GÜNDEM
06 Aralık 2025 Cumartesi - 11:21 Tramvay çalışmasında sökülen ağaçlar yeni yerlerinde hayat bulacak Kartepe Tramvay Hattı’nda çalışmaları sürerken bölgeden dikkatlice sökülen ağaçlar, bir sonraki dikim yerleri için hazır hale getiriliyor. Çalışma sahasından kaldırılan çimler de başka alanlarda değerlendiriliyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin yatırımlarıyla kent içi trafiğine nefes aldıran tramvay şimdi de Kartepe’ye uzanıyor. Önümüzdeki aylarda İzmit’ten Kartepe’ye kadar kesintisiz şekilde ulaşacak olan tramvay hattı için çalışmalar başladı. Son sürat devam eden çalışmalarda tramvay hattı için kazı işlemi yapılıyor. Bölgede kazı çalışmasından dolayı sökülen ağaçlar büyükşehirin fidanlığında bakıma alınıyor. Bakımı yapılacak, kökleri güçlendirilecek Alikahya Stadyum istasyonundan Kartepe’ye uzanacak olan tramvay hattı için bölgedeki ağaçlar Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından dikkatlice sökülüyor. Sökülüp özel bez ve aparatla Başiskele’de bulunan büyükşehir belediyesine ait fidanlığa götürülen ağaçlar, burada saksıda muhafaza ediliyor. Bir sonraki dikim yerine kadar özenle saklanan ağaçların bakımı ve budaması da yine fidanlıkta yapılıyor. Çimler başka alanlarda değerlendiriliyor Bölgedeki ağaçların yanı sıra kaldırımları ve yol kenarlarını süsleyen çimler de alandan dikkatli şekilde taşınıyor. Tramvay hattı çalışması yapılacak bölgedeki çimler, özel makine ile dikkatle sökülüyor, rulo haline getirilerek bakımları yapılmak üzere alandan alınıyor. Bakımı yapılan çimler kentin yeşil alanlarında kullanılmak üzere yeniden hazır hale getiriliyor. "Fidanlar ve çimler ziyan olmuyor" Tramvay çalışması sırasında sökülen ağaçların en iyi şekilde değerlendirildiğine dikkat çeken Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nden Ziraat Mühendisi Murat Eminoğlu, "Tramvay hattımızda sökülen fidanları tekrar saksılamaya alıyoruz. Bu fidanlar büyükşehir belediyesinin diğer projelerinde kullanılıyor. Buradaki çimleri de parklarda kullanmak üzere değerlendirmeye alıyoruz. Çimleri ve ağaçları koruyarak tekrar doğayla buluşturuyoruz" diye konuştu. "Bakımı ve ilaçlamasını yapıyoruz" Sökülen ağaçların fidanlıkta bakımının yapılarak yeşil alanlara kazandırıldığını belirten Büyükşehir Belediyesi Üretim Fidanlığı Sorumlusu Muhammed Üstün ise "Tramvay hattı çalışma sahasından sökülen bütün fidanlar buraya geliyor. Burada budandıktan sonra tekrar saksıya alınıyor. Saksılama çalışmasında karışım topraklar kullanılıyor. Bakım, sulama ve ilaçlama işlemlerinin ardından bir yıl saksıda tutuyoruz. Fidanlar saksıda kök yapısını tamamladıktan sonra Kocaeli’nin yeşil alanlarını süslemeye devam ediyor" dedi.