GENEL - 15 Şubat 2017 Çarşamba 00:41

Gümüşhane’de kurtuluş coşkusu bir gün önceden başladı

A
A
A
Gümüşhane’de kurtuluş coşkusu bir gün önceden başladı

Gümüşhane’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 99.yıldönümü nedeniyle Belediye Başkanlığı tarafından Aşıklar Şöleni düzenlendi.
Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen ve Türkiye’de aşıklık geleneğinin yaşayan duayenlerinin katıldığı programı Belediye Başkanı Ercan Çimen, AK Parti İl Başkanı Av.Celalettin Köse, Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası (GTSO) başkanı İsmail Akçay, kurum müdürleri, Belediye meclisi üyeleri ve yüzlerce vatandaş izledi.
Gazi Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyesi Prof.Dr. Ali Yakıcı ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Oğuzhan Aydın’ın yönetiminde gerçekleşen programda Türk Aşıklık geleneğinin yaşayan efsanelerinden Aşık Kul Nuri, Aşık Rahim Sağlam, Aşık İhsan Yavuzer, Aşık Süphani, Aşık Muhlis Denizer, Aşık Yüksel Ülkeroğlu ve Aşık Murat Piroğlu sahne aldı.
Programın başlangıcında konuşan Prof.Dr. Ali Yakıcı, kendilerinin üniversitelerde aşık edebiyatını güçlü bir şekilde devam ettirdiklerini belirterek, “Bunların önemini gençlerimizle, öğrencilerimizle paylaşıyoruz. Kimileri diyor ki bu işler bitti. Artık televizyonumuz, internetimiz, herşeyimiz var. Hayır. Daha çok gerek var. Dün bunları aşıklar gidebildikleri yerde insanlar tanıyordu ama bugün dünyanın her yerindeki insanlar aşıklarımızı tanıyor” dedi.
Program sırasında sanatçılara plaketlerini takdim eden, Gümüşhaneli Aşık Kul Nuri’ye de Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi’nin mührünün yer aldığı tabloyu hediye eden Belediye Başkanı Ercan Çimen, önümüzdeki yıl Gümüşhane’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 100.yılını kutlayacaklarını hatırlatarak, "100.yıldönümünün müjdesini bugünden vereyim. Çok farklı bir Gümüşhane çok farklı bir yıl olacak. Biz bu programı 2016 Mayıs ayında bir hafta süreli yapacaktık ama Allah bugüne nasip etti” diye konuştu.
Sanatçıların 2’şer parça seslendirip şiirler okumasıyla başlayan programda daha sonra duayen sanatçılar birbirleriyle atışma, güzelleme ve taşlama örnekleri sundu.
Özellikle 15 Temmuz hain FETÖ örgütünün gerçekleştirdiği darbe girişimine vurgu yapan parça ve şiirlerin seslendirildiği programda sanatçılar dakikalarca alkışlandı.
Sanatçıların birbirleri arasında yaptıkları ve Aşıklık geleneğinin en önemli uygulamalarından olan “Atışma” kısmında ise Aşık Murat Piroğlu’nun Belediye’de işe alınmasıyla ilgili talep anında Belediye Başkanı Ercan Çimen tarafından kabul görürken, sahneye çıkan Başkan Çimen, salonda bulunan vatandaşların onayını da alarak “Pazartesi gel başla” sözü verdi.
Yrd.Doç.Dr. Oğuzhan Aydın’ın Gümüşhaneli yaşayan aşıkların sağlarken isimlerinin cadde, park veya eserlere verilmesi talebini de olumlu karşılayan Başkan Çimen, bununla ilgili bir komisyonları olduğunu ve gerekli talimatı vereceğini söyledi.
Yaklaşık 3,5 saat süren ve vatandaşların sonuna kadar takip ettiği program aşıkların hep bir ağızdan Genç Osman, Kiziroğlu ve Türkiyem parçalarını söylemesiyle son buldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.