EKONOMİ - 02 Eylül 2020 Çarşamba 10:59

1 milyar euroluk fosil yakıttan arınma hamlesi

A
A
A
1 milyar euroluk fosil yakıttan arınma hamlesi

Unilever, ‘Temiz Gelecek’ vizyonu kapsamında 1 milyar euroluk yatırımla 2030 yılına kadar temizlik ürünlerinde fosil yakıt kullanmayı bırakıyor.

Dünyanın önde gelen hızlı tüketim ürünleri şirketi Unilever, ev ve çamaşır bakım ürünlerinin formüllerinde fosil yakıtlardan elde edilmiş karbonun yüzde 100’ünü yenilenebilir veya geri dönüştürülmüş karbonla değiştireceğini duyurdu. Küresel ve yerel markaların sürdürülebilirlik yolculuğunda dönüştürücü bir etki oluşturulması hedefleniyor.

1 milyar euroluk fosil yakıttan arınma hamlesi

Şirketten yapılan açıklamaya göre bugün ev ve çamaşır bakım ürünlerinin çoğu, hammaddesi fosil yakıt olan kimyasalları içeriyor. Unilever’in yenilenemeyen bu kaynaklardan yenilenebilir veya geri dönüştürülmüş karbon kaynaklarına geçmesi, fosil yakıt ekonomisinden uzaklaşmasını ifade ediyor. Unilever’in ev ve çamaşır bakım ürünlerinde kullanılan hammaddeler, bu kategorideki ürünlerin karbon ayak izinin en büyük dilimini (yüzde 46) oluşturuyor. Ürün formüllerinde fosil yakıttan elde edilmiş hammaddelerin geride bırakılmasıyla formüllerden gelen karbon ayak izinde yüzde 20'ye kadar azalma sağlanması hedefleniyor. Temiz Gelecek Vizyonu programı, şirketin 2039 yılına kadar ürünlerinden kaynaklı emisyonu net olarak sıfıra düşürme taahhüdü için de kritik önem taşıyor.

Temiz Gelecek Vizyonu hakkında görüşlerini paylaşan Unilever Türkiye Ev Bakım Kategorisinden Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Leyal Eskin Yılmaz, bu adımı şöyle yorumladı: “Unilever Temiz Gelecek Vizyonu, işimize yönelik köklü bir değişim. Sektör olarak hammadde de dahil olmak üzere ürünlerimiz için fosil yakıtlara olan bağımlılığımızdan kurtulmalıyız. Yer altından karbon çıkarmayı bırakmalıyız, çünkü zaten yerde ve yer üzerinde kullanabileceğimiz bol miktarda karbon var. Unilever Temiz Gelecek Vizyonu için yapılacak 1 milyar Avro’luk yeni küresel yatırım, tüketicilerin talep ettiği daha düşük çevresel etkiye sahip ve üstün temizlik performansı sağlayan, uygun fiyatlı ev ve çamaşır bakım ürünleri geliştirilmesi için kullanılacak. Sürdürülebilir ürünler almak istemek ile bu ürünleri alabilecek güce sahip olmak arasındaki boşluğun kapanmasında bizim gibi büyük şirketlerin de sorumluluğu olduğuna inanıyoruz. Üzerinde bir süredir çalışılan bu vizyon şimdiden ülkemizde tüketicimizle buluşturduğumuz bazı inovasyonlara ilham verdi. Bitkisel kaynaklı leke çıkarıcılarla geliştirilen yüzde 50 daha az plastik içeren özel ambalajlı OMO Bio Active, aktif oksijenlerle zenginleştirilmiş formülüyle Domestos Sıfır Klor, gücünü yüzde 100 doğal temizlik minerallerinden alan Cif Krem tüketicilerimizin beğenisini kazandı.”

1 milyar euroluk yatırım nasıl kullanılacak?