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 11:20 Tek öğretmen, dört öğrenci: Köy okuluna yürek ısıtan dokunuş Bingöl’ün Yaygınçayır köyünde, genç bir kadın öğretmenin özverisiyle yeniden hayat bulan sınıf, 4 küçük çocuğun umutla dolu yolculuğuna dönüşüyor. Şeyma Nur Ataş, sevgisi ve emeğiyle köy okulunu yalnızca bir derslik değil, güven veren sıcak bir yuva haline getiriyor. Bingöl merkeze bağlı Yaygınçayır Köyü İlkokulu’nda tek öğretmen olarak görev yapan 26 yaşındaki Şeyma Nur Ataş, 4 öğrencisiyle birlikte kısıtlı imkanlara rağmen örnek bir eğitim ortamı oluşturuyor. Geldiğinde fiziki şartları yetersiz olan sınıfı kendi imkanlarıyla boyayan, halılar sererek düzenleyen genç öğretmen, öğrencilerine hem güvenli hem de sıcak bir öğrenme ortamı sağladı. Sabah erkenden okula gelerek sobayı yakarak öğrencilerini bekleyen Ataş, sıcak bir ortamda 4 öğrencisine eğitim veriyor. Yaygınçayır köyünde tek öğretmen olarak görev yaptığını belirten Şeyma Nur Ataş, "4 öğrencim var. Şuan 1 öğrencim izinli. Okula koşa koşa gelmeleri, gözlerindeki o heyecan benim için çok özel. Ben de onların mutlu olacağı, kendilerini güvende hissedeceği bir alan oluşturmak için çabalıyorum. Onların mutlu olması için elimden geleni yapıyorum. Onların mutlu olması için elimden geleni yapıyorum. En büyük amaçlarımdan biri de öğrencilerimizin şehirdeki imkanlardan mahrum kalmamasıdır. Onlara imkan oluşturmak için elimden geleni yapıyorum. Hepimizin içinde birçok yetenek gizli ama bu yeteneklerin ortaya çıkması için de bir imkan lazım. Bir öğrencimin müzik yeteneğimi fark edip, o alanda çalışmalar yapmaya başladık. Onun gözlerindeki değişimi görmek bana tarif edilemez bir mutluluk veriyor. Öğrencilerimin hata yapmaktan çekindiğini fark ettim. Hata yapmaktan korkmamaları gerektiğini, her hatanı aslında bir öğrenmenin parçası olduğunu anlatıyorum. Derslerimizde bu şekilde ilerliyoruz" dedi. "Kısıtlı imkanlarla en iyisini yapmaya çalışmak, hem beni hem de öğrencilerimi büyütüyor" Köy okulunda tek öğretmen olmanın çok yönlü sorumluluklar getirdiğini ifade eden Ataş, "Öğretmensiniz birçok rolü aynı anda üsteleniyorsunuz. Bazen sadece bir öğretmen değil, bazen abla, bazen arkadaş, bazen anne babanın yerini tutuyorsunuz. Bu çok büyük bir sorumluluk gibi görünse de aslında beni en çok iyileştiren kısmı da budur. Kısıtlı imkanlarla en iyisini yapmaya çalışmak, hem beni hem de öğrencilerimi büyütüyor. Az sayıda öğrenciler ile sosyal oyunlar kurmamız zor. etkileşimi zenginleştirmek her zaman kolay olmuyor. Bende bu sebeple kalabalık etkinlikler düzenlemeye çalışıyorum. Köy halkını davet ediyorum. Öğrencilerin velileri ile oyunlar oynatıyorum" diye konuştu. "Ekmek yapmayı da, yoğurt mayalamayı da burada öğrendim" Lojmanda kaldığını aktaran Ataş, "Ekmek yapmayı da, yoğurt mayalamayı da burada öğrendim. Burada attığım her adım, yaptığım her çalışma aslında kendi hayallerimi gerçekleştirdiğim bir yolculuk gibi. Öğrencilerimin gözlerindeki umut oldukça ben de bu mesleğin güzelliğine daha da bağlanıyorum" ifadelerini kullandı.
