- 14 Ağustos 2021 Cumartesi 09:23

Bir haftalık kazancını yangın bölgesindeki o yaşlı çifte yolladı

A
A
A
Bir haftalık kazancını yangın bölgesindeki o yaşlı çifte yolladı

Gümüşhane’de çay ocağı işleterek geçimini sağlayan 24 yıl önce de kendi evleri yanan Sezgin Ergün, bir haftalık gelirini yangını takip ederken televizyonda gördüğü evleri yanan yaşlı çifte gönderdi.

Gümüşhane’de çay ocağı işleterek geçimini sağlayan 24 yıl önce de kendi evleri yanan Sezgin Ergün, bir haftalık gelirini yangını takip ederken televizyonda gördüğü evleri yanan yaşlı çifte gönderdi.


Gümüşhane kent merkezindeki Karaer Mahallesi, Zafer Caddesi üzerinde “15 Temmuz Demokrasi Çay Evi” adlı cay ocağını işleten ve 20 yıldır bu işi yapan Sezgin Ergün, geçtiğimiz günlerde Antalya ve Muğla’da gerçekleşen ve günlerce süren yangınlar nedeniyle bir haftalık kazancını o bölgedeki ihtiyaç sahiplerine göndermeye karar vermişti.


Kampanyasının duyulmasının ardından “Altın kalpli insanların şehri” olarak nitelendirilen Gümüşhane’de çok sayıda vatandaş Ergün’ün işletmesine giderek bir çay içip para üstü almadı, çay içmeden yardım parası verdi.


İşletmesinin kapısına astığı yazıyla kampanyasını duyuran Ergün, bir haftalık sürenin ardından elde ettiği geliri Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek’i ziyaret ederek Antalya’nın Manavgat ilçesinde evleri yanan yaşlı çifte ulaştırmak üzere teslim etti.



“Milletimizin iyiliksever, yardımsever ve kadirşinas davranış örneğinin tezahürüsünüz”


Ergün’ü kabul ederek bu kadirşinaslığı ve güzel davranışından dolayı teşekkür eden Vali Taşbilek, “Milletimizin iyiliksever, yardımsever ve kadirşinas davranış örneğinin tezahürüsünüz. Sezgin kardeşimiz televizyonda gördüğü evleri yanan yaşlı çiftin ihtiyacına derman olmak istemiş. Bu vesileyle de bir haftalık kazancını onlara ulaştırmak üzere bugün bize teslim etti. Bizim misafirimiz oldular. Kendisine gerek Gümüşhane halkı adına gerek Türk milleti adına bu güzel davranışından, yardımseverliğinden, kardeşlik duygumuzun ne kadar yüksek olduğunu göstermesinden, onun bir nişanesi olmasından dolayı şükranlarımı sunuyorum, çok teşekkür ediyorum, Allah razı olsun diyorum” dedi.


Türk milletinin kadirşinaslığına dikkati çeken Vali Taşbilek, “Türk milletinin evlatlarının nerede, kim, nasıl bir sıkıntı yaşarsa bunun doğusu, batısı, kuzeyi, güneyinin hiç fark etmediğini bugün arkadaşımız burada bizlere gösterdi. Bundan dolayı bu yardımsever davranışından ve hassas, ince düşüncesinden dolayı kendisine teşekkür ediyorum. Kendisinin bize ilettiği yardımı yangından etkilenen Sezgin Ergün’ün işaret ettiği ailemize, büyüklerimize iletmek üzere kendisinden teslim aldık. Pazartesi günü itibariyle de biz onu Manavgat ilçemizde yangından etkilenen büyüklerimize ulaştırılması noktasında gerekli girişimlerimizi yapacağız” diye konuştu.



