GENEL - 24 Ocak 2018 Çarşamba 14:40

Gümüşhane STK’ları ve iş dünyasından Zeytin Dalı operasyonuna destek

A
A
A
Gümüşhane STK’ları ve iş dünyasından Zeytin Dalı operasyonuna destek

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Afrin’e yönelik düzenlenen ‘Zeytin Dalı’ operasyonuna destek vermek için Gümüşhane’de faaliyet gösteren 11 sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütü temsilcisi ile işadamları İl Jandarma Komutanlığını ziyaret etti.

Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Afrin’e yönelik düzenlenen ‘Zeytin Dalı’ operasyonuna destek vermek için Gümüşhane’de faaliyet gösteren 11 sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütü temsilcisi ile işadamları İl Jandarma Komutanlığını ziyaret etti.


Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası (GTSO) öncülüğünde sivil toplum örgütü, sendika temsilcileri ve meslek örgütleri temsilcilerinin katıldığı destek ziyaretinde “Devletimizin yanındayız, zeytin dalı harekatını destekliyoruz” mesajı verildi.


Konuklarını kapıda karşılayan İl Jandarma Komutanı Albay Cezayir Danışan’a öptüğü Türk bayrağını hediye eden GTSO Başkanı İsmail Akçay, terörle mücadele konusunda başarı dileklerinde bulundu.



“Devletin aldığı bu kararın arkasındayız ve destekliyoruz”


Albay Cezayir’in makamında yaptığı konuşmada ulusal güvenliği korumak amacıyla devletin aldığı bu kararın arkasında olduklarını ve desteklediklerini kaydeden Akçay, Türkiye’nin uluslararası kurallardan doğan hakkını kullandığına dikkat çekerek, “Türkiye, sınır güvenliğini sağlamak hem kendisi hem de bölge ülkeleri için tehdit oluşturan terör koridorunu ortadan kaldırmak için adım atmıştır. Bölgeyi terör örgütlerinden temizleyerek huzur, güven ve barış ortamını yeniden tesis etmek amacıyla Afrin’de sınır ötesi harekât başlamıştır” dedi.


Zeytin Dalı harekatının evrensel hukuk ve BMGK terörle mücadele kararları ile BM Sözleşmesi’nde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde başlatıldığını ifade eden Akçay, “Suriye’nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve siyasi birliğine saygı gösterilmektedir. Dolayısıyla bu harekât, meşrudur ve uluslararası hukuka uygundur. Herkes şunu artık görmelidir ki; masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan terör gruplarına sessiz kalmamız beklenemez. Fırat Kalkanı ile başlayan ve Zeytin Dalı Harekâtıyla devam eden operasyonlarıyla Türkiye, terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermektedir. Aynı zamanda da sivillerin ve masumların korunmasına azami dikkat gösterilmektedir. Zaten bunu Fırat Kalkanı operasyonunda da gösterdik. Önceden terörün hâkim olduğu bölgede hayat normale döndü, barış ve huzur geldi. Yurtlarını terk etmek zorunda kalmış Suriyelilerin geri dönüşüne de zemin hazırlamış olduk. Bu nedenle, Türkiye’nin başlattığı her 2 harekat da Suriyeli göçmenler ve mazlum durumdaki yerel halk tarafından desteklenmektedir. Tüm uluslararası camiayı da teröre karşı ortak duruş sergileme ve evrensel insan haklarını bu bölgede hâkim kılma yönünde niyetlerini açık bir şekilde göstererek, ülkemize destek vermeye davet ediyoruz” diye konuştu.



“Gümüşhane Sivil Toplumu ve iş dünyası olarak dualarımızla ve bütün gönlümüzle devletimizin ve kahraman askerlerimizin yanındayız”


Bütün vatandaşları özellikle sosyal medyada oluşturulabilecek bilgi kirliliği ve provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağıran Akçay, “Bu bölgede yaşayanlar bizim komşumuzdur, kardeşimizdir. Aynı medeniyetin, kültürün, inancın mensupları olan bizler arasındaki kardeşlik ve komşuluk hukukunu kimse yok edemez. Aramıza kimse fitne ve fesat sokamaz, bizi birbirimize düşman edemez. Her 3 büyük siyasi partimize de, aynen 15 Temmuz’da olduğu gibi, ülke menfaati için gösterdikleri ortak ve kararlı duruşları için ayrıca teşekkür ediyoruz. Gümüşhane Sivil Toplumu ve iş dünyası olarak dualarımızla ve bütün gönlümüzle devletimizin ve kahraman askerlerimizin yanındayız. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz, mekânları cennet olsun. Allah, Mehmetçiğimizi korusun, Ordumuzu muzaffer kılsın. Yar ve yardımcımız olsun” ifadelerini kullandı.


Programa Türk-İş, TESK, Memur-Sen, Hak-İş, TZOB, Kamu-Sen, GTSO, Mali Müşavirler Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi, Kent Konseyi ve Gazeteciler Cemiyeti ve işadamlarından oluşan 21 kişi katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.