06 Aralık 2025 Cumartesi - 11:14 Tek öğretmen, dört öğrenci: Köy okuluna yürek ısıtan dokunuş Bingöl’ün Yaygınçayır köyünde, genç bir kadın öğretmenin özverisiyle yeniden hayat bulan sınıf, 4 küçük çocuğun umutla dolu yolculuğuna dönüşüyor. Şeyma Nur Ataş, sevgisi ve emeğiyle köy okulunu yalnızca bir derslik değil, güven veren sıcak bir yuva haline getiriyor. Bingöl merkeze bağlı Yaygınçayır Köyü İlkokulu’nda tek öğretmen olarak görev yapan 26 yaşındaki Şeyma Nur Ataş, 4 öğrencisiyle birlikte kısıtlı imkanlara rağmen örnek bir eğitim ortamı oluşturuyor. Geldiğinde fiziki şartları yetersiz olan sınıfı kendi imkanlarıyla boyayan, halılar sererek düzenleyen genç öğretmen, öğrencilerine hem güvenli hem de sıcak bir öğrenme ortamı sağladı. Sabah erkenden okula gelerek sobayı yakarak öğrencilerini bekleyen Ataş, sıcak bir ortamda 4 öğrencisine eğitim veriyor. Yaygınçayır köyünde tek öğretmen olarak görev yaptığını belirten Şeyma Nur Ataş, "4 öğrencim var. Şuan 1 öğrencim izinli. Okula koşa koşa gelmeleri, gözlerindeki o heyecan benim için çok özel. Ben de onların mutlu olacağı, kendilerini güvende hissedeceği bir alan oluşturmak için çabalıyorum. Onların mutlu olması için elimden geleni yapıyorum. Onların mutlu olması için elimden geleni yapıyorum. En büyük amaçlarımdan biri de öğrencilerimizin şehirdeki imkanlardan mahrum kalmamasıdır. Onlara imkan oluşturmak için elimden geleni yapıyorum. Hepimizin içinde birçok yetenek gizli ama bu yeteneklerin ortaya çıkması için de bir imkan lazım. Bir öğrencimin müzik yeteneğimi fark edip, o alanda çalışmalar yapmaya başladık. Onun gözlerindeki değişimi görmek bana tarif edilemez bir mutluluk veriyor. Öğrencilerimin hata yapmaktan çekindiğini fark ettim. Hata yapmaktan korkmamaları gerektiğini, her hatanı aslında bir öğrenmenin parçası olduğunu anlatıyorum. Derslerimizde bu şekilde ilerliyoruz" dedi. "Kısıtlı imkanlarla en iyisini yapmaya çalışmak, hem beni hem de öğrencilerimi büyütüyor" Köy okulunda tek öğretmen olmanın çok yönlü sorumluluklar getirdiğini ifade eden Ataş, " Öğretmensiniz birçok rolü aynı anda üsteleniyorsunuz. Bazen sadece bir öğretmen değil, bazen abla, bazen arkadaş, bazen anne babanın yerini tutuyorsunuz. Bu çok büyük bir sorumluluk gibi görünse de aslında beni en çok iyileştiren kısmı da budur. Kısıtlı imkanlarla en iyisini yapmaya çalışmak, hem beni hem de öğrencilerimi büyütüyor. Az sayıda öğrenciler ile sosyal oyunlar kurmamız zor. etkileşimi zenginleştirmek her zaman kolay olmuyor. Bende bu sebeple kalabalık etkinlikler düzenlemeye çalışıyorum. Köy halkını davet ediyorum. Öğrencilerin velileri ile oyunlar oynatıyorum" diye konuştu. "Ekmek yapmayı da, yoğurt mayalamayı da burada öğrendim" Lojmanda kaldığını aktaran Ataş, "Ekmek yapmayı da, yoğurt mayalamayı da burada öğrendim. Burada attığım her adım, yaptığım her çalışma aslında kendi hayallerimi gerçekleştirdiğim bir yolculuk gibi. Öğrencilerimin gözlerindeki umut oldukça ben de bu mesleğin güzelliğine daha da bağlanıyorum" ifadelerini kullandı. (FB-CK-
Çifte dezavantajdan çifte güce
