, bir ay sonra, iki ay sonra, üç ay sonra gibi yürürlüğe girecek maddeler de var. Onların tamamı hayata geçirildiğinde gerçekten Türkiye’de bir ferahlama sağlayacak, meslektaşlarımıza da gündelik önemli gelişmeler sağlayacağına biz inanıyoruz” dedi.


Yargıya güvenin arzu ettikleri seviyenin çok altında olduğunun kaydeden TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, "Bunun çözümü iki ayrı ama birlikte götürülmesi gereken yöntemin uygulanmasından geçiyor. Bir tanesi sisteme ilişkin değişikliklerin yapılması lazım. Günü geldiğinde ki bize göre gelmiştir, HSK’nın yapısının mecliste uzlaşarak, çoğulcu katılımcı bir anlayışla ve tam demokratik bir şekilde anayasa değişikliği yoluyla çözülmesi, bu bizim önerimiz. Neden? Çünkü toplumu ilgilendiren hemen her yargısal konuda birileri tribünlere çıkıyor ve tribünlerde amigoluk yapıyor. Eğer hukukun bir tarafıysanız, siyasi bir taraf tutmayı reddediyorsanız da iki taraf birbirine vatan haini diye sesleniyor. Oysa vatan hainliği gibi suçlamalar çok ağar suçlamalar” şeklinde konuştu.


Metin Feyzioğlu, yakında müjdeli bir haber vereceklerini kaydederek şunları söyledi:


“Onda da meslektaşlarıma önemli müjdeler inşallah sayın Bakanla birlikte vereceğiz. Güzel adımlar atılıyor. Yeşil pasaport ya da hususi damgalı pasaport diye tüm bu reformları küçük göstermek isteyenler belki olabilir, onlara vatandaşlarımız itibar etmesinler, meslektaşlarımız zaten etmiyor. Tüm mesele vatandaşı savunan avukatın kürsüdeki hakim ve savcıyla sembolik anlamda da eşitliğinin teyit edilmesidir. O eşitliğin teyit edilmesi, vatandaşın savcı karşısında, vatandaşın hakim karşısında bir güç olduğunun, eşit bir unsur olduğunun teyididir."


Metin Feyzioğlu, bir gazetecinin Rabia Naz Vatan’ın ölümüyle ilgili soruya, "Son derece üzücü bir olay, tüm ayrıntılar Soner başkanımın organizasyonunda takip ediliyor. Kendisine onun şahsına destek veren tüm barolarımıza, kadın hakları savunucusu meslektaşlarımıza, çocuk hakları savunucusu meslektaşlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.


Metin Feyzioğlu, bir gazetecinin ’idamla ilgili düşünceleriniz nelerdir?’ sorusuna ise karşı olduklarını söyledi.


Feyzioğlu, “Bizim görüşümüz bu konuda çok nettir, biz karşıyız, bilimsel verilerle karşıyız. İdamın suçları önleyici gücünün ya da caydırıcı etkisinin olmadığı eldeki bilimsel verilerle sabit. Tam aksine cezanın mutlaklığını sağlamak, cezanın suç işleyenin cezadan kaçamayacağını bilmesi çok daha etkili. Yani kanunu uyguladığımızda, doğru düzgün uyguladığımızda zaten suçların uygulanmasında etkili olacak. Zaten Avrupa Konseyi çatısı altındaki bütün ülkelerde de idam kaldırıldı, bir gerekçesi var, bunu biz geriye dönüş olarak görürüz, dolayısıyla Türkiye Barolar Birliği olarak bizim tasvip etmemiz mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Metin Öztürk: “Hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk, Y. Adana Demirspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Hedefimiz tüm takımları yenerek 105 puan ile şampiyon olmak" dedi. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Galatasaray, deplasmanda Adana Demirspor’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından sarı-kırmızılı takımın ikinci başkanı Metin Öztürk, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Galatasaray’ın 15 maç üst üste kazanarak bir rekora imza ettiğini belirten Öztürk, “Tabii ki rekorlar kıymetli ama bizim yolculuğumuz belli, 24. şampiyonluk için gidiyoruz. Önümüzdeki yıl Dursun Özbek Başkanımızın liderliğinde tekrar şampiyon olup 5. yıldızı takacağız. Bu tabii bir hedef. Neticede 19 kıymetli rakibimiz ile oynuyoruz” şeklinde konuştu. “12 puan daha var” 4 maçları daha olduğuna dikkat çeken Öztürk, "4 tane daha maçımız var. Demek ki 12 puan daha var. Yani hiçbir şey garanti değil. Oynayacağımız rakipler arasında küme düşme hattında olanlar var. Bizim gibi şampiyonluk yolumda yarıştığımız Fenerbahçe de var. Bir takımla oynadığınız performans ve aldığınız puanlar aslında diğer takımları da ilgilendiriyor. O yüzden biz gücümüz yettiğince sadece şampiyonluk yolunda değil tüm takımları yenerek ligi planladığımız gibi bitirmeyi hedefliyoruz” sözlerine yer verdi. "Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil" Farkı 7 puan olarak algılamanın doğru olmadığını ve Fenerbahçe’nin henüz maçını oynamadığını kaydeden Öztürk, “Farkı 7 puan olarak algılamak doğru değil. Şu an hala aramızda 4 puanlık bir fark var. Rakibimiz henüz oynamadı. Rakibimiz oynadıktan sonra ne olacağına bakacağız. İster 7 puan olsun, ister 4 puan olsun bizim hedefimiz 105 puan ile şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. “Hakem kardeşlerimiz elinden geleni yapıyor, yeter ki kasıt olmasın” Metin Öztürk, ayrıca çok fazla hakem konuşmaya gerek olmadığını, ancak hakemlerin maçları yönetirken niyetlerinin önemli olduğunu kaydetti. Öztürk, “Artık bence çok fazla hakem konuşmaya gerek yok. Yunanistan’da da görüyorsunuz yabancı hakemler var. Orada da Yunan takımları bundan şikayetçi. Herkes elinden geleni yapıyor. Eminim ki hakem kardeşlerimiz de elinden geleni yapıyor. Kasıt olmasın, kötü kalp olmasın. Biz spordan da oynanan futboldan da çok memnunuz. Adana Demir ilk devre inanılmaz bir futbol oynadı. Maç iki tarafa da gitti geldi. Futbol bu, sonucun ne olacağı belli olmuyor” dedi. "Bugün harika bir Mertens resitali izledik" Dries Mertens’in önümüzdeki sezon devam edip etmeyeceğine yönelik soruya da yanıt veren Öztürk, daha sonra şunları söyledi: “Buna karar verecek olan hocamız Okan Buruk ve Başkan Vekilimiz Erden Timur. Ancak bir izleyici olarak şunu söyleyeyim bugün harika bir Mertens resitali izledik. İnanılmaz. İnsan olarak müthiş. Ümit ediyorum ki bu performansını önümüzdeki sene bizimle devam ettirir. Ama devam ettirmese de kalbimiz her zaman onunla. Takımımıza şampiyonluk yolunda diğer futbolcu kardeşlerimiz gibi çok önemli katkı sağlıyor."
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.