GÜNDEM - 14 Kasım 2019 Perşembe 16:17

12 bıçak darbesiyle öldürülen Berat’ın ailesini yıkan karar

A
A
A
12 bıçak darbesiyle öldürülen Berat’ın ailesini yıkan karar

Kayseri’de 17 yaşındaki genci çıkan kavgada sokak ortasında göğsünden ve karnından 12 bıçak darbesiyle öldüren ve bu suçtan tutuklu yargılanan 27 yaşındaki sanığın, meşru müdafaa kapsamında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek tahliye olmasının yankıları sürüyor. Karara itiraz eden Berat’ın babası oğullarının böyle bir ölümü hak etmediğini söylerken, annesi ise oğlunun fotoğrafını öperek gözyaşlarına boğuldu.

21 Mayıs’ta Melikgazi ilçesine bağlı Karacaoğlu Mahallesi Akyazı Çıkmazı’nda meydana gelen olayda 17 yaşındaki Berat Küsen ve 27 yaşındaki Hanifi U. arasında tartışma çıktı. Çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesinin ardından Berat Küsen, karnından ve göğsünden bıçaklandı. Berat Küsen'in yardım çağrısına koşan mahalle sakinlerinin haber vermesi üzerine olay yerine gelen 112 ekipleri, ilk müdahaleyi yaptı. Ağır yaralanan Berat Küsen hastaneye kaldırılırken, yolda hayatını kaybetti. Olay sonrasında 27 yaşındaki Hanifi U. bacağından yaralı bir şekilde polis ekipleri tarafından suç aletiyle birlikte yakalandı. Kayseri Şehir Hastanesi'ne kaldırılan Hanifi U., tedavisi tamamlandıktan sonra gözaltına alınıp, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 4 Kasım 2019’da Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk celsesinde tutuklu sanık Hanifi U.(27) hakkında mahkeme heyeti, meşru müdafaa kapsamında ceza verilmesine yer olmadığına karar vererek sanığı tahliye etti. Sanığa ayrıca ‘yasak silah bulundurma’ suçundan verilen 5 ay 20 gün ceza ertelendi. Karar sonrası 17 yaşındaki gencin yakınları adliye koridorunda sinir krizleri geçirdi.

12 bıçak darbesiyle öldürülen Berat’ın ailesini yıkan karar

Üye hakim muhalefet şerhi koydu

Gerekçeli kararda savcılığın mütalaasında sanık hakkında ‘çocuğa karşı kasten adam öldürme’ suçundan ceza istediği ancak mahkeme heyeti oy çokluğu ile verilen kararda sanığa kusurunun bulunmaması gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına ve tahliyesine hükmetti. Muhalefet şerhi veren üye hakim ise bir tanığın ikaz ve uyarısına rağmen 12 defa bıçak darbesi vurarak meşru savunma sınırını aştığı gerekçesiyle sanığın cezalandırılması gerektiğine kanaat etti.

12 bıçak darbesiyle öldürülen Berat’ın ailesini yıkan karar

“Hiçbir insan böyle bir ölümü hak etmemiştir”

Küsen ailesi sanık hakkında mahkemenin verdiği 'ceza verilmesine yer olmadığına' ve 'tahliye' kararına avukatları aracılığı ile itiraz etti. Öldürülen Berat Küsen’in babası Yunus Küsen, karardan sonra ikinci kez yıkıldıklarını belirterek, “Perişan durumdayız. Berat için adalet istiyoruz. Adaletin en kısa zamanda tecelli edeceğine inanıyorum. 17 yaşına yeni giren, savunmasız, şeker hastası Berat’ımı vahşice öldüren şahıs tahliye oldu. Hiçbir insan böyle bir ölümü hak etmemiştir. Oğlum işinde gücündeydi, oğlumun kötü alışkanlıkları yoktu. Nasıl bir çocuk olduğunu arkadaşları da bilir, bir kırtasiyede çalışıyordu. Oğlumu zanlı vahşice katletmiştir, utanmadan tahliyesini istedi, adalet böyle bir karar ile bizim boynumuzu bir kez daha büktü, derinden yaraladı. Yıkılmış, perişan durumdayız, bir üst mahkemeden kararın doğru verileceğini umut ediyoruz. Hiçbir şey acımızı dindiremez. Berat’ım böyle bir ölümü hak etmemiştir, adalet yerini bulacaktır” diye konuştu.