Unilever’in Temiz Gelecek Vizyonu için ayırdığı 1 milyar euro kaynak; fosil yakıttan elde edilmiş kimyasallardan uzaklaşılmasını sağlayacak biyoteknoloji araştırmalarının, karbondioksit ve atık kullanımı ve düşük karbonlu kimya çalışmalarının finansmanında kullanılacak. Bu yatırım ile biyolojik olarak çözünebilir ve su-etkin ürün formülleri oluşturulurken 2025 yılına kadar birincil plastik kullanımının yarıya indirilmesi de desteklenecek.

Karbon Gökkuşağı

Temiz Gelecek Vizyonu’nun merkezinde, şirketin ürün formüllerinde kullanılan karbonu çeşitlendirmeye yönelik yeni bir yaklaşım olan ‘Karbon Gökkuşağı’ (Carbon Rainbow) yer alıyor. Karbon Gökkuşağı yaklaşımıyla, yenilenemeyen fosil karbon kaynakları (siyah karbon) yerine; yakalanan karbondioksit (mor karbon), bitkiler ve biyolojik kaynaklar (yeşil karbon), alg gibi deniz kaynakları (mavi karbon) ve atık malzemelerden geri kazanılan karbon (gri karbon) kullanılacak. Karbon Gökkuşağı doğrultusunda karbon tedariki çevresel etki değerlendirmeleriyle yönetilecek. Arazi kullanımı üzerindeki istenmeyen baskıları önlemek için sürdürülebilir kaynak bulma programları da yürütecek.

Unilever Ev Bakımdan Sorumlu Dünya Başkanı Peter Tel Kulve konuya ilişkin değerlendirmesinde: “Fosil yakıtların küllerinden yeni bir biyoekonomi yükseliyor. İnsanların geleneksel ürünler kadar iyi olan, daha uygun
fiyatlı ve sürdürülebilir ürünler istediklerini defalarca duyduk. Bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler, ultra nazik temizlik bileşenlerinden kendi kendini temizleyen giysilere ve yüzeylere kadar pek çok heyecan verici yenilik bizi bu yöne götürüyor. Gezegenimizin sınırlarına saygı göstererek büyümek için karbon kaynaklarını çeşitlendirmek çok önemli. Tedarikçilerimiz ve inovasyon ortaklarımız bu geçişte kritik bir rol oynuyor. Karbon Gökkuşağı modelimizi paylaşarak herkesi karbon kullanımıyla ilgili ekonomi genelinde bir dönüşüme çağırıyoruz” dedi.

WWF İngiltere CEO’su Tanya Steele, “Dünya kırılgan ekosistemler üzerindeki baskıyı azaltmak için fosil yakıtlardan yenilenebilir kaynaklara geçiş yapmalı ve doğanın yeniden canlanmasına katkı sağlamalı. Doğaya karşı değil doğa ile birlikte çalışan bir ekonomiye doğru geçiş yaparken Unilever’in bu önemli hedefleri, güçlü bir sürdürülebilir tedarik yaklaşımıyla bir araya geldiğinde önemli bir katkı sağlayacak gerçek potansiyele sahip” diye konuştu.

