GÜNDEM - 12 Temmuz 2022 Salı 10:26

15 Temmuz gazisi ve şehit eşi Türkan Güder, o karanlık geceyi anlattı

A
A
A
15 Temmuz gazisi ve şehit eşi Türkan Güder, o karanlık geceyi anlattı

15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Ankara’da bulunan Akıncı Hava Üssü’nde darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu 3 yerinden yaralanan ve eşini şehit veren Türkan Güder, o karanlık geceyi anlattı. Güder, “Ben eşimin cenazesine bile katılamadım” dedi.

Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde ikamet eden Türkan Güder, 15 Temmuz gecesi ailesiyle birlikte hain darbecileri önlemek için gittiği Ankara Akıncı Hava Üssü’nde, darbeci askerlerle mücadele ederken elinden, belinden ve ayağından yaralandı. Eşi Ümit Güder, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine Akıncı Hava Üssü’nde F-16’ların kalkışına engel olmak için gittiğinde başından vurularak şehit olurken, oğlu Mertcan Güder ise ayağından yaralandı. Türkan Güder, bugün olsa yine çıkacağını ve vatanı için canını vermeye hazır olduğunu belirterek, hain darbe girişiminin 6. yıl dönümüne sayılı günler kala yaşadıklarını anlattı.

15 Temmuz gazisi ve şehit eşi Türkan Güder, o karanlık geceyi anlattı

“Bize ateş edenler asker değildi”

Hain darbe girişiminden haberdar olunca ilk olarak eşinin çıktığını, ardından oğlunun çıktığını ve oğlundan ve eşinden haber alamayınca kendisinin çıktığını ifade eden Güder, “Saat 1’de hava üssünde buluştuk. Hava üssü, biz gittiğimizde çok kalabalıktı. Sonra saat 3,5 4 gibi, o zamana kadar biz bekledik. Bize niye geldiğimizi sordular. Biz de ‘Buradan giden uçaklar Ankara’yı bombalıyor, haber geliyor diye onun için geldik’ dedik. Bize, ‘Yok Suriye sınırına gidiyor’ diye söylediler. Suriye sınırına gitmediğini biliyorduk. Elimizdeki telefonlara mesaj geliyordu sürekli. 3,5-4 sıraları aramızdan siyah motorlu birisi geldi. O geldikten sonra asker değişimi oldu. Bize ateş edenler asker değildi. Ben onlara asker desem, askerime şey olmuş olurum, askerimiz değildi çünkü. Ayakları kot pantolonlu, spor ayakkabılı, üstünde sadece kamuflaj, elleri yüzleri kapalı, ellerinde büyük silahlarla asker değişiminden sonra onlar çıktı ortaya” diye konuştu.

15 Temmuz gazisi ve şehit eşi Türkan Güder, o karanlık geceyi anlattı

“Ben şu anda gaziyim, şehit eşiyim, gururluyum, mutluyum”

Güder, 15 Temmuz şehidi Ümit Güder’in vurulduktan 5 gün sonra şehit olduğunu hatırlatarak, “2 tane araç arka arkaya çektiler. Orada emir komuta ben de diyen, o bizim aramızdan geçen, komutayı o vermiş. Biz sağ taraftaydık, onlar sol taraftan bizi çapraz ateşe tuttular. Eşim arkadaydı ben oğlumla birlikte öndeydim. Bizi orada çapraz ateşle vurdular. Ben 3 kurşun yedim, oğlum yine ona keza. Eşim 1 kurşun kafasına tek gelmişti, beşinci gün şehit oldu. Çok acı yaşadık, çok şeyler gördük. Şükürler olsun rabbime. Devletimiz yanımızda, ayaktayız. Bayrak için, vatan için ben şu anda gaziyim, şehit eşiyim, gururluyum, mutluyum. Her zaman için ben acımı içime gömdüm. Bu vatan için, bu bayrak için, seve seve canımı vermeye de hazırım” ifadelerine yer verdi.

15 Temmuz gazisi ve şehit eşi Türkan Güder, o karanlık geceyi anlattı

“Ben eşimin cenazesine bile katılamadım”

15 Temmuz Gazisi Türkan Güder, Akıncı Hava Üssü’nde darbeci askerlere karşı koyduktan sonra yaralanınca eşi ve oğluyla beraber 3 farklı hastanede ayrı ayrı tedavi gördüklerini belirterek,” Biz 3’ümüz 3 farklı hastaneye düştük. Oğlum yoğun bakımdaydı. Ben hep gelenlere oğlumun yoğun bakımda olduğunu, haberi vermemeleri gerektiğini söylüyordum. 5’inci günü bana haber geldi. Ben eşimin cenazesine bile katılamadım, oğlum ona keza. Oğlum, iki ay kaldığı yoğun bakımdan çıktıktan sonra doktor eşliğinde söyledik. Oğlum bizimle küstü, konuşmadı bile 'Babamın öldüğünü haber vermediniz' diye. 6 ay hastanelerde tedavi gördük. Hala benim oğlum 1 2 ay önce ayağından yine ameliyat oldu. Acımız büyük ama vatan her şeyin üstünde geliyor” ifadelerini kullandı. Gazi Türkan Güder, Akıncı Hava Üssü’nde vurulduktan sonra 3 yerinden yaralandığını, defalarca ameliyat olduğunu ve hastanede ayağındaki açık yarayı kapatmak için parça eklediklerini belirtti. Ayrıca elini kullanmakta hala sıkıntı yaşadığını ifade eden Güder, hala fizik tedavi gördüğünü kaydetti.

