ÇEVRE - 29 Haziran 2020 Pazartesi 10:14

40 gözeli şelale huzur veriyor

A
A
A
40 gözeli şelale huzur veriyor

Türkiye’de turizm otoriteleri tarafından ziyaret edilmesi tavsiye edilen 10 şelaleden birisi olan Gümüşhane’deki Tomara Şelalesi, suyun muhteşem seremonisini izlemek ve dinlemek isteyenleri bekliyor.

Türkiye’de turizm otoriteleri tarafından ziyaret edilmesi tavsiye edilen 10 şelaleden birisi olan Gümüşhane’deki Tomara Şelalesi, suyun muhteşem seremonisini izlemek ve dinlemek isteyenleri bekliyor.


Dağın içerisindeki 40 ayrı kaynaktan dökülen süt rengindeki köpük köpük sularıyla Türkiye’deki ender şelalelerden birisi olan Şiran ilçesi sınırlarındaki Tomara Şelalesi Tabiat Parkı, buz gibi akan suyunun oluşturduğu vadide binlerce yıldır gürül gürül çağlıyor.


Yörede “Kırk Gözeler” adıyla bilinen ve dağın içerisinden çıkan 40 ayrı kaynağın yaklaşık 15 metre yükseklikten dere yatağına döküldüğü Tomara Şelalesinin suyu da soğukluğuyla biliniyor. Gelen ziyaretçilerin sıcak havadan bunalarak suya girdiği Tomara’da vatandaşlar suyun soğukluğuna dayanamıyor.


Koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl 1 Haziran itibariyle ziyaretçi kabulüne başlayan şelalede ilk ulusal turist kafilesi de bölgeye gelirken, ziyaretçiler şelalenin oluşturduğu görsel ve işitsel şöleni cep telefonlarının kameralarıyla bol bol kayıt altına alarak sevdiklerine gönderdi.



“Burada insanın ruhu dinleniyor”


Seydibaba köyü sakinlerinden 76 yaşındaki Zöhre Kaya çocuklarıyla geldiği Tomara Şelalesinin yeni halini görünce “41 kere maşallah” ifadelerini kullanırken oğlu Namık Kaya ise “İstanbul’da yaşıyorum. Yaz tatili için buraya geldim. Burası bizim tarihimiz. Bölgenin çok eski hikayesi var. Burada insanın ruhu dinleniyor. Stresi alıp götürüyor. Burada yeni doğmuşa dönüyorsun burada. Mükemmel bir yer” ifadelerini kullandı.


Şelaleye ilk kez gelen Duygu Karabulut da “Ben Erzurumluyum. 3 yıldır buradayım. İlk defa buraya geliyorum. Çok güzel bir yer. Gerçekten gezilip görülmesi gereken bir yermiş. Huzur verici bir yer. İnsan burada yaşamak istiyor. Çıkıp gitmek istemiyor” dedi.


Tomara Şelalesi Tabiat Parkı işletmecisi Abdulbaki Kara ise 40 ayrı kaynaktan döküldüğü için bölgede “Kırk gözeler” adıyla bilinen şelalede dünya genelinde yaşanan koronavirüs salgını nedeniyle turizm sezonunun önceki yıllara göre geç başladığını söyledi.



“İlimizin ve Tomara Şelalesinin 2020 yılının ilk ulusal tur kafilesini de ağırladık”


1 Haziran tarihi itibariyle tüm hazırlıkları yaparak ziyaretçileri ağırlamaya başladıklarını kaydeden Kara, “İlimizin ve Tomara Şelalesinin 2020 yılının ilk ulusal tur kafilesini de ağırladık. Bu ilimiz açısından çok sevindirici bir gelişme. Ülkemizin özellikle sahil kesimlerinde turizm hareketlenmedi. Ama Karadeniz’de ve Karadeniz’in en ücra köşelerinden birisi olan Tomara’da ulusal tur firmalarımız ziyarete başladı. Tüm doğaseverleri, tüm vatandaşlarımızı Tomara Şelalesi Tabiat Parkını ziyaret etmeye bekliyoruz” dedi.


Turizm duayenleri tarafından Türkiye’de ziyaret edilmesi tavsiye edilen 10 şelaleden birisi olarak Tomara Şelalesinin gösterildiğini hatırlatan Kara, Tomara’yı diğer şelalelerden ayıran konulardan birisinin de suyunun soğukluğu olduğunu belirterek, “Suda ayağınız veya elinizi en fazla 1 dakika tutabiliyorsunuz. O kadar soğukki daha sonra ayağınızı hissetmiyorsunuz. Sudan çıktıktan sonra yürürken pamuk üzerinde yürüyor gibi hissedeceksiniz” diye konuştu.