Mahkemenin ceza vermesini beklediklerini ancak tahliye kararı ile yıkıldıklarını söyleyen acılı anne Necla Küsen ise, “Ben aslan Berat’ın annesiyim, 6 ay önce yıkılmıştık, ölmüştük. Önce Allah’a sonra adaletimize sığındık, adalet ceza verecek zannettik. Berat’ım 12 bıçak yarasını sırtından almış. O cani benim oğlumu sırtından vururken adalet bunun nasıl kelepçelerini söküp dışarı çıkardı. Boynumuz büküldü, adliyeden ayrıldık. O şahsın annesi sevinmiştir ama ‘sen o küçücük çocuğun sırtına 12 bıçak saplarken onun annesini düşünmedin mi?’ dememiş midir? Biz adaletimize sığındık. Avukatımız Pınar hanıma güveniyoruz, benim param yok, Allah rızası için Berat’ın hakkını savunacak” ifadelerini kullandı.

12 bıçak darbesiyle öldürülen Berat’ın ailesini yıkan karar

“Ciğerim nasıl yanıyor anlatamam”

Anne Küsen, adalet istediklerini söyleyerek şöyle konuştu:
“Berat ‘Annem ben seni çok seviyorum’ derdi, 6 aydır bana bu sözü kimse demiyor. Oğlumun videoları duruyor, bu nasıl vicdan, devletimiz ceza verse belki biraz acımız dinerdi. Benim çocuğum şeker hastasıydı, oğlumun şekerine bakarken insülin iğnesini sildiğim peçetedeki kanı hala duruyor, ciğerim nasıl yanıyor anlatamam. Oğlum günde iki işe gider, eve o bakardı. Açık öğretime yazılıp okudu, hem çalışır, hem okurdu. 31 Aralık’ta oğlumun doğum günü, kara toprağa gidip doğum gününü kutlayacağım. 1 değil, 2 değil, 3 değil, 12 darbe, say say bitmez. Oğlumun kanı yerde kalmasın diye göz yaşlarımı içime akıtıp dimdik duruyorum. Adalet istiyoruz.”

12 bıçak darbesiyle öldürülen Berat’ın ailesini yıkan karar

Anne, gözyaşlarına boğuldu

Anne Necla Küsen, oğlunun fotoğrafını öperek ‘Boynuna, saçlarına kurban olurum Berat’ım’ diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Avukatlar süreci takip ediyor

