KÜLTÜR SANAT - 15 Ocak 2017 Pazar 09:25

Gümüşhane’nin ilk ve en sıradışı sanat merkezi açıldı

A
A
A
Gümüşhane’nin ilk ve en sıradışı sanat merkezi açıldı

Gümüşhane’de mühendis, öğretmen, halkla ilişkiler uzmanı ve kayak antrenöründen oluşan 6 genç, şehrin ilk ve en sıradışı sanat merkezini hizmete sundu.
Geçtiğimiz ay açılan ve kurslarına başlayan Palto Sanat Merkezi’ni kendi elleriyle inşa eden, dekordaki tüm unsurları kendileri yapan 6 kafadar genç, şimdi çocuğundan yaşlısına isteyen herkese resim, ahşap işleme, cam boyama gibi sanatları öğretiyor ve özellikle çocukların kaliteli zaman geçirmesini sağlıyor.
Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi Caddesi’nde oldukça sıradışı bir mekan oluşturan gençler arasında 2 maden mühendisi, 2 öğretmen, 1 halkla ilişkiler uzmanı ve 1 kayak antrenörü bulunuyor.
Mekanı yaklaşık 2 ayda ortaya çıkaran gençlere en büyük desteği ise Gümüşhane Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Muhlis Atalay verdi. Kursiyerlerin haftanın bir yada 2 gününde kurs, diğer günlerinde ise serbest zaman olarak geçirebildiği kursta ayrıca müzik atölyesi de bulunuyor.
Normalde maden mühendisi olduğunu fakat resim öğretmenliği geçmişi olduğunu kaydeden ve resim dalında 11 Türkiye birinciliği, bir dünya ikinciliği bulunan Gökhan Demir, “Gümüşhane’de sanatla ilgilenen kişileri tek çatı altında toplamak için ben ve 5 arkadaşımla birlikte böyle bir sanat atölyesi kurmayı planladık. Sıfırdan başladık. Tasarımı ve dizaynı tamamen bize ait. Malzemeleri köyde bulduğumuz eski tahtalardan, civardan topladığımız eski eşyalardan tasarlayarak yaptık. Atölyenin tamamlanması yaklaşık 2 ay sürdü. Bütün eşyaları kendi emeğimizle yaptık” dedi.
Atölye çalışmaları kapsamında yağlıboya ve karakalem resim çalışmaları, ahşap atölyesi bulunduğunu, ek olarak müzik kursunda gitar ve bağlama dersleri verdiklerini dile getiren Demir, “5 yaş grubuyla 8 yaş grubu olarak iki seans yaptık. Çocuklar velileriyle beraber etkinlik yapıyor burada. Gümüşhane’de çocukların ilgilenebileceği, hobi atölyesi yoktu. Bu aşamada bizde büyük bir katkı sağladık. Küçük çocuklar buraya gelince velileriyle beraber etkinliğe katılıp ufuklarını geliştiren sıradışı etkinlikler yapabiliyor” diye konuştu.
Dernek olarak faaliyet yürüten atölyenin sadece sanatsal faaliyetlerle değil, şehrin diğer sorunlarıyla da ilgilendiğini kaydeden kuruculardan öğretmen Emre Tuncay ise “Gümüşhane’nin tarihsel ve kültürel meseleleri de bizim sorunumuz. Sanat atölyesiyiz fakat çevresel olaylarla da ilgilenmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

Ünlü ressamın torunu da kursta
Gümüşhane’nin yetiştirdiği en büyük sanatçılardan ressam Şeref Akdik’in torunu olan ev hanımı 2 çocuk annesi Demet Bayraktar ise kursun yağlıboya resim kursiyerlerinden. Resim sanatına merakı olduğunu ve bu nedenle kursa başladığını kaydeden Bayraktar, “Göründüğü kadar kolay değil. Aşama aşama ilerliyoruz. Çok güzel bir uğraş. Vakit alıyor ama çok keyifli” ifadelerini kullandı.
Dedesi ünlü ressam Şeref Akdik’le gurur duyduğunu kaydeden Bayraktar, “Başlarken olur mu diye düşünmüştüm. Ondan küçük bir şey bulaşmış mıdır diye. Dedemin babası da Osmanlı’nın son dönemindeki en büyük ve son hattatı ve Sultan V. Mehmed Reşad tarafından Reis-ül Hattatıyn unvanıyla ödüllendirilen babası Hattat Kamil Efendiydi. Onlarla büyük gurur duyuyorum” diye konuştu.
Gümüşhane Üniversitesi Gıda Mühendisliği son sınıf öğrencisi Sevim Kısa ise merakının sonucunda kursa başladığını, Gümüşhane’de ilk olan atölyeye hiç zaman geçirmeden kaydolduğunu söyledi.