Kara, bölgenin harika bir doğaya ve suya sahip olduğunu belirterek herkesi Tomara Şelalesi Tabiat Parkı’na davet etti.


Şiran ilçe merkezine 23, Gümüşhane il merkezine de 114 kilometre uzaklıkta bulunan Tomara Şelalesi Tabiat Parkında hem Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü hem de işletmeci tarafından gelişme planına uygun olarak yapılan kamelyalar, ağaç köprüler, otopark ve yürüyüş yollarının yanısıra 300 kişinin aynı anda yemek yiyebileceği restoran ve çocuk oyun alanlarıyla şelaleyi tam karşıdan izleme imkanı sunan cam seyir terası yer alıyor.



Tomara Şelalesinin efsanesi:


Tomara Şelalesinin halk arasında anlatılan efsanelerinden birisi de şöyle: “Seydibaba Köyü çobanı, kendi kendine sürüyü otlatıyormuş. Öğlen saatlerinde sürüyü götürüp ıssız yerde yatırıp, abdestini alır, namazını kılarmış. Köylü, sürüyü susuz bırakıyor diye çobanı, dava etmiş. Bir gün, çobanı gizlice takip etmişler. Tam öğle zamanı çoban yine sürüyü aynı ıssız yere indirmiş. Elindeki değneğini toprağa vurmuş. Çıkan sudan kendisi abdest alıp namazını kılmış, sürü de suyunu içmiş. Çoban namazını kıldıktan sonra bakmış ki köylü kendini seyrediyor. Buna çok kızan çoban kavalını bir tarafa, bıçağının kılıfını bir tarafa savurmuş. Biri düşmüş Tomara Şelalesi’ne, diğeri de Çamoluk ilçesinin Mindaval köyüne. Kaval ile bıçağın kınının düştüğü yerden sular fışkırmış. Kırk ayrı yerden su çıkan Tomara Şelalesi’nin diğer bir adı da ‘Kırk Gözeler’ olarak günümüze kadar gelmiş.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Esnaf Komisyonu, ilk toplantısını gerçekleştirdi Bodrum Belediye Meclisi’nin 07.04.2024 tarih ve 2024/47 sayılı kararı ile kurulan “Esnaf Komisyonu’’, Bodrum Belediyesi merkez binada ilk toplantısını yaptı. Komisyon Toplantısına Komisyon Başkanı Deniz Koca ile komisyon üyeleri, Mali Hizmetler Müdürü Ahmet Demirel ve mali hizmetler personeli katıldı. Komisyon, Bodrum Belediyesi yetki sınırları içerisinde faaliyet gösteren ticari, zirai ve serbest meslek faaliyetinde bulunan her türlü gerçek veya tüzel kişiliğe ait sorunun tespit edilip çözüm önerilerinin üretilmesi için çalışacak. Belediye bünyesinde kurulan diğer komisyonlarla iş birliği ve eş güdüm içinde çalışacak olan komisyon, faaliyet konuları ile ilgili Bodrum’da kurulmuş olan oda, dernek, vakıf, kooperatif ve kamu tüzel kişilikleri ile gerekli görüşmelerin yapılması amaçlıyor. Esnaf sorunlarının çözümü ve iş birliği imkanlarının aranması için de faaliyet gösterecek olan komisyon, bu kapsamda Bodrum Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Bodrum Denizciler Derneği, Bodrum Ticaret Odası, Bodrum Esnaf Sanayici İş Adamları Derneği, Bodrum Otelciler Derneği, Bodrum Deniz Ticaret Odası, Müstakil İş Adamları Derneği, TÜRSAB ve diğer kamu tüzel kişilikleri ile de toplantılar yapacak. Komisyonun kurulmasıyla birlikte, Bodrum’da iş dünyası ve esnafın sorunlarının daha etkin bir şekilde çözülmesi ve iş birliklerinin güçlendirilerek devam etmesi bekleniyor.
Aydın Efeler Belediyesi parkların bakımı için harekete geçti Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin ilçenin dört bir yanında yürüttüğü çalışmalarla ilçeyi daha yaşanabilir bir hale getirirken, ilçedeki parklarda bakım çalışması başlattı. Yaptığı hizmetlerle vatandaşlara temiz, sağlıklı ve huzurlu bir kent oluşturan Efeler Belediyesi, ilçedeki tüm parkların bakımı için harekete geçti. Efeler Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri, görev ve sorumluluk alanındaki tüm park, bahçe ve sokaklarda kapsamlı bir bakım onarım ve temizlik çalışmasına başladı. Ekiplerin bu kapsamdaki son adresi Kardeşköy Mahallesi oldu. Mahalle genelinde yabancı ot biçimi yapan çalışanlar, ilçe genelindeki tüm parklarda oyun guruplarının onarımı ile genel temizlik çalışması da gerçekleştirmeye