“Gümüşhane insanı bu konularda duyarlı olduğunu bir kez daha ispat etti”


Kampanyasının sonucunda elde ettiği geliri bir zarfın içerisine koyarak imzalanan tutanak karşılığında Gümüşhane Valiliğine teslim eden hayırsever işletmeci Sezgin Ergün ise “Bir haftalık kazancımızı Manavgat bölgesine göndereceğimizi söyledi. Bu haber yayınlanıp yazıyı kapıya astıktan sonra Gümüşhane insanımız duyarlı. Gelen bir çay içti para verdi üzerini almadı, geçerken yazıyı okuyup para verdi. Güzel bir kampanya yaptığımızı düşünüyoruz. Elde ettiğimiz geliri Valimize ilettik. Gümüşhane insanı bu konularda duyarlı olduğunu bir kez daha ispat etti. Birilerine vesile olduğumuz için, yardım yapabildiğimiz için kendimizle gurur duyuyoruz. İnşallah başkaları da böyle kampanya yapar” ifadelerini kullandı.


Kampanya boyunca yaşlı ve ihtiyaç sahibi olduğu dış görünüşünden belli olan birisinin kendisini çok duygulandırdığını aktaran Ergün, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Yaşlı bir amca bastonuyla yürürken kapıdaki yazıyı gördü. Çay içmediği halde bir miktar para verdi. Durumu da iyi değil ama yardım etti.”



“24 yıl önce bizim de evimiz yandı, onları en iyi ben anlarım”


