YEREL HABERLER - 24 Ekim 2014 Cuma 14:51

Gümüşhane’de Gulam Azam İçin Gıyabi Cenaze Namazı Kılındı

A
A
A
Gümüşhane’de Gulam Azam İçin Gıyabi Cenaze Namazı Kılındı

Bangladeş Cemaati İslam Teşkilatının lideri ve merhum Başbakan Necmettin Erbakan’ın yakın arkadaşı Gulam Azam’ın cezaevinde vefat etmesinin ardından Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Gümüşhane Şubesi tarafından basın açıklaması yapılarak gıyabi cenaze namazı kılındı.
Kemaliye Camii önünde Cuma namazının ardından gerçekleşen basın açıklamasında konuşan AGD Gümüşhane Şube Başkanı Naci Şenel, Azam’ın 92 yaşında ve ağır hasta olmasına rağmen son dakikaya kadar tutukluluk halinin devam ettirilmesinin kabul edilebilir olmadığını söyledi.
İslam Birliği ve Müslümanların kardeşliğini savunan Gulam Azam’ın tutukluluğunun bir acizliğin göstergesi olduğunu dile getiren Şenel, hiçbir cezanın İslam Birliği ve Müslümanların Kardeşliği düşüncesini engelleyemeyeceğini ve yok edemeyeceğini vurguladı.
Yeryüzünde zulmün ebediyen devam edemeyeceği konusunda Allah’ın vaadi olduğunu hatırlatan Şenel, “Hiçbir plan, güç merkezi ve teknoloji Allah’ın vaadinden daha büyük değildir. Mutlaka bu karanlık dönem bitecek ve yeryüzü ırkçı emperyalistlerin kirli ellerinden kurtulacaktır.” dedi.
Gulam Azam’ın da merhum Erbakan gibi yaşadığı dönemin tanığı ve şahidi olduğunu kaydeden Şenel, İslam coğrafyasında ırkçı emperyalizm ile işbirliği içerisinde olan tüm kadro ve yönetimlerin kendi halklarına ihanet etmekten vazgeçmesi ve bu coğrafyanın tüm unsurlarıyla birlikte hakkı üstün tutarak bir araya gelmenin gayreti içerisinde olmaları konusunda dua ettiklerini de sözlerine ekledi.
Basın açıklamasının ardından Gulam Azam için gıyabi cenaze namazı kılındı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Bayraklı’nın sahil bölgesindeki karavanlar kaldırılıyor Bayraklı Belediyesi, sahil bölgesindeki park halinde bulunan karavanların kaldırılması için harekete geçti. Yasak olmasına rağmen yol kenarlarına park edilen 105 karavan vatandaşlardan gelen yoğun şikayetler de dikkate alınarak zabıta ekipleri tarafından kaldırılmaya başlandı. Bayraklı sahilinde, yol kenarlarına ve otoparklara yerleştirilen karavanlar görüntü kirliliği başta olmak üzere çevre düzenine verdiği zararlardan dolayı kaldırılıyor. Bayraklı Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Trafik Şube Müdürlüğü, İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik ekipleri iş birliği ile başlatılan çalışmada, 105 karavan sahibi tek tek aranarak uyarıldı. Ulaşılamayan karavan sahiplerine ise Zabıta Trafik Şube Müdürlüğü tarafından ihtarname gönderildi. Karavan sahiplerinin İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi ile iletişime geçerek belirlenen ücretsiz park alanlarına karavanlarını taşıyabileceği ifade edildi. Verilen süreye uymayan karavanların da İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Trafik Şubesi ekipleri tarafından çekileceği belirtildi. Bayraklı Belediye Başkanı İrfan Önal da, "İzmir Büyükşehir Belediyesi Zabıta Trafik Şube Müdürlüğü ve İzmir İl Emniyet Müdürlüğü trafik ekipleri iş birliği ile yürüttüğümüz çalışmalarla karavan sahipleri uyarıldı. Karavan sahipleri araçlarını gönüllü olarak taşımaya başladı. Amacımız; ilçemizin daha güzel ve daha yaşanabilir halde olması. Bu kapsamda her zaman üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz" dedi.