İnovasyon için dünya çapında sektör lideri projelere destek

Unilever ev ve çamaşır bakım ürünlerindeki kimyasalların üretilme şeklini değiştirmek için dünya çapında sektör lideri projeleri destekliyor. Örneğin Unilever, Şili ve Vietnam'da Sunlight sıvı bulaşık deterjanında kullanılan yenilenebilir ve biyolojik olarak çözünebilir ramnolipidlerin üretimini geliştirmek için Slovakya'da biyoteknoloji lideri Evonik Industries ile çalışıyor. Şirket, Güney Hindistan'da Tuticorin’de öncü bir karbondioksit yakalama teknolojisi kullanılarak üretilen soda külünü - toz deterjanlarda kullanılan bir bileşendir - tedarik ediyor. Soda külü, üretim sürecinde kullanılan enerjiden kaynaklanan karbondioksit emisyonları ile üretiliyor. Her iki teknolojinin de ölçeğinin, program kapsamında önemli ölçüde artırılması hedefleniyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kadınlar domates kasası yarışmasında erkeklere taş çıkarttı Antalya’nın Kumluca ilçesi ve çevre ilçelerdeki seralarda çalışan vatandaşların katılımıyla domates kasası taşıma, domates çekme ve halat yarışları düzenlendi. Kumluca Belediyesi tarafından Kumluca Şehir Stadı’nda düzenlenen yarışmalarda, Kumluca ve çevre ilçelerden katılan kadınlar kıyasıya mücadele etti. Domates kasası taşıma yarışmasında 3 dakikada 24 domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi birinci, 21 domates kasası taşıyan Hatice Işık ikinci, 17 domates kasası taşıyan Hörü Alkan üçüncü oldu. Domates yeme yarışmasında da 3 dakikada 1 kilo 362 gram domates yiyen Ayşegül Aydın birinci, 1 kilo 216 gram domates yiyen Ayşe Akyürek ikinci, 1 kilo 178 gram domates yiyen Mefaret Ünal ise üçüncü sırada yer aldı. Sekiz takımın katıldığı halat çekme yarışmasında ise finalde Kumluca Belediyesi takımıyla karşılaşan Kaşlılar takımı, zorlu mücadeleyi kazanarak şampiyon oldu. Yarışmalar, renkli görüntülere sahne oldu. Yarışmada en fazla domates kasası taşıyan Zeynep Keyikçi, sera işçisi olduğunu ve her gün sayısız domates kasası taşıdığını söyledi. Yarışmayı birinci olarak bitirdiği için mutlu olduğunu dile getiren Keyikçi, festival dolayısıyla neşeli bir hafta geçirdiklerini kaydetti. Kaşlılar takımı halat çekme şampiyonu oldu Halat çekme yarışmasında birinci olan Kaşlılar takımının kaptanı Saliha Güçlü de serada çalışan kadınların hünerlerini sergilediğini belirtti. Takımıyla gurur duyduğunu ifade eden Güçlü, geçen yıl aynı yarışmada ikinci olduklarını belirterek, “Bu yıl birinciliği kaptırmadık” dedi. Etkinlikte Kumluca Belediyesi tiyatrocuları Uğur Duran ve Mehmet Karakaya kısa bir oyun sergilerken, müzisyen Tuğba Karakuş konser verdi. Yarışma sonunda başarılı olan kadınlara protokol üyelerinin eşleri tarafından çeşitli ödül ve hediyeler verildi.
Sivas Sivas-İstanbul arası 7 saat kısaldı: YHT Sivas’a ilk seferini yaptı Türkiye’nin önemli ulaşım projelerinden biri olan Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı, Sivas ile İstanbul arasında kesintisiz seyahat imkânı sunmaya başladı. Türkülere konu olan Sivas’tan İstanbul’a seyahat süresi otobüsle yaklaşık 14 saat sürerken, aktarmasız Sivas-İstanbul seferi ile seyahat süresi yaklaşık 7 saate düştü. Ankara’dan Sivas’a ulaşımı 2 saate indiren Ankara-Sivas YHT hattı, 26 Nisan 2023 yılında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın katıldığı törenle açılmış ve