Küsen ailesinin şikayetçi avukatları Av. Kıvanç Savcı ve Av. Pınar Duman Savcı da sanığın maktule karşı eylemi hiçbir şekilde meşru savunmaya girmediği gibi tam tersine meşru savunma sınırını aşan hatta kasten öldürme suçuna varan bir boyutta olduğunu, bu sınır aşımında da mazur ve makul görülebilecek hiçbir durum olmadığını belirterek, bir kişiyi 12 kez bıçaklamanın hukuken savunulacak veyahut hafifletici neden olarak gösterilecek bir yanı olmadığını, sanığın doğrudan doğruya kasten öldürme suçunu işlediğini ifade ettiler. Ayrıca şikayetçi avukatlar, dosya konusunda yaptıkları itirazlar ile birlikte çocuk için adaletin sağlanması konusundaki çabalarının süreceğini ve ailenin sesi olmaya çalıştıklarını sözlerine eklediler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kurum’dan otobüs şoförlerine müjde: “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” İBB Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programda konuşan Kurum, “Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan Adayı Murat Kurum, Sancaktepe’de düzenlenen ‘Özel Halk Otobüsçüleri Sahuru’ programında vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Kurum’un yanı sıra Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, AK Parti Sancaktepe İlçe Başkanı Turgay Akpınar, Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği Dernek Başkan Vekili Göksal Ovacık, ÖZULAŞ Başkanı Sedat Şahin, milletvekilleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programda ilgiyle karşılanan Kurum vatandaşlarla hatıra fotoğrafı da çektirdi. “İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor” Programda konuşan İBB Başkan Adayı Kurum, “Bugün İstanbul’da yaklaşık 3 bin halk otobüsümüz var. Yüzbinlerce yolcuyu taşımaya çalışıyorsunuz. İstanbul’un bu yükünü almak için çaba sarf ediyorsunuz ama her geçen gün bu yük bir kat daha artıyor. İstanbul’daki otobüs sayısı, vatandaşımızın mevcut talebine istese de yetmiyor. Biz, hem özel halk otobüsü emekçilerini hem de İstanbulluları uğraştıran değil ulaştıran İstanbul diyerek rahatlatacağız. İstanbullu kardeşlerimiz sizlere emanet. Genç kızlarımız, kadınlarımız otobüse bindiğinde saat geçse, durak evine uzaktaysa şoför kardeşlerim gerekirse evinin önüne kadar bırakacak. Bu hedef öyle sadece yatırım ve buradaki hizmetlerden müteşekkil değildir. Biz bir yandan yeni ulaşım yatırımları yaparken bir yandan da İstanbul’un trafik sorununa dair, çok önemli adımlar atacağız. Ben ulaşım sektöründeki esnafımızın sorunları için aylarca çalıştım. Bu konudaki tüm uzmanlarla esnaf odalarımızla istişare ettim” dedi. “Göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz” Otobüsçülerin yaşadığı sorunlara değinen Kurum, müjdeleri hakkında da şöyle konuştu: “Sizler, 40 yıldır yaşadığınız sorunları, dertleri şu beş yılda yaşadınız. Ücretlerinizi iki ay geç aldığınızı biliyorum. Çok büyük mağduriyetler yaşıyorsunuz. 2023 zammını hala alamadınız. Her bir özel halk otobüsümüzün 1 milyon TL alacağı var. Alamadığınız ödemelerinizden dolayı araçlarınıza bakım yapmakta zorlanıyorsunuz. Vatandaşlarımızı taşımak için gereken her türlü fedakarlığı yapıyorsunuz. Yanan ve bozulan otobüsler olduğunda mevcut İBB yönetimi bu sorunları görmezden geliyor. Sen otobüsçünün hakkını ödemezsen bu esnaf otobüsüne nasıl bakım yaptıracak. Mevcut İBB yönetimi sizin eksiklerinizle alakalı bırakın bir irade ortaya koymayı sorunları görmezden geliyor. Yetmiyor, bir de size boşu boşuna cezalar kesiyor. İETT yönetimi, ezan okunurken aracında su içip orucunu açan özel halk otobüsü şoförüne neden ceza keser? Eğer kötü niyetliyseniz, eğer bu milleti sevmiyorsanız elbette kesersiniz. Hiç merak etmeyin, hiç üzülmeyin. 