GENEL - 24 Ekim 2019 Perşembe 09:25

40 yıl sonra duygulandıran buluşma

A
A
A
40 yıl sonra duygulandıran buluşma

Kars’ın Sarıkamış ilçesindeki bir köy okulunda 40 yıl önce kendisini okutan ilkokul öğretmenini Gümüşhane’de bulan Bakanlık müfettişi öğretmenini evinde ziyaret ederek elini öptü.

Kars’ın Sarıkamış ilçesindeki bir köy okulunda 40 yıl önce kendisini okutan ilkokul öğretmenini Gümüşhane’de bulan Bakanlık müfettişi öğretmenini evinde ziyaret ederek elini öptü.


Milli Eğitim Bakanlığı Bakanlık Müfettişi Mehmet Zeki Yazar, 1979 yılında Kars’ın Sarıkamış ilçesine bağlı Kurbançayır köyünde öğretmenlik yapan Gümüşhaneli İsmail Fıçıcı’yı görev için geldiği Gümüşhane’de uzun araştırmalar sonucunda buldu.


Köyden ayrıldıktan sonra öğretmeniyle mektuplaşan fakat bir süre sonra daha iletişim kuramayan Yazar, 40 yıl sonra görev için geldiği Gümüşhane’de öğretmeninin izini sürdü. Samsun’da görev yaparken geçtiğimiz ay emekli olan ve merkeze bağlı Pirahmet köyünde ikamet eden öğretmeni Fıçıcı’ya ulaşan Yazar, öğretmenini evinde ziyaret etti.


Öğretmenin elini öptükten sonra 40 yılın hasretini dindirmek için öğretmeniyle bol bol sohbet eden Yazar, “Ülkemizin cennet köşelerinden birisi, kendi küçük gönlü geniş vilayetlerden Gümüşhane’ye görev çıktı ve grup halinde geldik. Hazreti Ali Efendimizin ’Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ ifadesini kendimize şiar ederek ilkokul yıllarında Gümüşhaneli İsmail Fıçıcı olarak aklımda kalan, o yıllarda bizlere büyük emek sarf eden öğretmenim köyden ayrıldıktan sonra kendisini çok sevdiğimizden mektup yazar, bayram tebriği göndeririz. O zarfın üzerine de Köse, Kelkit, Gümüşhane İsmail Fıçıcı diye yazdık. Bir zaman sonra iletişim koptu” dedi.


Okulların denetimi için grup halinde Gümüşhane’ye Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından görevlendirildiğinde hafızasına kazınan öğretmenini bulmak için araştırmalara başladığını dile getiren Yazar, “Civardan, Milli Eğitim personeliyle araştırarak hocamızın hayatta olduğunu ve Pirahmet köyünde ikamet ettiğini öğrendik. Sabırsızlıkla kendisini ziyaret etmek, elini öpmek, eğitim öğretim alanında öğretimden çok eğitim alanına ağırlık vererek kalbimizde, gönlümüzde çok büyük bir yer edinen, hatta ismini hafızalarımıza kazınmasına vesile olan eğitimleri sayesinde kendilerini görmek, elini öpmek, kucaklamak istemiştim. Telefonunu bulunca aradım. O gelmek istedi fakat ben çok rahatsız oldum. Biz gelip elinizi öpeceğiz dedim ve ziyaretimi gerçekleştirdim. Aradan 40 yıl geçti. Bizlere eğitimde çok başarılı, gelecek için eğitimde çok katkısı olan hocamı görüp elini öpmek benim için büyük bir mutluluk” diye konuştu.


Bir öğretmenin en büyük hasılatının ülkeye, vatanına, milletine, bayrağına faydalı fertler yetiştirmek olduğunu kaydeden Yazar, “Bizlere de vatana, millete, geleceğimizin teminatı olan öğrencileri yetiştirmekte çok büyük emekli olan, söz sahibi olan İsmail Fıçıcı ağabeyim, öğretmenim, emektarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Kendisini görmekten büyük mutluluk duydum” şeklinde konuştu.


Meslek hayatında 40 yıl 1 ay görev yaptıktan sonra geçtiğimiz temmuz ayında Samsun’da emekli olan ve köyüne dönen öğretmen İsmail Fıçıcı ise bir Bakanlık müfettişinin kendisini aradığını duyunca aklına “Acaba bir soruşturma mı var?” sorusunun geldiğini söyledi.


Daha sonra ilk görev yeri olan Kars’ın Sarıkamış ilçesine bağlı Kurbançayır köyünde 1979 yılında ilkokul 1 ve 2.sınıfta okuttuğu öğrencisi Mehmet Zeki Yazar’ın Bakanlık müfettişi olarak Gümüşhane’ye geldiğini öğrendiğini hatırlatan Fıçıcı, “Sadece adım aklında. Milli Eğitim’den sormuş soruşturmuş, köylülerimi bulmuş ve bugün yanıma geldi. Hocam ben yanına geleyim dedim ama o geldi ve zorla elimi öptü. Dünyada bundan büyük bir mutluluk yaşamadım ben. İlkokul öğretmeninin kutsallığı işte burada. 40 yıl sonra bir öğrencisinin gelip köyünde onu bulup ziyaret etmesinin bir öğretmene verdiği huzur, mutluluk tarif edilemez. Babası köyde benim en samimi dostumdu. Çok ekmeklerini yedim, çok insanlıklarını gördüm. Öyle babadan böyle evlat olur. Görülmemiş bir iş ki 40 yıl sonra bir Bakanlık müfettişi geldi ilkokul öğretmenini buldu, ziyaret etti, elini öptü” dedi.


Yazar’ın 40 yıl boyunca kendisini nasıl aklında tuttuğunu, nasıl bulduğunu bilemediğini ifade eden Fıçıcı, kendisinde de o dönemki öğrencilerinin fotoğrafları olduğunu ve ilk fırsatta Yazar’a göndereceğini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.