Ankara Tüketici hakem heyetleri 4 ayda 1,9 milyar liralık uyuşmazlığı karara bağladı Ticaret Bakanlığı, bu yılın ilk 4 ayında tüketici hakem heyetlerine 241 bin 53 başvuru yapıldığını açıkladı. Başvuruların toplam mali değeri ise yaklaşık 1,9 milyar lira olarak belirlendi. Tüketici hakem heyetleri 29 yıldır tüketiciler ile satıcı veya sağlayıcılar arasında yaşanan uyuşmazlıkların çözüm üretmeye devam ediyor. Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre 29 yılda yaklaşık 17 milyon uyuşmazlık yargıya intikal etmeden karara bağlandı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, tüketici hakem heyetlerine bu yılın ilk dört ayında toplam 241 bin 53 adet başvuru yapılırken, 247 bin 966 adet uyuşmazlık tüketici hakem heyetleri tarafından karara bağlandı. Başvuruların toplam mali değeri ise yaklaşık 1,9 milyar lira olarak belirlendi. En çok ayakkabılar şikayet edildi Yapılan açıklamada, tüketici hakem heyetlerine yapılan başvurular ürün ve hizmet bazında değerlendirildiğinde ilk sırada yüzde 12,8 ile ayakkabılara yönelik şikayetler, yüzde 5,67 ile kredi kartı üyelik ücreti, yüzde 4,68 ile kıyafet, yüzde 4,25 ile cep telefonu, yüzde 3,94 ile mobilya, yüzde 3,31 ile internet abonelikleri ve yüzde 2,48 ile GSM aboneliği yer alıyor. Sektörel bazda ise aynı dönemde en çok yüzde 57,72 ile perakende ticaret alanında başvuru yapıldı. Bu alanı yüzde 10,63 ile finansal hizmetler ve yüzde 8,83 ile abonelik hizmetleri sektörlerine yönelik başvurular takip etti. Öte yandan yapılan açıklamada, bu dönemde yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 67’sinin e-Devlet üzerinden elektronik ortamda gerçekleştirildiği kaydedildi.
Trabzon AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken: “Büyük afetlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranları yukarı çıkıyor, sonra da yenilenmiyor” AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, yaşanan doğal afetler ve depremlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranlarının yukarı çıktığını belirterek, “Sonra onlar yenilenmez. Bizim en büyük konumuz o dur. Başımıza geldiğinde değil aslında gelecekmiş gibi mutlaka bireylerin, kurumların bütçelerini ayarlamaları ve risk yönetimine odaklanmalarını tavsiye ediyoruz” dedi. AXA Türkiye, 2024 sürdürülebilir gelişim ve büyüme hedeflerini acenteleriyle paylaşmak üzere “Farklıyız, Fark Yaratmakta Kararlıyız” mottosuyla çıktığı etkinlik serisinin Karadeniz Bölgesi ayağının ilkini Samsun’da ikincisini Trabzon’da gerçekleştirdi. Trabzon ve çevre illerden gelen AXA Acenteleri’nin katılımıyla gerçekleşen toplantıda, bölgeye ilişkin önemli veriler paylaşıldı. Trabzon ve 25 ili içine alan bölgede 2023’de önemli bir büyüme yakalayan AXA Türkiye, yine aynı bölgede 2024 için ticari ve bireysel sigortalar dahil yüzde 80 büyüme hedefi koydu. Sunumunda AXA Türkiye’nin 2024 yılı için hedef ve stratejilerini paylaşan AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, 2023 yılının Türk Sigortacılığı için çok zor bir yıl olduğunu dile getirerek, “Kahramanmaraş depremleriyle başlayan bir yolculuk ve o yolculukta özellikle Haziran ayına kadar çok ciddi anlamda deprem bölgesinde çalışmak durumunda kaldık. Türk Sigortacılığı adına bugüne kadar karşılaşmadığımız kadar büyük bir hasar kümesiyle karşı karşıyaydık. AXA Türkiye olarak da yaklaşık dört ayda 6 bin 500’ün üzerinde sigorta hasar tazminatı ödeme görevimizi yerine getirdik. 10 milyarı aşan bir hasar ödemesi gerçekleştirdik. Tabii sadece depremle ilişkili değil doğal afetlerin aktif olduğu bir yıl. 2022-2023’e baktığımızda deprem dışında diğer doğal afetlerin, fırtınanın, sellerin, kasırgaların ve hatta Ege bölgesinde doğa olaylarının yol açtığı hasarlar önceki yılların 5 misli. Dolayısıyla hem AXA Türkiye olarak hem de Türk Sigortacıları olarak doğal afetlerin risklerinin arttığını gördüğümüz bunun maalesef pekiştiğini gördüğümüz bir yıldı. Bu manada da açıkçası sigortalılarımıza olan tazminat bütünlüklerimizi süratle kapattığımız bir dönemi yaşadık. AXA ailesi olarak bizim biraz daha farklı ödevlerimiz vardı. Türkiye’de AXA Grubu’nun varlığı 130 yılı aşkındır sürüyor ve burada yatırımlarına da devam etme kararı aldı. 2023 yılında bir satın alma gerçekleştirdik. Bu satın alma sayesinde pazar payımız yüzde 8.4’e çıktı. 