GENEL - 20 Şubat 2018 Salı 14:03

Gümüşhane’de ‘Geleceğimizi Birlikte Planlayalım’ toplantısı

A
A
A
Gümüşhane’de ‘Geleceğimizi Birlikte Planlayalım’ toplantısı

Kalkınma Bakanlığı tarafından 2019-2023 yıllarını kapsayacak olan 11.

Kalkınma Bakanlığı tarafından 2019-2023 yıllarını kapsayacak olan 11. Kalkınma Planı istişare toplantısı Gümüşhane’de ‘Geleceğimizi birlikte planlayalım’ temasıyla gerçekleştirildi.


Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından düzenlenen program Vali Okay Memiş başkanlığında Ramada Gümüşhane otelinde gerçekleştirildi.


Toplantıda Kalkınma Bakanlığı tarafından belirlenen 17 kalkınma başlığı toplantıya katılanlarca oylanarak kalkınmada öncelikli ilk 5 konu belirlendi. Oylamada eğitim, demokrasi, adalet, güvenlik, tarım ve kırsal kalkınma, sağlık ve enerji ilk beş arasına girdi.


Demokrasi, adalet, güvenlik başlığında “Adalet sisteminin daha hızlı ve etkin çalışması”, eğitim başlığında “Müfredatın öğrenci yeteneklerini geliştirecek ve ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde geliştirilmesi”, sağlık başlığında “Sağlık hizmetlerinde kalitenin artırılması”, tarım ve kırsal kalkınma başlığında “Tarımsal ürünlerde dışa bağımlı olmadan, yeterli ve sağlıklı gıda üretiminin gerçekleştirilmesi”, enerji başlığında ise “Enerji yatırımlarının dışa bağımlılığı azaltacak şekilde hızlandırılması” konuları katılımcılar tarafından en yüksek oranda oylandı.


Toplantının açılış konuşmasını yapan Vali Okay Memiş, Gümüşhane’nin geleceğe ümitle bakan bir il olduğunu, barajlar ve göletler şehri olan Gümüşhane’nin son 15 yılda 9 milyar TL kamu yatırımı aldığını hatırlattı.


Gümüşhane’de herkesin emeği olduğuna değinen Vali Memiş, “Bu kentte herkesin emeği var. Birlikten kuvvet doğuyor. Birlikte hareket edersek çok daha güzel hizmetlere imza atıyoruz. Göreve geldiğim günden buyana bu konuda özellikle bir çaba sarf ediyorum. Bütün paydaşlarımızla, siyaset mekanizmalarımızla, atanmış, seçilmiş bütün yöneticilerimizle, STK’larla uyumlu bir şekilde çalışarak Gümüşhane’ye ne katabiliriz ne verebiliriz derdindeyiz” dedi.


Şehirden birşeyler almaya değil, birşeyler vermeye geldiğini ifade eden Vali Memiş, “Bu ilden birşeyler almaya gelmedik. Bu ile birşeyler vermeye geldik. Bundan kastımız küstahlık değil, heybemizde ne varsa. Sorumluluk makamında olan insanlar olarak şunu istiyoruz: Gümüşhane’de yaşayan vatandaşlar başka illerde yaşayan insanlara imrenmesin istiyoruz. Gümüşhane’de ister doğup büyüyen ister kamu hizmet yürütmek maksadıyla gelen insanlar başka illerde yaşayanlara imrenmesin, bunun için çok çalışmalıyız” diye konuştu.



“Bu il bin yıldır maden işleriyle uğraşıyor”