Gümüşhane Üniversitesi İktisat 2.sınıf öğrencisi Gülşah Gamze Taşkın da nezih ve huzurlu bir ortamın parçası olmak için kaydolduğunu ve genellikle manzara resimleri çizdiğini kaydetti.
Çocuğuyla birlikte kursa katılan ve babası da ressam olan Filiz Yılmaz ise kendisindeki resim yeteneğinin varlığını denemek için kursa başladığını ve çok eğlendiğini söyledi.
Atölyenin kurucuları Maden Mühendisi Gökhan Demir, öğretmen Emre Tuncay, öğretmen Gürbüz Ataman, kayak antrenörü Yunus Avşar Yılmaz, Gıda Mühendisi Buğra Kızılet ve Halkla İlişkiler Uzmanı Ramazan Can’dan oluşuyor.
Henüz tanıtım yapılmamasına rağmen şimdiden tüm kontenjanları dolduran Palto Sanat Atölyesi yakında çok daha farklı projelerle Gümüşhanelilere hizmet verecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir TÜBİTAK 100’üncü yıl özel çağrısında Anadolu Üniveristesi akademisyenlerinden başarı TÜBİTAK’ın 100’üncü yıl özel çağrısında ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ çerçevesinde açılan ‘Cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Çağrısı’na sunulan 87 projeden biri de yürütücülüğünü Eskişehir Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken’in yaptığı ‘Cumhuriyetimizin 2’inci Yüzyılında 363 Özel Eğitim Anaokulu Personel Kapasitesi’nin Güçlendirilmesi Projesi’ adlı proje destek almaya hak kazandı. Cumhuriyetin tarihi, kültürel, siyasal, toplumsal ve ekonomik dinamiklerini anlamayı ve gelecek vizyonuna yeni perspektifler sunmayı amaçlayan araştırma projelerini desteklemek üzere; Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından yürütülen 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında açılan ‘cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Çağrısı’na sunulan projelerin bilimsel değerlendirme süreci tamamlandı. “Özel eğitim anaokulunda çalışan eğitimci personelin kapasitesinin güçlendirilmesi hedefleniyor” Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken projenin genel amacının, cumhuriyetin 2’inci yüzyılında ülke genelindeki 363 özel eğitim anaokulunda çalışan eğitimci personelin kapasitesinin güçlendirilmesi’ olduğunu, projenin alt amaçlarının ise özel eğitim anaokulunda yer alan özel eğitim, okulöncesi öğretmenliği mezunu eğitimcilere ve psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerine yönelik öğrencilerin problem davranışları ile baş etme olumlu davranış kazandırma, dil becerilerini destekleme, psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerine yönelik öğrencilerin ebeveynlerinin psikolojik iyi oluşlarını destekleme yönünde ‘Özel Eğitim Anaokulu Çevrimiçi Mesleki Gelişim Programı (ANAÇEM)’ hazırlamak ve etkililiğini sınamak olduğunu ifade etti. Bu projenin sonunda üç temel ürünün elde edilmesini beklendiğini söyleyen Prof. Dr. Diken şunları söyledi: “Kılavuz kitapçıklar, bilgilendirici videolar ve örnek vaka sunumları ve hazırlanan kitapçıklar ve videoları kapsayan modüler mesleki gelişim programına dönüştürülmüş çevrimiçi portal.” “Proje çıktıları diğer eğitim kademelerindeki uygulamalara da uyarlanabilmekte ve model olabilecek bir proje olarak literatüre geçmektedir” Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Diken ayrıca, “32 aylık bu proje özel eğitim anaokullarının yaygınlaştığı ülkemizde literatür ile ortaya konan temel bir soruna yaygın ve erişimi ücretsiz bir çözüm üreten ilk proje olması bakımından oldukça önemlidir. Proje, başarılı özel eğitim uygulamalarında en temel rolü oynayan öğretmenlerin temel ihtiyaçlarına doğrudan çözüm üreten ve mesleki gelişimlerine katkı sunacak yazılı, görsel ve teknoloji tabanlı içeriklere sahip ilk proje olması bakımından da değerlidir. Proje çıktıları diğer eğitim kademelerindeki uygulamalara da uyarlanabilmekte ve model olabilecek bir proje olarak literatüre geçmektedir. Son olarak projemiz eklektik bir yaklaşımla yazılı görsel ve teknoloji tabanlı bilgi sunma ve bilgilerin vaka sunumları ile desteklenmesine dayalı proje çıktılarına sahip olması bakımından da özgündür” ifadelerine yer verdi. Prof. Dr. Diken Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün de projeye resmi destek verdiğini ve proje çıktılarını kurumlarında kullanacağını ifade etti. Dr. Diken, proje ekibinin projeyi başarı ile yürütebilecek disiplinler arası bir ekip anlayışı ile oluşturulduğunu ve proje ekibinde Anadolu Üniversitesinden Prof. Dr. Özlem Diken, Prof. Dr. Ramazan Akdoğan, Doç. Dr. Seçil Çelik, Dr. Öğretim Üyesi Derya Atik Kara, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özlem Toper, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Gözde Tomris ve Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cem Çuhadar’ın yer aldığını da belirtti.