35 milyarlık bir ciroya ulaştık. Bu satın alma tabii aynı zamanda farklı iş alanlarında; sağlık sigortacılığında, otomobil sigortacılığında, tarım sigortacılığında, kurumsal sigortacılıkta bize çok destek verdi. Acente sayımızı 4 binin üzerine taşıdığımız toplamda 6 bine ulaşan çok güçlü bir organizasyona dönüştük. Bölge teşkilatlanmamızı daha da güçlendirdik. 2023 yılında yine AXA Grubu’nun Türkiye’ye olan güvenini göstermesi açısından önemli bazı gelişmeler de oldu. Hem şirketimizin büyüme tutkusu hem finansal gücü hem sermaye yeterlilik oranının güçlü halde kalması için sene sonunda 4 milyarlık bir sermaye artışı gerçekleşti. Diğer bir açıdan bakarsak müşteri, acente ve çalışanlarımızın hayatını kolaylaştırmak, sadeleştirmek için inovasyon ve teknolojiye yatırım yaptığımız bir yıl oldu. Hasar maliyetleri için yapay zekayı, büyük veriyi kullanıyoruz. Sahte hasar tespitinde mutlaka yapay zekadan istifade ediyoruz. Sağlık sigortacılığında dijital sağlık ürününü ortaya koyduk. Acentelerimizin çok kolay hayatlarını sürdürebilmesi için bir dijital acente platformu geliştirdik. Onun üzerine yatırımlarımız sürüyor. 2023 açıkçası geride kaldı. Ülke olarak çok zorlu dünya olarak çok zorlu bir yılda damağımızda tat çok az kaldı. Ama sigortacı olarak biz AXA Türkiye olarak 2024-2026 yolculuğunu çok güçlü temeller kurduğumuz, geleceğe güvenle bakabildiğimiz bir yılı kapattık diyebilirim” dedi. “Sahada olduğumuz müddetçe sigortalanma oranının yukarı çıkacağını düşünüyorum” Karadeniz Bölgesi’nde bireysel emeklilik ve hayat sigortacılığı açısından çok güzel tohumların atıldığını gördüğünü kaydeden Ölken, “Karadeniz Bölgesi’nde bizim 25 ilimiz var. Kastamonu’dan Hakkari’ye büyük bir üçgen. Türkiye coğrafyasının yüzde 30’u. Çeşitli özellikleri var bu illerin ama şöyle baktığımızda Türkiye’deki ortalama sigortalılık oranlarının bir miktar altında. Ön plana çıkan sigortalar otomobil sigortaları, sağlık sigortaları, konut sigortaları yani bireysel farkındalık biraz daha yukarıda. Ama KOBİ ve ticari sigortacılığın biraz daha gelişim alanı olduğunu görüyoruz. Bireysel emeklilik ve hayat sigortacılığı açısından baktığınızda da çok güzel tohumların atıldığını görüyoruz. Özellikle tasarrufa yönelen halkın bireysel emeklilikten istifade etmek noktasında Karadeniz Bölgesi’nde yani Trabzon civarındaki tüm iller Doğu Anadolu’da da illerimiz var Samsun’un batısında da illerimiz var. Tüm bu illere baktığımızda adım adım geldiğini görüyoruz. Açıkçası farkındalığı arttırmak için bizim görevimiz çok. AXA Türkiye olarak, çok güçlü bir bölge teşkilatlanmamız var. Samsun’da Trabzon’da, Erzurum’da, Van’da temsilciliğimiz var. Mutlak suretle acente ve sigortaların yanında olup gelişen riskler bunları nasıl sigortayla önleyebiliriz bunları öğretmeye, anlatmaya çalışıyoruz. Sahada olduğumuz müddetçe de ben sigortalanma oranının yukarı çıkacağını düşünüyorum. Zorunlu deprem sigortası konut ikilisini, trafik kasko ikilisini, sağlık konut ikilisini, ticari paket sigortalarıyla, KOBİ sağlık ürünlerinin bir arada hızlı gelişebileceği bir ortam var. Yeni nesil ürünlere de çok ilgi duyuyor bu coğrafya. Dijital sağlık sigortamızı çıkardık. Açıkçası uzaktan muayene, reçete yazılması gibi çok önemli tam teşekküllü bir sağlık sigortası hizmetini uzaktan yapay zekayla veya doktor görüşmeleriyle sağlıyoruz. Bu anlamda bu bölgede satışlarımız arttı. Geleceğe de umutla baktığımız bir bölge. O yüzden de daha fazla burada olmaya gayret ediyoruz” şeklinde konuştu. “Pazar payı olarak sektörün yüzde 8,5 tarafını temsil ediyoruz” AXA Türkiye’nin 130 yılı aşkındır faaliyet gösterdiğini vurgulayan Ölken, “Pazar payı olarak sektörün yüzde 8,5 tarafını temsil ediyoruz. Çok güçlü bir sermaye yapımız var. Çok güçlü bir teknoloji yapımız var. 9 bölge teşkilatımızda birer genel müdürlük hüviyetinde teşkilatlandırdığımızı, organize