POLİTİKA - 13 Mart 2019 Çarşamba 02:45

'15 Temmuz'da gördük, binlerce yiğit çıktı ortaya'

A
A
A
'15 Temmuz'da gördük, binlerce yiğit çıktı ortaya'

Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki," 15 Temmuz'da gördük, binlerce yiğit çıktı ortaya, demek ki bir emeğin neticesinde çıkıyor" dedi.

Yerli düşünce Derneği'nin, Ankarada bir otelde gerçekleştirdiği toplantıya, Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki'yle beraber, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Yerli Düşünce Derneği Başkanı Metin Gündoğdu ve milletvekilleri katıldı.

Toplantıda sürpriz konuk olarak bulunan, sanatçı Azerin, yemek öncesi konuklara "Çırpınırdı Karadeniz" türküsünü söyledi. Sanatçının şarkıyı okuduğu esnada, salonda yoğun bir alkış sesi duyuldu. Ayrıca, konukların sahneye doğru bozkurt işareti yaptığı da görüldü. 

Özhaseki, günlerdir süren gergin ve stresli bir siyasi ortamda, gönül dostlarıyla birlikte olmanın sevincini yaşadığını belirtti. 

Ticaret yaptığı dönemlerde, 1990 - 1991 yılları arasında bir restoranda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilk kez tanışma hikayesini anlatan Özhaseki, "İstanbul'da bir alışverişten sonra bir lokantaya götürdüler fabrika sahipleri, orada yiyip içip muhabbet ederken, birisi geldi yanımıza uzun boylu, 'Selamun aleyküm' dedi. 'aleyküm selam efendim' dedik. İsmim dedi, 'Recep Tayyip Erdoğan, Refah Partisi İl Başkanıyım tanışabilir miyiz', Buyur arkadaş, ne demek dedik. Masamıza misafir ettik. Oradaki insanların hiçbirisinin zaten bizim dünyalarımızla alakası yok. Bende tanımıyorum. Oturdu, sohbet ettik, kendimizi tanıttık, tanıştık, derdini, davasını, meramını anlattı. Sonra kalkarken döndü dedi ki, 'Siz gurbetten gelmişsiniz, size bir hizmetim olur mu ' ve ayrıldı gitti. Masada oturanlar, arkasından baktılar dediler ki, 'yav bu adamlar nasıl adamlar, bilmediği masalara geliyor derdini anlatıyor, bu adamlar herhalde iktidar olur arkadaş' dediler. O zamandan öngörülü adamlarmış, gördüler tabii ki" ifadelerini kullandı. 

Özhaseki, rahmetli başbuğ Alparslan Türkeş'in, rahmetli Erbakan'ın, Necip Fazıl'ların, Cemil Meriç'lerin her birisinin mücadelesiyle biraz ton farkıyla, benzer mücadelenin sürdürüldüğünü vurguladı. 

Verdikleri mücadeleyle bugüne geldiklerini anlatan Özhaseki, "Dedelerimizin, babalarımızın 'oğlum biz zamanında rahmetlilere sahip çıkamadık' diye hayıflandığını bilirim ben 'eğer biz sahip çıkabilseydik onlara, bugünler yaşanmazdı' dediklerine şahidim ben. O günlerdeki baskıdan, hakikaten kimse sahip çıkamadı" ifadelerini kullandı. 

1970'li yıllarda 7 - 8 arkadaş, ülkü derneği, ülkü ocaklarında seminerlere katıldıklarında, karşıdaki büyüklerinin çok sevindiklerini aktaran Özhaseki, "15 Temmuz'da gördük, binlerce yiğit çıktı ortaya, demek ki bir emeğin neticesinde çıkıyor. Allah hepinizden razı olsun" dedi. 

Mansur Yavaş'ın heyecan içerisinde uzun bir yalan silsilesini devam ettirdiğini aktaran Özhaseki. "Gittiği mahallede o yalanlar çok rahat söylendiği için, oda onlardan çabuk etkilenmiş veya fıtratında öyle bir şey var devam ediyor" şeklinde konuştu. 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun doğduğu yerle alakalı söylediklerini hatırlatan Özhaseki, Ankara'nın geçmişine indiğini ancak 1950 yılına kadar Ankaralı bir başkanın olmadığının altını çizdi. 

"Sarı öküz meselesi" 

Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Sarı öküz'ün kendilerinden her seçim istendiğinin altını çizerek, "Farklı sokaklarda yetişmiş olabiliriz ama, aynı mahallenin çocuklarıyız. Onun için, bunlar bizden her seçim 'sarı öküzü' istiyorlar, vermeyeceğiz bunlara, çünkü, verince başımıza gelecekleri biliyoruz, Allah'a hamd olsun. Şimdi, iki üst sokakta yetişenler, mahallemizi yedi düvele karşı savunuyorlar. Cumhur İttifakı bu, böyle anlıyoruz biz. Onun için, bu cumhur ittifakının mimarı olan, 15 Temmuz'da ölümü ve şahadeti göğüsleyen, başı açığı, başı kapalısı, mescit'teki meyhanedeki, Kürdü, Türkmeni, alevisi, sünnisi, çerkesi kim kendini nasıl ifade ediyorsa, ay yıldızlı al bayrak altında, kıyamete kadar beraber yaşama kararlığında olanlar, şimdi burada" ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliye teşekkür eden Topçu, "Onlar bizleri sandıkta, Allah için, vatan için, bayrak için bir araya getirdiler. Ayrı sokakta olanları mahallenin davası için birleştirdiler. Çünkü, yedi mahalle karşımızda, onun için onlara şükran duyuyorum, teşekkür ediyorum" ifadelerini kaydetti. 

"Kandilde oturan yılanları ve villada oturan çıyanları sevindirmeyeceğiz"
Topçu, "12 Eylül cellatları bile başaramadılar, bu karıştır, barıştır işini ama birileri başardı. Önümüze bir takım adaylar çıkardı. Milletimiz bunları okuyor ve görüyor. Allah'ın izniyle, 31 Mart'ta Ankara, 25 ilçesiyle Türkiye bütünü sandıklarıyla siyasi istikrarımızı bozdurtmayacağız. Kandili, Pensilvanya'yı, kandilde oturan yılanları ve villada oturan çıyanları sevindirmeyeceğiz inşallah" dedi. 

Kendisinin de Cumhur İttifakını desteklediğini belirten Topçu, salonda bulunan eski siyasetçi ve teşkilatçı bir çok ismin şu anda herhangi bir partiye bağlı olmadığını ancak herkesin bir kararı olduğunu söyleyerek, "Söz konusu vatansa, gerisi teferruat kardeşim. Cumhurbaşkanımızın söylediği var ya, 'Tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek millet' biz onun yanındayız" diye konuştu. 

Toplantı sonrasında, Özhaseki'ye, AK Parti Ordu Milletvekili ve Yerli Düşünce Derneği Başkanı tarafından kitap hediye edildi. 

Mevlüt Hasgül - Mustafa Apaydın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.