Eskişehir Çocuk korosu dinleyicilerden tam not aldı Odunpazarı Belediyesi Çocuk Korosu, Hamamyolu Caddesi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri düzenledi. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Eski Kültür Bakanı Ercan Karataş’ın da dinleyicileri arasında bulunduğu konserde çocuk korosu, bir çok eser seslendirdi. Odunpazarı Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında çok sayı da etkinlik gerçekleştirdi. Belediye, son olarak kutlamalar kapsamında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri düzenledi. Hamamyolu Caddesi’nde gerçekleşen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çocuk Korosu Konseri’ne, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Eski Kültür Bakını Ercan Karakaş’ın yanı sıra çok sayıda Eskişehirli katıldı. Gönül Onar’ın koro şefliği yaptığı Çocuk Korosu, birbirinden güzel eserleri başarı ile seslendirdi. Çocuk Korosu Konseri, dinleyicilerden tam not alarak, büyük alkış topladı. “Eskişehir kültürde de sanatta da her zaman en önde” Eskişehir Kitap Fuarı için Eskişehir’e geldiklerini belirten Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, “Başkanımız davet etti, bu güzel toplantıyı duyunca ben de geldim. Gerçekten gençlerimizin, çocuklarımızın ulusal egemenlik görüşüyle burada şarkılarla, türkülerle bir araya gelmeniz çok güzel bir şey. Büyük Atatürk, 23 Nisan’da Ulusal Egemenliği çocuklara atletmiş. Neden, çünkü çocuklar, bugün çocukları yarın büyükleri. Onlar, yaşamı da Türkiye’yi de dünyayı da daha güzel yaparlar diye 23 Nisan’ı çocuklara hediye etmiş. Ve bugün siz de bunun hakkını veriyorsunuz. Hocalarımız, çocuklarımızı çok güzel eğitmişler. Onur, gurur verici bir şey. Zaten Eskişehir kültürde de sanatta da her zaman en önde. Başkanımızı, emeği geçenleri, çocuklarımızı herkesi kutluyorum. Gözlerinden öpüyorum” dedi.
İzmir Her yaştan çocuk, kanser hastası arkadaşları için koştu İzmir’de 4-15 yaş arasında 200 çocuk, ‘koşamayan kardeşlerim için koşuyorum’ sloganıyla hastanede tedavi gören kanser hastası arkadaşları için yarıştı. İzmir’de Hasta Çocuk Evleri Derneği, kanser hastası çocuklar için 23 Nisan çocuk koşusu düzenledi. Karşıyaka ilçesinde bulunan Semra Aksu Atletizm Parkı’nda düzenlenen etkinlikte; 4 ile 15 yaş arasındaki 200 çocuk gruplar halinde, hastanede tedavi gören ve dışarı çıkamayan kanser hastası arkadaşları için yarıştı. ‘Koşamayan kardeşlerim için koşuyorum’ sloganıyla düzenlenen yarışta, dereceye giren koşuculara madalya verildi. “Sağlıklı olduklarını anlatmamız gerekiyordu” Yarış hakkında bilgilendirmede bulunan İzmir Hasta Çocuk Evleri Derneği Başkanı Sevil Ozan, “23 Nisan çocuk koşusunun bu sene 5.’sini gerçekleştirdik. Çocuklar kanser tedavisi gören, hastanede yatan kardeşler için koşuyor. Sloganımız da ‘koşamayan kardeşlerim için koşuyorum.’ Sağlıkları yerinde olmayan çocuklar, hastane ortamlarından dışarıya çıkamıyorlar. Sağlıklı çocuklar koşarak onlara destek oluyor. Bir farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz. Hem veliye hem çocuğa kendilerinin sağlıklı olduğunu onlara anlatmamız gerekiyordu” ifadelerine yer verdi. Etkinlikte, 3-4, 5-6, 7-8, 9-10, 11-12 ve 15 yaşa kadar çocukların gruplar halinde koştuklarını aktaran Ozan, seslerini duyan herkesin koşuya gelerek kendilerine destek olduğunun altını çizdi. “Amacım kanserli çocukların iyileşmesi” Koşu için İstanbul’dan İzmir’e gelen 10 yaşındaki yarışmacı Levent Tekerciler, “Amacım kanserli çocukların iyileşmesi. Bunun için ben bağış topluyorum. Buraya kazanmaya değil kanserli kardeşlerim, arkadaşlarım adına koşmaya geldim. Umarım hepsi bir an önce iyileşir. Yapılan şey gerçekten çok anlamlı” diye konuştu.