yaklaşık 1 yılda 1 milyon yolcu taşımıştı. Otobüs yolculuğu ile yaklaşık 14 saat süren İstanbul-Sivas arası, aktarmasız ekspres Yüksek Hızlı Tren hattının devreye girmesiyle 7 saat 8 dakikaya düştü. Sabah 08.40’ta yapılan ilk seferde Söğütlüçeşme İstasyonu’ndan kalkan tren 7 saat sonra Sivas’a vardı. Hızlı tren vatandaşlar tarafından oldukça beğenilirken, gelen yolcular için karşılama programı düzenlendi. Programa Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zeki Özdemir, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Mehmet Kul, bazı il protokol üyeleri ve vatandaşlar katıldı. İstanbul’dan Sivas’a gelen vatandaşlar davul ve zurna ile karşılanarak, karanfil verildi. “Rahat ve güvenli” AK Parti Grup Başkanı ve Sivas Milletvekili Abdullah Güler, Yüksek Hızlı Tren teknolojisinin rahat ve konforlu olduğunu dile getirerek, “Gayet konforlu, rahat ve güvenli bir seyahati toplam 7 saat 18 dakikalık bir sürede tamamlandık. Hemşehrilerimiz bizi coşkuyla selamladılar. Ben bütün hemşehrilerime bu güvenli yüksek teknoloji ürünü olan İstanbul-Sivas ve Sivas-İstanbul seyahatini tercih etmelerini buradan hassasiyetle öneriyorum” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz ise, “Sivas’ımıza, milletimize hayırlı uğurlu olsun. Böylesine bir medeniyet havzası olan Sivas’a sadece Sivaslılar değil, İstanbul’daki ve başka coğrafyadaki insanların da akın edip geleceğine inancım tamdır” diye konuştu. “Hızlı tren şehrimizde yeni ufuklar açacak” Sivas Valisi Yılmaz Şimşek, Yüksek Hızlı Tren’in kentte yeni ufuklar açacağını belirterek, “Bugün Sivas olarak yine tarihi bir gün yaşıyoruz. Bu seferle birlikte İstanbul seferlerimiz başlamış oldu ve İstanbul-Sivas arası mesafede 7 saate indi. Hızlı tren şehrimizde yeni ufuklar açacak. Şehrimizin başta turizm olmak üzere sanayisi ve ekonomisine her yönüyle katkıda bulunacak” şeklinde konuştu. “Yüksek Hızlı Tren’in akraba ilişkilerini de güçlendireceğine inanıyoruz” Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, Yüksek Hızlı Tren’in akraba ilişkilerini güçlendireceğine inandıklarına değinerek, “Yaklaşık bir yıl önce Ankara-Sivas hızlı tren seferleri başlamıştı. 1 milyonun üzerinde yolcunun taşındığını görmekteyiz. Bundan sonraki süreçte de inanıyoruz ki bu sayı daha da artacak. Bu da Sivas’ın hem kültürüne hem turizmine katkı sağladığı gibi Sivas-İstanbul arasındaki akraba ilişkilerini de güçlendireceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Trenle seyahat eden vatandaşlar ise seferden memnuniyet duyduklarını söyledi.
Ankara Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi’nden ‘HUBİTSEM’ sempozyumu Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi (Hukuk, Bilişim İnovasyon ve Teknoloji Merkezi) tarafından, akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu Hukuk Bilişim ve Teknoloji Sempozyumu (HUBİTSEM) gerçekleştirildi. Atılım Üniversitesi ve Ankara Barosu HUBİTEM Merkezi işbirliği ve Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi ev sahipliğinde akademik dünya ile iş hayatını buluşturduğu hukuk bilişim ve teknoloji sempozyumu gerçekleştirildi. Çok sayıda öğrencinin katıldığı sempozyumda atölye çalışmaları hayata geçirildi. Dr. Pınar Yaşar Şatıroğlu, İHA muhabirine, gerçekleştirilecek sempozyumun amaçları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bilişim