GÜNDEM - 29 Temmuz 2016 Cuma 08:47

15 Temmuz gecesi kolunu kaybeden Üzeyir Civan o anları anlattı

A
A
A
15 Temmuz gecesi kolunu kaybeden Üzeyir Civan o anları anlattı

Darbe girişimi gecesi Tuzla Orhanlı gişelerde darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu bir kolunu kaybeden Üzeyir Civan o kanlı geceyi anlattı. Üzeyir Civan'ın kolunun koptuktan sonra yaşananlar ise cep telefonu tarafından kaydedildi.

15 Temmuz gecesi, darbe girişimi öğrenen Üzeyir Civan darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu bir kolunu kaybetti. Sabiha Gökçen Havaalanı’ndaki darbeci askerlere engel olmak için sokağa çıkan Üzeyir Civan Tuzla Orhanlı gişelerinde darbeci askerilerin müdahalesine maruz kaldı. Ailesiyle birlikte Orhanlı gişelerde yol kesen askerler tarafından yaylım ateşine tutulan Üzeyir Civan elinden yaralanırken bir kolunu da koptu.
“Askerle polis kardeştir' diye bağırdım”

Kolu koptuğu için üzülmediğini söyleyen Üzeyir Civan, “Vatandaş olarak bu vatanımızı korumak için bir şeyler yapmalıydık. O niyetle biz bulunduğumuz yerden eşlerimiz, çocuklarımızla beraber Sabiha Gökçen Havaalanı gidelim oraya hakim olalım dedik. Başbakanımızın evinin önünden geçerek havaalanına gidelim dedik o istikamet tıkalıydı. Tıkalı olunca 'Orhanlı tarafında havaalanına giriş yapalım' dedik. Orhanlı gişeleri geçtikten sonra orada insanlar yığılmaya başlamıştı. Araçlarımızdan indikten sonra gişelerin o tarafa doğru yöneldik. Ama o tarafa giderken bir kardeşimiz korkulu gözlerle geri geri çıkıyordu. '3- 4 tane polis kardeşimizi orada vurdular' dedi. Tabii ben yerimde duramadım. 'Polis kardeşlerimizin yanına gidim' dedim, 'destek verelim' dedim. Bariyerlerin üzerinde çıktım. 'Askerle polis kardeştir' diye bağırdım. Bariyerlerden indim” dedi.

20- 30 metre ilerde askerlerin olduğunu gören Civan, “Onları orada görünce heyecanla üzerine koşarak gittim. 'Durun yapmayın, silahlarınızı bırakın, hepimiz kardeşiz' derken, O esnada çınlama sesi duydum. Koluma sanki elektrik çarptı. Hemen kendimi emniyete almak için yere çömeldim. Yere çömeldikten sonra şöyle bir toparlanayım dedim. Baktım sağ elimin üstünde şarapnel parçası gibi bir şey var. Daha sonra ben o vaziyette tekrar 'ben doğrulayım' dedim. O esnada kolumda bir ağırlık hissettim. Anladım ki kolum kopmuştu” şeklinde konuştu.

Gazi kızı ve gazi annesi olan Fatma Civan Cumhurbaşkanına görmeden ölmek istemiyor
Oğlu Üzeyir Civan gibi babası da gazi olan 88 yaşındaki Fatma Civan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi. Erdoğan’ı çok sevdiğini söyleyen Civan, “Babam gazi, oğlum da gazi oldu. İftihar ediyorum ama anayım içim çok yanıyor. Ben Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı görmek Ben Recep Tayyip Erdoğan’ı görmeden ölmek istemiyorum. Onu göreyim ondan sonra öleyim” dedi.
Üzeyir Civan vurulduktan sonra yaşananlar cep telefonu tarafından kaydedildi
Orhanlı gişelerinde darbeci asker tarafından vurulan Üzeyir Civan’ın görüntüsü cep telefonu tarafından kaydedildi. Görüntülerde silah sesleri duyuluyor. Ardından Üzeyir Civan’ın yara aldığı ve koştuğu görülüyor. Bir müddet koştuktan sonra Civan’ın yerde kanlar içinde yattığı görülüyor.

Mustafa Biçer 
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Son yağışlar Akgöl’ü tekrar canlandırdı Van’ın Özalp ilçesinde 407 hektar alanı kaplayan ve "kuş cenneti" olarak adlandırılan Akgöl, karların erimesi ve son yağışların etkisiyle tekrar canlanarak yaban kuşlarına tekrar ev sahipliği yapmaya başladı. Son 4 yıldır ülke genelinde yaşanan kuraklık, birçok göl ve barajlar kurumaya neden olurken, bu göllerden biri de Van’ın Özalp ilçesinde yer alan ve onlarca kuşa ev sahipliği yapan Akgöl idi. Geçtiğimin yaz mevsimlerinin yağışsız ve kurak geçişi sebebiyle kuruyan Akgöl, karların erimesi ve son yağışların etkisiyle tekrar canlandı. İlçeye 20 kilometre uzaklıkta yer alan ve yazın aşırı buharlaşma nedeniyle çorak araziye dönüşen 407 hektar yüzölçümüne sahip göl, suyla dolarak tekrar göçmen kuşların konaklama ve üreme alanı oldu. Konuyla ilgili bilgi veren Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü havzası sulak alan yönünden ülkenin en önemli bölgelerinden biri olduğunu söyledi. Ülkemizde bulunan sulak alanların beşte biri Van Gölü havzasında bulunduğu ifade eden Prof. Dr. Lokman Aslan, “Sulak alanla tabiatın rahimleridir, canlılığın devamıdır. Ne kadar sulak alan olursa orada biyoçeşitlilikte boldur. 2019 yılında bu tarafa küresel ısınmanın etkisi ve iklimin kurak geçmesine bağlı olarak birçok sulak kurumak üzereydi ve yok olmak üzereydi. Kuruyan göllerinde başında ise Özalp ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Akgöl geliyor. Akgöl kapalı bir havzaya sahip. Sadece kar suları ile kar sularından oluşan derelerden beslenen ve derinliği 4 metreyi geçmeyen 2 bin 300 rakımlı bir yerde bulan ve tabiata, ekosisteme ve çevresine hayat veren bir göl. İsmini de suyunun beyaz görünmesinde alıyor. Son 20 yılın en yağışlı Mart ayını yaşadık. Yağan karın erimesi ve yağmurlarla birlikte Akgöl eski günlerindeki canlılığına kavuşmak üzere. Koruma alanı olarak ilan edilen Akgöl bu sene sulak alanıyla beraber birçok yaban hayvanına ev sahipliği yapacak.