1 Nisan’dan sonra göreve gelir gelmez otobüsçülerin içeride kalan ücretlerini zamlı bir şekilde ödeyeceğiz. Bu Murat Kurum sözüdür. Boş yere kesilen cezaları da göreve gelir gelmez iptal edeceğiz” “Sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz” Müjdelerini saymaya devam eden Kurum, “Otobüslerinizi yenileyemediğinizi çok iyi biliyorum. Toplu taşıma kanununu ve mülkiyet probleminin çözümüyle ilgili kanunu meclise bu kardeşiniz taşıdı. Bu konunun takibini yapacağız ve mülkiyet sorununu tamamen çözeceğiz. Göreve gelir gelmez devlet bankalarımızla yapacağımız protokollerle sizlere sağladığımız uygun kredilerle otobüslerimizi yenileyeceğiz. Hem siz huzur içerisinde çalışacaksınız hem de İstanbullu kardeşlerimize en güzel hizmeti vereceğiz. İstanbul halk otobüsü bir marka olacak. İstanbul’un yollarında bozulan, yanan otobüs devri 31 Mart akşamı tamamen bitecek” diye konuştu. “İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor” Seçimin iki zihniyet arasında gerçekleşeceğini belirten Kurum, “Bizim şoför esnafımız, kalenderdir. İşte sizler İstanbullunun sorunlarını dinleyen insanlarsınız. Sizlerle yaptığımız görüşmelerde de bu sorunların çözümleri hakkında konuşuyoruz. Konuştuğumuz herkesin ortak bir noktası var. İnsanımız bu seçimi, İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek için çok büyük bir fırsat olarak görüyor. Nasıl öyle görmesin? Fark ortada. Milletin karşısında sadece iki taraf var. Bir tarafta afet anında tatil beldelerinde gezenler, diğer tarafta sadece Fikirtepe’de, Esenler’de bile toplam 75 bin yeni yuvayı inşa edenler var. Bir yanda kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler, diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da, Ümraniye’de, 39 ilçemizde şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bir yanda İstanbul’a yapılan tüm büyük ulaşım yatırımlarına karşı çıkanlar var, diğer yanda havalimanını, Marmaray’ı, Avrasya Tüneli’ni yapanlar var. Bu seçimde ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutu başlatanları seçeceğiz. Bu seçimde ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri, ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları, ya da kenti için, harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi göz önünde bulunduracaklar. Hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı sandıkta rekor bir oyla seçecektir. Ne yazık ki, son 5 yılda İstanbulluların derdiyle dertlenen, o dertlere çare olmaya gayret eden bir başkanları olmadı. Bu kardeşiniz, sizlerle hem dert ortağı, hem de çözüm ortağı olacak, İstanbul’un dertlerine deva olacak. Esnaf dostu, emek dostu, ekmek dostu bir belediyeciliği sizlere göstermek için bundan önce nasıl gece gündüz çalıştıysak yine aynı anlayışla çalışacağız” diyerek sözlerini tamamladı. “5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık” İlçede yaşanan sıkıntıları dile getiren Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü, “En büyük sıkıntımızı İBB’nin çalışmalarımızda yaşadık. Burada 200.000 nüfusla başlayan bir ilçe süreci var. 10-15 yıllık genç bir ilçeyiz ama o kadar çok nüfus aldık, o kadar çok tercih edildik, nüfusumuz 500 bine geldi. Bu ilçemizin otobüs hatlarının mutlaka düzenlenmesi lazım. Sancaktepe’de ikamet eden tüm vatandaşımız benimle aynı fikirde. Evinden çıkıp bir mahalleden bir mahalleye giderken bile otobüs hatlarında sıkıntı çekiyor. 2-3 tane vesait değiştirmek durumunda kalıyor. Bunlar için büyükşehirle defalarca görüşmemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedemedik. Bırakın ilerleme kaydetmeyi gerileme yaşadık. Otobüs hatları iptal ediliyor. Başka güzergahlar daha faydalı olur hatlarımızı düzenleyelim diyoruz ses yok. Gelin yeni hatlar düzenleyelim, Sancaktepe artık kocaman bir ilçe oldu, bunların yeniden planlanması lazım diyoruz ses yok. Bırakın ses vermeyi duraklara giden vatandaşlar mevcut hatlardaki otobüsleri saatlerce bekliyor. Ulaşımda defalarca söylememize rağmen 5 yıldır bir tane kavşak yaptırmadık. 5 yıl önce bu sorunu görmüş kavşaklarımızı, otopark yerlerimizi, projelerimizi belirlememize rağmen bu konularda da hiçbir gelişme ve ilçemize herhangi bir hizmet alamadık. Bir büyükşehir sadece süt dağıtmasıyla övünemez. Biz ilçeleri zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu sosyal belediyecilikle mükemmel bir şekilde yönetiyoruz” ifadelerini kullandı.