Manavgat’ta televizyon ekranlarından gördüğü bir yaşlı çiftin kendisini çok etkilediğini, kendi evlerinin de 1997 yılında yanması nedeniyle onları en iyi anlayacak insanlardan birisi olduğunu dile getiren Ergün, “Orada mağdur durumda olduklarını gördüm. Nasıl evi alacağını, geri getireceğine dair feryadı vardı ekranlarda. Onu görünce duygulandık. 1997 yılında bizim de evimiz yanmıştı. Oradaki insanların ne kadar zor durumda olduğunu en iyi ben bilirim. O dönemde bize de yardım edildiğinde biraz rahatlıyorduk. İnşallah Allah niyetlerimizi kabul eder” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Fidan: “Irak’ın bölge ülkeleri ile entegre bir ülke olmasını arzu ediyoruz” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde yapılan görüşme sonrası gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan bir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz” ifadelerini kullandı.Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinde Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Winston Peters ile görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrası ikili düzenlenen toplantıda gündeme ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtladı.“Terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyareti ile ilgili sorulan soruya cevap veren Fidan, “Cumhurbaşkanımızın 22 Nisan’da yaptığı Bağdat ve Erbil ziyaretleri gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Irak İlişkileri açısından tarihi öneme haiz olmuştur. Bu ziyaret öncesinde çok sistemli ve yoğun bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bizim, özellikle Cumhurbaşkanımızın Irak vizyonunda belli parametreler var. Bunların başında Irak’ın yıllardır çatışmalarla, istikrarsızlıkla anılan bir ülke değil, kalkınma hamleleriyle, elindeki potansiyeli kullanan siyasal istikrar ve bölge ülkeleri ile entegre bir şekilde barışçıl Komşuluk ilişkileri içerisinde olan ir ülke olmasını bir her zaman için arzu ediyoruz. Bu vizyon doğrultusunda, bizler neler yapabiliriz, hep bunun arayışı içerisinde olduk. Bu ziyarette ve öncesinde yapılan çalışmalar, hem tehditleri hem fırsatları aynı anda masaya yatıran her ikisine de sistemli, kurumsal, kalıcı çözümler getirme amacı taşıyan bir ziyaretti. Öncesinde yapılan çalışmalarda başta terörle mücadele olmak üzere su konusu, enerji konusu ve kalkınma yolu konusunda temel anlaşma metinlerinin prensipte karara bağlanması konusu fevkalade önemliydi. Cumhurbaşkanımızın ziyareti esnasında 26 anlaşma imzalandı. Bunlar; ekonomi, enerji, terörle mücadele, su, gümrük ticareti gibi çok çeşitli alanlarda imzalanan anlaşmalardı. Biz bundan sonra hem terörle mücadele gibi tehditlerin olduğu alanlarda işbirliğimizi ilerletecek, hem de kalkınma yolu gibi çok somut projelerle 2 ülke arasındaki ilişkileri daha iyi bir noktaya taşıyacağız. Erbil ziyaretinde Cumhurbaşkanımız bölgesel yönetime destek mesajını yenilemiştir. Orayla olan komşuluk ve dostluk ilişkimiz fevkalade önemlidir. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımız Erbil ve Bağdat arasındaki iyi istikamette seyretmesi konusunda önem vermektedir. Bu iki şehir arasındaki ilişkinin iyi olması federal başkentte bölgesel yönetimin ilişkilerinin iyi olması hem ülke istikrarı için hem de bölge güvenliği için önemli” dedi.Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir işbirliği olduğunu belirten Bakan Fidan, “Diğer taraftan Gazze ile ilgili soruya cevaben şunları söyleyebilirim bu konudaki çalışmalarımız kesintisiz devam ediyor. Hem Türkiye olarak hem de uluslararası toplum da bölgesel ortaklarımızla yaptığımız çalışmalar her geçen gün diplomatik mevzi insani mevzi kazanarak savaşımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Bunların bir kısmı kamuoyunda görünüyor bir kısmı görülmüyor. Özellikle devlet aktörleriyle yaptığımız çalışmalar gerçekten önemli bir yer tutuyor. Filistin’in devlet olarak tanınması konusunda Türkiye ve ortakları arasında yoğun bir iş birliği var. Hafta sonu Riyad’a yapacağımız ziyarette de işbirliği teşkilatı Arap ligi tarafından oluşturulan temas grubunun diğer üyeleriyle bir araya geleceğiz. Başka ülkelerle de bir araya gelip özellikle Filistin devletinin tanınması konusunda başka neler yapılabilir onunla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Daha önce de söyledim eğer biz Filistin devleti başta olmak üzere önemli siyasal adımlar atmada uluslararası toplumu harekete geçirmekte başarısız olursak bu yaşadığımız 3. Gazze savaşı, ki en vahşi olanı, ne son olacak? Dolayısıyla bizim kalıcı çözüm getirmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor. Diğer taraftan mevcut vahşetin durması insani yardımların sağlanması için de mevcut dostlarımızla, müttefiklerimizle, uluslararası toplumla çok alanda çalışıyoruz. Birleşmiş milletlerde arkadaşlarımız gece gündüz çalışıyorlar, siyasi açıdan inanılmaz insanı bir çaba var. Sizin de gördüğünüz gibi dünya başkentleri ayağa kalkmış durumda. Bir önceki basın toplantısı vesilesiyle söylediğim gibi artık İsrail’in Gazze’ye işgali ve oradaki insanları öldürmesi, şehit etmesi, 35 bin insanın kanına girmesi meselesi ve işgale olan direniş artık İsrail ve Filistin arasındaki savaş olmaktan çıkmış dünyada ezenle ezilenlerin mücadelesi haline dönmüştür. Uluslararası sistemin kurucularıyla uluslararası sistem tarafından ezilen ve dışlanan aktörler arasındaki mücadeleye everilmiştir” şeklinde konuştu.“iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz”Filistin konusunda 2 devletli bir çözümü desteklediklerini ifade eden Winston Peters ise,“Çanakkale ve bu 100 yıldan daha uzun bir süre önce gerçekleşen olaylar genç bir ülke için felaketti. Bu felaket, şu anda bir ulus devlete dönüştü. Çok güçlü bir siyasi politika, dış politikayı da takip etti. Bu bize tek bir mesaj veriyor. Bu bölgedeki cömertlik, Mustafa Kemal Atatürk’ün bize göstermiş olduğu cömertlik çok takdir ediliyor Yeni Zelanda halkı tarafında. Filistin Devleti ile ilgili olarak biz çok uzun zamandır iki devletli bir çözümü desteklemeye devam ediyoruz. Ancak bunu savaşın bugün sona ermesi çağrısını da tekrar ediyoruz. Bunu kalıcı bir barış için gerçekleştirmek istiyoruz. Geçici bir şey değil, 5-6 ay sonra tekrar gerçekleşecek bir çatışma değil, kalıcı bir çözüm olması gerektiğini düşünüyoruz. Filistin Devleti ile ilgili olarak ülkelerin büyük bir kısmından farklı düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.