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:16 Çifte dezavantajdan çifte güce Erzurum’da 4 ay süren etkinlik sonunda özel ihtiyaçlı 12 kız çocuğunun yaptığı eser Muz Müzesi’nde sergilendi. Erzurum’da akademisyenler örnek bir etkinliğe imza attı. Atatürk Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Sonay Serpil Daşkesen’in öncülük ettiği ve Atatürk Üniversitesi ile Erzurum Teknik Üniversitesi’nden akademisyenler Doç. Dr. Halil Daşkesen, Doç.Dr. Murat Han Er, Doç.Dr. Hasan Hüseyin Yılmaz, Doç. Dr. Deniz Bedir ile Dr. Öğretim Üyesi Başak Gülüm’ün araştırmacı olarak yeraldığı ’Çifte Dezavantajdan Çifte Güce’ isimli proje hayata geçirildi. Projeyle 12 özel ihtiyaçlı kız çocuğu eğitime alındı. TÜBİTAK ’Özel İhtiyaçlı Bireylere Yönelik Kapsayıcı Toplum Uygulamaları Destekleme Programı’ndan da destek alan akademisyenler, dört ay boyunca özel ihtiyaçlı çocuklarla spor, resim, heykel ve fotoğraf gibi etkinlikler yaptı. Çocukların kedilerini ifade etmelerini ve yeni beceriler kazanmalarına katkı sağlayan eğitimler sonunda hazırlanan eserler Atatürk Üniversitesi Buz Eserler Müzesi’nde sergilendi. Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bünyamin Aydemir ile akademisyenlerin açtığı sergiyle ilgili bilgi veren Araştırma Görevlisi Sonay Serpil Daşkesen, amaçlarının çocukların dezavantajlarını güce dönüştürmek olduğunu ifade ederek, "Çocuklarla spor, resim, heykel ve fotoğraf gibi kişişel yeteneklerini geliştirici etkinlikler yaparak, onların kendilerini ifade etmelerine ve yeni beceriler kazanmalarına katkı sağlamayı hedefledik" diye konuştu.
Aşkale’de kadın istihdamı gelişim projesi kapsamında üç yeni atölye kuruldu
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:16 Aşkale’de kadın istihdamı gelişim projesi kapsamında üç yeni atölye kuruldu DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığınca Aşkale’de kadın istihdamı gelişim projesi kapsamında üç yeni atölye kuruldu. Aşkale Halk Eğitim Merkezinde düzenlenen açılışa, İlçe Kaymakamı Emre Oğuztürk, Belediye Başkanı Şenol Polat daire amirleri siyasi parti temsilcileri katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı akabinde günün önemine ait konuşmalar yapıldı, halk oyunları sergilendi. Aşkale’de kadın istihdamını artırmak ve eğitim ortamlarını güçlendirmek amacıyla hayata geçirilen "Aşkale’de kadın istihdamı gelişim projesi", DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığınca tarafından sağlanan hibe desteği ile başarıyla tamamlandı. Proje, İlçe Millî Eğitim Müdürü Kahraman Karalı başkanlığında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Proje ekibinin koordinasyonunda titizlikle yürütüldü. Proje kapsamında ilçeye bir Bilişim Atölyesi ile iki Dikiş-Nakış Atölyesi kazandırıldı. Bununla birlikte sınıfların tüm donatım ve sarf malzemeleri, depolama alanları ve fiziksel imkânları baştan aşağı yenilendi. Eğitim kurumları, modern ve üretime yönelik standartlarda yeniden yapılandırıldı. İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü proje ekibinin projenin hazırlık, uygulama ve denetim aşamalarında aktif rol aldığı çalışmanın; kadınların mesleki becerilerini geliştirmesine, üretim kapasitesinin artmasına ve ilçede istihdama katkı sağlamasına yönelik önemli bir adım olduğu vurgulandı. Yeni kurulan atölyelerin hem öğrencilerin hem de Halk Eğitimi Merkezi kursiyerlerinin kullanımına sunulacağı, özellikle kadınların ekonomik yaşama katılımını destekleyeceği belirtildi. Aşkale’de eğitim ve istihdam alanında yapılan yatırımların hız kesmeden devam edeceği ifade edildi.
