EKONOMİ - 27 Ağustos 2025 Çarşamba 09:15

Gümüşhane’de karabuğday hasadı başladı

A
A
A
Gümüşhane’de karabuğday hasadı başladı

Gümüşhane’nin Kelkit ilçesine bağlı Öbektaş beldesinde yetiştirilen ve glütensiz yapısıyla çölyak hastalarının önemli besin kaynaklarından biri olan karabuğdayın hasadına başlandı.


Türkiye’de çölyak hastalarının önemli besin kaynaklarından olan karabuğday 12 ilde toplam 12 bin dönüm alanda ekiliyor. Gümüşhane’de ise bu yıl 3 bin 200 dönümlük alanda karabuğday ekimi yapıldı. Mayıs ayında toprakla buluşturulan ürün, 90 günlük sürenin ardından biçerdöverlerle hasat edilmeye başlandı. Kelkit Öbektaş beldesinde 560 dönümlük alanda yapılan hasadın ardından beldedeki yaklaşık bin 800 dönümlük arazide çalışmalar devam edecek. Ancak hava şartları nedeniyle bu yıl verimde düşüş yaşandığı bildirildi.


Glüten içermeyen yapısıyla çölyak ve sindirim sistemi rahatsızlıkları bulunan hastaların yanı sıra, şeker ve kalp-damar hastaları için de önemli bir besin olan karabuğday, Türkiye’de giderek artan bir taleple karşılaşıyor. Türkiye’nin yıllık yaklaşık 20 bin ton karabuğday tükettiği, 2024 yılında bunun yüzde 3’ünün iç pazardan karşılandığı öğrenilirken, 2025 yılında bu oranın yüzde 4 seviyelerine çıkması hedefleniyor.


2018 öncesine kadar Türkiye’de karabuğday işleme tesisi bulunmazken, Kelkit ilçesi Öbektaş beldesinde kurulan tesisle birlikte üretim alanlarının hızla genişlediği, Bilecik’ten Kars’a kadar birçok ilde ekim yapıldığı kaydedildi.


Karabuğdayın her yıl üst üste ekilemediği, iki yıl üst üste ekim yapılabilmesine rağmen üçüncü yıl ürün değişikliğinin zorunlu olduğu ifade edildi.



"Gümüşhane karabuğdayın başkenti olacak"


Gümüşhane’de ekimi yapılan 3 bin 200 dönümlük alandan bu yıl yaklaşık 200 ton verim elde etmeyi beklediklerini söyleyen üretici Tayyar Gürsoy, "Türkiye’de yaklaşık 12 bin dönüm alanda ekim yaptırıyoruz. Bunlar da Gümüşhane’nin Kelkit ilçesi, Öbektaş beldesinde bulunan fabrikaya geliyor. Buradan şunu söylemek istiyorum ve bunu gururla söylüyorum, karabuğdayın başkenti Gümüşhane olma yolunda ilk günkü sloganımızla hâlâ aynı sloganla devam ediyoruz. Bugün hasadını yaptığımız alanda yaklaşık 560 dönüm bir ekim var. Bunun akabinde Öbektaş beldesinde devam edeceğiz. Orada da bin 800 dönüme yakın bir alan var. Mayıs ayında toprağa verdiğimiz karabuğdaylarımız 90 günün sonunda hasada başladı. Gümüşhane’de bu sene 3 bin 200 dönüm karabuğday ekim alanı var. Her geçen yıl katlanarak gidiyor. Ama bu sene biraz verimimiz düşük. Hava şartlarından dolayı karabuğday çok hızlı etkilenen bir ürün. Ondan dolayı da biraz verimimiz düşük ama Allah bereket versin. Karabuğday yapısında glüten olmayan bir bitki. Glüten olmadığı için insan sağlığına, özellikle ince bağırsağımıza faydalı bir ürün. Glüten hastası olan veya glüten intoleransı olan çölyak hastaları, sindirim sistemi hastaları, bunun yanında şeker hastaları, kalp-damar hastalarının kullandığı bir ürün" dedi.



"Türkiye’nin karabuğdaya ihtiyacı var"


Türkiye’nin karabuğdayda yurt dışına bağımlı bir ülke olduğunun altını çizen üretici Gürsoy, "Biz karabuğdayda yurt dışına bağımlı bir ülkeyiz. Çünkü 2018’den önce Türkiye’de karabuğday işleme tesisi yoktu. Şu an şükürler olsun Türkiye’nin artık bir karabuğday işleme tesisi var. Ve Türkiye’de 12 bin dönüm alanda, 12 ilde ekim var. Bu ekimler sayesinde her geçen gün karabuğday alanları büyüyor. Bizim tahminlerimize göre Türkiye yıllık 20 bin ton karabuğday tüketiyor. Ama biz bunun 2024’te yüzde 3’e yakınını iç pazardan, kendi çiftçimizden sağladık. İnşallah 2025’te de yüzde 4 civarını iç pazardan sağlayacağız. Karabuğdayı bir sene ektiğiniz tarlayı ikinci sene de ekebiliyorsunuz ama üçüncü sene olmuyor. Orada ürün değişikliği şart. Onu da yapmamız lazım. Onun için ekim alanı büyüyor. Türkiye’nin karabuğdaya ihtiyacı var, karabuğdayın da Türkiye’ye ihtiyacı var. Bunun sahiplenilmesi ve bizim yapmış olduğumuz mücadelenin devamı için yetkililerden daha çok destek istiyoruz. Çiftçinin bu ürüne inanması ve destek alması lazım. Devlet ve Tarım Bakanlığı tarafından verilen desteklerin artırılmasını talep ediyoruz. Karabuğday dünya için de önemli. Glütensiz sektörün her geçen gün büyüdüğü, obezitenin arttığı bir ortamda karabuğdaya çok ihtiyaç var. Ne kadar yersen ye obez olmazsın, hasta da olmazsın. Niye dersen, Japonlar dünyanın en uzun yaşayan ve en sağlıklı insanları. Dünyada en çok karabuğday tüketen ülke Japonya" diye konuştu.



Gümüşhane’de karabuğday hasadı başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.