Hukuku, Hukuk, Yapay zeka ve kişisel verilerin korunmasına ilişkin olarak bütün bilgi sahiplerini bir araya getirmeyi amaçladık. Klasik bilimsel toplantılardan farklı olarak hem hakemli tedbirlere yer verilmesi hem farklı kamu kurum temsilcilerinin gelmesi hem özel sektörde çalışanların özellikle de yöneticilerin yer aldığı bir etkinlik yapılacak. Bu etkinlik bizim ana etkinliğimiz. Ana ve yan etkinlik olarak ikiye ayırdık bu sempozyumu.” Atölye çalışmaları hakkında bilgi veren Dr. Şatıroğlu, gerçekleştirilecek çalışmalarda spesifik olarak o alanda uzmanlaşmış akademisyenler ile kurum temsilcilerinin olacağını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Şu ana kadar üç ana oturum gerçekleştirildi. Bir tane de atölye çalışmamız gerçekleştirildi. Bu sempozyumla aslında amaçladığımız şey bütün partnerleri bir araya getirmek. Yani Ankara Barosu ve Atılım Üniversitesi bir araya gelerek konuyla ilgili olabilecek olan öğrenci, avukat, stajyer avukat, kurum çalışanı ve akademisyenleri bir araya getirerek yeni bir bilgi üretim noktası oluşturmak amaç aslında. HUBİTSEM’ de aslında bu amaca hizmet ediyor diyebiliriz. Akademik hayat ile İş hayatını tanıştırmayı çok istiyoruz. Çünkü hukuk fakültesi öğrencileri mezun olmadan önce genelde biraz daha kapalı bir toplumda okuyorlar. Aslında dışarda başka bir dünya var ve o dünya her geçen gün gelişiyor ve ilerliyor. Bu gelişen ve ilerleyen Dünya’nın bir parçası olmak istiyorsanız eğer hem akademik donanıma sahip olmanız lazım. Hem de özel sektöre ilişkin olarak çalışma prensiplerini bilmeniz gerekiyor. Bizde bu ikisini bir araya getirebilecek bir ışık yapmak istedik aslında.” Avukat Cenk Levent Eroğlu ise HUBİTSEM’in ulusal çapta yapılmış bir sempozyum olduğunu ifade ederek, “Toplamda 4 Barodan, 8 farklı ilden, 15 farklı üniversiteden 18 şirket ve 8 kamu kurumundan katılımcılar bu gün buradalar. Burada teknoloji hukukunun, bilişim hukukunun detaylarını inceliyoruz. Güncel meseleleri konuşuyoruz. İnsanların ve kurumların birbiri ile ağ kumasına vesile olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Yapay zeka ve hukuk konularının da tartışılacağı oturumların bulunduğu sempozyum, 4 ile 5 Mayıs tarihleri arasında sürecek.
Mersin Vali Pehlivan: "Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor" Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, yüzde 53’ü ormanlarla kaplı olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşmasının yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkardığını söyledi. Orman Yangınları ile Mücadele Komisyon Toplantısı, Vali Pehlivan başkanlığında Orman Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Pehlivan, toplantıda orman yangınlarında hızlı ve etkin müdahalenin önemine işaret etti. Önleyici eğitim çalışmalarının planlandığı şekilde devam ettiğini ifade eden Pehlivan, uyarıcı tedbirlere yaz ayları boyunca devam edileceğini kaydetti. Mersin’in yüzölçümünün yaklaşık yüzde 53’üne denk gelen 835 bin 534 hektar alanın ormanlık alan olduğunu vurgulayan Vali Pehlivan, şöyle devam etti: "Orman alanlarımızın tamamı yangına 1. derecede hassas. Bu nedenle orman yangınları ile etkin mücadele kapsamında 5 helikopter, 72 arazöz, 21 su ikmal aracı, 1 su tırı, 90 ilk müdahale aracı, 10’u su atarlı 20 devriye motosikleti, 10 dozer, 12 greyder, 11 ekskavatör, 5 treyler, 104 su tankı hizmet etmek üzere değişik yerlerde konuşlandırılmaktadır. 