Dünya havacılık tarihine geçen Selçuk Bayraktar’a Sürmeneli hemşehrisinden şarkılı destek
04 Aralık 2025 Perşembe - 09:13 Dünya havacılık tarihine geçen Selçuk Bayraktar’a Sürmeneli hemşehrisinden şarkılı destek Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA’nın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen testte görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini vuran dünyadaki ilk insansız savaş uçağı olarak dünya havacılık tarihine geçmesi, Selçuk Bayraktar’ın Trabzon’un Sürmene ilçesindeki hemşehrilerini de sevindirdi. Müzik öğretmeni Zafer Demir’in Selçuk Bayraktar için bestelediği "Vur İHA Vur SİHA" şarkısı sosyal medyada büyük ilgi gördü. Trabzon’un Sürmene ilçesinde müzik öğretmenliği yapan Zafer Demir (49), Selçuk Bayraktar için bestelediği şarkıyla Bayraktar’a ülkesi için yaptığı hizmetler için teşekkür etti. Demir’in yerli ve milli savunma teknolojilerinin öncüsü olan Baykar’ın teknik lideri ve İHA-SİHA sistemlerinin mimarlarından Selçuk Bayraktar için bestelediği "Vur İHA Vur SİHA" adlı şarkı, sosyal medyada kısa sürede büyük ilgi gördü. Şarkının sözlerini kendi kaleme alan Demir, yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştığı yapay zekâ tabanlı seslendirme programı ile eseri dijital ortamda seslendirdi. Şarkıda özellikle Bayraktar’ın Türk savunma sanayisine katkıları vurgulanırken, "Bir çağın kapısı gökte açıldı, düşmanın üstüne ateş saçıldı. Selçuk Bayraktar’dır bu işin başı, eğilmez Türklerin çatılan kaşı" dizeleri dikkat çekti. Dinleyiciler tarafından yoğun ilgi gören eser, özellikle savunma teknolojilerine ilgi duyan kitleler arasında hızlı bir şekilde yayıldı. "Bizim için güzel işler yaptı; biz de bu şekilde ona teşekkür ettik" Eserin gördüğü ilginin kendisini mutlu ettiğini belirten Zafer Demir, müziğin yıllardır hayatında önemli bir yeri olduğunu ifade ederek, hemşehrisi Selçuk Bayraktar’a duyduğu saygı ve gururun bu şarkıyı yazmasında etkili olduğunu söyledi. Sanatçı bir kimliğinin olmadığını, milli ve manevi duyguları yüksek olan birisi olduğunu belirten Demir, "Yayınladığım şarkının sözlerini yazmıştım ama tabii ki sesim o kadar yeterli değil. Sanatçı bir kimliğim yok ama milli ve manevi duyguları yüksek olan birisiyim. Bilgisayar tecrübem var. Bir senedir yapay zeka üzerine çalışıyorum. Evimi ofis haline dönüştürdüm. Sözlerini daha önceden yazdığım eserimi aranje ettim. Selçuk Bey’e bunu armağan ettik. Bizim için güzel işler yaptı. Biz de bu şekilde ona teşekkür ettik, bu şarkıyı ona armağan ettik. Selçuk Bayraktar’ın bütün videolarını izledim. Bütün imkansızlıklara rağmen önlerine engel çıkmış olmasını hep düşünüyordum. Babası Özdemir Bayraktar’ın temelini attığı güzel bir çalışmanın meyvesini alıyoruz. Uzun süreçli bir çalışma oldu ama çok güzel oldu, milletimiz gururlandı. Bir Türk insanı olarak manevi ve milli duygularımı çok kabarttı" dedi. "Buradaki amacım benim gibi düşünen, milli duyguları olan, duyunca göğsü kabaran insanlara bir şeyler dinletebilmekti" Selçuk Bayraktar ile görüşmek istediğini kaydeden Demir, "Aynı zamanda hemşehriyiz. İnşallah görüşme imkanımız olur. Buradaki amacım benim gibi düşünen, milli duyguları olan, duyunca göğsü kabaran insanlara bir şeyler dinletebilmekti. Üniversite yıllarımdan gelen müzik hayranlığım bağlama ile başladı. Bunu hobi için yapıyorum, ticari bir beklentim yok. Selçuk Bayraktar‘ı Cumhurbaşkanımızın damadı olduğu için değil, kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti’ne bir çivi çakan, bir güzel iş yapanın arkasındayız. Vatandaşlık da bunu gerektirir diye düşünüyorum. Hiçbir ırk, din, mezhep ayrımı yapmadan bu ülkeye katkısı olan herkesin yanındayız. Allah hepsinden razı olsun" ifadelerini kullandı.
