GENEL - 19 Ocak 2018 Cuma 16:59

Karneyi alan soluğu Zigana Dağı’nda aldı

A
A
A
Karneyi alan soluğu Zigana Dağı’nda aldı

Ülke genelinde milyonlarca öğrencinin karne almasının ardından okulların tatile girmesiyle birlikte Gümüşhane ve Trabzon’dan çok sayıda vatandaş gün akşama kavuşmadan Zigana Dağına akın etti.

Ülke genelinde milyonlarca öğrencinin karne almasının ardından okulların tatile girmesiyle birlikte Gümüşhane ve Trabzon’dan çok sayıda vatandaş gün akşama kavuşmadan Zigana Dağına akın etti.


Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarında bulunan ve tarihi ipek yolunun en önemli ve en zorlu geçitlerinden Zigana dağı geçidine akın eden vatandaşlar, bir müddet burada eğlenip stres attıktan sonra 2 bin 100 metre rakımdaki Zigana Gümüşkayak Tesisleri ve zirve tesislerine gitti.


Zigana tüneli çıkışında yol kenarında gün boyu etkili olan kar yağışıyla birlikte beyaz örtüyle kaplanan alanda kar manzarası eşliğinde otomobilden çaldıkları müziklerle önce horon oynayan vatandaşlar daha sonra kolbastı oynadı.


Küçük çocukların kartopu oynadığı alanda gençlerde birbirini pamuktan tarlayı andıran kar yığınlarının üzerine attı, buzlanma nedeniyle yolda kalan araçlara da yardım etti.


Trabzon’da bir mağazanın operasyon yöneticisi olarak görev yapan Serdar Kaplan, eşi, çocukları ve arkadaşlarıyla birlikte Zigana dağı geçidinde güzel vakit geçirdiklerini belirterek, “Kar görmeye geldik. Önce horon oynadık, kolbastı oynadık. Ardından kayak tesislerine çıkacağız ve güzel bir et yiyip tekrar geri döneceğiz” dedi.



“Şu manzara bir Alplerde var, birde Zigana’da var”


Zigana coğrafyasının çok güzel olduğuna değinen Kaplan, “Herkesin burayı gelip görmesini isterim. Özellikle sahilde yaşayanlar çok uzaklarda kar görmeye gitmeye gerek yok, buraya gelebilirler. Denizi, yaylayı sevenleri de buraya bekliyoruz. Burada insan ne aradığını bildikten sonra herşeyi burada bulabilir. Şu manzara bir Alplerde var, birde Zigana’da var” diye konuştu.



“Burası adeta cennet, herkese tavsiye ederiz”


Çocuklarının karnelerini almasının ardından eşi ve arkadaşlarıyla Zigana dağına geldiklerini ifade eden Arzu Kaplan ise “Çocukları ödüllendirmek istedik. Zigana dağına arkadaşlarla kalabalık bir şekilde geldik. Şehirde kar göremediğimiz için yukarılara çıkmak istedik. Hava biraz soğuk ama çok güzel. Karın tadını çıkaracağız. Herkese tavsiye ediyoruz. Buraya cennet diyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”