Cem Geçim - Muhammed Musab Gümüşer

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’den İspanya’ya uzanan ‘eğitim’ köprüsü İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), uluslararası alandaki iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek İspanya merkezli Cervantes Enstitüsü ile protokol imzaladı. Öğrencilere yeni eğitim fırsatlarının sunulması, iki ülkenin kültürünü yansıtacak ortak sanatsal ve akademik etkinliklerin düzenlenmesi hedefiyle yapılan anlaşmaya, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ve İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey imza attı. Protokol kapsamında, akademisyenlerin ve öğrencilerin kişisel gelişimlerini hızlandırmak amacıyla stratejik çalışmalar yapılarak yol haritası belirlenecek. İspanya’daki üniversitelerle iş birliği ve diyaloğun artırılması için girişimlerde bulunulacak. İspanyolca dil sınavlarında (DELE) alınacak sertifikaları artırmaya yönelik ortak çalışmalar gerçekleştirilecek. Bilimin yanı sıra kültürel anlamda da karşılıklı olarak sergi, panel ve söyleşi gibi etkinlikler düzenlenerek Türk ve İspanyol kültürünün daha geniş kesimlere ulaşması hedeflenecek. İmza törenine geniş katılım İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen protokol imza törenine; İspanya Ankara Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi Emre Kızılgüneşler, İspanya Ankara Büyükelçiliği Eğitim Programları Direktörü D. Gilberto Terente Fernndez, İspanya İzmir Fahri Konsolosu Muharrem Hilmi Kayhan, İEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, Uluslararası İlişkiler Ofisi Müdürü Hülya İncekara, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdür Yardımcı Özge Coşkun Aysal, Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Mehmet Şenbağcı, İspanyol Dili Koordinatörü Dilek Amet ve İspanyolca öğretim görevlileri de katıldı. "Akademik üretim artacak" Törende konuşan İEÜ Rektörü Prof. Dr. Abacıoğlu, üniversite olarak öğrencileri ve akademisyenleri küresel dünyanın dinamiklerine en iyi şekilde hazırlamak için çalıştıklarını söyleyerek, "Dünyaca saygın kültür ve dil kurumlarından biri olan Cervantes Enstitüsü ile imzaladığımız iş birliği protokolü, üniversitemizin uluslararasılaşma vizyonu açısından son derece değerli ve stratejik bir adım. Bu protokol sayesinde öğrencilerimize sadece yeni bir yabancı dil öğrenme fırsatı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda farklı kültürleri tanıma, uluslararası akademik ve kültürel ağlara dahil olma imkânı da sağlıyoruz. Akademisyenlerimiz açısından da bu iş birliği, İspanya’daki üniversiteler ve akademik çevrelerle daha güçlü ilişkiler kurma, ortak projeler geliştirme açısından önemli fırsatlar sunacak" diye konuştu. "Çok kültürlü bakış açısı kazanacaklar" Prof. Dr. Abacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversiteler, aynı zamanda kültürler arasında köprü kuran kurumlardır. Cervantes Enstitüsü ile birlikte hayata geçireceğimiz sergi, panel ve söyleşi gibi kültürel etkinlikler sayesinde öğrencilerimizin çok kültürlü bir bakış açısı kazanmasına katkıda bulunacağız. Öğrencilerimizi dünyaya açan, onları uluslararası düzeyde rekabetçi ve donanımlı bireyler haline getiren iş birliklerini artırarak sürdüreceğiz. Cervantes Enstitüsü ile başlattığımız bu değerli ortaklığın, üniversitemiz için uzun vadeli ve kalıcı kazanımlar sağlayacağına yürekten inanıyorum." "İzmir, özel bir yere sahip" İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey, İEÜ ile imzalanan protokolden büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, bu güçlü akademik ve kültürel bağın kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi. Vara de Rey, "İzmir; zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve dinamik genç nüfusuyla her zaman özel bir yere sahip. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin vizyonu ve uluslararasılaşmaya verdiği önem, bu iş birliğini daha da anlamlı hale getiriyor. Bu anlaşma sayesinde Türk ve İspanyol kültürlerini, gençler aracılığıyla birbirine daha da yakınlaştıracağımıza inanıyorum. Öğrencilerin dil öğrenimi, kültürel etkileşimi ve uluslararası deneyim kazanmaları için etkili adımlar atacağız. Bu protokolün uzun soluklu ve verimli olmasını; her iki ülke için de güzel sonuçlar doğurmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.