KÜLTÜR SANAT - 31 Ağustos 2025 Pazar 11:22

Gümüşhane’de 143 yıllık camide deprem ve heyelan uyarı sistemi

A
A
A
Gümüşhane’de 143 yıllık camide deprem ve heyelan uyarı sistemi

Gümüşhane’de 143 yıl önce inşa edilen Güzeloluk Camii, giriş kapısındaki bulunan ve deprem ve heyelan uyarı sistemi olarak kullanılan "denge taşlarıyla" dikkat çekiyor.


Gümüşhane’nin Torul ilçesinde bulunan Bin 850 metre rakımdaki Güzeloluk Köyü’nde Hekim Hasan Zirver Efendi tarafından 1882 yılında yaptırılan Güzeloluk Camii, Türkiye’de nadir camilerde bulunan özelliğiyle öne çıkıyor. Caminin cümle kapısının sağ ve sol tarafında mimarı tarafından "denge taşı" adı verilen silindirik taşlar yer alıyor. Cami zemininde herhangi bir kayma, çökme veya deprem yaşanması halinde çalışmaz hale gelen bu taşlar, yapının sağlamlığını gösteren bir uyarı sistemi işlevi görüyor. Caminin yapıldığı günden bugüne kadar denge taşlarının hiç durmadan dönmesi ise yapının ve zemininin bunca yıldır sapasağlam ayakta kaldığını gösteriyor.


Öte yandan Osmanlı döneminden kalma az sayıdaki kitabeli camiden biri olan Güzeloluk Camii, tarihi izleriyle de önem taşıyor. 1916 yılındaki Rus işgali sırasında Rus ve Osmanlı askerleri arasındaki çatışmalarda atılan mavzer mermilerinden bir tanesi caminin kitabesinin alt kısmına isabet etti. Bu hasar kitabedeki yazılara zarar vermedi ancak kurşun izi geçmişin acılarına hatırlatırcasına ilk günden bu yana varlığını koruyor.



"Camideki denge taşları özelliklerini hiçbir zaman yitirmedi"


Tarihi yapının yıllar içerisinde tahribata ve akabinde değişikliğe uğradığını ancak "denge taşlarının" özelliğini hiçbir zaman yitirmediğini söyleyen Veysel Armağan, "1600’lü yıllarda cami ilk olarak odunla yapılmıştır. Daha sonra cami harap olunca bu kez taş ve kireçle yapılmıştır, bu da 1700’lü yıllarda olmuştur. Sonra ahşap olarak tekrar inşa edilmiştir. Ancak yanmış, 1800’lü yıllarda yeniden taş ve kireçle yapılmıştır. Biz de bu caminin bazı yerlerinde bozulmalar olduğu için geçen sene tadilatını yaptık. Bu caminin üstü ilk önce ahşap kaplama idi. Ahşap kaplama çürüyünce köylüler tarafından sac kaplama ile kaplanmış. O da çürüdükten sonra son olarak kurşunla kaplanmıştır. Caminin bir diğer özelliği ise Türkiye’de yalnızca 7 veya 8 tane bulunduğu söylenen deprem taşlarıdır. Girişte yer alan bu taşlar deprem sırasında oturur ve hareket etmez. Ancak bugüne kadar, Erzincan depremi burayı sallamasına rağmen, bozulmamışlardır. Şu anda Türkiye’de 7 veya 8 örneğinden biri olan bu tarihi camimiz ayakta durmaktadır. Caminin hiçbir tarihinde eksiklik olmamış, sadece çürüyen kısımlar aynı şekilde onarılmıştır" dedi.



"Camiyi bu özelliğinden dolayı sürekli ziyarete geliyorlar"


Yapının barındırdığı özelliklerle çok nadir bir cami olduğunu söyleyen Hüseyin Pir, "Buraya sık sık ziyarete geliyorlar. En büyük özelliği de Türkiye’de yalnızca 5-6 ya da 8 tane bulunan deprem saati dediğimiz düzeneklerin caminin ilk girişindeki kapının sağında ve solunda yer almasıdır. Deprem olduğu zaman bu saatler duruyor, deprem olmadığı sürece ise çalışmaya devam ediyor. Demek ki bugüne kadar yaşanan depremlerde bu cami hiçbir zaman özelliğini kaybetmemiş ve hâlâ o deprem saatleri çalışmaktadır" diye konuştu.