ettiğimiz bölge yapılanmamız var. Satış teşkilatımız da bu bölgelerde ama teknik hasar, tahsilat gibi diğer unsurlarda bölgelerde çalışıyor. İnovasyon ve teknolojisine çok yatırım yapan bir grubuz ve en önemli özelliğimiz de şirketimizin değerleri arasında müşteri var. Müşterisini ve acentesini çok yakın dinleyen, anlamak için dinleyen, müşterinin acı noktalarında veya ihtiyaç olduğu anda çözüm ortağına dönüşüm sloganıyla hep yanında olan bir grubuz ve hedefimiz sürdürülebilir olmak. Sürdürülebilirlik sigortacılık da çok önemli. Bir günlük iş yapmıyoruz. Bugün yaptığımız poliçenin sorumluluğunu bir yıl taşımakla beraber müşteriyle yaptığınız sözleşmenin çok uzun yıllar beraber yürüdüğünü unutmayalım. Bu manada da kalıcı olmak adına önce finansal tarafımızı çok güçlü kılıyoruz. Acente teşkilatımıza ve teknolojiye yatırım yapmaya dolayısıyla müşterinin ihtiyaçlarını çözmeye devam edeceğiz” diye konuştu. “Sigortacılıkta elektrik, hibrit ve rüzgar enerjileri sektörleri 2024-2026 yolculuğunda mutlaka girişim alanları olacak” Türkiye’de yaklaşık 5,5 milyon civarında sağlık sigortalısının olduğuna dikkat çeken Ölken, “Türkiye’de otomobil sigortacılığında yani kasko sigortacılığında daha halen sigortalanma oranı yüzde 30. Zorunlu deprem sigortasında yüzde 50-55. Konut sigortalarında yüzde 30-35. KOBİ yüzde 25-30. Yani nereden bakarsanız bireysel yatırımın da ticari yatırımın da sadece üçte biri sigortalı. Bireysel emeklilik tarafına göz atarsak bugün 15-16 milyon sözleşme var sektörde ama bunların gelişmesi imkanı var. Sağlık sigortacılığında büyük potansiyel var. Tabii ki ülkede sağlık hizmetleri çok gelişerek ve genişleyerek verilmeye devam ediyor ama tamamlayıcı sağlık, özel sağlık gibi iki ürünümüzle bütün sigorta sektöründe ciddi fırsat olduğunu düşünüyoruz. Yani şöyle ki Türkiye’de yaklaşık 5,5 milyon civarında sağlık sigortalısı var. Bunun yarısı bireysel yarısı da kurumların satın aldığı poliçeler. Bu manada önemli fırsat alanları var. Tabii sonraki yıllar için yeşil dönüşümle beraber yeşil prim diyeceğimiz, elektrikli araçlar, hibrit araçlar, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve değişen risklere karşı kurguladığımız siber sigortalar, parametrik sigortalar bu 2024-2026 yolculuğunda girişim alanları olacak mutlaka” ifadelerini kullandı. “Doğal afetler, depremlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranları yukarı çıkar” Çok güçlü bir sigorta birliğinin olduğunu belirten Ölken, “Yani Türkiye Sigorta Birliği çatısında barındırdığı hayat, hayat dışı şirketleriyle beraber güçlü bir yönetim politikasına sahip ve sigortacılığın gelişmesi adına bu bir sosyal sorumluluk bir taraftan da hem sigorta emeklilik düzenleme ve denetleme kurumuyla hem diğer tüm şirketler veya paydaşlarla eylem planlarıyla ve stratejik planlarıyla çalışıyoruz. Diğer taraftan acentelerimizin eğitimi çok önemli. Çünkü sigortacılığı, sigortayı müşteriye anlatacak en önemli isim acenteler. Öncelikle burada AXA olarak bizim yatırımımız var. Sektörde de birçok şirkette bizim arkamızdan yatırımların geldiğini görmekten mutlu oluyoruz. Gelecek fakültesini biz kurmuş durumdayız. AXA Acentem kampüsü kurmuş durumdayız. Hem online hem fiziksel yıl içinde çok ciddi sayıda eğitim veriyoruz. Acenteler geliştikçe ben tabana yayılmanın daha kolay olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda özellikle şu anda eksik olan kanuni düzenlemelere ihtiyaçlarımız var. Bu konuda sigorta şirketleri birliği çatısında çalışıyoruz. Hem sigortacılık çatı kanununun oluşması hem de eğitim sistemimizin içinde sigorta konusunun bir başlık olarak girmesi bence sigortalanma açısından farkındalık açısından önemli olacak. Maalesef şöyle bir bilgi de vermek isterim. Büyük yaşanan doğal afetler, depremlerden sonraki ilk 3-4 ay sigortalanma oranları yukarı çıkar. Sonra onlar yenilenmez. Bizim en büyük konumuz o dur. Başımıza geldiğinde değil aslında gelecekmiş gibi mutlaka bireylerin, kurumların bütçelerini ayarlamaları ve risk yönetimine odaklanmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.