Gümüşhane’nin kalkınmasında madencilik, turizm, tarım ve hayvancılık olmak üzere 3 sac ayağı olduğunu dile getiren Vali Memiş, “Gümüşhane bugün değerli madenleriyle Türkiye’nin en önemli rezervlerine sahip illerinin başında geliyor. Bu sempatik il, kayalıkların üzerine kurulmuş olan bu çanakta yaşayan bu il bin yıldır maden işleriyle uğraşıyor. Romalılardan beri bu havzada değerli madenler çıkarılıyor. Gümüş, altın, bakır, çinko ve diğerleri. 4 büyük firmayla doğrudan 2 bine yakın istihdam sağlayan bir sektör. Bir diğer önceliğimiz de tarım ve hayvancılık. Pestil ve kömenin Türkiye’de ki merkeziyiz. 28 işletme yıllık 5 bin ton üretim kapasitesiyle beraber Türkiye’nin en kaliteli pestil kömesini biz üretiyoruz. Türkiye’nin en kaliteli İŞGEM’ini Gümüşhane’de kuruyoruz. Burada kuluçka merkezleriyle ‘bir fikrim var’ deyip sermayesi olmayan genç girişimcilerle inovatif ürünler üreteceğiz. Kuşburnu’yu yeniden canlandıracağız. Doğada tonlarca kuşburnu bizi bekliyor. Biz ona o bize bakıyor. Birbirine kavuşamayan sevdalılar gibi biz bu kuşburnunu İŞGEM’de yeniden faaliyete geçireceğiz. Bu doğal ürünü ve Allah’ın bu bölgeye has verdiği bu nimeti insanların kullanımına açacağız” ifadelerini kullandı.


Gümüşhane’de tabiat parkları başta olmak üzere 2017 yılında 300 bin kişiyi ağırladıklarını kaydeden Vali Memiş, “Zigana Kayak Merkezi, Limni Gölü, Karaca Mağarası, Tomara Şelalesinde 300 bin kişiyi ağırladık. Hedefimiz bu 300 bin kişiyi il merkezinde ağırlamak. Gümüşhane’yi Doğu Karadeniz bölgesindeki çok önemli bir turizm destinasyonlarından birisi yapacağız. TÜRSAB’la toplantı yapacağız. Turist otobüslerini bu şehirde görmek istiyoruz. Kelkit, Köse, Şiran, Torul, Kürtün’de görmek istiyoruz. 2019 yılında dünyanın en uzun ikinci tüneli olan yeni Zigana tüneli açıldığında o zaman başlı başına Zigana tüneli bile turizm destinasyonu olacak. 81 milyon bunu deneyimlemek isteyecek. Bu hayallerimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Bu kentle ilgili hayallerimiz var. Bunlar için destek istiyoruz” şeklinde konuştu.



“Gümüşhane sevdalısı kardeşlerim yardımcı olun bize”


Vali Memiş, 300 bin turisti şehre getirme noktasında iyi işletmeler için Gümüşhanelilerden yardım isteyen Vali Memiş, “Güzel mekanlar açın, güzel restoranlar açın. Gümüşhane sevdalısı kardeşlerim yardımcı olun bize. Bize engel olmayın. Bir üniversite kentiyiz. Allah Cumhurbaşkanımızdan razı olsun. 2008 öncesi ve sonrası Gümüşhane farkını herkes görüyor. Sermayeniz yeterli değilse dışardan sermaye transferine neden engel oluyorsunuz? Engel olmayın” dedi.



“Gümüşhane gelişti diye düşünüyorsanız hepinizin katkısı var ama gelişmedi diye düşünüyorsanız bunun sorumluluğu sizde”


Bir kent gelişmişse o kentte yaşayan insanların katkısı olduğu gibi gelişmediğinde de yaşayanların katkısı olduğunu vurgulayarak Kayseri örneğini veren Vali Memiş, “Kayseri’yi Kayseri yapan oranın eko sistemidir, Kayserililerdir. Gümüşhane gelişti diye düşünüyorsanız hepinizin katkısı var ama gelişmedi diye düşünüyorsanız bunun sorumluluğu sizde. Onun için gelişmeye açık olalım. Eğitim düzeyi çok yüksek olan bir iliz. Türkiye’nin en güvenli ilinde yaşıyoruz. Vites büyütmemiz lazım. Hızlanalım. Bu markaların sayısı artsın. Kendi markalarımızı oluşturalım. Hayallerimiz var. Bu hayallerimizde bize destek olun. Kayalıklar üzerine kurulmuş tek iliz. Bu bizim zenginliğimiz. Sümela manastırı adeta şu binalar. Hepsi 2018’in Sümela manastırı. Kayaları oyup yapmışlar. Bunlar bizim zenginliğimiz. Münevver ve aydın insanların bu toplumda sorumluluğu var. Aydın insanları sokakta görmek istiyoruz. Eğer münevver insanlar sokaklarda olmazsa boş adamların lafı daha çok sesini duyuruyor” diye konuştu.