devam ediyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nden Sorumlu Efeler Belediye Başkan Yardımcısı Barış Altıntaş, “Parklarımız, vatandaşlarımızın dinlenebileceği, çocuklarımızın güvenle oynayabileceği ilçemizin önemli alanlarından biri. Bu nedenle, parklarımızın bakımı ve temizliğine ayrıca çok önem veriyoruz. Yeşil alanların düzenlenmesi, oyun alanlarının yenilenmesi, yabancı ot biçimi gibi detaylı çalışmaları gerçekleştirerek, parklarımızı daha sağlıklı ve estetik bir hale getiriyoruz. Ancak bu çalışmalar sadece dış görünüşle sınırlı değil. Aynı zamanda, parklarımızın hijyenik bir ortamda tutulması ve güvenliğinin sağlanması da oldukça önemli. Efeler Belediyesi olarak, değerli Efeler halkımızın sağlığı ve mutluluğu için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Sarıyer’de öğretmeni yumruklayan velinin ifadesi ortaya çıktı: "Çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık ebeveynlik duygusuyla vurdum" Sarıyer’deki bir ortaokulda oğlunun okul davranışlarıyla ilgili olarak görüşmeye davet ettiği öğretmenini, yüzüne yumruk atmak suretiyle darp eden ve tutuklanarak cezaevine gönderilen şüpheli velinin ifadesine ulaşıldı. İfadesinde, okul yönetiminden ve veliden olaydan 1 ay önce şikayetçi olduğunu belirten şüpheli, ‘’Bir anda istem dışı, çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum’’ dediği öğrenildi. Sarıyer’deki bir ortaokulda 25 Nisan 2024’de iddiaya göre Türkçe öğretmeni olarak görev yapan Necla Ö., öğrencisi E.S.Ç.’nin okul davranışlarıyla ilgili olarak velisi olan şüpheli Ali Ç.’yi (51) görüşmeye davet etmiş, okula gelen şüpheli veli Ali Ç. ise müşteki öğretmeni okul koridorunda görerek herhangi bir diyaloğa girmeden öğretmenin yüzüne yumruk atmıştı. Olayın ardından gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüpheli veli Ali Ç., Savcılık işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. ‘’Oğlum ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi’’ Öte yandan şüphelinin ifadesine ulaşıldı. Kimlik tespitinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İSBAK A.Ş.’de dijital arşiv personeli olarak çalıştığını söyleyen şüpheli Ali Ç. ifadesinde, "Okul yönetimi ve sınıf öğretmeni Necla Ö.’den 26 Mart 2024’de Sarıyer Çocuk Büro Amirliği’nde ’kötü muamele’ konusundan adli olarak şikayetçi olmuştuk. 25 Nisan günü Kaymakamlık müfettişleri ile konuyla ilgili görüşmedeydim. Bu sırada eşim Neslihan Ç. beni aradı, kendisini okulun bir hizmetlisinin aradığını ve oğlumuzla ilgili bir sıkıntının olduğunu söyledi. Ardından eşimden hizmetlinin numarasını alarak durumun ne olduğunu sordum. Bana oğlumun atak geçirdiğini, öğretmenlerin yukarı almaya çalıştığını ancak oğlumun çıkmak istemediğini söyledi. Oğlumu telefona isteyince, ‘baba çabuk gel, beni bir odaya kapattılar kaçtım, bana bir şeyler imzalatmaya çalışıyorlar’ dedi. Sonrasında hizmetli ‘müdür bey geliyor’ diyerek telefonu yüzüme kapattı’’ dedi. ‘’Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi, bir anlık sinir harbi ile vurdum’’ İfadesinin devamında, okula gittiğinde hizmetliye çocuğunun nerede olduğunu sorduğunu söyleyen şüpheli, ‘’Hizmetli bana, müdür beyin oğlumu yukarı çıkardığını söyledi. Ben de müdürün odasına çıktım. Bu sırada oğlum yanıma panik halinde ağlayarak geldi. Bana ‘baba buradan çabuk çıkalım, eve gidelim’ dedi. Korkusundan sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Müdür beyi odasına doğru yürürken Necla hocanın elinde çay bardağı ile gülerek bize doğru geldiğini gördüm. Dalga geçer gibi ‘beni şikayet etmenin bedelini ödeyeceksin’ dedi. Ben de o anda istem dışı çocuğumun da yanımda ağlamasından dolayı bir anlık kızgınlık ve ebeveynlik duygusuyla hocaya vurdum. Sonra okulun dışına çıktım, çok pişmanım. Bir anlık sinir harbi ile vurdum, bu sinir harbini ise hem şahsın tahrik edici eylemlerinden hem de babalık içgüdüsünden dolayı yaşadım’’ şeklinde konuştu.