Gümüşhane’de 143 yıllık camide deprem ve heyelan uyarı sistemi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Adli emanetten silahları çalan katibin ifadesi ortaya çıktı İstanbul Adalar Cumhuriyet Başsavcılığına ait Suç Eşyası ve Emanet Deposu’nda yapılan denetimde 9 adet silahı çalan zabıt katibinin ifadesi ortaya çıktı. Tutuklanan katip, "2023 yılının sonbahar aylarında emanet memurluğundan 1 adet silahı gizlice aldım. İlk aldığım silahın markasını ve seri numarasını hatırlamıyorum" dedi. İstanbul Adalar Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait Suç Eşyası ve Emanet Deposu’nda yapılan rutin denetimlerde 12 adet silahın kayıp olduğu belirlendi. Eksikliği tespit edilen silahların, İstanbul Bölge Polis Kriminal Laboratuvarı’nda incelemede mi olduğuna ilişkin yazı gönderildi. Kayıp silahlardan 3’ünün yeniden incelemeye alındığı ortaya çıktı. Bu silahlardan ikisinin 2 Ekim 2023’te Emanet İşlemleri Bürosunda zabıt katibi olarak görev yapan U.E. isimli kişinin üzerinden temin edildiği, bir diğerinin ise terör ve örgütlü suçlar kapsamında yürütülen bir soruşturma sırasında şüpheli başka bir şahsın ikametinde bulunduğu öğrenildi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında 9 silahı sattığı belirlenen ve tutuklanan zabıt katibinin ifadesi ortaya çıktı. "1.5 milyon TL kadar borcum bulunmaktaydı" Zanlı U.E. savcılık ifadesinde, "Emniyette vermiş olduğum ifademi kabul etmiyorum. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istiyorum. Ben şu anda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak görev yapmaktayım. Tam tarihini hatırlamamakla birlikte 2023 yılının Mart ayında Adalar Cumhuriyet Başsavcılığında zabıt katibi olarak görevlendirildim. Görev yaptığım süre içerisinde eşim ile olan sıkıntılarım nedeniyle zor bir dönemden geçmekteydim. Aynı zamanda yaklaşık 1.5 milyon TL kadar borcum bulunmaktaydı. Adalar Cumhuriyet Başsavcılığında yapılan iş bölümü doğrultusunda Emanet İşlemleri Bürosu’nda görevlendirildim. 2023 yılının sonbahar aylarında emanet memurluğundan 1 adet silahı gizlice aldım. İlk aldığım silahın markasını ve seri numarasini hatırlamıyorum. Aldığım silah ile Tuzla ilçesinde bulunan ikametime geldim. Amacım bu silahla intihar etmekti. Ancak o gün buna cesaret edemedim. Silahı Tuzla ilçesindeki ikametimde bırakarak ertesi gün Adalar Adliyesi’ndeki görevime devam ettim. Günün sonunda intihar düşüncemin ağır basması nedeniyle emanetten bu kez başka bir silah aldım. Tuzla Aydınlı bölgesindeki ormanlık alana gittim. Ancak yine intihar etmeye cesaret edemedim" şeklinde konuştu. "Görevini yerine getiren polis memurlari tarafından durduruldum" 2 silahı yakalatmasını anlatan U.E., "İlk silah hala uhdemde iken yeniden ikinci bir silahi almamdaki amaç eve uğramak istemememden kaynaklıdır. İlk aldığım silah ikametimde bulunduğundan eşimin olmadığı yerde intihar etmek istedim. Az önce ifade ettiğim gibi intihar etme cesaretini bulamadığımdan amacım iki adet silahı da alıp Adalar Adliyesindeki emanete kimsenin haberi olmadan geri bırakmaktı. 2 ekim 2023 tarihinde sabah saatlerinde Adalar Adliyesine gitmek amacıyla Kartal sahiline gittiğimde devriye görevini yerine getiren polis memurlari tarafından durduruldum. Yapılan aramada elimde poset içerisinde iki adet silahın tespit edilmesi üzerine adli işlemlerin devamı için beni polis merkezi amirligine götürdüler. Ruhsatsız silah bulundurduğum gerekçesiyle hakkımda kamu davası açıldı" dedi. "Üzerime atılı suçlamayı kısmen kabul ederim" Suçlamaları kısmen kabul eden U.E., "Kaybolduğu iddia edilen diğer silahlarla ilgili herhangi bir bilgim yoktur. Herhangi bir maddi menfaat teminim olmamıştır. S.K. ve N.K. isimli şahısları tanımam. Emanette bulunması gereken silahın nasıl bu şahıslardan temin edildiği hususunda bilgi sahibi değilim. Üzerime atılı suçlamayı kısmen kabul ederim. Bunun yanında kolluk görevlilerince el konulan cep telefonumda whatsapp uygulamasını yasa dışı bahis hususunda yazışmalarım bulunması nedeniyle sildim. Temin edilemeyen silahların akibeti ile ilgili herhangi bir yazışma içeriği bulunamamaktadır. Söyleyeceklerim bundan ibarettir" ifadelerini kullandı. "Silahlar yerden aldığım kutudan çıktı" Daha önceden benzer konudan hakkında davası olduğu öğrenilen U.E., "Bu suçlamaları kabul etmiyorum silahlar üzerinde parmak incelemesi yapılabilir. Hakkımda açılmış olan dava konusu olan silahlar içerisinde kitapların olduğunu görerek yerden aldığım karton poşetin içerisinden çıkmıştır. Herhangi bir tasarrufum yoktur suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.