GÜNDEM - 01 Eylül 2015 Salı 17:17

120 aşiretten barış çağrısı

A
A
A
120 aşiretten barış çağrısı

Şırnak’ın Uludere ilçesi Şenoba beldesinde bulunan Babat aşireti lideri Hazım Babat’ın öncülüğünde bir araya gelen Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki 120 aşiret lideri ve kanaat önderleri, barış çağrısı yaptı.

Doğu ve Güneydoğu’daki 12 ilde bulunan 120 aşiretin liderleri ile kanaat önderleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle, Uludere’nin Şenoba beldesinde bulunan Babat aşireti lideri Hazım Babat’ın evinde bir araya gelerek, yaşanan olayların sona ermesi için çağrı yaptı. Aşiretler ve kanaat önderleri adına açıklama yapan Babat, Dünya Barış Günü nedeniyle tarihi bir çağrıda bulunmak için toplandıklarını belirterek, Türkiye ve bölgenin çok zor günlerden geçtiğini ifade etti. Yeniden başlayan çatışmalar, şehit haberleri ve anaların dökülen gözyaşlarının yüreklerini yaktığını anlatan Babat, “Oysa geçmişte yaşadığımız tecrübe, silah ve şiddetle hiçbir yere varılamayacağını, kan dökmenin hiçbir sorunun çözümü olmayacağını bize defalarca gösterdi” dedi.

“SİLAH MİADINI DOLDURDU”
Yaklaşık üç yıl önce başlayan çözüm süreciyle birlikte, 30 yıldır süren kardeş kavgasının, akan kanın, can kayıplarının önüne geçileceğine ve barışın sağlanacağına dair umutlarının büyüdüğüne dikkat çeken Babat, şöyle konuştu: “Çözüm süreci, silahın devre dışı bırakılarak sorunlarımızın siyaset zemininde çözümü için medeni bir toplumsal ortamın tesis edilmesini amaçlıyordu. Bu süreçte, silahların susması ve can kayıplarının yaşanmaması en önemli kazanımımız oldu. Bölgede hayat normalleşti, insanlarımız geleceğe güvenle bakmaya başladı. Birkaç ay öncesine kadar hepimizin büyük bir memnuniyetle karşıladığı bu demokratik ortamın ortadan kalkması için hiçbir haklı gerekçe yoktur. Yaşadığımız 30 yıllık tecrübe, silahın miadının dolduğunu, acı ve göz yaşından başka silahla elde edilebilecek bir kazanım olmadığını hepimize öğretti. Son bir buçuk aydır içine sürüklendiğimiz çatışma ve terör ortamı, insanlarımızın umudunu kırmakta, barış ve demokrasi beklentisini zedelemektedir.”

“7 HAZİRAN SİYASETİN ÖNÜNÜ AÇTI”
7 Haziran seçimlerinin ortaya çıkardığı tabloyu bölge insanının siyasete verdiği desteğin göstergesi olarak değerlendirdiklerini ve bunun Türkiye’de siyasetin önünü açtığını vurgulayan Babat, şunları kaydetti:
“Ülkemizde, bireysel ve toplumsal her türlü talebin meşru siyaset zemininde, demokratik biçimde dile getirilmesi ve savunulması mümkün. 7 Haziran sonrasında silahın yeniden devreye girmesinin makul bir izahı yoktur. Kardeş kavgasının sona ermesi ve barışın yeniden tesis edilmesi için silahlı örgüt mensuplarının şiddete son vermelerini ve ivedilikle ülkemizi terk etmelerini istiyoruz. Mevcut sorunlarımızın çözümünde silahın bir yöntem olmadığı, siyaset dışında silah ve şiddetle elde edilecek bir kazanımın bulunmadığını düşünmekteyiz. Çağrımız, bir an önce bu akıl dışı yoldan dönülmesi, silahlı mücadeleden vazgeçilerek meşru-demokratik siyasetin hakim olmasının sağlanmasına yöneliktir."

Bölgenin aile büyükleri olarak çatışmanın sona ermesi ve çözüm sürecinin yeniden hayata geçirilmesi için gerekli katkıyı yapmaya hazır olduklarını anlatan Babat, sözlerini şöyle sürdürdü:  "Demokratik ve şiddetten, silahtan arınmış bir Türkiye hepimizin yararınadır. Çatışma ortamından hiç kimsenin elde edeceği bir kazanç yoktur. Bölgemizin silaha değil, huzura, barışa ve sağduyuya ihtiyacı vardır. Önceliğimiz, demokrasimiz üzerindeki silah tehdidinin ortadan kaldırılması, meşru, demokratik siyasetin korunmasıdır. Biz, bu süreçte devletimizin yanında yer almaya devam edeceğiz. 1 Eylül Dünya Barış Gününde bölgemizdeki barışın yeniden tesisi için her türlü gayret ve fedakarlığa hazır olduğumuzu ifade ediyoruz.”