Başkan Sekmen: "Özel gereksinimli bireyler başımızın tacıdır"
04 Aralık 2025 Perşembe - 08:54 Başkan Sekmen: "Özel gereksinimli bireyler başımızın tacıdır" Erzurum Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin iş birliğinde düzenlenen 3 Aralık Dünya Engelliler Günü programında konuşan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, "Unutulmamalıdır ki; toplumun her bir ferdi yarının birer engelli adayıdır" dedi. Başkan Sekmen, Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda özel gereksinimli gençlerle bir araya geldi. Sekmen, burada yaptığı konuşmada, "Hepimiz insanız ve bundan dolayı da yine hepimiz birer engelli adayıyız. Dolayısıyla asıl engellilik hali; engeline rağmen hayata tutunma ve yaşama mücadelesi verenleri görmezden gelmektir. Engelli kardeşlerimizin sorunlarının çözüme kavuşturulması, onların hatırlanması ve onlara kulak verilmesi yılın sadece bir günüyle sınırlı tutulmamalıdır" diye konuştu. "Toplum olarak hepimizin bu mücadeleye daima ortak olmamız, engelli kardeşlerimizin yaşamını kolaylaştırmamız ve onların sürekli yanlarında olmamız gerekiyor. Çünkü bu her şeyden önce insani ve vicdani bir sorumluluktur" diyen Başkan Sekmen, şöyle devam etti: "Büyükşehir Belediyesi olarak; engelli vatandaşlarımızın her türlü ihtiyacını gidermenin yanı sıra, kardeşlerimizin toplumsal yaşamdan soyutlanmamaları adına çok önemli adımlar da attık. Bilinmelidir ki, önceliğimiz; engelli vatandaşlarımızın sosyo-ekonomik yaşamdaki rollerini değiştirmek ve güçlendirmek olmuştur. Çünkü biz engelli vatandaşlarımıza hiçbir zaman "Yardıma ihtiyaç duyan" gözüyle bakmadık, bakmayacağız. Bizim gözümüzde engelli kardeşlerimiz, toplumun diğer fertlerinden farkı olmayan, ekonomik değer üreten, çalışan, kazanan ve kazandıran bireylerdir. Unutulmamalıdır ki; toplumun her bir ferdi yarının birer engelli adayıdır. Bu bakımdan engelli kardeşlerimizin sorunlarını kendi sorunumuzmuş gibi benimsemeli, bu alandaki farkındalığımızı geliştirmeli ve empati kültürünü sürekli canlı ve diri tutmalıyız. Bireysel olarak en büyük sorumluluğumuz bu iken, kurumsal olarak da atılması gereken adımları atmak ve engelli vatandaşlarımızın sorunlarına çare olmak zorundayız." "Mola evi yakında hizmete açılacak" Başkan Mehmet Sekmen, özel gereksinimli bireylerin ailelerine yönelik hazırlanan Mola Evi Projesi’nin detaylarını anlattı. Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Engelli evlatlarımızın ailelerine yönelik eğitim çalışmaları ve özellikle annelerinin moral motivasyonlarını artırmaya yönelik çeşitli etkinlikler yaparak engelli bireylerin ailelerinin de yanında olmaya gayret ediyoruz. Yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığımız ‘Mola Evi’ projemizle engelli evlatlarımızın ailelerinin hayatlarını da kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Mola Evi, engelli bireylerin kısa süreli güvenli bakımını üstlenerek ailelerin kişisel işlerine zaman ayırmasına olanak tanıyan destekleyici bir hizmet olacaktır. Engelli Hizmetleri Koordinasyon Merkezi’mizde engelli vatandaşlarımıza yönelik yıl boyunca devam eden çeşitli eğitimlerimizin yanı sıra, Engelsiz Yaz Okulu, yaz kampları, açık hava sineması, çeşitli kültürel geziler, üniversite ve çeşitli kurumlarla işbirliğiyle gerçekleşen projeleri kapsayan farklı programlar düzenlemekteyiz. Ayrıca Doğu Anadolu’da ilk Korumalı İş Yeri statüsünde olan ve 10 engelli bireyimizin istihdam edildiği Down Kafe’yi ve karton bardak üretim atölyesini halkımızın hizmetine sunduk. Bildiğiniz gibi şehir merkezindeki önemli noktalara akülü araç şarj istasyonları kurduk. Farklı engel gruplarından öğrencilerimizi, aileleri ile birlikte yazın belediyemizin otelinde 3 günlük kamp organizasyonunda misafir ettik. Türkiye’de ilk yerli akıllı beyaz baston üretimini gerçekleştiriyoruz. Ve yakın zamanda şehrimizde bulunan görme engelli kardeşlerimize bu bastonları ücretsiz olarak dağıtacağız. Cumhurbaşkanlığımız tarafından 2025 senesinin ‘Aile Yılı’ olarak kabul edilmesi sebebiyle engelli vatandaşlarımızın aileleri için de önemli çalışmaları hayata geçirmeye devam ediyoruz. Servis araçlarımız, su faturasında yüzde 50 indirim, toplu ulaşımdan ücretsiz faydalanma imkânı, 65 yaş üstü engellilerin ev temizliği ve kişisel bakımları, hasta yatağı ve medikal malzeme desteği, Türkiye’de bir ilk olan akülü araç tamir atölyesi gibi daha birçok hizmetle kardeşlerimizin daima yanındayız. İnanın, engelli kardeşlerimizin mutluluğu bizim en büyük önceliğimizdir." Konuşmaların sonrası Dilek Çimen’in hazırladığı fotoğraf sergisi açıldı, ardından özel gereksinimli gençlerin hazırladığı gösteri ilgiyle izlendi. Öte yandan programda akülü araçlar ihtiyaç sahibi gençlere dağıtıldı.