Tokat Kazada ölen Sefa’nın acılı ailesi: "Bu davanın sonunu bırakmayacağız" Samsun’da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 23 yaşındaki Sefa Şerif Efe’nin ailesi ve arkadaşları, Efe’ye çarpan 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücüye ev hapsi cezası verilmesine tepki göstererek, hukuki mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi. Samsun’da geçtiğimiz hafta 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü M.B.’nin kullandığı otomobilin motosiklete çarpması sonucu hayatını kaybeden motokurye Sefa Şerif Efe (23) için Tokat’ın Niksar ilçesinde mevlit okutuldu. Mevlit programına Efe’nin ailesinin yanı sıra Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği üyeleri katıldı. "Yavrum toprak altında, o ise annesinin yanında" Motokuryeleri kimsenin önemsemediğini söyleyen anne Songül Maraşlı Efe, "Acı çok büyük, ölene kadar yavrumun acısı içimde ama üzüldüğüm nokta çarpan kişi hapiste değil evde, benim yavrum kara toprağın altında. Bu adalet mi? Kuryeleri kimse önemsemiyor. Ben Allah’ın adaletine havale ettim. Bana dayanma gücü versin, yavrumu cennetine alsın. Oğlum toprak altında, o ise annesinin yanında. Hukuki olarak mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz yıllar da sürse. Sonuna kadar yavrumun davasının peşindeyiz. İnşallah davayı kazanırsak içim belki biraz rahatlayacak. Yavrumun da bugün mevlidini okuturuyoruz. Diyeceğim şu ki her ne kadar oğluma çarpan çocuk tabii ki bilerek yapmamıştır, o annenin de yüreği yanmasın, kötü bişey söylemiyorum. Ama yine de adalet yerini bulsun. Sonuna kadar da bu davamızın peşindeyiz” dedi. "Benim kardeşim ölmedi, öldürüldü" Ölen gencin ağabeyi Can Efe ise, "Bu kaza değil, tamamen bir cinayet. Benim kardeşim ölmedi, öldürüldü. 17 yaşında ehliyetsiz bir sürücü tarafından öldürüldü. Benim dahi yıllardır ehliyet tecrübem olduğu halde yüksek hızlara çıkmadım. Yüksek hıza çıkarak, hatalı sollama yaparak kardeşimle kafa kafaya çarpışma gerçekleşiyor. Benim kardeşim olay yerinde vefat etti. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Ben 25 yaşındayım, 23 yıldır kardeşimle beraberdik. 23 yıldır ikiz gibi yaşayıp, her gün konuşup görüşürdük. Ben kendi ellerimle kardeşimi toprağa verdim. Ben defnettim, toprağını ben attım, kabre ben indirdim. Anne ve babaya tabii ki zor, anne babanın bir evladı daha var, yaşadığımız sürece de varolmaya devam edecek ama benim bir kardeşim daha yok. Sefa’nın arkadaşları, dostları, hepsi benim birer kardeşim oldular. Bir kardeşimi kaybettim ama bin tane kardeş kazandım. Bu işin, bu davanın sonunu bırakmayacağız. Sesimizi duyuracağız. Gittiği yere kadar. Hak hukuka inanıyoruz, elimizden gelenin fazlasını yapacağız” diye konuştu. "Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz" Samsun Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Aydın Artan da, “Elim bir kaza sonucu arkadaşımız hayatını kaybetti. 17 yaşındaki ehliyetsiz bir sürücü tarafından hatalı sollama ve aşırı hızla arkadaşımıza çarpma sonucu Sefa kardeşimiz vefat etti. Maalesef arkadaşımıza çarpan 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü ev hapsiyle cezalandırıldı. Bununla ilgili biz dernek olarak gerekli çalışmaları başlattık, hukuki olarak da gerekli müracaatlarımızı yaptık. Biz sadece adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Avukatımız ile birlikte bu davanın sürecini sonuna kadar yürüteceğiz ve her anlamda da Seda kardeşimizin ailesinin yanında yer alacağız. Ailemiz çok acılı ve bu şekilde kalmasını istemiyoruz. Adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. Bugün de Sefa kardeşimizin mevlidi olduğu için Samsunlu motokuryeler olarak Niksar’a geldik ve ailenin yanında olmak istedik” dedi.