Trabzon Akçaabat Kültür Merkezi inşaatında sona gelindi Trabzon’un Akçaabat ilçesinde tamamlandığında 600 kişilik kapasitesi ile kongrelere ev sahipliği yapması hedeflenen Kültür Merkezi inşaatında sona gelindi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, AK Parti Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim ve AK Parti Akçaabat İlçe Başkanı Muhammet Ali Yılmaz, ilçede inşaatı devam eden Akçaabat Kültür Merkezi’ni inceledi. İnşaatında sona yaklaşılan Akçaabat Kültür Merkezi ile ilgili bilgiler veren Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, ilçede devam eden projelerin yeni dönemde tamamlanıp halkın hizmetine sunulması için durmadan çalıştıklarını belirtti. Kültür Merkezi’nin kaba inşaatının bittiğini dile getiren Başkan Ekim, “Tüm hemşehrilerimizle birlikte şehrimizin daha da gelişmesini arzu ediyoruz ve bunun için birlik, dirlik ve beraberlik içerisinde çalışıyoruz. Seçim döneminde Akçaabatlılara şehrimizde devam eden işleri yeni dönemde ivedi olarak nihayetlendireceğiz demiştik. Devam eden önemli işlerimizden bir tanesi de Söğütlü Mahallemizde inşaatı yapılan Kültür Merkezi’mizdir. Halihazırda Kültür Merkezi’mizin inşaatında sona gelindiğini söyleyebiliriz. Yani Kültür Merkezi’nin kaba inşaatı bitti. Önümüzdeki süreçte dış cephesinin yapılması, iç dizaynı, envanter ve ekipman temini de yine aynı hızla yapılacak. Çalışmaların gidişatı neticesinde Akçaabat Kültür Merkezi’mizin tahmini teslim tarihinden önce tamamlanıp halkımızın hizmetine açılmasını öngörüyoruz. Rabbimin izniyle, Akçaabat’ımızın önemli ihtiyaçlarından biri olan tam donanımlı Kültür Merkezi’mizin açılışını hep birlikte gerçekleştireceğiz” dedi. “600 kişilik kapasitesi bulunan amfi salonda kongreler yapılabilecek” Akçaabat Kültür Merkezi’nde 600 kişilik amfi salonu olacağını kaydeden Başkan Ekim, “Kültür Merkezi’nin içerisinde 600 kişilik amfi salon, çok amaçlı salon, fuaye alanı, kültürel ve sanatsal faaliyetler için atölyeler ve bürolar, kütüphane, sportif alanlar, kafeterya, kapalı otopark, sirkülasyon alanları, idari ve teknik alanlar bulunacak. Akçaabat Kültür Merkezi, hem şehirdeki öğrencilerimizin hem de vatandaşlarımızın sosyal aktivitelerini yapabileceği, keyiflice vakit geçirebileceği veya ders çalışabileceği bir tesis olacak. 600 kişilik kapasitesi bulunan amfi salonda kongreler yapılabilecek. Bu sayede Akçaabat kültür, sanat, turizm şehri olmanın yanı sıra kongre şehri haline de gelecek. Kültür Merkezinin üst katında yapılacak olan fonksiyonel kütüphane ise Trabzon Üniversitesi öğrencileri başta olmak üzere bölge öğrencileri aktif olarak kullanabilecek” ifadelerini kullandı.