AKİB Genel Başkan Yardımcısı Özkara: "Hollanda’nın aldığı karar hukuki değil siyasi bir tutumdur"
04 Aralık 2025 Perşembe - 08:35 AKİB Genel Başkan Yardımcısı Özkara: "Hollanda’nın aldığı karar hukuki değil siyasi bir tutumdur" Avrupa Kayserili İşverenler Birliği (AKİB) Genel Başkan Yardımcısı Hukuk ve Diplomatik İşler Komisyonu Başkanı İsmet Özkara, Hollanda’nın Ankara Anlaşması’nı askıya almasına sert tepki gösterdi. Hollanda Danıştayı’nın 1 Temmuz 2025’te aldığı karar, Ankara Anlaşması kapsamında yapılan şirket oturum başvurularını fiilen askıya alarak Türk vatandaşlarının haklarını ciddi biçimde sınırladı. Yeni uygulama, Hollanda içinde yapılan başvuruların ‘otomatik ret’ gerekçesiyle kabul edilmemesine neden oluyor. Süreci yakından takip eden AKİB Genel Başkan Yardımcısı Hukuk ve Diplomatik İşler Komisyonu Başkanı İsmet Özkara, kararın hem Hollanda iç hukukuna hem de Ankara Anlaşması’nın bağlayıcı hükümlerine açıkça aykırı olduğunu vurgulayarak sert tepki gösterdi. Özkara, "Her başvuru kendi içinde değerlendirilmesi gerekirken Hollanda, Türk vatandaşlarına yönelik toplu bir ret politikasına yönelmiştir. Bu hukuki değil, siyasi bir tutumdur" dedi. Avukat İsmet Özkara, Hollanda’nın Amerika, Kanada, Japonya ve Güney Kore gibi ticaret anlaşmasına sahip diğer ülke vatandaşlarına aynı kısıtlamayı uygulamadığını hatırlatarak, "Aynı haklar bu ülkelere tanınırken Türkiye’ye tanınmıyor. Bu açık ve net bir ayrımcılıktır" ifadelerini kullandı. Kararla birlikte Türk girişimcilerin Hollanda’da şirket kurma, iş planı hazırlama ve süreci ülke içinden yönetme imkanının ortadan kalktığını belirten Özkara, bunun Türklerin serbest çalışma ve girişim hakkına vurulmuş ciddi bir darbe olduğunu söyledi. Haksız uygulamaya karşı hukuk mücadelesi başlatan Özkara ve ekibi, kararın geri çekilmesi için Avrupa Komisyonu’na sunulmak üzere kapsamlı bir imza kampanyası başlattı. Özkara, "Bu yalnızca Türk vatandaşlarının değil, Avrupa’da iş kurma özgürlüğünün korunması adına verilen bir mücadeledir. Herkesin bu süreçte destek vermesi büyük önem taşıyor" diyerek kamuoyuna çağrıda bulundu.
Özel bireyler müzik dolu gecede doyasıya eğlendi
04 Aralık 2025 Perşembe - 01:26 Özel bireyler müzik dolu gecede doyasıya eğlendi Kırıkkale’de özel bireyler, belediye tarafından düzenlenen programda müzik eşliğinde oynayıp halay çekerek gönüllerince eğlendi. Kırıkkale Belediyesi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında özel bireyler ve ailelerine yönelik eğlence programı düzenledi. Belediye düğün salonunda gerçekleştirilen programda özel bireylere akşam yemeği ikram edildi. Yemek programının ardından sahneye çıkan müzisyenler, sevilen eserleri seslendirdi. Özel bireyler, müzik eşliğinde oynayıp halay çekerek keyifli anlar yaşadı. Belediye Başkanı Ahmet Önal, programda yaptığı açıklamada, engellerin önce zihinlerde ve yüreklerde kaldırılması gerektiğini söyledi. Önal, belediye olarak engelli bireylerin temel hizmetlere aracısız ve kesintisiz erişebilmesi için yoğun bir çalışma yürüttüklerini ifade etti. Başkan Önal, kentte engelleri kaldırmaya yönelik projelerin Plan ve Proje Müdürlüğü iş birliğiyle sürdüğünü dile getirerek, "Bu süreç zaman, emek ve kararlılık istiyor. Gönüllere dokunarak zihinsel engelleri kaldırmaya gayret ediyoruz. Bu anlamlı günde sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum. İyi ki geldiniz, iyi ki beraberiz" dedi. Etkinlik sonrası duygularını paylaşan Mustafa Taşdemir, "Çok mutluyum, çok heyecanlıyım. Yedik içtik, Allah razı olsun belediye başkanımızdan. Allah sağlık sıhhat versin, başımızdan eksik etmesin" dedi. Özel birey annesi Erfide Erdivan ise, "Çocuklarımız çok eğleniyor, çok mutluyuz. Teşekkür ediyoruz" ifadeleriyle memnuniyetini dile getirdi.