“Eksiklik varsa benimdir, güzel işler varsa bütün siyasi paydaşlarımızın, STK’larımızın, sizlerin başarısıdır”


Daha güzel bir Gümüşhane, bütün ilçeleri ve köyleriyle, daha çok tercih edilen bir il olmak istediklerini ifade eden Vali Memiş, sözlerini “Sözlerim daha iyiye gitmek adına, daha gelişmiş bir Gümüşhane maksadıyla söylenmiş sözlerdir. Eksiklik varsa benimdir, güzel işler varsa bütün siyasi paydaşlarımızın, STK’larımızın, sizlerin başarısıdır” cümleleriyle tamamladı.


Toplantıda daha sonra uzman Mehmet Sezgin tarafından içerik ve yöntem hakkında sunum gerçekleştirdikten sonra öncelikler ve politikalar katılımcılara dağıtılan cihazlar aracılığıyla oylandı ve ardından moderatörler aracılığıyla kritikleri yapıldı.


Toplantıya Vali Yardımcısı Ali Arıkan, Kelkit, Şiran, Köse, Torul ve Kürtün Kaymakamları, kurum müdürleri, STK temsilcileri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ATO Başkanı Baran: "Ekonomiye dinamizm sağlayan yiyecek içecek sektörü kredi kartı komisyonu nedeniyle sıkıntılı" Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, restoran, lokanta ve kafe ile benzeri yiyecek içecek hizmeti sunan işletmelerde KDV uygulamalarına ilişkin boykot çağrılarının sektörün motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini belirterek, "Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın" dedi. ATO’nun 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Abdurrahman Işıksever, ATO Meclis Divan Kâtibi ve 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı Emre Güner, Meclis Üyesi Ayşe Nilay Çelik, Komite Meclis Üyeleri Hakan Sancur ve Meriç Çağlayan ile Komite Üyesi Aykut Altıntaş, ATO’nun Yiyecek ve İçecek Sektörü Çalışma Grubu Üyeleri Servet Alkan ve Beril Anaç ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ı makamında ziyaret etti. Yiyecek içecek sektörünün son dönemde gerçekleşen denetimler ve boykotlar nedeniyle yaşadığı sıkıntıları ATO Başkanı Baran’a aktaran Işıksever, Başkent’teki lokanta, restoran ve kafelerin sorunları hakkında bilgi verdi. Ziyaretin ardından yazılı bir açıklama yapan Baran, yiyecek-içecek sektörünün pandemi sürecinden en fazla etkilenen sektörlerin başında geldiğini hatırlatarak, pandeminin ardından yaşanan Rusya-Ukrayna savaşı, gıda arzında ortaya çıkan sıkıntılar, iklim değişikliğinin etkileri ve enflasyonun sektörü etkilemeye devam ettiğini söyledi. Yiyecek-içecek sektörünün hizmet sektörünün önemli bir bölümünü oluşturduğunu belirterek, ekonomideki önemine değinen Baran, "Komitemiz, denetimler başta olmak üzere, yaşadıkları sorunları aktardı" dedi. Baran, insanın temel ihtiyacını karşılayan yiyecek-içecek sektörünün tüm dünyada ekonomik kalkınmaya kaynaklık eden tarımsal üretimden perakendeye, restoranlara kadar bağlantılı olduğu sektörlerle birlikte ekonomik gelişmeye dinamizm sağladığını vurguladı. Türkiye’de ekonominin yaklaşık üçte ikisini oluşturan hizmet sektörünün ekonomik yapının iskeleti durumunda olduğunu kaydeden Baran, hizmet sektörü içinde de yiyecek-içecek sektörünün yaptığı yatırımların çarpan etkisinin, sağladığı istihdam ve ödediği vergilerle önemli bir yere sahip olduğunun altını çizdi. Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmelerin yiyecek-içecek sektörünün işletme giderlerini artırdığını belirten Baran, sektörün bankaların kredi kartı komisyon oranlarının yüksekliği nedeniyle sıkıntıya girdiğini, Katma Değer Vergisi’nin farklı oranlarda uygulanması nedeniyle de kafa karışıklığı yaşadığını anlattı. Baran, sektörün kira, işçilik, enerji gibi işletme giderlerinin artmasından da etkilendiğini söyledi. "Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir" ATO Başkanı Baran, restoran, lokanta ve kafe ile benzeri yiyecek-içecek hizmeti sunan işletmelerde menü, fiyat, KDV uygulamalarına ilişkin denetimler ile boykot gibi çağrıların hem sektörün hem de müşterilerin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini ifade ederek, "Hizmet sektörünün bel kemiği durumundaki yiyecek-içecek sektörünün sıkıntıya girmesi demek, sektör ile ilişkili onlarca sektörün, istihdam edilen binlerce çalışanın nihayetinde ticaretimizin sıkıntıya girmesi demek olur. Sektörde dürüst ve layıkıyla ticaretini sürdüren işletmelerimize haksızlık olur. Fahiş fiyat uygulayan, menü düzenlemelerine uymayan, KDV oranlarını farklı uygulayıp suiistimal ederek sektörü zora sokanlar elbette cezalandırılmalı. Ancak gecesini gündüzüne katarak dürüstçe çalışarak topluma yiyecek-içecek hizmeti sağlayan işletmelerimizi de dara düşürmememiz gerekiyor. Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin oluşturulacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın" dedi.
Mersin Özyiğit, 32 mahalle muhtarıyla buluştu Mersin’in merkez ilçe Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, muhtarlarla daima iletişim halinde olduklarını ve birlikte çalıştıklarını belirterek, “Sorunların çözümü noktasında tüm imkânlarımızla görev yapacağız. Sorunları çözmeye gücümüz var, yeteneğimiz var, bilgimiz var, altyapımız var. Hiçbir endişeye mahal vermeden hizmetleri yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi. Özyiğit, Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök ve şube müdürleri ile birlikte 32 mahalle muhtarıyla bir araya geldi. Özyiğit ve Yenişehir Kaymakamı Nevzat Şengök, önceki dönem mahalle muhtarlarına hizmetlerinden dolayı plaket ve teşekkür belgesi verdi. “Beraberlik ve dayanışma içerisinde güzel işleri birlikte yapacağız" Seçilen muhtarları tebrik ederek, çalışmalarından başarılar dileyen Özyiğit, “Yeni bir döneme başlıyoruz. Hep birlikte çok güzel bir kenti yönetiyoruz. Bunun gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Bu güzel kent daha da güzel yapmak için birlikte mücadele edeceğiz. Birlikte, omuz omuza çalışacağız. Muhtarlarımız mahallede olan her sorunu bizimle paylaşacaklar. Sorunların çözümü noktasında tüm imkânlarımızla görev yapacağız. Sorunları çözmeye gücümüz var, yeteneğimiz var, bilgimiz var, altyapımız var. Hiçbir endişeye mahal vermeden hizmetleri yerine getirmeye devam edeceğiz. Büyük bir birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde güzel işleri birlikte yapacağız. İnşallah yolumuz açık olur, güzel olur. Geçen dönemin üzerine koyarak çalışacağız" diye konuştu. Yenişehir’in, Türkiye’nin en gözde ilçelerinden biri olduğunu söyleyen Kaymakam Şengök ise “Başkanımın dediği gibi bu bir bayrak yarışıydı. Dokuz tane muhtarımız bu bayrağı yeni arkadaşlarımıza devretti. İnşallah yeni seçilenlerle birlikte görevi devam eden muhtarlarımızla birlikte güzel işlere, güzel hizmetlere imza atmayı hepimiz el birliğiyle başarırız. Yenişehir ilçesi gelişmişlik endeksinde gösterildiği gibi Türkiye’nin en gözde ilçelerinden birisi. Hem eğitim açısından, hem kültürel faaliyetler bakımından ve insan unsuru olarak en gözde ilçe. Tabi beklentiler yüksek olunca hizmetlerin de yüksek olması kaçınılmaz. Vatandaşımız en iyi hizmetlere layık. Kamu kurum ve kuruluşlarla birlikte belediye ile birlikte bunu yapmak bizlerin görevi” şeklinde konuştu.