12 gözetleme kulesi faal olup, iki görevli ile 24 saat gözetleme yapılmaktadır. 6 gözetleme kulesinde ilaveten kameralı gözetleme yapılmaktadır. 34 ayrı noktadan yaz aylarında saat başı meteorolojik veriler izlenmektedir." "Ormanlık alanlar insansız hava aracı ile gözetleniyor" Meteoroloji Genel Müdürlüğünden her gün 3 günlük risk haritası alındığına dikkat çeken Pehlivan, "Bu sayede 3 günlük hava durumu izlenerek genel ve yerel tedbirler alınabilmektedir. Özellikle kritik havalarda ormanlık alanlara yakın köy ve mahallerde muhtarlar, din görevlileri, orman gönüllüleri ve görevli personele cep mesaj uygulaması yapılarak dikkatleri çekilmektedir" diye konuştu. Ormanlık alanlarda insansız hava aracı ile gözetleme yapıldığını ifade eden Pehlivan, haberleşme hizmetinde kullanılmak üzere eski analog telsiz sistemine ilave olarak sayısal telsiz sisteminin de kurulduğunu kaydetti. Monte edilen araç takip sistemiyle 305 aracın 24 saat izlendiğini belirten Pehlivan, "Bütün orman yollarımız sayısallaştırılmış, arazöz ve su ikmal araçlarımıza tablet dağıtılarak yangın ihbarına en kısa yoldan ve sürede ulaşmaları sağlanmaktadır. 2023 yılı sonu itibarıyla ilimizde Orman Genel Müdürlüğü tarafından 264 yangın havuzu yapılmıştır. Ayrıca yerleşim yeri içme suyu şebekelerine ilimizin farklı yerlerinde 200 yangın vanası tesis edilmiştir" dedi. Son 3 yıllık ağaçlandırma çalışmaları Toplantıda ayrıca il genelinde son 3 yılda gerçekleştirilen ağaçlandırma çalışmalarına da değinen Pehlivan, "İlimizde 2021 yılında 3 bin 876 hektar, 2022 yılında 7 bin 646 hektar, 2023 yılında ise 4 bin 35 hektar alan ağaçlandırıldı. Ayrıca, 2021 yılında 5 milyon 279 bin 826 adet, 2022 yılında 6 milyon ve 2023 yılında da 6 milyon adet fidan üretildi" ifadelerini kullandı. Orman Bölge Müdürü Mustafa Yalçın’ın yapılan faaliyetler, orman yangınlarına ait istatistiki veriler ile orman yangınlarıyla mücadele stratejileri hakkında bilgi verdiği toplantıda, yangınla mücadelede paydaş kurumların ve görevli personelin yerine getireceği vazife ve sorumluluklara ilişkin konular karara bağlandı. "Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi" Vali Pehlivan, ayrıca Orman Bölge Müdürlüğünün Toroslar ilçesinde faaliyete geçen yeni hizmet binasını ziyaret etti. Orman Bölge Müdürü Yalçın’dan yürütülen faaliyetler hakkında bilgi alan Pehlivan, Yangın Yönetim ve Koordinasyon Merkezi’nde 9 orman işletmesinin bağlı olduğu telsiz sisteminden birimlere seslendi. Pehlivan, şunları kaydetti: "Şu anda görevinin başında bulunan orman teşkilatımızın çok kıymetli mensupları, biraz önce orman yangınlarıyla mücadele komisyonumuzu topladık. Çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Mersin, Türkiye’de orman varlığı en fazla olan illerden birisi. Toplam alanının yüzde 53’ü orman olan Mersin’de bitki örtüsünün yüzde 57’sinin kızılçamdan oluşması yangın hassasiyetini üst seviyelere çıkarıyor. Bu konudaki çalışmaları ilgili kurum ve kuruluşlarımız ile iş birliği ve koordinasyon içinde orman teşkilatımız yürütüyor. Orman teşkilatımızın neferleri olarak sizler de sahada yürütüyorsunuz. Hayati öneme sahip bu çalışmalarınızda sizlere üstün başarılar temenni ediyorum." Vali Pehlivan’a ziyaretinde Vali Yardımcısı Mehmet Ali Özkan da eşlik etti.