"TARAFLAR HALKIN SESİNİ DİNLEMELİ"
Babat'ın ardından konuşan aşiret liderleri akan kanın bir an önce durmasını istedi. Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş, devletin, hükümetin ve PKK'nın halkın sesini dinlemesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Millet 7 Haziranda bir reçete yazdı. Ama meclis okuyamadı. Biz burada herkesi sağduyuya davet ediyoruz. Bundan daha önemli ülkemizin bir sorunu yok. Barış zordur ama hayırlı bir iştir. Barış çaba, gayret, samimiyet olduğu zaman ulaşılmayacak kadar uzak değildir. Hepimize o kadar yakındır ki, yarın ulaşabileceğimiz bir yerdedir. Bu işin silahla, barutla çözülmeyeceğini dünyadaki bütün emsallerinden gördük. Samimi herkes ve kesim masaya oturup çaba sarf ederse, barış uzak değil, yarındır. Biz artık gençlerimizin ölmesini, annelerimizin ağlamasını, bacılarımızın haykırışlarını duymak istemiyoruz. Burada bir mermi patlıyor, Tekirdağ’daki bacım, Manisa’daki annem ağlıyor. Son günlerdeki olayların karşılıklı fedakarlık ve samimiyetle aşılacağına inanıyoruz. Bu etkinliklere katkı sunan, bu sesi duyanlara ve katkı sağlayanlara canı gönülden teşekkür ediyoruz.”

"İKİ TARAF DA BİZİM"
Diyarbakır'ın Silvan ilçesindeki 25 köyü kapsayan aşiretin lideri Suna Kepoğlu, PKK'nın silahlarının susturmasını ve gömmesini istediklerini belirterek şunları söyledi:
"Buradan devlet babamızdan bir adım istiyoruz. Dağda ölen de, kınalı kuzularımız olan askerlerimizde bizim evlatlarımız. İki tarafta bizim. Devletin, hükümetin ve PKK'nın sesimizi duyması lazım."

"KİMSENİN BABASIZ KALMASINI İSTEMİYORUZ"
Mardin'in Midyat ilçesinde korucu olan Mehmet Şirin Akça ise şunları kaydetti:
"Ben anne karnında dört kardeşimi bu uğurda yitiren bir insanım. Ben 4 yaşındayken babam şehit oldu. Ne annemi ne de babamı doğru dürüst görmedim. Abisiz, ablasız ve babasız büyüdük. Biz kimsenin babasız kalmasını istemiyoruz. Bu son dönemlerde çıkan şehit haberleri yüreğimizi dağlamakta, içimizi parçalamakta, biz kardeşiz. Bu şer odakların bertaraf olmasını istiyoruz."  

