GÜNDEM - 04 Aralık 2020 Cuma 09:20

112’nin kadın ambulans sürücüleri

A
A
A
112’nin kadın ambulans sürücüleri

Eskişehir 112 İl Ambulans Servisi Başhekimliği’nde her geçen gün sayıları artan kadın ambulans sürücüleri, tecrübe ve başarılarıyla göz dolduruyor. 1-7 Aralık Acil Sağlık Hizmetleri Haftası nedeniyle trafikte yaşadıkları sıkıntıları anlatan kadın sürücüler, sağlık çalışanlarına karşı biraz daha hassasiyet ve sağduyu beklediklerini söyledi.

Eskişehir’de kadın ambulans sürücüleri 112 İl Ambulans Servisi Başhekimliği’nde görev yapmanın mutluluğunu yaşıyor. Sürücülüğü başarılı bir şekilde sürdüren kadınlar, görenlerin kendilerini bazen yadırgadığını ancak genel olarak çok olumlu tepkiler aldıklarını belirttiler. Erkek sürücülere adeta taş çıkartan kadın sürücüler, yaşadıkları olayları anlattı.

"Bizle yarış yapanlar ve sıkıştırıp yol vermeyenler oluyor"
Konuyla ilgili konuşan ATT Tülay Gül, 10 yıldır ambulans sürücülüğü yaptığını ve sürüş teknikleri eğitimlerini de tamamladığını ifade etti. Trafikte zaman zaman yol vermeyen diğer sürücüler nedeniyle zorlandıklarını kaydeden Gül, "Ambulans sürücüleri olarak zorlandığımız zamanlar oluyor. Bazen bizle yarış yapanlar, sıkıştırıp yol vermeyenler oluyor. Pandemi sürecinde kişisel koruyucu kıyafetle çalışmak, hareket kısıtlılığına ve görüş açısının daralması sebep oluyor. Bizde bu zamanlarda daha dikkatli ambulans kullanmaya çalışıyoruz. Trafikte en çok zorlandığım durum ise hatalı parklar ve inatla yol vermeyen sürücüler. En büyük korkum ambulans kullanırken yaya olsun sürücü olsun herhangi birine kazayla zarar vermek. Bunun olmaması içinde çok dikkat ediyorum. En ilginç anım ise bir köyden vaka almıştık, kar yağıyordu ve köy yoluna girdiğimizde kara saplandık. Greyder bizi çekti fakat ilerleyemiyorduk, 3 kadın zincir takarak vakaya ulaştık" diye konuştu.

112’nin kadın ambulans sürücüleri

"Ambulansın etrafından erkek sürücü arıyorlar"
Eskişehir 112’de 13 yıldır çalışan ve 8 yıldır ambulans sürücülüğü yapan ATT Filizcan Ekiz de idarenin teklifiyle bu görevi kabul ettiğini belirtti. Ambulans sürücüsü olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirten Ekiz, “Bu görevi ekibinde sürücü eksikliği yaşandığı sırada idarenin teklifi ile yapmaya başladım. Bir vakaya gitmiştik, olay yerine gittiğimizde vatandaşlar üçümüzün de kadın olduğunu gördüğünde iyi ve kötü tepkileri oluyor tabii, iyi tepkileri genelde takdir ediliyoruz kötü tepkileri ambulansın etrafında erkek sürücü arıyorlar” şeklinde konuştu.

112’nin kadın ambulans sürücüleri

"Araç kullanmanın cinsiyet meselesi olmadığını düşünüyorum"
Ambulans sürücülerinden 38 yaşındaki Neslihan Ayvaz da 20 yıldır sağlık çalışanı olarak görev yaptığını son 14 yıldır da ambulans kullandığını ifade etti. Belli eğitimlerden geçtikten sonra ambulans sürücüsü olarak çalışmaya başladığını kaydeden Ayvaz, “Babam hayatta değil, yakın zamanda da kardeşimi kaybettim ve bu süreçte annemin yanında olmak isterken covid-19 sebebiyle uzak kalmak durumundayım. Bu yüzden insanlardan sağlık çalışanlarına karşı biraz daha hassasiyet ve sağduyu bekliyorum. Kadın olarak, araç kullanmanın cinsiyet meselesi olmadığını düşünüyorum. Fiziki olarak yetersiz kaldığımız durumlarda da kurumumuzun lojistik biriminden yeterli desteği alıyoruz” ifadelerini kullandı.

112’nin kadın ambulans sürücüleri

"Alkışlayanlar da var yol verenler de"
10 yıldır görevde olan ve 1 yıldır ambulans sürücülüğü yapan Naile Çetin de idarenin teklifinin yanı sıra kendisinin de isteğiyle sürücü olduğunu aktardı. Trafikte kadın ambulans sürücüsü görenlerin dönüp bir daha bakma gereksinimi duyduklarını anlatan Çetin, “Alkış yapanlar da var, göreve gitmesek dahi nezaket icabı yol verenler de var. Özellikle bu pandemi sürecinde kişisel koruyucu ekipmanlarla ambulans kullanmak zor. Sağa, sola dönemediği için ayna hakimiyeti azalıyor. Koruyucu gözlüklerin buğu yaptığı için görüş alanı daralıyor. Bunlara daha çok dikkat ediyoruz” dedi.

112’nin kadın ambulans sürücüleri

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.