MELİH YİĞİT

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Işıkhan açıkladı: 2026 yılı asgari ücret belli oldu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlenmiştir" dedi. Çalışanları ve dolaylı olarak toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç sona erdi. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026’da geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında üçüncü toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı, Bakan Işıkhan’ın başkanlığında saat 18.00’de başladı. Toplantının ardından Işıkhan, 2026 yılı için geçerli olacak asgari ücreti açıkladı. "Talep ve tekliflere kulaklarımızı kapatma lüksümüz bulunmamaktadır" Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 12 Aralık’ta başlattığı müzakerenin tamamlandığını ve yeni Asgari Ücret miktarının tespit edildiğini belirten Işıkhan, "Bakanlık olarak çalışma hayatımızda, sosyal diyaloğun bir gereği olarak, tüm istişare mekanizmalarını aktif bir şekilde işlettik. Tabii bu süreçte, sizin de çok yakından takip ettiğiniz gibi, bakanlık olarak biz, her iki taraf arasındaki hakemlik rolümüzün gerektirdiği şekilde, hem işçi temsilcilerimizle hem de işveren temsilcilerimizle görüşmelerimizi kararlılıkla sürdürdük. Bu süreçte işçi konfederasyonlarımızla da, işveren temsilcileriyle de görüşmelerimizi yaparak, fikirlerini aldık ve onları, karar alma sürecine dahil ettik. Şartlar ne olursa olsun, nihai karar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bizim devlet olarak; sosyal paydaşlarımızla iletişimi kesme, talep ve tekliflere kulaklarımızı kapatma lüksümüz bulunmamaktadır. Ortak hareket, uzlaşı ve istişare kültürü oluşturan sosyal diyalogun çalışma hayatımızın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesinin, ön şartı olduğuna inanıyoruz" diye konuştu. "Satın alma gücünün korunması ve yaşam kalitesinin geliştirmesini hedeflemekteyiz" İşçilerin de işverenlerin de çalışma hayatının asli unsurlar olduğunu ifade eden Bakan Işıkhan, "Bugüne kadar ülkemizin ve milletimizin istikbali için, nasıl birlikte çalışıp birlikte alın teri döktüysek Türkiye’yi, nasıl el ele verip birlikte büyüttüysek; bundan sonra da aynı birlik ve beraberlik ruhuyla aynı hedeflere yürümeye devam edeceğiz. Bu ülke çok kısa süreler içinde ekonomik saldırılar, büyük depremler yaşadı, dünya çapında pandemi yaşadı, küresel krizler yaşadı, bölgemizdeki savaşların, enerji krizlerinin ve tedarik zinciri kırılmalarının tam ortasında kaldı. Geçmişte nasıl olduysa, bundan sonra da her iyileşme, her ilerleme, her büyüme ve kalkınma, vatandaşımıza refah artışı olarak dönmeye devam edecektir. Bu bizim en temel anlayışımız, en temel yaklaşımımızdır. Asgari ücrette de, diğer meselelerde de esas olan, yapılan artışların; çarşıda, pazarda, market raflarında, etiketlerde eriyip gitmemesidir. Yapılan artışlarla; vatandaşımızın satın alma gücünün korunması ve yaşam kalitesinin geliştirmesini hedeflemekteyiz" şeklinde konuştu. "Hiçbir zaman muhalefetin popülist yaklaşımlarını da ciddiye almadık" Popülist olmadıklarını dile getiren Işıkhan, "Hiçbir zaman muhalefetin popülist yaklaşımlarını da ciddiye almadık. Biz işimize baktık, çalıştık, ve projelerimizle, eserlerimizle vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına en uygun, en reel politikaları geliştirdik ve hayata geçirdik. Biz 23 yıldır, AK Parti olarak, günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir anlayışla hareket ediyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı; emeğin kıymet gördüğü, çalışanın hakkının korunduğu, büyümenin tabana yayıldığı bir yüzyıl yapmakta da kararlıyız. Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarımızda, hedef ve önceliklerimizde Türkiye’nin küresel dönüşümde; güçlü, rekabetçi, üretim odaklı ve aynı zamanda ’kimseyi dışarıda bırakmayan’ bir çalışma hayatı vizyonu inşa etme çabamız vardır" ifadelerini kullandı. "Temel hedefimiz işçilerimizi de, işverenlerimizi de memnun edecek, bir denge seviyesinin tespit edilmesidir" Türkiye’nin yarınlarının, bugünün emek ve üretim gücünü daha nitelikli hale getirerek güvence altına alınabileceğini vurgulayan Işıkhan, "Bu anlayışla, asgari ücrette de çalışanlarımızın hakkını ve emeğini enflasyona ezdirmeyecek, işverenlerimizi mağdur etmeyecek; en doğru ve en makul, ortak noktada fikir birliğine varmak, sadece mali kazanımlar için değil aynı zamanda toplumsal barış ve dayanışma şuurumuz bakımından da hayati bir öneme sahiptir. Burada temel hedefimiz işçilerimizi de işverenlerimizi de memnun edecek, bir denge seviyesinin tespit edilmesidir. Bu sebeple bugün açıklayacağımız kararın bu dengeyi gözetecek nitelikte olması için yoğun çaba harcadığımızı özellikle vurgulamak isterim. Bu süreçte olumlu yaklaşımları dolayısıyla tüm sosyal paydaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; net asgari ücret 28 bin 75 lira olarak belirlenmiştir" Son olarak asgari ücreti açıklayan Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlenmiştir. Yaptığımız bu artışla asgari ücreti; geçtiğimiz yıla göre yüzde 27 oranında artırmış oluyoruz. Asgari ücrette 2002 yılına göre nominal olarak 171 kat, reel olarak ise yüzde 251’lik bir artış sağlamış bulunuyoruz. Ayrıca geçtiğimiz yıl bin lira olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl bin 270 lira olarak uygulamaya devam edeceğiz. Yeni ücret ile birlikte çalışanlarımızı; enflasyona ezdirmeme sözümüzün arkasında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Devletimiz; tüm kurum ve kuruluşlarıyla işçimizin, işverenimizin ve vatandaşımızın yanında olmaya devam edecektir."